03 Haziran 2010 girişliyim, İzmir'de X Asliye Ceza Mahkemesindeyim. Doğma büyüme İzmirli'yim. ( Ailesinden uzak memleketlerde çalışan meslektaşlarıma selam ederim. ) Sütçocuu modunda avel avel o evrak ne, alalalala bu evrakı neden dosyanın içine attı da diğer evrakı iplemedi bile düşünceleri henüz taptazeyken duruşma salonunda buldum kendimi. Evet, maceraperestim.
Kalem arkadaşlarımın mahkeme ve amirler hakkında anlattıkları kulak arkası yaptım. Çünkü megalomalım. Siz yapabiliyorsanız ben neden yapamayayım, benden zeki değilsiniz hesabı. İşe de yaradı. İzmirli olup İzmir Adliyesi'nde çalışmanın avantajının yanına kendini ifade edebilme netliği ve iletişimi kuvvetli biri olmanın avantajı eklenince korku imparatorluğu Babil'in Asma Bahçeleri'ne dönüşüverdi. Yayında ve yapımda emeği geçen Hakimim, Savcım ve Müdürüme de seferberlik ilan edilir belki diye sakladığım Nutella'yı gönderiyorum bu satırlardan.
Hal böyle iken; özgüven tam zirveye çıkmış, baya baya kıvırdım ben bu işi derken mahkeme kapanıyor. ( Celal Bayar Üniversitesi Muradiye Kampüsü'nü İktisat'ın oraya alacaklarmış miti gibi bir şeydi bu mahkeme kapanıyormuş olayı. ) Adliyede şehir efsanesi diye bir şey yokmuş, HSYK varmış, Komisyon varmış, çok net anlamıştım o gün.
Mahkeme kapandı ve X Asliye Ceza Mahkemesi tüm dosyaları ile birlikte Y Asliye Ceza Mahkemesi'ne devrolurken ve Hakim Bey de Y Asliye Ceza Mahkemesi'ne giderken, hakim beyin " Ben nere sen ora " bakışıyla kendimi 1200 derdestli Y Asliye Ceza Mahkemesi'nde buldum. X olarak biz 600 derdesti yanımıza aldığımızda Y'de gergin bir bekleyiş, dırı rım, dırı rım.
Y'nin personeli ve amirinden göreceğin üvey evlat muamelesine mi yanarsın, totalde ortaya çıkan 1800 derdest ve çakışan duruşma günlerine mi yanarsın yoksa 2. kattan 4. kata çıktığına mı yanarsın. Bildiniz abilerim ablalarım, sırf her sabah 2 kat daha fazla çıkacağım diye isyan etmiştim. Ne o hacı, yoksa 1800 derdest, her gün 60 dosya ile duruşma, buna rağmen yatan adam ile aynı maaşı alacağım monaco diye dövüneceğimi sandınız değil mi?
Fekat dediğim gibi; doğma büyüme İzmirli olup İzmir Adliyesi'nde çalışıyor olmanın getirdiği " akşam çıkışta arkadaşlarla takılır makara yaparım " düşüncesinin pozitifliği ile 20 Aralık'tan bugüne kadar geçen süre zarfında karara çıkan 1420 dosya ( oha diyen arkadaşım, çok kabasın ) sonucunda hala mutlu, mes'ut ve bahtiyar bir şekilde ilk günkü heyecanla işe gidiyorum.
03 Haziran 2010 girişliyim, İzmir'de X Asliye Ceza Mahkemesindeyim. Doğma büyüme İzmirli'yim. ( Ailesinden uzak memleketlerde çalışan meslektaşlarıma selam ederim. ) Sütçocuu modunda avel avel o evrak ne, alalalala bu evrakı neden dosyanın içine attı da diğer evrakı iplemedi bile düşünceleri henüz taptazeyken duruşma salonunda buldum kendimi. Evet, maceraperestim.
Kalem arkadaşlarımın mahkeme ve amirler hakkında anlattıkları kulak arkası yaptım. Çünkü megalomalım. Siz yapabiliyorsanız ben neden yapamayayım, benden zeki değilsiniz hesabı. İşe de yaradı. İzmirli olup İzmir Adliyesi'nde çalışmanın avantajının yanına kendini ifade edebilme netliği ve iletişimi kuvvetli biri olmanın avantajı eklenince korku imparatorluğu Babil'in Asma Bahçeleri'ne dönüşüverdi. Yayında ve yapımda emeği geçen Hakimim, Savcım ve Müdürüme de seferberlik ilan edilir belki diye sakladığım Nutella'yı gönderiyorum bu satırlardan.
Hal böyle iken; özgüven tam zirveye çıkmış, baya baya kıvırdım ben bu işi derken mahkeme kapanıyor. ( Celal Bayar Üniversitesi Muradiye Kampüsü'nü İktisat'ın oraya alacaklarmış miti gibi bir şeydi bu mahkeme kapanıyormuş olayı. ) Adliyede şehir efsanesi diye bir şey yokmuş, HSYK varmış, Komisyon varmış, çok net anlamıştım o gün.
Mahkeme kapandı ve X Asliye Ceza Mahkemesi tüm dosyaları ile birlikte Y Asliye Ceza Mahkemesi'ne devrolurken ve Hakim Bey de Y Asliye Ceza Mahkemesi'ne giderken, hakim beyin " Ben nere sen ora " bakışıyla kendimi 1200 derdestli Y Asliye Ceza Mahkemesi'nde buldum. X olarak biz 600 derdesti yanımıza aldığımızda Y'de gergin bir bekleyiş, dırı rım, dırı rım.
Y'nin personeli ve amirinden göreceğin üvey evlat muamelesine mi yanarsın, totalde ortaya çıkan 1800 derdest ve çakışan duruşma günlerine mi yanarsın yoksa 2. kattan 4. kata çıktığına mı yanarsın. Bildiniz abilerim ablalarım, sırf her sabah 2 kat daha fazla çıkacağım diye isyan etmiştim. Ne o hacı, yoksa 1800 derdest, her gün 60 dosya ile duruşma, buna rağmen yatan adam ile aynı maaşı alacağım monaco diye dövüneceğimi sandınız değil mi?
Fekat dediğim gibi; doğma büyüme İzmirli olup İzmir Adliyesi'nde çalışıyor olmanın getirdiği " akşam çıkışta arkadaşlarla takılır makara yaparım " düşüncesinin pozitifliği ile 20 Aralık'tan bugüne kadar geçen süre zarfında karara çıkan 1420 dosya ( oha diyen arkadaşım, çok kabasın ) sonucunda hala mutlu, mes'ut ve bahtiyar bir şekilde ilk günkü heyecanla işe gidiyorum.