Arkadaşların yorumlarına ek olarak şunu sormak istiyorum.
Yargıtay Kararlarının İcra Müdür ve Yardımcılarının aldıkları kararlarda herhangi bir etkisi yada önemi yoksa, İİK 14. maddesinin düzenlenme mantığı nedir?
Kararlara bön bön bakalım diye mi bu kararlar yayımlanacak?
Aslında sorulması gereken şey nedir? Alacaklı DEVLETİN GÜCÜNÜ kullanarak tahsil edemediği alacağına kavuştuğu halde, neden harç ödemek istememektedir?
%1 de olsa "tahsilat yapılmadığı halde, hacizler kaldırılıyor" olabilir demiş arkadaş... Bu ihtimal her zaman vardır. Nasıl olur bu, ya alacağından feragat etmiştir, ya süre vermiştir, ya yeni senet/çek vs almıştır, ya birileri kefil olmuştur vs...
Saydıklarımın bazılarının beyan edilmesi halinde zaten harç almak gerek!!!
Ben "alacağımı tahsil etmedim" diye beyanda bulunanlardan harç almıyorum)
Ancak bir alacaklı alacağını tahsil etmek için İcra Dairesine müracaat etmiş ve Devletin gücünü kullanarak bir şekilde borçluyu borcunu ödemesi hususunda sıkışırmışsa ve halihazırda haczedilen malları varken bu hacizleri durup dururken kaldırmak istiyorsa, bu mantıksızdır... Mantıksız olmasına rağmen beyanını alıp haciz kaldırdığımı yazdım... Borcumu "tahsil etmedim" şeklindeki beyana rağmen harç alan meslektaşlarıma da saygı duyarım... Takdir haklarını o yönde kullanıyorlar..
Harç almadan haciz kaldırmanın zararları nelerdir peki?
1- Devlet maddi zarara uğruyor.
2- Borçluyla vekil yada borçluyla alacaklı aralarında anlaşarak diğer tarafı safdışı bırakabilir... (Birincisinde alacaklı, ikincisinde vekil safdışı kalıyor)
3- Borçlu borcunu tamamen ödediği halde, borcundan kurtulamıyor... Hacizleri kaldıran alacaklı tarafın, daha sonra hacizleri yenilemeyeceği ne malum? (Haricen tahsile ilişkin alacaklı tarafça verilen makbuz/kağıt herneyse borçlu tarafça kaybedilebilir)
4- İcra Daireleri alacaklı tarafın atını istediği koşturması hususunda maşa oluyor.
5- Dosyalar infaz edildiği halde, yıllarca raflarda kalıyor.. vb..
Sonuç itibarı ile Devlet gücüyle tahsil edilen alacaktan Devletin HAKKI olan harcı talep etmemizin yakınmalara sebep olması anlaşılır birşey değildir. Alacağını alma imkanın vardı da Devlet mi "gel biz tahsil edelim" dedi?
Son olarak İcra Müdür ve Yardımcıları yorum yapar mı yapamaz mı, bu tartışılır tabi... İcra Müdür ve Yardımcıları aldıkları "red" kararlarını zaten gerekçelendiriyorlar... Kabul kararlarındaki gibi kısaca "reddine" demiyorlar... İcra Müdürlerince alınan kararlar hiçbir şekilde kesin değil, bu herkesçe malum... Haklı olduğuna inanan taraf merciye gitmesini de bilecek... Mercinin verdiği kararı uygulamıyorum diyemeyiz ya!!!
Saygılar..
Arkadaşların yorumlarına ek olarak şunu sormak istiyorum.
Yargıtay Kararlarının İcra Müdür ve Yardımcılarının aldıkları kararlarda herhangi bir etkisi yada önemi yoksa, İİK 14. maddesinin düzenlenme mantığı nedir?
Kararlara bön bön bakalım diye mi bu kararlar yayımlanacak?
Aslında sorulması gereken şey nedir? Alacaklı DEVLETİN GÜCÜNÜ kullanarak tahsil edemediği alacağına kavuştuğu halde, neden harç ödemek istememektedir?
%1 de olsa "tahsilat yapılmadığı halde, hacizler kaldırılıyor" olabilir demiş arkadaş... Bu ihtimal her zaman vardır. Nasıl olur bu, ya alacağından feragat etmiştir, ya süre vermiştir, ya yeni senet/çek vs almıştır, ya birileri kefil olmuştur vs...
Saydıklarımın bazılarının beyan edilmesi halinde zaten harç almak gerek!!!
Ben "alacağımı tahsil etmedim" diye beyanda bulunanlardan harç almıyorum)
Ancak bir alacaklı alacağını tahsil etmek için İcra Dairesine müracaat etmiş ve Devletin gücünü kullanarak bir şekilde borçluyu borcunu ödemesi hususunda sıkışırmışsa ve halihazırda haczedilen malları varken bu hacizleri durup dururken kaldırmak istiyorsa, bu mantıksızdır... Mantıksız olmasına rağmen beyanını alıp haciz kaldırdığımı yazdım... Borcumu "tahsil etmedim" şeklindeki beyana rağmen harç alan meslektaşlarıma da saygı duyarım... Takdir haklarını o yönde kullanıyorlar..
Harç almadan haciz kaldırmanın zararları nelerdir peki?
1- Devlet maddi zarara uğruyor.
2- Borçluyla vekil yada borçluyla alacaklı aralarında anlaşarak diğer tarafı safdışı bırakabilir... (Birincisinde alacaklı, ikincisinde vekil safdışı kalıyor)
3- Borçlu borcunu tamamen ödediği halde, borcundan kurtulamıyor... Hacizleri kaldıran alacaklı tarafın, daha sonra hacizleri yenilemeyeceği ne malum? (Haricen tahsile ilişkin alacaklı tarafça verilen makbuz/kağıt herneyse borçlu tarafça kaybedilebilir)
4- İcra Daireleri alacaklı tarafın atını istediği koşturması hususunda maşa oluyor.
5- Dosyalar infaz edildiği halde, yıllarca raflarda kalıyor.. vb..
Sonuç itibarı ile Devlet gücüyle tahsil edilen alacaktan Devletin HAKKI olan harcı talep etmemizin yakınmalara sebep olması anlaşılır birşey değildir. Alacağını alma imkanın vardı da Devlet mi "gel biz tahsil edelim" dedi?
Son olarak İcra Müdür ve Yardımcıları yorum yapar mı yapamaz mı, bu tartışılır tabi... İcra Müdür ve Yardımcıları aldıkları "red" kararlarını zaten gerekçelendiriyorlar... Kabul kararlarındaki gibi kısaca "reddine" demiyorlar... İcra Müdürlerince alınan kararlar hiçbir şekilde kesin değil, bu herkesçe malum... Haklı olduğuna inanan taraf merciye gitmesini de bilecek... Mercinin verdiği kararı uygulamıyorum diyemeyiz ya!!!
Saygılar..