Editörler : "eskiyara"Pangaea

iyoiyo
Şube Müdürü
23 Ağustos 2009 14:56

Müdürlüğünü yaptığım okulda fen bilgisi ve matematik derslerine 4 yıldır ücretli öğretmenler giriyor.Ve her dönemde özür grubuna açılıyor.

HOCAM BENDE OLSAM SİZİN MUDURLUK YAPTIĞINIZ OKULA GELMEZDİM,EMİNİM MEVCUT ÖĞRETMENLERİNİZDE

KURTULMAK İSTİYORDUR


egenin mavisi
Daire Başkanı
23 Ağustos 2009 14:58

Sen daha örgü ören iddia ,at yarışı oynayan görmemiş olman normal norm kadro yürürlüğe gireliden beri yok çünkü.O dönemde çok gördük okullarda, hocam ben hiç okula gelmesem ek ders almasamda sadece maaşımı alsam diyen öğretmen.

Bu arada 1,5- 2 yılı eşinden ve çocuğundan ayrı geçirmiş biri olarak doğuda toplam 6 yıl kalmış birisi olarak çok şey gördük ve yaşadık hocam.Merak etme.Sizleri de anlıyoruz ama bazı şeyler yönetmeliği delmekle elde edilemez.Ne güzel demiş arkadaş sınıf mevcutları 20 ye düşsün,öğretmen alımı fazla olsun.O zaman beraberiz.Ama nasıl olursa olsun ne pahasına olursa olsun benim işim olsun .Boş vermişim sistemi denilen yerde eğitim yöneticisi olarak söyleyeceklerimiz var.Kızarsınız kızmazsınız bu sizin bileceğiniz iş.Ben sadece bundan bir kaç yıl önce fazla öğretmen atandığı için okulların ne hale geldiğini özet olarak verdim.


egenin mavisi
Daire Başkanı
23 Ağustos 2009 15:01

iyoiyo hocam sevilmeyen müdür iyi eğitim yöneticisidir.Bu tecrübe ile sabittir.Hem sevilen ,hem iyi eğitim yöneticisi olmak idealdir .Ama öyle müdür varsa söyleyin bende istifa edip gideyim orda öğretmenlik yapayım.Bu arada çalıştığım okuldan yaklaşık 4 yıldır il içi tayin isteyen öğretmen yok denebilir.Kolej gibi okul nereye gidecekler.


slv06
Daire Başkanı
23 Ağustos 2009 15:02

egenin mavisi

bir bakanlık çalışanı gibi yazıyorsunuz.ankaradayım.sınıf öğretmeniyim.okulumda 2 tane ücretli sınıf öğretmeni ve gösterilmeyen sınıf öğretmeni kadrosu var.zaten okullarda olmuş olsaydın kendi gözlerinle görürdün.buraya bir başlık daha aç.okulunuzda boş kadro olmasına rağmen sınıf öğretmeni atanmayan okullar varmı?yaz cevaplar yağmur gibi yağar..

norm kadro yönetmeliğine uyan mı var hocam..bırakında hiç olmazsa insanlar eşlerine çoluk çocuğuna kavuşsun..


egenin mavisi
Daire Başkanı
23 Ağustos 2009 15:05

hocam öyle ise neden ilçe mem şikayet etmiyorsunuz.Boş normu duyuruya açmamak suçtur.Bu arada şunu söyleyeyim okulun boş normunun duyuruya çıkıp çıkmaması ile okul yönetiminin ilgisi yoktur.Her okul yöneticisi ücretli öğretmen yerine kadrolu öğretmen ister doğal olarak.

23 Ağustos 2009 15:05

bazı şerefsizler diyecem artık ağzımıda bozacam at gözlüğü takan embesiller tutturmuşlar batıya kaçmak diye bişey! ben güneydoğu'dan doğu anadolu'ya eşimin yanına gitmek istiyorum. ve bilgisayar branşından sadece 2 okul açılmış hem de bütün il içinde ilçeler dahil hem de doğu anadolu olmasına rağmen. emin ol eşim batıda olsaydı çok daha rahat giderdim yanına antalya ve muğlada bilgisayardan yarıdan çoğu boş kalmış! ama ben doğu anadoluya eşimin yanına gidemiyorum, ey laf ebesi mesleğin rezil rüsvası, kalın kafana bazı gerçekleri koy, keyfimizden atama istemiyoruz biz, bi önceki atamada şubatta ne eşim güneydoğuya yanıma gelebildi ne de ben doğu anadoluya gidebildim, bak başlatma batıya kaçma muhabbetlerine yemin ederim ağzımı kötü bozacam


egenin mavisi
Daire Başkanı
23 Ağustos 2009 15:10

bulutların üstünde sen gerçekten orda kalmışsın ve sanırım üstün açık kalmış.Çenene vurmuş bu.Ben sadece bu durumda okulların ne hale geleceğini aktardım.kURDUĞUN CÜMLELERE DİKKAT ET.Her görüşe tahammül etmek zorundasınız bir eğitimci olarak.

23 Ağustos 2009 15:11

1200 ilköğretim okuluna 1200 bilgisayar öğretmenini hesaplayacak matematik bilginiz tartışılır.

sanırım bilgisayar öğretmenisiniz tuzunuz kuru ve kendi branşınıza pozitif ayrımcılık yapıyorsunuz

norm kadro uygulaması öyle iki üç senelik değildir muhtemelen siz o yıllarda ya yeni öğretmen ya da talebe idiniz norm kadro denen şey 2000 senesinde

2000/810 nolu genelge ile başlamıştır. önce araştırın derim madem insanları yönetiyorsunuz.

müdürsünüz de sınavla mı oldunuz. şimdi sınav uygulaması geldi sakın üç gün sonra onu da eleştirmeyin.

il emri kötü norm iyi diyorsunuz.

il emri gelmeden önce kanunlar ile ilçe emrine atanma vardı. yani il emri gibi köye git gel yapmak zorunda değildiniz.

herkes branş öğretmeni değil. biz sınıf öğretmeniyiz ve sizin hayaliniz deki gibi öyle şehrin göbeğine atanmıyoruz.

bence siz sadece boş vaktinizi insanları sinirlendirip keyf almak için harcayan birisiniz.

okul kolej gibi diyorsunuz. siz mi aldınız tahtayı sırayı bilgisayarı cebinizdeki parayla. hiç soba yaktınız mı duvar boyadınız mı? atmışsınız kapağı şehrin göbeğindeki zengin muhitinde bir yere konuşuyorsunuz.

Allah sizi uzuuun süre eşinizden ayırır da bizi anlarsınız madem okuyarak anlayamıyorsunuz.

bence gidin daha iyi uğraşlar bulun, AVM falan dolaşın siz.

ben evimin girişinde bavulla yaşıyorum.

23 Ağustos 2009 15:18

bak kardeşim hiç düşündün mü özür grubu tayinleri neden yayınlanmıyor? neler dönüyor hiç düşündün mü? emin ol iyi niyetli olmak kaydıyla her sorun rahatlıkla çözüme kavuşttrulabilir. ama malum kişilerin işine gelmiyor, bilen bilir ilsis sisteminde bile torpiller uçuşuyor, kimse uyumuyor herkes farkında. eğer MEB gerçekten dürüst ve yürekli ise neden şeffaf değil, neden özür grubu minimum puanları yayınlanmıyor? memurlar.net'te bile puanlarımızı paylaştığımızda konu yazmaya kapatılıyor! neden acaba?

yani senin çözümün eşleri ayrı bırakmak mı? sığ aklın sadece böyle çözüm mü üretiyor. bu kadar mı dar kafalısın, adil bir sistem kurulabileceğini düşünemiyor musun? yeter ki eşini dostunu kayırmayı bıraksınlar, torpillerden vazgeçmeye niyetlensinler. elbet çözüm bulunur. daha stajyerliği bitmeden ankara'ya gidenleri de biliyoruz. Bu kadar karışıklığı yaratan yanlı adaletsiz davranışlardır. eşleri mağdur ederek bütün eğitim sistemini mi kurtaracaklar? aklınız sadece bu kadarına mı yetiyor sadece? Alternatif yok mu yani?


iyoiyo
Şube Müdürü
23 Ağustos 2009 15:20

egenin mavisi ,hadi yine iyisin kapmıssın kaymak gibi okulu ,ustunede mudurluk ohh keyifler iyi,sınıf öğretmeni olarak 6 yılda iyi yırtmıssın doğudan,biz hala burdayız.6 yılda doğudan o kaymak gibi kolej vari okula nasıl attın kendini anlatta öğrenek


egenin mavisi
Daire Başkanı
23 Ağustos 2009 15:20

Sınıf öğretmeniyim.İl emrine verilen öğretmen ilçeye verilir.Canım kardeşim ilçede nereye verilecek norm doluysa. Benim merak ettiğim ve sistemi bzacağını düşündüğüm yer burası.Biliyorsunuz artık her okulda BTS var.Onun için 1200 e 1200 dedim.Tesadüfen bir rakam salladım.Yazdıklarımı okumamışsın o nedenle branşla ilgili yazmıyorum bile.Bizde 1,5-2 yılı yalnız tam 6 yıl bavulla yaşadık .Ama atanabilmen için şartlar uygun değilse yapılacak pek bir şey kalmıyor. Eğitimi yönetenler görevlerinin gerekleri yapmıyorlarsa bir şey dişyemem .O zaman zorlayacaksınız.Bizim okulumuzda boşalan her kadro için anında talepte bulunulur.İstayen olduğu zamanda gelir.Herkes işini doğru yapmak zorunda. Özellikle de ilçe ve il mem ler birilerine çıkar sağlamak adına ücretli öğretmenlik sistemin parçası haline getirilmemeli.


Özgür Deniz
Başbakan Müsteşarı
23 Ağustos 2009 15:23

Aile Bütünlüğü Bozulan Arkadaşlar;

Anayasamızın aile bütünlüğünü güvence altına alan maddeleri ve uluslar arası sözleşmelere rağmen dayatılan bu hukuksuzluğa karşı tepkimizi, yapacağımız etkili eylemlerle gösterelim.

Ancak sadece alan eylemler yeterli olmayabilir. Bunca yıldır deneyimler gösteriştir ki, hukuksal mücadele iLe alan mücadelesi birbirini destekleyen unsurlardır.

O zaman hukuksal yolu da kullanmamız gerekecektir.

Ne kadar çok dava açarsak, hukuksal yolu ne kadar çok ve etkili kullanırsak, alacağımız yürütmeyi durdurma kararları ile MEB'in bu kukuksuzluktan vazgeçmesine de o kadar etkili oluruz.

Yıllarca puan biriktirip beklemektense, dava açmak ve bu konuda kamuoyu oluşturup alan eylemleri yapmak en etkili çözüm olacaktır. Açılacak bir davada, ortalama birkaç ay içinde yürütmeyi durdurma kararı çıkacaktır.

Yapmanız gereken ilk iş, durumunuzu belirten birer yazılı talep dilekçesi ile İLÇE-İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ vasıtasıyla MEB' başvuruda bulunmak. Onların 60 gün içerisinde vereceği olumlu/olumsuz cevaba göre davranıp, dava açmaktır.

BU KONUDA DİLEYEN ARKADAŞLARA, DAVA VE TALEP DİLEKÇESİ TEMİN EDEBİLİRİM.


kutadgu_42
Şef
23 Ağustos 2009 15:23

ben de 5 yıldır doğudayım bir kere ücretli branşçı çok az ücretlilerin %95 sınıfçı..

23 Ağustos 2009 15:25

Her okulda BTS mi var? sen avrupa'ya mı tayin oldun nerdesin böyle? Ben tam 2 yıldır Bilgisayar olmayan bir okulda bilgisayar öğretmenliği yapıyorum. yanlış duymadın okulda bilgisayar yok ama bilgisayar öğretmeni var! 2 yıl boyunca elimden geleni yaptım sesimi sadece 1 kurum duydu ve okula 2. el eski püskü bir bilgisayar bağışladılar o da daha kısa bir süre önce. hepsi bu! nası norm anlayışı varsa???


egenin mavisi
Daire Başkanı
23 Ağustos 2009 15:26

iyoiyo ,benim nasıl yırttığımı buradan yamak istemem ama buradaki hiç bir öğretmenin benim yırttığım nedenle doğudan yırtmasını istemem.Keşke bu nedenden dolayı yırtmasaydım da doğunun en ücra köşesinden emekli olsaydım.Bu arada o kaymak gibi dediğin okulu koskoca ilçeden hiç kimse istemediği için zorunlu olarak norm fazlası müdür yardımcısı olarak gittim. Ve bu şubatta özel nedenden dolayı ayrıldım .Biz koltuğa yapışmayı seven kişi değil,eğitimle uğraşmayı sevenlerdeniz.

