Editörler : E.Kayı Han

alem-i suğra 2
Kapalı
11 Haziran 2010 16:26

poor hocam, peki tevafuk hangi durumda kullanılır? biraz daha açar mısınız?


handanüşadan
Müsteşar Yardımcısı
11 Haziran 2010 16:29

sabreden derviş demişler zeynepcim:)

cenneti âlâya kavuşanlardan oluruz inşaAllah..

por hocam açıklamalarınızdan dolayı rabbim razı olsun sizden ve tüm inanlardan.sayenizden tesadüf ve sans arasındaki farkıda görmüş olduk:)


p00r
Kapalı
11 Haziran 2010 16:39

Ben hayatımda hiç kullanmadım, hiçte eksikliğini çekmedim âlem-i suğra.

İnan ki nerelerde kullanmak lazım hiç bilmiyorum.

Fakat şu tanımlamaya uygun bir yerlerde kullanılabilir gibi geliyor.

"Tevafuk, birbirine uyma, uygun gelme demektir."


alem-i suğra 2
Kapalı
11 Haziran 2010 16:54

tevafuk aynı zamanda "denk gelmek" demektir hocam.

birine tesadüf ettim, cümlesini , birine denk geldim biçiminde de kullanabiliriz.

bu konuyu iyice araştıracağım inşallah. lakin biraz önce bahsettiğim sebeplerden ötürü, yine de dikkatli kullanmak taraftarıyım. şans için de aynı şeyi düşünüyorum.


p00r
Kapalı
11 Haziran 2010 17:01

Tesadüf kelimesini kullananlara şirke düşüyor muamelesi yapılmasında.. Tevafuku ne manada kullanıyorsanız karışmam.

Fakat yaygın bir kullanım olan tesadüf yerine tevafuk kullanmamızı gerektirecek bir sebep yok. Böyle birşey olsa zaten bu tartışmayı yapıyor olmazdık.


kml83
Başbakan Müsteşarı
11 Haziran 2010 17:15

dünyayı 9 kere dolaşsanız desadüfe tesadüf etmezsiniz.

tavafük, olaylar arasındaki bağlantıdır.bu konuda kendi yaşantılarızmdan örnek verebilirz.

ben ankarada okurken, konyada abim vardı.onu ziyarete gidecektim.otobüse bindim.ben 3 numaraydım.bir de baktım ki 4 numarada bizim anabilim dalı başkanı oturuyor.biraz yaşlı olduğu için uzun yola otobüsele gidiyrdu.konyada sanat eleştirisi dersi için çağırmış selçuk ünv.

neyse benim 3 numara cam kenarıydı.beni görünce kalktı yerinden.cam kenarına oturayım diye.hocam rahatsız olmayın dedim.

beni tanıyor musn dedi.çünkü ben ünv. yeni başlamıştım o zaman ben onu biliyordum ama o beni tanımıyordu.neyse iyice tanıştık.

yav ne zeka var adamda.hayran kaldım.arapça , farsça,ingilzce üçü de su gibi.doktorasını ilahiyatta yapmış.kendisi proftu zaten.

adam derya gibi.gidene kadar taaa nerelerden konuştuk.o da beni sevdi.sen de tam sevdiğim tiptensin dedi bana:))okumayı araştırmayı seven birisin dedi.

ankaraya dönünce her zaman odama gelebilirsn dedi.ben de giderdim bana arapça falan öğretirdi.kitap verirdi.

sonra ben 3. sınıfa geçince imamlık kazandım.taa urfadan nasıl gelip gidecem ankaadaki güzel sanatlara.hocam eline düştüm dedim.2 haftada bir derslere gelsem bir de sınavlara nasıl olur dedim.

hoca ne dedi biliyor musnz:konyay giderken sana 3 numaralı koltuk biletini kesen kişiye müdahale eden var mıydı dedi.ben de Allahtan başka yoktur dedim.çünkü otobüsün yarısı boştu.tuttu 3 numarayı verdi.5 numarayı verse belki o kadar samimi olmayacaktık hocamla.sadece bölümde uzaktan uzağa bir selam olacaktı.

ben seni devam konusunda idare etmessem bu tevafuku inkar etmiş olurum dedi.sağolsun bana çok yardımcı oldu.diğer hocalarla da konuşur beni idare ettirirdi.şükür kazasız belasız bitirdik okulu.


p00r
Kapalı
11 Haziran 2010 17:20

Dünyayı 9 kere dolaşmaya gerek yok. Tefsîrlere bile bakmak yeterli.

"Elfe=bulmak demektir. Yusuf suresinin 25. âyet-i kerimesinde, (Yusuf aleyhisselamla Züleyha, kapıya çıkınca, Züleyhanın efendisini buldular) ifadesi, Kurtubi?de ve diğer tefsirlerde, rastladılar, tesadüf ettiler diye geçiyor."

En basit ifadeyle Kurtubi hazretleri neden TEVAFUK kelimesi yerine Tesadüf kelimesini kullanmış? Dünyayı 9 kere dolaşsa bile tesadüfle karşılaşamayacağını o bilmiyor muydu?


kml83
Başbakan Müsteşarı
11 Haziran 2010 17:27

burada kelimenin semantiğine bakalım poor efendi.

tesadüf ve tavafuku farklı anlamıyorum ben.ama evrimciler bu tesadüf kelimesini çok kullandığı için, dünayanın düzenini Allaha mal etmedikleri için, bu kelime çokları tarafından benimsenmiyor.

ben kontağı kurduktan sonra ister tesadüf denilsin ister tevafuk.ama ben yine de tevafuk demeyi tercih ederim.çünkü radikal düşünenler sana öcü gibi bakmaya başlıyor tesadüf kelimesini kullanınca.


p00r
Kapalı
11 Haziran 2010 17:37

Kamil efendi kızmana gerek yok. Bildiklerimizi paylaşıyoruz burada..

Evrimciler tesadüf kelimesine saçma-sapan anlamlar yükledi diye biz bu kelimeden vaz mı geçeceğiz? Aynı şekilde birçok kelimeye farklı anlamlarda yüklendi, sırf kötü anlamları var diye kelime kullanmaktan vaz mı geçeceğiz? Böyle bir mantık olamaz.

O hâlde radikal düşünenler bana şu altta nakledeceğim Hadîs-i Şerîf'lerden dolayı da öcü gibi bakacaklar. İçinde tesadüf kelimesi geçiyor diye Hadîs-i Şerîf'leri kabul mü etmeyecek bu radikal düşünenler yoksa Hadîs-i Şerîf'i değiştirip tesadüf yerine tevafuk kelimesini mi kullanacaklar?

(Ramazandan bir gün önce oruç tutmayın. Ancak bir kimsenin oruç tutmayı adet edindiği gün, o güne tesadüf ederse, o oruç tutsun.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi]

(Cuma gününde öyle bir saat vardır ki, bir Müslümanın duası o vakte tesadüf ederse, o duayı Allahü teâlâ kabul eder.) [Tirmizi]

Akıl ile din olmaz. Dinimizde, İslam âlimlerinin sözleri geçerlidir.

İslâm âlimleri tesadüf kelimesini kullanmış, bunu kullanmakta bir beis görmemişse, bize sadece bunlara uymak kalır.

Hadîs-i şerîf'lere ne diyeceksin çok merak ediyorum doğrusu.


sevgi_elcisi
Genel Müdür
11 Haziran 2010 17:46

poor kardeş..

o hadisi şeriflerin arapça metninde tesadüf kelimesine karşılık ne kullanılıyor merak ettim?


p00r
Kapalı
11 Haziran 2010 17:47

sevgi_elcisi, belkide bunu bize sen açıklamak istersin.


kml83
Başbakan Müsteşarı
11 Haziran 2010 17:49

yahu bugüne kadar beim kızdığımı gördünüz mü.üslubum öyle benim.

hadise ne diyeceğim ben.hatta tesadüf kelimesi arapça kökenli bir kelimedir.sedefe.

ben kendimi anlatamıyorum belki de.tesadüfle tavfuk arasında anlam bakımından bir fark görmüyorum.

başkları ayıplıyor diye elbette bu keliem inkar edilemez zaten.ama bu konuda da başıma gelenler olduğu için söylüyorum bunu.

bir yerde tesadüf kullanmışım falan tarihte.adam da beni dinlemiş.ben oradan ayrıldıktan sonra neler demiş neler.bu zamanın hocaları işte böyle kafirlerin kelimelerini kullanır diye.sanki tesadüf diyen tekfir edilmeli de.

onun için ben bu kelimeyi her yerde kullanmam.sınıftaki ateist arkadaşların yanında kullanırdım.hoşlarına da giderdi.sen de bizden oluyorsun artık diye.avanak insanlar yav, siz daha dün annemizn kollarında yaşarkeni ezberlerken biz bu kelimeleri kullanırdık.


sevgi_elcisi
Genel Müdür
11 Haziran 2010 17:53

hatırlayamadığım için sordum kardeşim. bilip de soranlardan değilim poor ;)

ewet kamil hocam..sedefe nin türkçe çevirisi nedir?


kml83
Başbakan Müsteşarı
11 Haziran 2010 18:03

rastlamak.

4627 - Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh anlatıyor: "Bir seferde Resûlullah'la beraberdik. Bir gün yakınına tesadüf ettim ve beraber yürüdük.

"Ey Allah'ın Resûlü, dedim. Beni cehennemden uzaklaştırıp cennete sokacak bir amel söyle!"

hadisin devamı var.orada tesadüf nasıl kullanılmış bakın.


p00r
Kapalı
11 Haziran 2010 18:45

sevgi elcisi kardeş bende gıcıklığına kurmadım o cümleyi :)) Bende orjinalini bilmediğim için biliyorsan sen açıkla dedim. Sende bilmiyormuşsun, ben elimdeki kaynakları bir kurcalayayım. Hemde kamil kardeşim arapçaya daha hakim görünüyor, belki de bu düğümü kendisi çözmek ister.

"Tesadüf yerine tevafuk kullanılmalıdır", "tesadüf kelimesini kullanmak uygun değildir", ve hatta "tesadüf kelimesini kullanmak şirktir" diyenlerle benim derdim. Bu 3 cümleden birini kullanmıyorsanız zaten sıkıntı yok gibi.

Bazı cemaat mensubu arkadaşlara bakıyorum, sıkı sıkıya "tesadüf kullanılmamalıdır, tevafuk kullanılmalıdır" telkinlerinde bulunuyorlar etrafa. İyide tesadüf kelimesinde de bir sıkıntı yok ki. Peygamber Efendimiz'in bile kullandığı bir kelimeden insanları neden sakındırıyorsunuz ki?


handanüşadan
Müsteşar Yardımcısı
11 Haziran 2010 18:47

tesadüf - rastgele

tevafuk - aynı anda anlamını taşıdığına göre aradaki fark ortada sanırım


kml83
Başbakan Müsteşarı
11 Haziran 2010 19:00

sedefe diye aklımda kelime.tayinim yeni çıktı.birçok kitabım yanımda değil şu anda.

onun için o hadislerin orijinallerini bulmam mümkün değil.bulunca açıklarım inş.

örneğin hz musa , firavuna israiloğullarını bizimle göder deyince, firavun:biz seni çocuken yanımıza alıp büyütmedik mi.yıllarca aramızda kalmadın mı der.

ve fealte fealtekelleti fealte ve ente minel kafirin.(ve sonunda o yaptığın işi yaptın.sen nankörlerdensin der.şimdi burada nankör olarak dile getiriliyor kafir kelimesi.kelimeyi olduğu gibi tercüme edersek firavun hz. musaya şöyle demiş olur.yine yapacağını yaptın kafir seni.sen kafirlerdensin(haşa)

burada kafir kelimesi nankör olarak kullanılıyor.gerçeği de öyle zaten.hadiste tesadüf kelimesi geçse bile, evrimcilerin anladığı kelime anlaşılamaz.yaklaşma, denk gelme anlamı çıkar.


sevgi_elcisi
Genel Müdür
11 Haziran 2010 19:17

teşekkür ederim kamil hocam..

efendim kelimeler kendi öz dillerinden başka dillere geçtiğinde kelimelere farklı anlamlar yükleniyor..

evet tesadüf etmek= denk gelmek manasındadır doğru..

ancak ona yüklenilen anlam çok çarpık ve saçma olmuş..

evrimcilerin ve ateistlerin kullandığı manayla elbette kullanmıyoruz. biz yine de yanlış anlamalara meydan vermemek için o kelimeyi bilenler arasında kullanalım inşallah..

şans kelimesinin geliş yerini bilmiyorum ama ingilizler chance olarak kullanır.

bakalım lügat ne diyor bu kelime için

to chance tesadüfen olmak fiil

to chance rast gelmek fiil

to chance göze almak fiil

to chance denemek fiil

chance talih

chance şans

chance kader

chance ihtimal

chance olasılık

chance fırsat

gibi..

yüklenilen manalar değişik olabiliyor...


p00r
Kapalı
11 Haziran 2010 19:25

Birincisi kıyas bâtıl.

İkincisi senin kıyas yapmaya ruhsatın var mı kardeşim? İcazetin filan? İslâm âlimlerinden nakil kaynakları okumak yerine senin fikirlerini neden nazarı itibara alalım?

Üçüncüsü Firavun Hazret-i Mûsa (aleyhisselam)'a (hâşâ) kâfir dese ne çıkar, demese ne çıkar? Firavunun kendisi zaten kâfir değil mi? Orada cümlenin akışına göre bakarsak zaten nankör kelimesi çeviri açısından daha uygun görünüyor.

Fakat islâm âlimleri buradaki ilgili kelimeyi tesadüf (bir çoğu hâdis-i şerîf'te rastlantı) olarak çevirmişlerse kusura bakma ama senin yaptığın kıyasın bizim için herhangi bir kıymet teşkil etmez.

Dördüncüsü tesadüf kelimesi şirk mi de sen tutuyorsun, kâfir <--> nankör bağlantısını buraya örnek veriyorsun? Bu nasıl bir mantık böyle.


kml83
Başbakan Müsteşarı
11 Haziran 2010 19:33

orada kafir kelimesi zaten nankör olarak semantiğe alınmış.haşa peygamber tabiki kafir olmaz.

kafir kelimesi nankör anlamında da kullanılır, küfreden ya da örten kapatan anlamında da.hadiste tesadüf yazdıysa, tesadüf mü anlaşılmalı.yaklaşma ve denk gelme olamaz mı.

ben burada kıyas yapmıyorum.sadece sentaks ve semantik açısından örnek veriyorum.o halde o dediğin alimler yazsın buraya.arapça ya da ilim belli bir devre ya da kiilere indirgenemez.

o halde alimlerin görüşünü siz yazın buraya.tesadüf kelimesinin arapçasını ya da o hadisin orjinalini yazın.

ELÇİ BEY: şans fransızca bir kelimedir.

Toplam 48 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi