Güzel adadır, sahilleri muhteşemdir.Huzurludur,sakindir, çok güvenlidir.Halkı sizi yürüyen cüzdan olarak görmez, misafirperverlerdir, yardımcıdırlar.Kıbrıslılar (sezonluk turizm göçmenleri hariç) oldukça kültürlüdür, eğitimlidir,onurludur, sporcudur.Gençleri türkiye'nin en iyi üniversitelerinde veya ingiltere de burs kazanarak okur ve maalesef geri dönenler çok azdır.(bu söylediklerim genellemedir, istisnalar olabilir ve son 20 sene içinde Türkiye den adaya göçenleri kapsamaz).
Yalnıııız; sakın ama sakın, bir işiniz yoksa adaya mayıs-eylül arasında gitmeyin, hele temmuz/ağustosta sakın sakın. Bu mevsimlerde o kadar sıcaktır ki, gündüz 56 C sıcaklığı gözlerimle gördüm, derimin hemen altında küçük su kabarcıkları oluşuyordu kendiliğinden.Klimasız bir odada kalamazsınız, dolayısıyla otelden çıkmazsınız, havuza vs. bile inemezsiniz, keza geceleri uyumanız çok zordur, ancak klima ile.
En güzel zaman ekim/kasım ve mart/nisandır.O zamanlar bile güneşi şiddetli, göz kamaştırıcıdır ama sıcaklık çok olmaz.
Aralık-Şubat arası yağış zamanıdır, oldukça şiddetli yağış yağabilir, ama toprak hemen emer yağmuru.Çok şiddetli dolu yağdığını ve kar yağmış gibi ortalığı beyaza bürüdüğünü gördüm.
Adanın en güzel kenti Girnedir, en güzel kumsallar ise magosa ve karpazdadır.
Adanın kendine has mutfağı, yemekleri vardır.Doğu akdeniz,mısır,Rum ve türk tadlarının birlikteliğidir. Hellim peynirini çok çeşitli şekillerde tüketirler, çok da lezzetlidir.Zeytinyağı ve zeytinyağlıları muhteşemdir, ama zeytinin kendisi yemelik değildir.Şeftali kebabı dedikleri, sucuğa benzer yapılan ama köfte gibi pişirilen kebabları vardır, denenmelidir.Bu arada, göçmenlerin etkisiyle, şehir merkezinde tonla dürümcü, adanacı vardır.Bazıları çok iyidir.
Lefkoşa en sıkıcı yerdir, adanın ortasında olması nedeniyle. En turistik, mutlaka görilmesi gereken yer, Girne ye yakın, tepede kurulmuş eski bir rum köyü olan Bellapais'tir.
Kendinde has sosyal özellikleri olan bir adadır.Evet adada casinolar, bahisçiler ve gece klübleri vardır, ama hepsi devlet kontrolündedir, ayrıca bunların adada bu adar yoğunlaşmasının nedeni Türkiye nin bu konulardaki tutumudur.İçki çok ucuzdur, et türkiyeden daha ucuz ve hilesizdir.Tavuk etleri türkiyedekilerden lezzetlidir,çünkü genelde köy tavuğudur.Taksilerin tamamı lüks mercedestir, genelde pazarlık yapmanız gerekir gideceğiniz yere, taksimetre açtırırsanız siz zararlı çıkarsınız.
Çok Önemli: Adada trafik soldan akar!! Araçların çoğu, rent-a-car ların tamamı sağ direksiyonludur.Bu nedenle trafik kazaların tamamını türkiye den turist olarak gelip araba kiralayanlar yapar. Karşıdan karşıya geçerken de dikkat: önce sağa :) ama burada şöförler yayaya yol verir, o ayrı.
Esnafı kazıklamaz, ama hayat da pahalıdır genelde.Evet orada maaşlar daha fazladır, ama hayat, özellikle kira, elektrik ve su giderleri çok fazladır.
ayrıca Lefkoşa ve Magosa da, Türkiye de ve dünyada hiö bir yerde göremeyeceğiniz katolik klisesinden değiştirilmiş camiler vardır.Bunlar gotik mimari ile yapılmış, epey büyük katedraldirler ve ada ikiye bölündükten sonra camiye çevrilmişlerdir.
Adayı özellikle, ekim-kasın ayında sakin ve güzel bir tatil yapıp denize girmek isteyenleri öneririm. Bir de kumarhaneleri merak edenleri, aman dikkat kaptırmayın kendinizi kumara,20-30 TL ile 1 saat eğlenirsiniz, sakın ama sakın kazanıyorum veya kaybettiğimi geri kazanırım gibi düşüncelerle devam etmeyin.
Güneşin adası Kıbrıs a gidecek olanlara iyi eğlenceler.