Ben eşlerin ayrı kalması bu işin çözümü demiyorum efendi.Bu işin çözümü okullara ihtiyacı olmadığı halde öğretmen yığmak değil diyorum.Bu ikisi çok farklı birbirinden.


egenin mavisi
Daire Başkanı
23 Ağustos 2009 15:30

BULUTLARIN ÜSTÜNDE HOCAMŞU ANDA meb KAYITLARINA GÖRE bts olmayan okul kalmamış görünüyor.Dikkat ederseniz BTS ihalesi falanda açılmıyor artık.Ben BTS bulunmadığını söyleyen ilk kez seni duyuyorum yaklaşık 2 yıldır.Ve dedim ya Türkiye'nin EN büyük illerinden birindeyim.Bizim burada en son kurulan 37 okuldan birisi olduğumuz için söylüyorum.Şimdi bakanlık ilk kurulanları yenileme aşamasına geçti.


Özgür Deniz
Başbakan Müsteşarı
23 Ağustos 2009 15:30

EN KÖTÜ NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ?

Bir öğretmenin yada memurun, kendisi gibi memur yada öğretmen olan başkaları için kötü şartları, sefaleti reva görmesidir.

Onun çektiği eziyetten, sıkıntıdan sadistçesine keyif almasıdır. Kendi rahatken, başkalarını düşünmeyip, üstüne üstlük bir de " canları cehenneme, na halleri varsa görsünler" der gibi bir duyarsızlığa bir pervasızlığa yönelmeleridir.

O YÜZDEN "İL EMRİ" KONUSUNDA BÜTÜN ÖĞRETMEN ARKADAŞLARDAN , KENDİLERİ SIKINTISINI ÇEKMESELER BİLE , BELKİ BİRGÜN ONLARIN DA BAŞINA GELEBİLİR DİYE DÜŞÜNEREK VE İNSANİYET NAMINA DESTEK BEKLİYORUZ.

Öğretmenine-memuruna-çalışanına bu kadar eziyet eden, bu kadar zorluk sıkıntı yaşatan, bu kadar düşük ücretle çalıştırıp sömüren, 4/B, 4/C gibi sonradan türetilen statülerle işgüvencesiz çalıştırıp, bu kadar zulmeden bir başka iktidar-bir başka ülke var mıdır acaba ?

Bu nasıl bir akıl, nasıl bir mantık, nasıl bir vicdandır böyle?

İnsanları eşlerinden, ailelerinden, çocuklarından uzaklarda tutarak, maddi-manevi-sosyal-psikolojik yönden mağdur edip, sonra da bu insandan verim beklemek!

Aklı uzaktaki ailesinde, eşinde, çocuğunda olan bir anne-baba veya eş, nasıl kafasını toplasın da kendisini işine adapte etsin?

Ekonomik, psikolojik, ailevi sorunlarla boğuşurken, nasıl motive etsin kendini?

Ülkenin neredeyse hemen her okulunda öğretmen açığı ve ihtiyacı varken, bu açık atanmak isteyenleri atayarak çözülebilirken, MEB bu konuda işi yokuşa sürerek, sorunu kangren hale getirmektedir.

İzmir'in, Ankara'nın, İstanbul'un veya diğer kentlerin sanki bütün okulları tıkabasa dolu da, eşleri buralarda olanları atamıyorlar!

Ha bahane olarak diyecekler ki, "herkes istediği yere gitmek isterse, koşulları zor yerlere kimse gitmek istemez".

O zaman bu koşulları düzeltin kardeşim. Oraları da yaşanır-çalışılır hale getirin, ne bileyim teşvik edici birşeyler yapın.

Doğuya veya batının ulaşımı zor yerlerine gitmek istemeyenler olabilir. Haklı gerekçeleri de var elbette. Ancak siz hele orada görev yapanlara 300-400 TL fazla bir maaş verin bakalım. Yada başka bir teşvik.

Aile sorunu olmayan insanlardan bak nasıl talep artışı olacaktır oralara da.

Her sorunun bir çözümü vardır, yeterki iyi niyetle çözülmek istensin.

Yeter ki amaç "üzüm yemek olsun, bağı kökünden kesmek" değil!

23 Ağustos 2009 15:34

Alternatif öneriniz yok ise bence geri çekilip izlemelisiniz.

Mutsuz öğretmenin öğrencisine vereceği ne olabilir?

Eğer benim yaşadıklarımı yaşadığınızı iddia ediyorsanız yazdıklarınızla çelişiyorsunuz.

İstanbul ilinde yaşadığınızı tahmin ederek söylüyorum, şu anda istanbul da öğretmen açığı mevcut olabilir ancak türkiyedeki tek il istanbul değildir. birçok ilde norm kadro olarak gösterilen açık bir elin parmaklarını geçmiyor. okullar mecbur diyorsunuz ancak siz de forumu gezerseniz, eş dostunuzla konuşursanız görürsünüz ki öğretmen açığı olan on cretli öğretmenin çalıştığı okullar tek açık göstermiyor.

o zaman zorlayacaksınız diyorsunuz biz de onu yapmaya çalışıyoruz ama elden gelen bu bir de meslektaşımız olan sizler ile mücadele etmek bizim enerjimizi tamamen bitiriyor.

benim istediğim okullar 270 puanla aldı ki bunlar eşimle sadece hafta sonu görüşmeme imkan verecek kadar yakın idi. benim o puanı derleyecek kadar beklemem insanın yaşamı için doğal değildir herhalde bunu anlarsınız ve bu beklenti içinde olmak il emri getirmeyerek sistem bu kardeşim geçen senekiler şanslı idi yırttı sen şimdi on sene ayrısın demek herhalde en sadist vicdan için bile fazladır.

MEB in sorunu Türkiye'deki tüm kurumlarda gördüğümüz kötü uygulama sorunudur.

İl emri yıllardır uygulanır ve şikayetçi olan tek sizi gördüm. Eğer benim bilmediğim mağdurlar var ise mutlaka vardır ancak bunun çözümü daha çok insanı mağdur etmek değil yapıcı öneriler ile çözüme dahil olmaktır, medeni düşünce bunu gerektirir. insan psikolojisi acı çektikten sonra başka insanların da aynı acıları misliyle çekmesini bekler ve bundan zevk alır. bence sıcak bir kahve için ve tekrar düşünün. nickiniz gibi iç açıcı fikirler bulunca buraya dönüp bizimle paylaşırsınız.

AİLELER PARÇALANMASIN

İL EMRİ TEK ÇÖZÜM

SÜKUT İKRARDAN GELİR

http://forum.memurlar.net/topic.aspx?id=723308

İL EMRİ MAĞDURLARI HAK ARIYOR!

Özür durumu atamalarında ?il emri? mağduru öğretmen ve ailelerinin sayısı binlerle ifade edilmektedir. Kadrolu ya da sözleşmeli olsun; bir öğretmenin eşine ve çocuklarına kavuşabilmesi için 3 ile 7 yıl ayrı yaşaması ve çalışması gereken bir sistemle kaşı karşıyayız.

Anayasamızın aile bütünlüğünü güvence altına alan maddeleri ve uluslar arası sözleşmelere rağmen dayatılan bu hukuksuzluğa karşı tepkimizi dile getirmek üzere tüm il emri mağdurlarını ve eğitim sendikalarını eyleme çağırıyoruz!

Anadolu Eğitim Sendikası Merkez Yönetim Kurulu

Tarih: 25 Ağustos Salı

09:00/12:00 sendika genel merkezinde toplantı

12:30 da genel merkezden hareket,

13: 00 de Güven Park?tan Milli Eğitim Bakanlığı?na hareket

13:30 da bakanlık önünde basın açıklaması

14:00 Milli Eğitim Bakanı ve MEB Personel Genel Müdürlüğüne taleplerin iletilmesi


egenin mavisi
Daire Başkanı
23 Ağustos 2009 15:37

özgür deniz yazının altına imzamı atıyorum.Ancak bu başlığı açtığım için 2 paragrafı bana ithaf ediyorsanız.Asla üstüme alınmıyorum.Başka bir çıkar yola evet.Sonuna kadar destek.Ama ne olursa ne pahasına olursa olsun işim olsuna hayır.Okullarda amaçsız boş oturan öğretmene hayır. Mevcut sistemde yanlışlar varsa boş yerler gösterilmiyorsa , birilerine çıkar amacıyla kapalı gösteriliyorsa dediğiniz gibi .Mahkeme kapıları herkese açık ve görevini layıkıyla yapmayan her yöneticiyi ve kurumu şikayet etme hakkınız saklıdır.

23 Ağustos 2009 15:37

arkadaşım saçmalamanın gereği yok. öğretmen açığının bu kadar çok olduğu bir ülkede sen neden bahsediyorsun. bir ilde 20 tane özür grubu yer açıyorlar eylülde aynı ile git en az 50 tane ücretli alıyorlar. biz burada anayasanın kişiye verdiği hakkı istiyoruz sadaka değil. hakkımızı vermeyenleri savunmayın lütfen.

Toplam 64 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi