Editörler : crops35
02 Mart 2010 12:58

İşe Alınmayan Engelli Vatandaşlar AİHM Yolunda Hak Arama Mücadelesine Girmek Üzere !!!

"..Kocaeli İdare Mahkemesince 4857 Sayılı İş Kanunun 30. maddesinde ki bu zorunluluk ve bu zorunluluğa paralel olarak verilecek idari para cezalarını düzenleyen 101. maddelerinin Anayasa'nın 2., 18., 48. ve 61. maddelerine aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahekmesine başvurulmuştur. Kocaeli İdare Mahkemesi özellikle Anayasa uyarınca bu yükümlülüğün bizzat devlete verilmiş bir görev olduğunu ileri sürmüş ve amacı karlılık olan özel teşebbüse orantısız bir şekilde yüklenmesinin Anayasaya aykırı olduğunu iddia etmiştir.

Anayasa Mahkemesi Kocaeli İdare Mahkemesinin yapmış olduğu bu başvuruyu 19.06.2008 tarihinde sonuçlandırmış ve 19 Kasım 2008 tarih ve 27059 tarihli Resmi Gazete? de yayınlanan gerekçeli kararıyla başvuruyu red etmiştir. Anayasa Mahkemesi; ?Anayasa'nın 61. ve 48. maddelerindeki Devlete verilen söz konusu yükümlülükler birlikte değerlendirildiğinde, özel ve kamu ayırımı yapılmaksızın özürlü ve eski hükümlü çalıştırılma zorunluluğu öngörülen kuralın, sosyal amaçları gözettiği ve sosyal devlet ilkesinin bir sonucu olduğu, ayrıca kuralda özel kesim açısından bir ölçüsüzlükten de söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 2., 48., 50. ve 61. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir? diyerek başvuruyu red etmiştir. Verilecek cezaları düzenleyen 101. maddenin Anayasaya aykırılığı iddiası hakkında ise ?Yasakoyucu idari para cezalarına ilişkin yasa kurallarını düzenlerken ceza politikası gereği tercihler ortaya koyarak yasal düzenlemeler yapabilir. Hangi eylemlerin idari para cezasını, hangilerinin adli para cezası ya da hapis cezasını gerektirdiği ve bu cezaların miktarı konusunda yasakoyucunun Anayasa'nın genel ve özel kuralları çerçevesinde takdir hakkı bulunmaktadır. Anayasa'ya uygun olarak özürlü ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğunu öngören 30. maddenin işlerliğini sağlamak için buna aykırı davranışa idari para cezası öngörülmesi yasakoyucunun takdir hakkı kapsamında değerlendirilmelidir? diyerek red kararı vermiştir.

Anayasa Mahkemesinin kararıyla uyum ve uygulama zorlukları ile yaptırımların ağırlığı nedeniyle özellikle özek sektörün itirazlarına konu olan bu zorunluluğun Anayasaya aykırı olup olamadığı konusuna son nokta konulmuştur.."

kaynakça :

http://www.engellilersitesi.com/haber/5299-engelli-haklari-ozurlu-calistirmamanin-sonu.html


cexor
Yasaklı
02 Mart 2010 13:47

TV de bir yarışma programı vardı

işte o aklıma geldi şu an :D

1,000,000 ? avro ister yarışması misali

söyle bir soru var ortada

kim AİHM'de dava açarda

maddi ve manevi tazminat olarak

kim hakkını

daha doğrusu dolaylı olarak hepimizin hakkı olanı arar

sorusunun cevabını ileride hep birlikte göreceğiz !

bakalım ilk davayı açanlar kimler olacak

acaba kim bu cesur ve cesaretli arkadaşlarımız !

ama ciddi bir para alabilecekleri için belkide

milipiyango talihlisi misali kim olduklarını hiç bir zaman öğrenemeyede biliriz !

varsın olsun engellilere yapılan ayrımcılık :(

kesin bir şekilde artık son bulsun artık ! :) :D


cexor
Yasaklı
02 Mart 2010 14:19

bir arkadaş özelden sormuş bu işin cezayi yaptırımı ne olmalıdır diyor !?

şimdi iş yeri engelli almıyorum diyorsa !

para cezası kesilmesi engelli ye ayrımıcılık ve hazineye dolaylı bir kaynak olmakta olduğu ortada !

peki ne yapılmalı !

engelli almıyorum diyen bir yer engelli almayacağım diye diretiyor ise o zaman en son işe başvuran engelliye söz konusu para cezasını

ödesin yani bu olsun ! diyeceğim bu benim fikrim başkası ne der ne düşünür orasını bilemem

ama ben ihtiyaçı olan kişini ihtiyacının karşılanması yönünde

gerçekçi çözümler üretilmesini istiyorum kısaca bu bu yani !


By_Onder
Genel Müdür
08 Mart 2010 12:16

daha öncede belirttim belki biraz siyasi olacak ama benim gözümde vatanını ne üdüğü belirsiz medeniyet ve insanlıktan yoksun aihm denilen zımbırtıya davalı duruma düşürmek vatana ihanetle eş değerdir

Biz sorunumuzu kendi içimizde çözemeyecek kadar aciz bi millet değiliz...


cexor
Yasaklı
08 Mart 2010 13:24

sizinle polemiğe girmeyeceğim

sadece ortada olan gerçekleri

herkezin hatırlaması için

madde madde sayıcağım

mecliste 2 yıl millet vekilli yapan

direk 10bin lira ile emeklilik hakkı kazanıyor !?

tekel işçileri çalışmadığı halde şu an

mahkeme kararıyla 2 kat asgari ücret maaşa bağlandı

çalışabilecek durumda olupta

iş arayan engelli iş bulamıyor

eli mecbur devletten aylık 180 lira maaş alıyor

anayasa maddesinde ayrımcılık yapılamaz deniyor

engelli çalıştırmayan yerler para cezası neyse öderiz diyor

ve o kadar çok vergi ödüyorlar ki devlet tarafından

vergi rekortmeni ilan ediliyor

plaketle ödüllendiriliyorlarsa.

hak aranır hak şuda veya burada aranır diye bir şey yok

hak nerede veriliyorsa onu bulana kadar arayacaksın !

AİHM in vereceği karar

evet bir ülkenin vermiş olduğu hatalı kararlar üzerinedir.

eğer hata varsa düzeltilmeli !

eğer düzeltimiyorsa bu durumdan mağdur olanların

hakları verilmelidir.

bu arada eşleştiri sınırlarını aşan söylemlerde bulunmayınız !


By_Onder
Genel Müdür
09 Mart 2010 23:17

ceksor senden ricam şu yazılarını şiir niteliğinde değil düz yazı olarak yazarsan belki okurum ne gereği var abicim sebebi nedir boşluk bırakıp her satıra büyük harfle başlamanın daha baskın olacağınımı zannediyorsun


hbasar1453
Yasaklı
10 Mart 2010 11:16

Selamlar değerli arkadaşlar.Bu nisan ayında sınav başvuruları varmış.Ben de başvuracağım.Sınavın adil ve şeffaf yapılması için her sınav salonuna fotokopi cihazı konup,çıkışta adaya cevap kağıdını aslının aynıdır fotokopisini isteyeceğim.Ayrıca soruların ve cevap anahtarının bir ertesi gün internet ortamında yayınlanmasını talep edeceğim.Pdf doküman olarak da yayınlayabilirler.Çıktısını alıp tek tek karşılaştırır.Ayrıca Bir optik okuyucu 3000 sınav kağıdını 1 saatte okuyor.Çifte kontrol için 2 saat diyelim.Bu kağıtların internet kamera, ulusal ve yerel basın ve noter huzurunda okunmasını talep edeceğim.Bakalım mazeretlerin ve mevzuatların ardına sığının ret etsinler.Allah şahidim olsun.A.İ.H.M.ne ilk başvuruyu ben yapacağım.Ayırca ILO ya yani Ulusararası Çalışma Örgütüne Türkiye'yi şikayet edeceğim.Dilekçe örneklerini de buraya aktaracağım herkes dava etsin.Engellilere geçim,siyasliler seçim derdinde......


cexor
Yasaklı
10 Mart 2010 12:05

By_Onder

bu cevabı ben değil bir gazi vermektedir.

------------------------------------

yazının kaynağı : http://www.memurlar.net/haber/161977/

yazının en son 2 satırını çok dikkatli oku arkadaşım !

---

''Kan dökerek savunduğum ülkemi AİHM'ye şikayet etmek zorunda kalmaktan üzülüyorum. Şehit miyim, gazi miyim? Devlet bana ne olduğumu söylesin. Sadaka istemiyorum. İş verilse AİHM'ye gitmeyecektim. Bu ülke için, bayrak için kanımı döktüm. Ben vatana hizmet ettim, şimdi bana onurum verilsin. Gazi değilsem bile terör mağduruyum.

Yaşama ümidimi tamamen kaybettim. Başvurduğum bütün kapılar tek tek suratıma kapandı. Babamın tarlasını beklerken vurulmadım. Yarayı aldığım gün gazi olmayı hak ettim. Türkiye İş Kurumuna 5 yıl önce müracaat ettim ama sonuç alamadım.''

---------

yazının kaynağı : http://www.memurlar.net/haber/161977/


cexor
Yasaklı
10 Mart 2010 12:07

bu yazı . o yazının son 2 satır başıdır !


cexor
Yasaklı
10 Mart 2010 12:11

pardon paragraf başıymış !

biz burada kelimede imla hatamız olursa düzeltiriz

ama bize yapılan yanlışı kim düzeltir !?

AİHM'se evet AİHM düzeltir.


By_Onder
Genel Müdür
10 Mart 2010 12:17

istisnalar kaideyi bozmaz o gazi ye eninde sonunda kim sahip çıkacak bu devlet aihm değil...


cexor
Yasaklı
10 Mart 2010 12:33

iş son noktaya geldiği zaman şikayet geri çekilsin diye

AB komusyonuna bağlı devlet memurları gelir

o kişinin kapısını çalar elinde bir tutam çiçekle

prosedür brokrasi vs. nedeniyle oluşan mağduriyetiniz farkedilmiştir

mevcut tüm haklarınız devlet tarafından karşılanacak ( yanlız o şikayetin geri çekilmesi gerekir ) şeklinde olay sonuçlanabilmektedir.

genelde böyle oluyor !

e sonra hakkını arayabilen için

kişiye özel çözümler üretiliyor.

bireysel açıdan mutlu bir son :)

ne güzel dimi hep böyle oluyor malesef

peki ya hakkını AİHM ye kadar arayamayanlar

yani bu arada ufak bir bilgilendirme

sen mağdur olduğun bir konuda

hadi hemen AİHM gidemezsin kendi ülkenin mahkemelerinde

o konu dava edilmeli ve bir neticeye bağlanmalı

bağlanılan karar doğru veya yanlış

doğru ama tatminkar değil ise

işte bu noktada AİHM gidebilirsin

yani öyle direk ben gidecem AİHM dilekçe vereceğim gibi bir şey yok ortada ! AiHM her zaman son seçenektir.


By_Onder
Genel Müdür
10 Mart 2010 14:44

ceksor şöle foruma bi bak açtığın konular genelde yorumsuz cevap verdiğin konular ise en son senin yazddığınla kalıyor.

sebebini söliyeyimmi yazı şeklin ve gereksiz laf kalabalığın bunu ister bi rica ister bi öneri ister bi eleştiri olarak algıla fakat eğer okunmak istiyorsan yazı şeklini değiştir düz yazı kullan arkadaşım...


cexor
Yasaklı
10 Mart 2010 16:13

şimdi buraya yazacağım cevap her ne olursa olsun seni tatmin etmeyeceğini bildiğim için cevap verme lüzümunu görmüyor olsamda diğer okurlara ayıp olmasın diyerekten yazıyorum :)

arkadaşım dava açan açıyor

ne benim dememle buradaki vatandaş hakkını arayacak

nede senin dur yapma demenle davasından vazgeçecek !

biz olan biteni kaynaklarıyla link vererek birde üzerine

bak bu adam hakkını arıyor diye vurgulayarak

haksızlığa uğradığını düşünenelere biraz yol göstermek misali birazda cesaretlendirmek misali yazıyoruz !

günde 2milyon ziyaretçisi olan bir site burası

ister 2milyon gelsin tek tek baksın ister 2 kişi tek tek baksın

ama 1 kişi haksızlıha uğruyorsa hakkını arama çabasındaysa

emsal dava misali örnek ne varsa bizim durumumuzla ilgili olanları

alıyorum buraya yazıyorum.

insanlar senin benim gibi forumlara laf yetiştirecek zamanı yok

işi olanın işi gücü olanun gücü var yani herkez sen değil ben değil ! :) ok


cexor
Yasaklı
10 Mart 2010 19:00

son olarak sözümü şu şekilde bitirmek istiyorum

ben kimsenin şahsi özel durumuyla ilgilenmiyorum

örneğin yanlış bir uygulama yapan sağlık görevlisinin bir kişinin sakatlanmasına sebep olması gibi durumlar gerçekten hepimizi üzüyor ama bu tarz durumlar ve davalar o kişiyi ilgilendiriyor! yani

asıl beni ilgilendiren şey

aslında hepimizi ilgilendiren haklarımızı tanımlayan yasalar hakkında olası gelişmeler ve güncellemeler

şu an TBMM var olan tüm engelli hakları yasalarını her gün dikkatli bir şekilde gelişme varmı diye bakıyorum ! malesef her gün aynı

komisyonda diye duruyor sadece bu hükümet zamanında çıkarılmaya çalışan yasalar değil daha önceki hükümet zamanında kalan yasalar bile hala tozlu raflarda ! ama malesef bu saatten sonra güncelleme ve iyileştirme adına fazla ciddi bir gelişme yok !

en son yapılan büyük değişiklik yılda 3 kere yapılan engelli sınavı için başvuru formunda T.C. kimlik yaza bilme alanı konulması hakkında kanun maddesi !

bu saaten sonra yapılabilecek en iyi gelişme engellilere kamudaki çalışma hakkı olan 38 bin kişilik kadro hakkı diyeceğim ama o bir seçim yatırımı seçimden önce hiç bir şey olmaz !

tek çözüm AİHM kararları ! olarak görüyorum !

çünkü sadece burada verilen kararlar hepimizi bağlar nitelikte mevcut yasaları tekrar güncelleyin şu şekilde diyen yasalar !

yani kendim için değil

kendim için ne istiyorsam benimle aynı statüde bulunan herkez için onu istemem suç olmamalıdır !

saygılarımla


cexor
Yasaklı
16 Mart 2010 12:58

Ayrımcılığa 500 bin TL'ye kadar ceza

kaynakça: http://www.memurlar.net/haber/162428/

- "Demokratik açılım" sürecinde kurulacak "Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu"na ilişkin kanun tasarısı taslağı hazırlandı. Kurul ayrımcı uygulamanın etki ve sonuçlarının ağırlığı oranında bin TL'den 500 bin TL'ye kadar idari para cezası uygulayacak.

Görüşleri alınmak üzere çeşitli kurumlara gönderilen 21 maddelik taslak, "cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, etnik köken, cinsel kimlik, felsefi ve siyasi görüş, sosyal statü, medeni hal, sağlık durumu, engellilik, yaş ve benzeri temellere dayalı ayrımcılığın yasaklanmasını" öngörüyor.

Herkesin hukuk önünde eşit olduğuna atıf yapılan taslakta, ayrımcılık yasağının yasama, yürütme ve yargı organları ile bütün gerçek ve tüzel kişileri bağladığı belirtiliyor.

Taslağa göre, ayrımcılık yasağının ihlali halinde, görev ve yetkisi bulunan tüm kamu makamları ihlali sona erdirmek, sonuçlarını gidermek, tekrarlanmasını önlemek, adli ve idari yoldan takibini sağlamak üzere gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılınacak. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun "görevi kötüye kullanmak" suçunu düzenleyen 257. maddesi uygulanacak.

AYRIMCILIĞIN YASAKLANDIĞI ALANLAR

Taslağa göre; eğitim ve öğretim, yargı, kolluk, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal hizmetler, sosyal güvenlik, sosyal yardım, spor, konaklama, kültür ve turizm hizmetlerini sunan kamu kurumları ile özel gerçek ve tüzel kişiler, yürüttükleri hiçbir faaliyet bakımından bu hizmetlerden yararlanan, yararlanmak üzere başvuran veya bilgi almak isteyenler aleyhine ayrımcılık yapamayacak.

Kamu hizmetlerinin sunulduğu alanlar ve binalara, kamu hizmeti niteliğinde olan veya kamuya açık olarak sunulan hizmetlerin sunulduğu alanlar ve binalar ile diğer kamuya açık alanlarda ayrımcılık yapılamayacak.

Seçme ve seçilme hakkı dahil olmak üzere, kamusal yaşama katılım ile dernek, vakıf, sendika ve meslek örgütlerine üye olma, organlarına seçilme gibi bakımlardan da yine hiç kimse aleyhine ayrımcı yaklaşım sergilenemeyecek.

Ancak, eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, meslekte aranan zorunlu nitelikleri sağlamak ve belli bir dine ilişkin din hizmeti veren eğitim-öğretim kurumlarına sadece o dine mensup kişilerin kabul etmek için yapılacak farklı muamele ayrımcılık sayılamayacak.

AYRIMCILIKLA MÜCADELE VE EŞİTLİK KURULU

Bu kanun ve ayrımcılıkla ilgili diğer mevzuatla verilecek görevleri yerine getirmek üzere kamu tüzel kişiliğine, idari ve mali özerkliğe sahip "Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu" kurulacak.

Kurula üyelik için Türk vatandaşı olmak, kamu haklarından mahrum bulunmamak, herhangi bir siyasi partinin yönetim ve denetim organlarında halen görevde olmamak, en az lisans düzeyinde yükseköğretim yapmak, insan hakları, ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik alanındaki çalışmalarıyla temayüz etmiş olmak gibi şartlar aranacak.

Kurul, biri başkan, biri başkan vekili 15 üyeden oluşacak. Üyelerin yedisini Bakanlar Kurulu, üçünü TBMM, ikisini Cumhurbaşkanı seçecek. Kalan üç üye ise ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik alanlarında çalışma yapan sivil toplum kuruluşları üyeleri arasından belirlenecek.

KURULUN GÖREVLERİ

Milletlerarası hukuk ya da kanunlarla yasaklanan her türlü ayrımcılıkla mücadele kurulun yetki alanında olacak.

Kurulun; ayrımcılığın önlenmesi ve ortadan kaldırılması bilincini oluşturmaya yönelik her türlü eğitim, toplantı ve benzeri faaliyetlerde bulunmak, bu tür faaliyetlere destek vermek, resen ya da başvuru üzerine ayrımcılık iddialarını incelemek veya sonuçlandırmak, ayrımcılığa uğradığını iddia edenlere yardımda bulunmak, ayrımcılık iddiaları üzerine gerektiğinde uzlaştırma süreci yürütmek, talep üzerine yargı organlarına, kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel kişilere görüş bildirmek, kanunda öngörülen durumlarda idari para cezası vermek, ayrımcılıkla ilgili yargı kararlarının gereği gibi uygulanmasını denetlemek, yıllık ayrımcılık raporu hazırlamak, ulusal ya da uluslararası düzeydeki benzer kuruluşlarla işbirliği yapmak gibi görevleri bulunacak.

İSTİŞARE KOMİSYONU

Kurul, çalışmalarında kendisine yardımcı olmak üzere üniversite, sendika, meslek örgütü, ilgili dernek ve vakıf temsilcileri ve ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik alanında faaliyette bulunan kamu kuruluşları ve kişiler arasından İstişare Komisyonu oluşturacak.

BAŞVURU VE KURULUN RESEN HAREKETE GEÇMESİ

Ayrımcılık iddiasında bulunan herkes kurula başvurabilecek. Kurula, bütün operatörlerden ücretsiz olarak ulaşılabilecek bir başvuru hattı tahsis edilecek.

Kurula başvurular, her türlü dava açma süresini durduracak.

Kurul, ayrımcı uygulamalardan herhangi bir yolla haberdar olması ya da ayrımcılık şüphesinin bulunması durumunda resen harekete geçebilecek. Ayrımcı uygulamanın mağdurunun şahsen belirlenebilir olduğu durumlarda ilgilinin rızası alınacak.

Ayrımcılık konusunda çalışan dernek ve vakıflar ile kamu kuruluşları, belli bir kişiye ayrımcılık uygulandığı ya da kurumsallaşmış ayrımcılık uygulamalarının olduğu iddiasıyla mağdur adına kurula başvurabilecek. Ancak, mağdurunun şahsen belirlenebilir olduğu durumlarda rızasının alınması gerekecek.

Kurula yapılacak başvurularda gerekli görülürse mağdur veya mağdurların kimlik bilgileri gizli tutulabilecek.

AYRIMCILIK İDDİALARI ÜZERİNE VERİLECEK KARARLAR

Kurul, ayrımcılık iddiasını araştırırken taraflara uzlaşma önerebilecek. Uzlaşma, ayrımcı uygulamaya son verilmesi, mağdur açısından ayrımcılığı giderecek çözümlerin bulunması ya da mağdura tazminat ödenmesi biçiminde olabilecek.

Uzlaşmaya gidilmemesi durumunda kurul ayrımcılık iddiasını araştıracak. Araştırma sonucunda başvurunun reddine ya da haklı olduğuna karar verilecek.

Ayrımcı uygulamanın etki ve sonuçlarının ağırlığı oranında bin TL'den 500 bin TL'ye kadar idari para cezası uygulayacak olan kurul, saptadığı ayrımcı uygulamalarla ilgili suç duyurusunda da bulunabilecek.

KAMUNUN ÖDEYECEĞİ PARA CEZASI RÜCU EDİLECEK

Kurul, ayrımcı uygulamalarla ilgili tazminat dışındaki yargı kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini de denetleyecek. Kararların uygulanmaması durumunda, yine bin TL'den 500 bin TL'ye kadar idari para cezası uygulayacak. Para cezası verilmesi, yargı kararını uygulama yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacak. Yargı kararlarının uygulanmaması durumunda, bir önceki cezanın iki katı idari para cezası uygulanacak.

Kamu kurum ve kuruluşlarınca ödenecek idari para cezalarının ayrımcı uygulamalardan sorumlu kamu görevlisi ya da görevlilerine rücu edilmesi zorunlu olacak.

Kurulun bireysel ayrımcılık iddialarına ilişkin kararları ile kurumsallaşmış ayrımcılığa ilişkin saptama ve önerilerini içeren kararları gerekçeli olarak, Resmi Gazete'de yayımlanacak. Kurul teşkilatının 90 adet kadrosu olacak.

Toplam 15 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi