2012 martta atamam oldu(85 puanla). aslında ilk başlarda okulda süt dağıtma, 23 nisan törenlerinde okulu temsil etme, ilçeye gidip gelme, öğretmenin gerekli evrak kuryeliğini yapma işlerinden sonra m yardımcılığından soğumuştum.istifa edecektim... Ama kendi kendime şunu sordum. "keşke..." dememek için bu işte biraz daha çalışıp en azından bundan sonra bu işi YAPMAK İSTEMEDİĞİMİ İSPATLAMAM GEREKİR diye düşündüm. gerçekten de gün geçtikçe daha da sıkıldım sıkıldım. BU İŞİN BANA GÖRE OLMADIĞI ispatlanınca istifa ettim.
müdür yardımcılığı yapan okulumudaki diğer arkadaşları tanıdıkça bu işi yapma gerekçelerini anlıyorsunuz. 1.müdür B.yardımcısı:sadece ana sınıfına bakar, odasına gider oturur. okul yansa umurunda olmaz.müdürlükte istemez...emekliliğine kadar -onu sıkıp bıraktıracak bir müdür olmaz ise- bu işte böyle devam etmekte kararlı.
2.müdür yardımcısı: öğretmenlik yapamıyor. becerisi yok. öğretmenlikte laf yerim korkusu var. "eve gidip te ne yapayım, evdekilerle kumanda kavgası mı yapayım" der.
3.müdür yardımcısı: müdür onu gaza getirip çalıştırıyor. o da mutlu değil. bir sorun olduğunu farkında ama anlamıyor. işini dört dörtlük yaptığı ve "insan"olduğu için işleri ona yıkar müdür bey. o garibim de çalışır. o da öğretmenliğe geçmeyi düşünüyordu.
2.ayda istifa edecekkken çevreden bazı arkadaşlarım zamanla alışırsın dedi. aksine ben alışamadım. öğretmenliği daha çok özledim. müdür yardımcılığında yaptığım o kadar işi ne kadar gereksiz geliyorsa, öğretmenilkte yaptığım iş o kadar gerekli geliyordu bana. arkadaşlarımın alışırsın demekle ne demek istediklerini zamanla anladım."insanlar bu işi yaptıktan bir sene sonra öğretmenlik onlara çok farklı,zor,artık yapılamayacak bir iş gibi geliyor. birde 1 sene boyunca öğrendikleri idare işlerini alışkanlıklarını bırakmak istemiyor. bizim müdürün dediği gibi 6 ay daha çalış herşeyi otomatik yaparsın".
hocam forumda yazan diğer arkadaşların yazılarını da oku ben şahsen çok faydalanmıştım. bir kere hangi işi hakkıyla yaparsanız zordur. ben adam gibi m. yard. yaparken çok zorlanıyordum. hem de hiç de hakketmeyecek bir müdür için. adamyüksek lisans yazılarını bile yazdırmaya çalışıyordu.(gitmeyi kafama koyduğum için uğraşmadım onunla)
hocam herkesin karakteri farklı. ben hayatımı kurumlara adayıp, o silsile içinde m. başyardımcılığı, sonra müdür olma hayalini kurmadım. insan bir zaman sonra anlıyorki, insan myardımcısı olunca bu silsileye ister istemez bağlanıyor, hayatta en önemli olan şeyin bu olduğu görüşüne batıryorsunuz. haytta hiçbirşey karşılıksız değildir. siz müdür olmak isterken bütün gençliğiniz, hayatınız akıp geçecek ben buna da razı olmak istemedim. ben eşimle çocuğumla bu zamanları güzelce geçirmedikten, evde bile okul sorunları düşündükten sonra ne yapayım okulu.şimdi evimde hür vicdanımla kitap okuyorum, aileme zaman ayırıyorum, akrabalarımı ziyaret ediyorum,hayatı koştura koştura değil sindire sindire yaşıyorum . çok mutluyum rahatım. benim hayatım 50 öğretmenin 1500 öğrencinin derdi ile uğraşmakla geçecekse gerçekten kendime acırım.
hocam herkesin değer yargıları farklı. ben kendimden bahsettim. sizin durumunuz farklı da olabilir saygı duyuyorum. . siz kendinizi tanırsınız. nerede mutluysanız onu yapın derim.
2012 martta atamam oldu(85 puanla). aslında ilk başlarda okulda süt dağıtma, 23 nisan törenlerinde okulu temsil etme, ilçeye gidip gelme, öğretmenin gerekli evrak kuryeliğini yapma işlerinden sonra m yardımcılığından soğumuştum.istifa edecektim... Ama kendi kendime şunu sordum. "keşke..." dememek için bu işte biraz daha çalışıp en azından bundan sonra bu işi YAPMAK İSTEMEDİĞİMİ İSPATLAMAM GEREKİR diye düşündüm. gerçekten de gün geçtikçe daha da sıkıldım sıkıldım. BU İŞİN BANA GÖRE OLMADIĞI ispatlanınca istifa ettim.
müdür yardımcılığı yapan okulumudaki diğer arkadaşları tanıdıkça bu işi yapma gerekçelerini anlıyorsunuz. 1.müdür B.yardımcısı:sadece ana sınıfına bakar, odasına gider oturur. okul yansa umurunda olmaz.müdürlükte istemez...emekliliğine kadar -onu sıkıp bıraktıracak bir müdür olmaz ise- bu işte böyle devam etmekte kararlı.
2.müdür yardımcısı: öğretmenlik yapamıyor. becerisi yok. öğretmenlikte laf yerim korkusu var. "eve gidip te ne yapayım, evdekilerle kumanda kavgası mı yapayım" der.
3.müdür yardımcısı: müdür onu gaza getirip çalıştırıyor. o da mutlu değil. bir sorun olduğunu farkında ama anlamıyor. işini dört dörtlük yaptığı ve "insan"olduğu için işleri ona yıkar müdür bey. o garibim de çalışır. o da öğretmenliğe geçmeyi düşünüyordu.
2.ayda istifa edecekkken çevreden bazı arkadaşlarım zamanla alışırsın dedi. aksine ben alışamadım. öğretmenliği daha çok özledim. müdür yardımcılığında yaptığım o kadar işi ne kadar gereksiz geliyorsa, öğretmenilkte yaptığım iş o kadar gerekli geliyordu bana. arkadaşlarımın alışırsın demekle ne demek istediklerini zamanla anladım."insanlar bu işi yaptıktan bir sene sonra öğretmenlik onlara çok farklı,zor,artık yapılamayacak bir iş gibi geliyor. birde 1 sene boyunca öğrendikleri idare işlerini alışkanlıklarını bırakmak istemiyor. bizim müdürün dediği gibi 6 ay daha çalış herşeyi otomatik yaparsın".
hocam forumda yazan diğer arkadaşların yazılarını da oku ben şahsen çok faydalanmıştım. bir kere hangi işi hakkıyla yaparsanız zordur. ben adam gibi m. yard. yaparken çok zorlanıyordum. hem de hiç de hakketmeyecek bir müdür için. adamyüksek lisans yazılarını bile yazdırmaya çalışıyordu.(gitmeyi kafama koyduğum için uğraşmadım onunla)
hocam herkesin karakteri farklı. ben hayatımı kurumlara adayıp, o silsile içinde m. başyardımcılığı, sonra müdür olma hayalini kurmadım. insan bir zaman sonra anlıyorki, insan myardımcısı olunca bu silsileye ister istemez bağlanıyor, hayatta en önemli olan şeyin bu olduğu görüşüne batıryorsunuz. haytta hiçbirşey karşılıksız değildir. siz müdür olmak isterken bütün gençliğiniz, hayatınız akıp geçecek ben buna da razı olmak istemedim. ben eşimle çocuğumla bu zamanları güzelce geçirmedikten, evde bile okul sorunları düşündükten sonra ne yapayım okulu.şimdi evimde hür vicdanımla kitap okuyorum, aileme zaman ayırıyorum, akrabalarımı ziyaret ediyorum,hayatı koştura koştura değil sindire sindire yaşıyorum . çok mutluyum rahatım. benim hayatım 50 öğretmenin 1500 öğrencinin derdi ile uğraşmakla geçecekse gerçekten kendime acırım.
hocam herkesin değer yargıları farklı. ben kendimden bahsettim. sizin durumunuz farklı da olabilir saygı duyuyorum. . siz kendinizi tanırsınız. nerede mutluysanız onu yapın derim.