Güzel adadır, sahilleri muhteşemdir.Huzurludur,sakindir, çok güvenlidir.Halkı sizi yürüyen cüzdan olarak görmez, misafirperverlerdir, yardımcıdırlar.Kıbrıslılar (sezonluk turizm göçmenleri hariç) oldukça kültürlüdür, eğitimlidir,onurludur, sporcudur.Gençleri türkiye'nin en iyi üniversitelerinde veya ingiltere de burs kazanarak okur ve maalesef geri dönenler çok azdır.(bu söylediklerim genellemedir, istisnalar olabilir ve son 20 sene içinde Türkiye den adaya göçenleri kapsamaz).
Yalnıııız; sakın ama sakın, bir işiniz yoksa adaya mayıs-eylül arasında gitmeyin, hele temmuz/ağustosta sakın sakın. Bu mevsimlerde o kadar sıcaktır ki, gündüz 56 C sıcaklığı gözlerimle gördüm, derimin hemen altında küçük su kabarcıkları oluşuyordu kendiliğinden.Klimasız bir odada kalamazsınız, dolayısıyla otelden çıkmazsınız, havuza vs. bile inemezsiniz, keza geceleri uyumanız çok zordur, ancak klima ile.
En güzel zaman ekim/kasım ve mart/nisandır.O zamanlar bile güneşi şiddetli, göz kamaştırıcıdır ama sıcaklık çok olmaz.
Aralık-Şubat arası yağış zamanıdır, oldukça şiddetli yağış yağabilir, ama toprak hemen emer yağmuru.Çok şiddetli dolu yağdığını ve kar yağmış gibi ortalığı beyaza bürüdüğünü gördüm.
Adanın en güzel kenti Girnedir, en güzel kumsallar ise magosa ve karpazdadır.
Adanın kendine has mutfağı, yemekleri vardır.Doğu akdeniz,mısır,Rum ve türk tadlarının birlikteliğidir. Hellim peynirini çok çeşitli şekillerde tüketirler, çok da lezzetlidir.Zeytinyağı ve zeytinyağlıları muhteşemdir, ama zeytinin kendisi yemelik değildir.Şeftali kebabı dedikleri, sucuğa benzer yapılan ama köfte gibi pişirilen kebabları vardır, denenmelidir.Bu arada, göçmenlerin etkisiyle, şehir merkezinde tonla dürümcü, adanacı vardır.Bazıları çok iyidir.
Lefkoşa en sıkıcı yerdir, adanın ortasında olması nedeniyle. En turistik, mutlaka görilmesi gereken yer, Girne ye yakın, tepede kurulmuş eski bir rum köyü olan Bellapais'tir.
Kendinde has sosyal özellikleri olan bir adadır.Evet adada casinolar, bahisçiler ve gece klübleri vardır, ama hepsi devlet kontrolündedir, ayrıca bunların adada bu adar yoğunlaşmasının nedeni Türkiye nin bu konulardaki tutumudur.İçki çok ucuzdur, et türkiyeden daha ucuz ve hilesizdir.Tavuk etleri türkiyedekilerden lezzetlidir,çünkü genelde köy tavuğudur.Taksilerin tamamı lüks mercedestir, genelde pazarlık yapmanız gerekir gideceğiniz yere, taksimetre açtırırsanız siz zararlı çıkarsınız.
Çok Önemli: Adada trafik soldan akar!! Araçların çoğu, rent-a-car ların tamamı sağ direksiyonludur.Bu nedenle trafik kazaların tamamını türkiye den turist olarak gelip araba kiralayanlar yapar. Karşıdan karşıya geçerken de dikkat: önce sağa :) ama burada şöförler yayaya yol verir, o ayrı.
Esnafı kazıklamaz, ama hayat da pahalıdır genelde.Evet orada maaşlar daha fazladır, ama hayat, özellikle kira, elektrik ve su giderleri çok fazladır.
ayrıca Lefkoşa ve Magosa da, Türkiye de ve dünyada hiö bir yerde göremeyeceğiniz katolik klisesinden değiştirilmiş camiler vardır.Bunlar gotik mimari ile yapılmış, epey büyük katedraldirler ve ada ikiye bölündükten sonra camiye çevrilmişlerdir.
Adayı özellikle, ekim-kasın ayında sakin ve güzel bir tatil yapıp denize girmek isteyenleri öneririm. Bir de kumarhaneleri merak edenleri, aman dikkat kaptırmayın kendinizi kumara,20-30 TL ile 1 saat eğlenirsiniz, sakın ama sakın kazanıyorum veya kaybettiğimi geri kazanırım gibi düşüncelerle devam etmeyin.
Güneşin adası Kıbrıs a gidecek olanlara iyi eğlenceler.