Editörler : F16 Gökçen
07 Aralık 2009 16:48

Köprülerle Türkiye Turu

Türkiye ?deki Köprüler, Su Kemerleri, Sarnıçlar, Şadırvanlar

Ülkemizde zaten köprü görevini görmekte asya ile avrupa arasında o yüzden köprülerin değerini en iyi bizler biliriz atalarımızda bunu fazlasıyla ispatlamış

Köprülerimiz ve hikayeleri

şuanda malabani köprüsünü dinliyorum radyoda ve aklıma köprülerimiz ve hikayeleri geldi..

köprüler beni çok etkiler. birleştiren barıştıran iletişim sağlayan araçlardır...

köpnüler kurarız aramızda

köprülerle geçeriz aşılması zor geçitleri

çılgın akan nehirleri köprülerle aşarız

yamaçları uçurumları dağdan dağa köprülerle ulaşırız

köprüler kuralım ve asla kurulmuş köprüleri yıkmayalım

ve şimdi köprülerimizi tanımaya çalışalım..

başka bir anlatımla köprülerimiz..

Geçmişi günümüze bağlayan yapıların başında, yıllara meydan okuyan köprüler geliyor. Görünüşleri, bıraktığı etkiler, üstlerinden geçerken hissettirdikleri, çevresinde barındırdıkları ve konumlarıyla birbirinden farklı özellikler içeren köprüler, yüzyıllardır insanları birbirlerine kavuşturuyor. İpek Yolu, Kral Yolu, Baharat Yolu gibi güzergahlarda strajik önem taşıyan köprüler kimi zaman kesme taşla kimi zaman ahşap malzemeyle inşa edilmiş. Nehirler, kanyonlar, haliçler, kıtalar aşılmış karşı yakaya varılmış. Mühendislik, mimarlık harikası köprüleri konu aldığımız bu yazımızda olimpiyat adayı İstanbul?un boğazını, inci kolye gibi süsleyen, "Avrupa ve Asya kıtalarına hoşgeldiniz" tabelalarıyla karşılayan I. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden ve asırlık tarihiyle anılarla dolu Galata Köprüsü?nden söz etmemek olmaz ama biz önce ilklere bir bakıp, antik taş köprülerinden geçip, Türkiye turu yapacağız.


iren17
Başbakan Müsteşarı
07 Aralık 2009 19:42

Köprülerde ilkler

cunda sevimli adaya gitmediyseniz bu yaz mutlaka gidiniz lütfen...*

evet cunda adası (alibeyköy) köprüsü

cok okuyan çok gezen com'dan alınmıştır ilgili resim,

Türkiye?nin ilk boğaz köprüsü; Cunda (Alibey) Adası?nı Ayvalık?a bağlayan köprüdür. Günümüzde bu köprüyü kullananlar, Türkiye?nin ilk boğaz köprüsünü anlatan uyarı tabelasını görebilirler. Nevşehir, Avanos?da Kızılırmak Nehri üzerinde yayalar için yapılan asma köprü ise ülkemizin ilk paralı köprüsü olma özelliğini taşıyor. Türkiye?nin demirden inşa edilen ilk karayolu köprüsü; Antalya Side?de Manavgat Çayı üzerinde yer alıyor. Köprü, bu özelliğinden dolayı ortaokul coğrafya kitaplarında da kendine yer buluyor. 20 Şubat 1970 tarihinde temeli atılan I. Boğaziçi Köprüsü, hem Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren hem de İstanbul Boğazı?nın ilk köprüsü olarak "ilk"ler sıralamasına adını yazdırıyor. I. Boğaziçi Köprüsü?nün temeli atıldığında PTT idaresi günün anısına bir de köprü pulu çıkarmıştı.

Dünyanın En Eski Köprüsü

Karayolları Genel Müdürlüğü'nce Yayınlanan "Karayolları Tarihi" Adlı Kitaba Göre M.ö. 13. Yüzyılda Yapıldığı Tahmin Edilen Dünyanın En Eski Köprüsü, Çorum'daki Hitit Başkenti Boğazköy'de Bulunuyor. Dünyanın En Uzun Tarihi Köprüsü Olan Uzunköprü İse Edirne'nin Havsa İlçesi'nde. Uzunköprü, 1392 Metre Uzunluğunda ve 174 Adet Kemeri Bulunuyor.


iren17
Başbakan Müsteşarı
07 Aralık 2009 19:43

Atalarımız boğazı yürüyerek geçti

Sadece bizim değil, tüm insanlığın atası 200 kişi ve Afrikalı... İnanılmaz bir yolculukla dünyaya yayılıyorlar. İşte öyküleri;

Tüm insanlığın Afrika?daki 200 kişilik bir kabileden türediği iddia edildi. Oxford Üniversitesi?nin çalışmasına göre, bu kabilenin bir kolu 50 bin yıl önce İstanbul Boğazı?nı geçip Avrupa?ya ulaştı.

Vatan'ın haberine göre İngiliz Oxford Üniversitesi uzmanları Afrika dışında yaşayan tüm insanlığın, Afrika?daki 200 kişilik küçük bir kabileden türediğini belirledi. Buna göre 90 -70 bin yıl önce önce iklim şartlarının değişmeye başlaması ve bunun sonucunda suların çekilmesi sonrası Afrika?daki bu küçük kabilenin üyeleri Kızıl Deniz?i geçerek göç etmeye başladı.

İSTANBUL BOĞAZI'NDAN YÜRÜYEREK GEÇTİLER

Dünyanın dört bir yanına doğru yayılmaya başlayan kabile üyelerinin bir kolu da suların çekilmesiyle yürüyerek geçilecek hale gelen İstanbul Boğazı?ndan geçerek Avrupa?ya ulaştı. İstanbul Boğazı?ndan geçen bu birkaç yüz kişilik Afrikalı kabile üyeleri, Avrupa?da yaşayan tüm insanların ataları olarak gösteriliyor.

14 KABİLEDEN YALNIZCA BİRİ AFRİKADAN ÇIKTI; İŞTE ONLAR ATALARIMIZ!

İngiliz BBC kanalında dün yayınlanan ?The Incredible Human Journey? (İnanılmaz İnsan Yolculuğu) isimli belgesele göre Oxford Üniversitesi uzmanları yürüttükleri genetik analizler sonucunda Avrupa, Asya, Avustralya, Kuzey ve Güney Amerika?da yaşayan tüm insanların Afrika?da 200 kişilik bir kabileden türediğini ortaya koydu. Bilim adamları, ?modern? insanın bundan 195 bin yıl önce Afrika?nın doğusunda yaşadığını tahmin ediyor. Buna göre 150 bin yıl önce Afrika kıtasında 14 ayrı kabile yaşıyordu ancak bunlardan yalnızca biri Afrika?dan çıkmayı başarabildi.

KIZIL DENİZ'İ GEÇTİLER

İklim şartlarının çok kurak olduğu ve kıtaların birbirine çok daha yakın olduğu bir dönemde yaşadıkları bölgeden ayrılan Afrikalı kabile üyeleri dünyanın dört bir yanına göç ederek şu an bu bölgelerde yaşayan insanların atası oldu. Kabile üyeleri, ilk olarak 65 bin yıl önce Asya kıtasına yayılmaya başladı, 50 bin yıl önce de Boğaz?dan geçerek Avrupa?ya yerleşmeye başladı. Son olarak da 15 bin yıl önce Güney Amerika?ya yani dünyada insanların yerleştiği en son kıtaya ulaştı. Araştırmayı yürüten Oxford?lu genetik bilimci Stephen Oppenheimer, ?İncelediğimiz binlerce DNA örneği Afrikalı olmayan tüm insanların Kızıl Deniz?i geçerek Afrika?dan dünyaya yayılan küçük kabileden geldiğini gösteriyor? diye konuştu.

yorumsuz


iren17
Başbakan Müsteşarı
07 Aralık 2009 19:44

Türkiye'deki Köprüler -

Misis Köprüsü

Anadolu?nun ilk Roma Köprüsü olarak bilinen Misis Köprüsü, Ceyhan Nehri üzerinde yer alıyor. Selçuklular, Bizanslılar ve Haçlılar arasındaki savaşlara sahne olan efsanevi kent Misis?in adını taşıyan köprü, Ramazanoğlu Beyliği ve Osmanlı dönemlerinde şiddetli depremlerle tahrip olmuş ama buna rağmen ayakta kalabilmiş eserlerden biridir. Günümüzde insanları üzerinde taşımaya devam eden köprü, 1998 yılında yeniden restore edildi.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:41

Taşköprü

Adana?da yıllara meydan okuyan bir başka Roma dönemi şaheseri ise Seyhan Nehri üzerinde bulunan Taşköprü?dür. Taşköprü?nün, M.S. 4?üncü yüzyılda Mimar Auxentus tarafından yaptırıldığı belirtiliyor. Orijinali 21 gözlü olan köprü, Seyhan?ın ıslahı sırasında 7 gözünün toprak altında kalmasıyla 14 gözlü olarak hizmet veriyor. Osmanlı döneminde birkaç kez onarılan Taşköprü, günümüzde yoğun trafiğe sahne oluyor.

