merhaba arkadaşlar. ben de 28 ağustos sınavıyla ilk yerleşenlerdenim sanırım. yaklaşık 9 aydır çalışıyorum. ilk olarak gişe servisinde başladım. 5 ay kadar burada çalıştım. daha sonra şube içinde kaymalar oldu (personellerin yeri değişti). ben de operasyona geçtim.
Genel itibariyle şubemden ve çalışma arkadaşlarımdan memnunum. Ancak bir işi sevebilmek için yanlızca bunlar yeterli olmuyor malesef. bir de işin maddi boyutu var.
İşe başlamadan önce, bize hem mülakatta hem eğitimde alacağımız maaşı açık ve net bi' şekilde söylediler. o zaman insan demekki mantıklı düşünemiyor arkadaşlar. ammaaan nolur herkes geçiniyor da biz mi geçinemiycez dedik hepimiz.
Şimdi işin aslına gelelim. Gişede olduğum zaman aylık net elime geçen 850 TL idi, kasa tazminatı dahil. Operasyonda 670 TL net alıyordum ki.... Vergi dilimi denen zıkkım çıktı karşıma, 3 aydır 630 TL civarı bi maaş alıyorm.
Evet 3 ayda bir ikramiyesi, yılda bir temettüsü var ama inanın arkadaşlar bu paralar elinize bölük pörçük geçtiği için hiç birşey anlamıyorsunuz. 3 sefer ikramiye aldım 650 şer lira, 3 ayda borçlandığımı anca kapatıyor veya kapatmıyor. (bu arada hayatımda ilkkez bu işe başladığımda borçlandım, bu yaşıma kadar kredi kartını geçin, ek hesap dahi kullanmamıştım. şimdi cebimde 3 kredi kartı var limitleri neredeyse dolmak üzere.)
emeklilik mevzusuna gelelim... evet emekli olduğunuzda gerçekten iyi maaş alıyorsunuz. şuan emekli olan düz memur yaklaşık 2500 TL maaş alıyor. ama arkadaşlar mantıklı düşünürsek yeni kanunla birlikte çoğumuz 65 yaşında emekli olucaz. yani 65 yaşından sonra istersen 10000 al ne fayda :)
tazminatları toplarım diyenler bence çok iyimser düşünüyorlar. arkadaşlar yeterli seviyede ingilizcem var. işe başlamadan önce toffle ı kesinlikle alırım gözüyle bakıyordum. planım şöyleydi: ilk önce bi şubeye kapağı atmak, sonrasında iş çıkışı ve hafta sonu eve kapaklanıp ingilizce çalışmak. işe başladıktan sonra, hey gidi hey ne hayalmiş bee dedim :) işten 7 de çıkıyorum, yaklaşık 1 buçuk saat yol çekiyorum eve geldiğimde yorgunluktan yemek yemeye mecalim kalmıyor, nasıl oturup da ders çalışayım. bütün haftanın yorgunluğunu atmak için hafta sonu bile yetmiyor.
bir de kariyer imkanı hayali kuranlar için birkaç şey söylemek istiyorum. 2 senede şef yardımcısı, sonraki iki senede şef, daha sonrasında ikinci müdür olma şansınız var. tüm bu aşamalar adil sınavlarla oluyor. bizim şubede 5 senedir şef yardımcılığı sınavına girenler var (bu minimum süresi-10 yıldır giren de var) ve onların dediğine göre hiç de kolay olmayan bir sınavmış. ve çok az kontenjan açılıyor arkadaşlar. geçen sene alım barajı 100 üzerinden 90 ları görmüş. ama çalışabilen alıyor mu alıyor. bu kişiye kalmış birşey.
son söz olarak arkadaşlar. biraz uzun yazdım kusura bakmayın. içimi dökmek geldi demekki... genel itibariyle işbankası nda tatminkar bir şekilde çalışıyorum diyemiycem, şuan sadece katlanmaya çalışıyorum. yaptığım işin riskini ve zorluğunu karşılayacak ölçüde maddi ve manevi tatmin olmadığım sürece de bu böyle gider veya bir süre sonra biter.
hayatta şunu anladım, ne olursa olsun insan şu kısacık ömründe sevdiği işi yapmalı. dünyaya mutsuz yaşamak için gelmedik, öyle değil mi. bankacılık işini seviyorsa bi insan ona sonsuz saygım vardır, çünkü sevdiği işi yapıyor. ama ben bu işi sevemedim arkadaşlar.
hepinize mutlu, huzurlu, sağlıklı geçirebileceğiniz bir hayat dilerim.
merhaba arkadaşlar. ben de 28 ağustos sınavıyla ilk yerleşenlerdenim sanırım. yaklaşık 9 aydır çalışıyorum. ilk olarak gişe servisinde başladım. 5 ay kadar burada çalıştım. daha sonra şube içinde kaymalar oldu (personellerin yeri değişti). ben de operasyona geçtim.
Genel itibariyle şubemden ve çalışma arkadaşlarımdan memnunum. Ancak bir işi sevebilmek için yanlızca bunlar yeterli olmuyor malesef. bir de işin maddi boyutu var.
İşe başlamadan önce, bize hem mülakatta hem eğitimde alacağımız maaşı açık ve net bi' şekilde söylediler. o zaman insan demekki mantıklı düşünemiyor arkadaşlar. ammaaan nolur herkes geçiniyor da biz mi geçinemiycez dedik hepimiz.
Şimdi işin aslına gelelim. Gişede olduğum zaman aylık net elime geçen 850 TL idi, kasa tazminatı dahil. Operasyonda 670 TL net alıyordum ki.... Vergi dilimi denen zıkkım çıktı karşıma, 3 aydır 630 TL civarı bi maaş alıyorm.
Evet 3 ayda bir ikramiyesi, yılda bir temettüsü var ama inanın arkadaşlar bu paralar elinize bölük pörçük geçtiği için hiç birşey anlamıyorsunuz. 3 sefer ikramiye aldım 650 şer lira, 3 ayda borçlandığımı anca kapatıyor veya kapatmıyor. (bu arada hayatımda ilkkez bu işe başladığımda borçlandım, bu yaşıma kadar kredi kartını geçin, ek hesap dahi kullanmamıştım. şimdi cebimde 3 kredi kartı var limitleri neredeyse dolmak üzere.)
emeklilik mevzusuna gelelim... evet emekli olduğunuzda gerçekten iyi maaş alıyorsunuz. şuan emekli olan düz memur yaklaşık 2500 TL maaş alıyor. ama arkadaşlar mantıklı düşünürsek yeni kanunla birlikte çoğumuz 65 yaşında emekli olucaz. yani 65 yaşından sonra istersen 10000 al ne fayda :)
tazminatları toplarım diyenler bence çok iyimser düşünüyorlar. arkadaşlar yeterli seviyede ingilizcem var. işe başlamadan önce toffle ı kesinlikle alırım gözüyle bakıyordum. planım şöyleydi: ilk önce bi şubeye kapağı atmak, sonrasında iş çıkışı ve hafta sonu eve kapaklanıp ingilizce çalışmak. işe başladıktan sonra, hey gidi hey ne hayalmiş bee dedim :) işten 7 de çıkıyorum, yaklaşık 1 buçuk saat yol çekiyorum eve geldiğimde yorgunluktan yemek yemeye mecalim kalmıyor, nasıl oturup da ders çalışayım. bütün haftanın yorgunluğunu atmak için hafta sonu bile yetmiyor.
bir de kariyer imkanı hayali kuranlar için birkaç şey söylemek istiyorum. 2 senede şef yardımcısı, sonraki iki senede şef, daha sonrasında ikinci müdür olma şansınız var. tüm bu aşamalar adil sınavlarla oluyor. bizim şubede 5 senedir şef yardımcılığı sınavına girenler var (bu minimum süresi-10 yıldır giren de var) ve onların dediğine göre hiç de kolay olmayan bir sınavmış. ve çok az kontenjan açılıyor arkadaşlar. geçen sene alım barajı 100 üzerinden 90 ları görmüş. ama çalışabilen alıyor mu alıyor. bu kişiye kalmış birşey.
son söz olarak arkadaşlar. biraz uzun yazdım kusura bakmayın. içimi dökmek geldi demekki... genel itibariyle işbankası nda tatminkar bir şekilde çalışıyorum diyemiycem, şuan sadece katlanmaya çalışıyorum. yaptığım işin riskini ve zorluğunu karşılayacak ölçüde maddi ve manevi tatmin olmadığım sürece de bu böyle gider veya bir süre sonra biter.
hayatta şunu anladım, ne olursa olsun insan şu kısacık ömründe sevdiği işi yapmalı. dünyaya mutsuz yaşamak için gelmedik, öyle değil mi. bankacılık işini seviyorsa bi insan ona sonsuz saygım vardır, çünkü sevdiği işi yapıyor. ama ben bu işi sevemedim arkadaşlar.
hepinize mutlu, huzurlu, sağlıklı geçirebileceğiniz bir hayat dilerim.