EN KÖTÜ NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ?
Bir öğretmenin yada memurun, kendisi gibi memur yada öğretmen olan başkaları için kötü şartları, sefaleti reva görmesidir.
Onun çektiği eziyetten, sıkıntıdan sadistçesine keyif almasıdır. Kendi rahatken, başkalarını düşünmeyip, üstüne üstlük bir de " canları cehenneme, na halleri varsa görsünler" der gibi bir duyarsızlığa bir pervasızlığa yönelmeleridir.
O YÜZDEN "İL EMRİ" KONUSUNDA BÜTÜN ÖĞRETMEN ARKADAŞLARDAN , KENDİLERİ SIKINTISINI ÇEKMESELER BİLE , BELKİ BİRGÜN ONLARIN DA BAŞINA GELEBİLİR DİYE DÜŞÜNEREK VE İNSANİYET NAMINA DESTEK BEKLİYORUZ.
Öğretmenine-memuruna-çalışanına bu kadar eziyet eden, bu kadar zorluk sıkıntı yaşatan, bu kadar düşük ücretle çalıştırıp sömüren, 4/B, 4/C gibi sonradan türetilen statülerle işgüvencesiz çalıştırıp, bu kadar zulmeden bir başka iktidar-bir başka ülke var mıdır acaba ?
Bu nasıl bir akıl, nasıl bir mantık, nasıl bir vicdandır böyle?
İnsanları eşlerinden, ailelerinden, çocuklarından uzaklarda tutarak, maddi-manevi-sosyal-psikolojik yönden mağdur edip, sonra da bu insandan verim beklemek!
Aklı uzaktaki ailesinde, eşinde, çocuğunda olan bir anne-baba veya eş, nasıl kafasını toplasın da kendisini işine adapte etsin?
Ekonomik, psikolojik, ailevi sorunlarla boğuşurken, nasıl motive etsin kendini?
Ülkenin neredeyse hemen her okulunda öğretmen açığı ve ihtiyacı varken, bu açık atanmak isteyenleri atayarak çözülebilirken, MEB bu konuda işi yokuşa sürerek, sorunu kangren hale getirmektedir.
İzmir'in, Ankara'nın, İstanbul'un veya diğer kentlerin sanki bütün okulları tıkabasa dolu da, eşleri buralarda olanları atamıyorlar!
Ha bahane olarak diyecekler ki, "herkes istediği yere gitmek isterse, koşulları zor yerlere kimse gitmek istemez".
O zaman bu koşulları düzeltin kardeşim. Oraları da yaşanır-çalışılır hale getirin, ne bileyim teşvik edici birşeyler yapın.
Doğuya veya batının ulaşımı zor yerlerine gitmek istemeyenler olabilir. Haklı gerekçeleri de var elbette. Ancak siz hele orada görev yapanlara 300-400 TL fazla bir maaş verin bakalım. Yada başka bir teşvik.
Aile sorunu olmayan insanlardan bak nasıl talep artışı olacaktır oralara da.
Her sorunun bir çözümü vardır, yeterki iyi niyetle çözülmek istensin.
Yeter ki amaç "üzüm yemek olsun, bağı kökünden kesmek" değil!
EN KÖTÜ NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ?
Bir öğretmenin yada memurun, kendisi gibi memur yada öğretmen olan başkaları için kötü şartları, sefaleti reva görmesidir.
Onun çektiği eziyetten, sıkıntıdan sadistçesine keyif almasıdır. Kendi rahatken, başkalarını düşünmeyip, üstüne üstlük bir de " canları cehenneme, na halleri varsa görsünler" der gibi bir duyarsızlığa bir pervasızlığa yönelmeleridir.
O YÜZDEN "İL EMRİ" KONUSUNDA BÜTÜN ÖĞRETMEN ARKADAŞLARDAN , KENDİLERİ SIKINTISINI ÇEKMESELER BİLE , BELKİ BİRGÜN ONLARIN DA BAŞINA GELEBİLİR DİYE DÜŞÜNEREK VE İNSANİYET NAMINA DESTEK BEKLİYORUZ.
Öğretmenine-memuruna-çalışanına bu kadar eziyet eden, bu kadar zorluk sıkıntı yaşatan, bu kadar düşük ücretle çalıştırıp sömüren, 4/B, 4/C gibi sonradan türetilen statülerle işgüvencesiz çalıştırıp, bu kadar zulmeden bir başka iktidar-bir başka ülke var mıdır acaba ?
Bu nasıl bir akıl, nasıl bir mantık, nasıl bir vicdandır böyle?
İnsanları eşlerinden, ailelerinden, çocuklarından uzaklarda tutarak, maddi-manevi-sosyal-psikolojik yönden mağdur edip, sonra da bu insandan verim beklemek!
Aklı uzaktaki ailesinde, eşinde, çocuğunda olan bir anne-baba veya eş, nasıl kafasını toplasın da kendisini işine adapte etsin?
Ekonomik, psikolojik, ailevi sorunlarla boğuşurken, nasıl motive etsin kendini?
Ülkenin neredeyse hemen her okulunda öğretmen açığı ve ihtiyacı varken, bu açık atanmak isteyenleri atayarak çözülebilirken, MEB bu konuda işi yokuşa sürerek, sorunu kangren hale getirmektedir.
İzmir'in, Ankara'nın, İstanbul'un veya diğer kentlerin sanki bütün okulları tıkabasa dolu da, eşleri buralarda olanları atamıyorlar!
Ha bahane olarak diyecekler ki, "herkes istediği yere gitmek isterse, koşulları zor yerlere kimse gitmek istemez".
O zaman bu koşulları düzeltin kardeşim. Oraları da yaşanır-çalışılır hale getirin, ne bileyim teşvik edici birşeyler yapın.
Doğuya veya batının ulaşımı zor yerlerine gitmek istemeyenler olabilir. Haklı gerekçeleri de var elbette. Ancak siz hele orada görev yapanlara 300-400 TL fazla bir maaş verin bakalım. Yada başka bir teşvik.
Aile sorunu olmayan insanlardan bak nasıl talep artışı olacaktır oralara da.
Her sorunun bir çözümü vardır, yeterki iyi niyetle çözülmek istensin.
Yeter ki amaç "üzüm yemek olsun, bağı kökünden kesmek" değil!