Alman (Varda) Köprüsü (adana)

200 metre uzunluğunda ve 99 metre yüksekliğinde, bugün Alman Köprüsü diye bilinen ?Varda Köprüsü? tarihi eser niteliği ile beraber aynı zamanda bir mühendislik harikasıdır.Alman Köprüsü, Berlin-Bağdat Demiryolu tarihteki ipekyolunun yerini alacak Batı ile Doğu?nun önemli köprüsü olarak 1900′lü yılların başında Almanlar tarafından yapıldı.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:41

Çobandede Köprüsü

709 yıllık Çoban Dede Köprüsü yıllara meydan okuyor

Erzurum?un sınırları içerisinde yer alan Çobandede Köprüsü, İlhanlılar?ın veziri Emir Çoban Salduz tarafından yaptırılır. Aras Nehri üzerine, 7 adet kemer gözlü olarak inşa edilen köprüden, günümüze 6 gözü ulaşabilmiştir. Dönemin önemli yapılarından biri olan tarihi köprü, günümüzde koruma altına alındığından kullanılmıyor.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:42

Cılandıras Köprüsü

Uşak?ın Karahallı ilçesindeki Cılandıras Köprüsü, Banaz Çayı üzerinde yer alıyor. Lidyalılar?ın yaptırdığı antik köprü Kral Yolu güzergahı üzerinde bulunuyor. Kemer uzunluğu; 24 metre, derinliği; 17 metre, eni; 1.75 metre olan tarihi köprünün kemer taşları kalemle işlenmiştir. Zarif görünüşü ve yanıbaşındaki şelalesiyle ilgi çeken köprünün çevresi günümüzde mesire yeri olarak kullanılıyor.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:42

Zağnos Paşa Köprüsü

Bol akarsuların ve vadilerin bulunduğu Trabzon?da, fetih sonrası birçok köprü yapıldıysa da bunlardan çok azı günümüze ulaşabildi. Ortahisar ile Atapark arasında ulaşımı sağlayan Zağnos Paşa Köprüsü, bunlar arasında en iyi durumda ve en ünlüsü olarak dikkat çekiyor. Trabzon Pontus İmparatorluğu döneminde aynı yerde açılıp kapanan ahşap bir köprünün varlığından söz eden tarihçiler, savaş sırasında açılan köprü sayesinde, kaleyle dış mahallelerin bağlantısının kesilmesinin sağlandığını belirtiyorlar. Fetih sonrasında Zağnos Paşa?nın, 1467 yılında tek gözlü olarak yaptırdığı köprü, 20 - 25 metre yükseklikte ve 50 - 60 metre uzunluğa sahip.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:42

Beşköprü (Jüstinyen Köprüsü)

Tarih kokan köprü

Bizans İmparatoru Jüstinyen?in Sakarya Nehri üzerine 553?te yapımına başlattığı köprü, 561?de tamamlanır. Köprü, beş kez yıkılıp, yeniden yapıldığı için "Beşköprü" diye anılmaktadır. Yıkılan köprülerin ayaklarının izlerine günümüzde de rastlanabiliyor. 8 kemer üzerinde 429 metre uzunluğa sahip bugünkü köprünün birinci gözü demiryoluna hizmet veriyor.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:43

Saray Köprüsü

Tunca Nehri üzerinde yer alan Saray Köprüsü?nü, 1560?ta Kanuni Sultan Süleyman?ın yaptırdığı Terazi ve Adalet Kasrı?yla birlikte Mimar Sinan tarafından yapıldığı tahmin ediliyor. Yontma taştan yapılan 60 metre uzunluğundaki köprü, dört gözlüdür.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:43

Beyazıd Köprüsü

Beyazıd Külliyesi yakınında Tunca Nehri üzerindeki köprüyü, 1488?de II. Beyazıd?ın Mimar Hayreddin?e yaptırdığı sanılıyor. Kesme taştan inşa edilen köprü, 78 metre uzunluğunda ve 5 sivri kemerden oluşuyor.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:43

Yalnızgöz Köprüsü

Beyazıd Köprüsü?ne ek olarak Tunca Nehri?ne yapılan Yalnızgöz Köprüsü kenti, İmaret Mahallesi?ne bağlıyor. Mimar Sinan?ın eseri olan köprü, 1570?de II. Selim zamanında yaptırıldı.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:44

Fatih Köprüsü

Sarayiçi?nde Demirkapı ile Adalet Kasrı arasında Tunca Nehri?nin üzerinde yer alan bu köprünün, 1452?de Fatih Sultan Mehmet döneminde yapıldığı sanılıyor. Tunca?nın üzerindeki diğer iki köprüye oranla daha büyük olan Fatih Köprüsü, üç gözlü ve 34 metre uzunluğundadır.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:44

Ekmekçizade Ahmet Paşa Köprüsü

1608 -1615 yılları arasında Ekmekçizade Ahmet Paşa tarafından Tunca Nehri?ne, Mimar Sedefkar Mehmet Ağa tarafından yapılan köprü, 11 ayak ve 10 kemerden oluşuyor.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:44

Uzun Köprü

II. Murat?ın, Ergene Nehri üzerine 1426 - 1443 yılları arasında Mimar Müslihiddin?e yaptırdığı Uzun Köprü; 1.392 metre uzunluğunda, yer yer 6.80 - 6.90 metre genişliğinde ve 174 gözlü inşa edilmiştir.

*

uzun köprüden bahsetmişken dünyanın en uzun köprüsünüde tanıyalım...*

Dünyanın en uzun köprüsü Çinde önemli ticari ilişkileri olan iki şehir arasındaki mesafeyi yaklaşık 320 km azaltıyor normalde 400 km olan mesafe bu köprü sayesinde 80 km ye indi ve köprünün uzunluğu 36 km boğaz köprüsü yaklaşık 1,5-1,6 km .köprüde gemilerin geçişine izin vermek için yer yer asma köprüler de bulunuyor...


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:44

Meriç Köprüsü

1842?de Abdülmecit zamanında yapımına başlanan ve 1847?de bitirilen köprü, Edirne - Karaağaç yolunda, Meriç Nehri üzerinde yer alıyor. Meriç Köprüsü; 263 metre uzunluk, 7 metre genişlikte, 13 ayak üzerinde 12 sivri kemerli olup yanlara doğru eğimli özellikler taşıyor. Mermer yazıtlı köşkü olan köprünün kubbesinde daha önceleri güneş motifi olduğu biliniyor.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:45

Gazi Mihal Köprüsü

köprünün 1930 yılındaki hali. Resim vadisi com'dan alınmıştır.

ilgili resim ise kaliteli resim com'dan temin edilmşitir.

Edirne?den Bulgaristan?a giden yolda, Tunca Nehri üzerine Bizans döneminde, Mikhael Palaiologos tarafından yaptırılan köprü, 1402?de Osmanlı döneminde Gazi Mihal Bey tarafından onarılır. Köprünün kitabe köşkü, 1640?da Kemankeş Kara Mustafa Paşa tarafından ilave edilir. Gazi Mihal Köprüsü, gövdesine sızan suların atılması amacıyla ilginç bir drenaj düzene sahiptir.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:46

Saraçhane Köprüsü

ilgili resim kenthaber sitesinden alıntıdır.

Sarayiçi, Tunca Nehri üzerinde 1451?de II. Murat döneminin devlet adamlarından Şahabettin Paşa tarafından yaptırılan köprü, 120 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğindedir. 11 ayaklı ve 12 kemerli olarak taştan yapılan köprünün iki yan kemeri toprak altında kalmıştır. Orta kemeri, 1702?de yıkılan köprü, Sultan II. Mustafa tarafından onartılarak, 50 metre uzatıldı.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:46

Türkiye?deki köprülere bir bir bakıldığı zaman hepsinin de ayrı ayrı özellikler taşıdığı göze çarpıyor. Öyküleri, estetik yapıları ve çevreleriyle öne çıkan köprülerin, en ünlülerine ve en çok kullanılanlara göz atacak olursak, şüphesiz ilk sırayı Akdeniz?de özellikle de raftingcilerin gözdesi olan Köprüçay Kanyonu?ndaki Köprüçay Köprüsü alır. Raftingcilerin ilk durakları olarak mola verdikleri bir başka antik köprü ise "Büğrüm Köprü"dür. Geçen yıl onarılan Belkıs Köprüsü de Aspendos ve su kemerlerini gezen turistlerden yoğun ilgi görüyor.

Köprüler için genellikle "Gerdanlık, kolye gibi" benzetmesi yapılır. İşte böyle bir köprü, Kızılırmak Nehri üzeri Kırıkkale yakınlarında Köprüköy?deki Kapulukaya Baraj Gölü?nde bulunuyor. Mimarisiyle ilk görüşte insanı cezbedip, heyecanlandıran köprü, çevresindeki ilginç kaya yapısıyla olağanüstü bir güzellik sergiliyor. Yıllara meydan okuyan köprü, kesmetaşla birbirine geçmeli olarak kilitli bir sistemle inşa edilmiştir.

Rize?nin İkizdere, Fırtına Deresi, Çamlıhemşin?deki tablo görünümlü köprüleri, Trabzon?un Sumela yolu üzerindeki Kiremitli Köprüsü, Artvin?deki Nigavur, Berta köprüleri ziyaretçilerine seyrine doyulmaz güzellikler sunuyor. Hem Çanakkale - Balıkesir hem de Yeşilyurt - Altınoluk arasına sınır olan Mıhlıçay üzerindeki "Mıhlıçayı Köprüsü", sahil yolunun olmadığı devirlerde kervanlara yol olurken, günümüzde ise treeking parkuru olarak hizmet veriyor. Edremit Körfezi?nin incisi Altınoluk?taki Manastır Çayı?nın üzerindeki "Manastır Köprüsü" gözlerden uzak, doğayla bütünleşirken, İstanbul?da bir Mimar Sinan eseri olan 638 metre uzunluğa sahip

B. Çekmece Köprüsü tüm görkemini koruyor


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 11:46

Bergama; "Kozak Yaylası Köprüsü",

Nevşehir; "Ortahisar Köprüsü",

Melendiz Çayı üzerinde "Ihlara Köyü Köprüsü",

Amasra?yı adaya bağlayan Roma dönemine ait "Kemerdere Köprüsü",

Diyarbakır; "Malabadi Köprüsü",

Kırşehir; "Çenegir Köprüsü" ortamın gizemli büyüsünü hala koruyorlar. Köprüler arasında unutulmaması gereken bir başkası da Aydın?daki Çine Vadisi?nde yer alan Çine Çayı üzerindeki

"İnce Köprü"dür. Adıyaman?ın Kahta ilçesinde yer alan sütunlarıyla ünlü "Cendere Köprüsü", Nemrut Dağı?na gün doğumu veya gün batımını seyretmeye giden turistlerle doluyor. Her zaman olduğu gibi bu yıl da antik köprülerin altından sular, üzerlerinden turistler geçmeye devam edecek.


iren17
Başbakan Müsteşarı
12 Aralık 2009 13:04

Malabadi Köprüsü

Diyarbakır Silvan yakınlarında ve Batman çayı üzerindedir. Artuklular döneminde 1147 yılında Timurtaş bin İlgazi bin Artuk tarafından yaptırılmıştır. 7 m. eninde ve 150 m. uzunluğunda bir köprüdür. Yüksekliği, su seviyesinden kilit taşına değin 19 m.'dir. Renkli taşlarla inşa edilmiş, onarımlarla günümüze kadar ulaşmıştır.

Malabadi Köprüsü dünyada taş köprüler içerisinde kemeri en geniş olandır. Köprü, Diyarbakır'ın Silvan ilçesi sınırları içerisindedir. Kemerin her iki yanında, iç tarafta kervan ve yolcular tarafından, özellikle kışın zorlu günlerinde barınak olarak kullanılan iki oda bulunmaktadır. Köprü nöbetçileri tarafından da kullanılan bu odaları daha önceleri dehlizlerle yolun dipleri ile bağlantılı olduğu, gelen kervanların ayak seslerinin bu dehlizler vasıtası ile daha uzaklarda iken duyulduğu söylenir.

Köprünün boyu 150 m, eni 7 m, yüksekliği ise alçak su seviyesinden kilit taşına kadar 19 m'dir. köprü renkli taşlarla inşa olunmuştur. Büyük kemerin iki tarafında 4.5-5.3 m ölçüde, iki hafif kemerli odacıklar, büyük kemerin üstü ortasında, gelip geçişin kontrol edildiği 5 m genişlikte kargir bir kapı ve bunun iki tarafında da ayrıca iki kapı vardır. Bunlardan Batman tarafındaki kalmış, diğeri yıkılmıştır. Bunların sol taraflarından birer merdivenle odacıklara inilir. Bu odalar yüksek tavanlı ve tuğla örtülüdür. Pencereleri geniş ve büyüktür.

Albert Gabriel de köprü içine şöyle demektedir: ?Modern statik hesabının olmadığı devirde bu açıklıkta o zaman için böyle bir eser hayranlık ve takdiri muciptir. Ayasofya?nın kubbesi köprünün altına rahatlıkla girer. Balkanlarda, Türkiye?de, Orta Şark?ta bu açıklıkta, bu yaşta köprü yoktur.?

Toplam 34 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi