A Grubu kadrolarını hedeflemiş olup da, kurum sınavlarına girenlerin büyük yüzdesi; "hangisini kazanırsam!" içgüdüsü ile kamuda iş veya meslek seçimi yapıyor!.. Sarfedilen emek veya mesai, konsantrasyon, alınan eğitim paralelinde; iş ve meslek seçimi yapılıyor.. Hedefinde belli bir ünvan veya iş olan kişilerden çok azı hedeflediği yerleri kazanıyor. Kimi gençler de; kazandıktan sonra, "yeni arayışlar" planlıyor!..
Maddi tatmin bir kenara bırakılırsa, kamuda yer alan meslek seçimi neredeyse "kader veya kısmet" olgusuyla bütünleşiyor!
Bir iş veya mesleği kazandığı halde yeni arayışlara girenler daha ziyade manevi tatminin eksikliğinden veya ücret azlığı gibi nedenlere daha fazla önem vererek, arayışa giriyorlar..
Kimisi de, "en cazip bir mevkii veya makam" dan öte özeldeki yerlere özeniyor. Özeldekilerden çoğu da kamuya geçiş arıyor!
Kazandığıyla yetinenler de bir hayli fazladır. İş kapasitesi ve zorluğu yoğun olanların arayışları da az-buz değildir. Bu işte çalışma mahallerinin taşra veya merkez olması da önemli!
Ailevi durumlar, meslek uyumsuzlukları da etkin faktörlerdir!
Dün katıldığım düğündeki davetlileri düşündüğümde; kimisi Kaymakam, Hakim, Subay, Doktor, Mühendis, Müfettiş ve kimisi de lise veya üniversitede öğrenciydi.. Akademisyen, öğretmen ile emekli olanlar da hayli çoktu.. Herbiri; farklı meslek veya iş grubundan!.. Kazançları da birbirinden farklı farklı idi. Kamudakiler başı ve sonu sınırlı ve önceden belli maddi imkanlı iken özeldekiler yüksek kazançlı idi. Kamuda olanlar 1.000 YTL-5.000 YTL aralığında iken özeldekiler 3.000-50.000 YTL aralığında aylık gelire sahiptiler.. Yetki farklılıkları da, kamusal alana göre birbirinden çok değişik türlerdendi..
Kimisinin manevi tatmin yanı ağır, kimisinin de maddi yanı!..
Kamuda en etkin ve yetkin iken; özelde hayal kırıklığı tadan insanlar da vardı. Kamuda Kaymakam, Hakim, Müfettiş olunuyor ama bu, aynı havanın özelde de devam edeceği anlamını vermez!
Kamuda; 6.000-7.000 YTL alan uzman doktor bile özelde bundan daha az kazanabilir!.. Tersi de de olabilir!.. Kamuda iken, önünden geçilmeyen bir kişi; özel sektörde "hayal kırıklığı" yaşayabilir! Tersi de olabilir; on kat daha fazla gelir elde edebilir.. Ortam veya şartlara bağlı olur! Yine şans, kısmet!
Manevi tatmini kenara atıp özele girmek isteyenler de çoktur!
Çoktur ama, eline su bile dökülemeyenler fiyasko yaşayabilir!
"Ah bir Maliye Müfettişi veya Hesap Uzmanı olabilsem!" denir ama bu durum kişilere bağlı olarak, özele geçişi durduramaz! Aynı ölçüde yankı bulmayabilir!.. Boy boy birliklere komuta etmişsinizdir, ama bu durum; özelde aynı paralelde üst konum yaratmayabilir.. Kamuda iken çok az başarılı olabilirsiniz ama özel sektörde şahlanılabilir, harikalar yaratabilirsiniz!
Asıl olan; "kazanılan mesleğin uzmanı" olabilmektir. Özelde ve kamuda geçerliliği ve saygınlığı olan bilgiye erişmektir..
Geçer akçe olan meslek edinmektir. Her iki sektörde, aranan dalı kazanabilmek; hangi yer olursa olsun, meslekte kalıcı olabilmeyi sağlayabilmektir. Yetersiz kalmayı taşımamaktır!..
Bu ise eğitim ve yine iyi eğitim yoluyla, tecrübeli olmaktır.
Verimli ve yararlı çalışmalar yapmak, öğrenmek geçer akçedir!
Paradan önce, hangi meslek seçilmişse o meslek ayrıntılı iyi öğrenilmeli ve eğitimli olmaya özen gösterilmelidir.. Gerisi kendiliğinden gelir!.. Bilginin aşmayacağı engel de yoktur!..
Yukarıdaki satırları, Maliye'de otuz yıl çalışmış ve ondört seneden beri özel sektörde bağımsız çalışan bir kişi olarak yazdım.. Yarınlarınız hep aydınlık ve umutlu, yararlı olsun!.
A Grubu kadrolarını hedeflemiş olup da, kurum sınavlarına girenlerin büyük yüzdesi; "hangisini kazanırsam!" içgüdüsü ile kamuda iş veya meslek seçimi yapıyor!.. Sarfedilen emek veya mesai, konsantrasyon, alınan eğitim paralelinde; iş ve meslek seçimi yapılıyor.. Hedefinde belli bir ünvan veya iş olan kişilerden çok azı hedeflediği yerleri kazanıyor. Kimi gençler de; kazandıktan sonra, "yeni arayışlar" planlıyor!..
Maddi tatmin bir kenara bırakılırsa, kamuda yer alan meslek seçimi neredeyse "kader veya kısmet" olgusuyla bütünleşiyor!
Bir iş veya mesleği kazandığı halde yeni arayışlara girenler daha ziyade manevi tatminin eksikliğinden veya ücret azlığı gibi nedenlere daha fazla önem vererek, arayışa giriyorlar..
Kimisi de, "en cazip bir mevkii veya makam" dan öte özeldeki yerlere özeniyor. Özeldekilerden çoğu da kamuya geçiş arıyor!
Kazandığıyla yetinenler de bir hayli fazladır. İş kapasitesi ve zorluğu yoğun olanların arayışları da az-buz değildir. Bu işte çalışma mahallerinin taşra veya merkez olması da önemli!
Ailevi durumlar, meslek uyumsuzlukları da etkin faktörlerdir!
Dün katıldığım düğündeki davetlileri düşündüğümde; kimisi Kaymakam, Hakim, Subay, Doktor, Mühendis, Müfettiş ve kimisi de lise veya üniversitede öğrenciydi.. Akademisyen, öğretmen ile emekli olanlar da hayli çoktu.. Herbiri; farklı meslek veya iş grubundan!.. Kazançları da birbirinden farklı farklı idi. Kamudakiler başı ve sonu sınırlı ve önceden belli maddi imkanlı iken özeldekiler yüksek kazançlı idi. Kamuda olanlar 1.000 YTL-5.000 YTL aralığında iken özeldekiler 3.000-50.000 YTL aralığında aylık gelire sahiptiler.. Yetki farklılıkları da, kamusal alana göre birbirinden çok değişik türlerdendi..
Kimisinin manevi tatmin yanı ağır, kimisinin de maddi yanı!..
Kamuda en etkin ve yetkin iken; özelde hayal kırıklığı tadan insanlar da vardı. Kamuda Kaymakam, Hakim, Müfettiş olunuyor ama bu, aynı havanın özelde de devam edeceği anlamını vermez!
Kamuda; 6.000-7.000 YTL alan uzman doktor bile özelde bundan daha az kazanabilir!.. Tersi de de olabilir!.. Kamuda iken, önünden geçilmeyen bir kişi; özel sektörde "hayal kırıklığı" yaşayabilir! Tersi de olabilir; on kat daha fazla gelir elde edebilir.. Ortam veya şartlara bağlı olur! Yine şans, kısmet!
Manevi tatmini kenara atıp özele girmek isteyenler de çoktur!
Çoktur ama, eline su bile dökülemeyenler fiyasko yaşayabilir!
"Ah bir Maliye Müfettişi veya Hesap Uzmanı olabilsem!" denir ama bu durum kişilere bağlı olarak, özele geçişi durduramaz! Aynı ölçüde yankı bulmayabilir!.. Boy boy birliklere komuta etmişsinizdir, ama bu durum; özelde aynı paralelde üst konum yaratmayabilir.. Kamuda iken çok az başarılı olabilirsiniz ama özel sektörde şahlanılabilir, harikalar yaratabilirsiniz!
Asıl olan; "kazanılan mesleğin uzmanı" olabilmektir. Özelde ve kamuda geçerliliği ve saygınlığı olan bilgiye erişmektir..
Geçer akçe olan meslek edinmektir. Her iki sektörde, aranan dalı kazanabilmek; hangi yer olursa olsun, meslekte kalıcı olabilmeyi sağlayabilmektir. Yetersiz kalmayı taşımamaktır!..
Bu ise eğitim ve yine iyi eğitim yoluyla, tecrübeli olmaktır.
Verimli ve yararlı çalışmalar yapmak, öğrenmek geçer akçedir!
Paradan önce, hangi meslek seçilmişse o meslek ayrıntılı iyi öğrenilmeli ve eğitimli olmaya özen gösterilmelidir.. Gerisi kendiliğinden gelir!.. Bilginin aşmayacağı engel de yoktur!..
Yukarıdaki satırları, Maliye'de otuz yıl çalışmış ve ondört seneden beri özel sektörde bağımsız çalışan bir kişi olarak yazdım.. Yarınlarınız hep aydınlık ve umutlu, yararlı olsun!.