Risalei Nur hakkında

Eğitim Aşığı... Boşuna uğraşıyorsunuz. Böylelerine enerji harcamaya değmez. Bırakın kendi hezeyanlarıyla mutlu mesut yaşasınlar. Kalpler bizim elimizde değil.

---

Risaleleri okumadan anlamak mümkün değil. Gerçi her kitap için böyle. Bu yüzden Risaleleri tanımak için en iyi yol ve yöntem yine risale okumaktan geçer.

Yine de giriş mahiyetinde birkaç makale paylaşayım. "Gerçekten" ve "samimi" olarak merak edenler istifade edebilirler.

Risale-i Nur Nedir? Nasıl Bir Tefsirdir?

http://www.sorularlarisale.com/makale/9646/risale-i_nur_nasil_bir_tefsirdir.html

Risale-i Nur'un Kur'an Tefsirindeki Yeri

http://www.yeniumit.com.tr/konular/detay/risale-i-nur-un-kur-an-tefsirindeki-yeri

Risale-i Nur'un Tefsirdeki Yeri

http://www.yeniumit.com.tr/konular/detay/risale-i-nurun-tefsirdeki-yeri

Çok haklısınız.

Sadece burada kendilerine öyle ya da böyle cevap vermeyen birileri olunca iyice şişiyorlar.

Çok uyduruk zihniyette birileri.

Kanaatimce de yoklar. Uyduruk insan hikayeleri işte:)

Tamam üstad.

Selam..

Ben yorumumu yaptım.

''Risaleler,psikolojisi bozuk bir adamın günlügüdür.'' Kısacası budur.

---

Bu arada hee...Said Nursi vahiy aldı pardon ilham aldı ve kendi iradesi dışında yazdı o kitapları.Ayrıca Kuran'da Said Nursi'ye işaretler de var.Üstüne üstlük (Kuran'a göre) Muhammed'in beceremedigi 'iman konuları'nın ispatını da Said Nursi yaptı.

Yiyen yesin ben yemem.

Kuşun da tesir etmiyormuş kendisine...

Seçilmiş kişi olması kuvvetle muhtemeldir

Bediüzzaman Said Nursi hiçbir zaman vahiy aldığını ifade etmemiştir. Söylemleriniz hakikatle uyuşmuyor.

Hz. Peygamberin sav. ispatlayamadığı iman konularını ispatlamış ithamınızsa gerçeklerle hiç ama hiç uyuşmayan düşünceler. Zaten Hz. Peygamber Allahın izni ile gösterdiği tüm mucizelerle, yaşantısının mükemmelliğiyle, davasından her baskıya rağmen vazgeçmemesiyle imanı ve imanının derecesini oldukça mükemmel ispatlamıştır.

Said Nur Hz. ise imana müteallik meselelerde nezih ve net izahlar getirerek günümüz dünyasında yaşanan küfrün fikriyatını çürütmüştür.

Öte yandan kendisine Kuran-ı Kerimden işaret olması meselesi ise ebced ve cifir hesaplarının konusu bir meseledir. Kuran her devre ve mühim hadiseye açık ya da kapalı, bir biçimde işaret etmiştir. Kıyamet öncesi yüzbinlerin imanını kurtarmasına vesile olan bir iman cereyanına işari manada teması da oldukça mantıki ve açıktır.

Kurşun geçirmediği ithamı da yeni olsa gerek. Böyle bir iddia yok. Fakat savaş esnasında denk gelmemesinden bahsetmiştir.

Pek tabii ki bir savaş esnasında insan yara almadan da kurtulabilir.

En nihayetinde Allah'ın koruması her şeye de yeter.

Bu önlem alınmaz anlamına da gelmemektedir. Elbette sebeplere %100 uyma olmalı. Ama tesir-i hakiki Allah'tandır.

Sen okuduklarını anlamıyor musun?Gayet de anlaşılır yazıyorum...

'Vahiy aldım' demiyor tabi ki,'ilham aldım' diyor..Arasındaki farkı anlayan beri gelsin.

Muhammed zamanında ona inanmayanlar vardı ve Kuran'da ''sen onları hidayete erdiremezsin'' yazıyor.Ama Said efendi mübarek ispatlamış tüm herşeyi...ve küfrün belini kırıp herkesi imana getirmiş haleluyah!

Kuran'dan kendisine alakasız işaretler çıkarması durumunu savunanlara ise diyecek zaten lafım yok...Kendisini ve ögrencilerini cennetlik ilan etmesini savunanana da diyecek lafım yok.

Ne yapalım...iman etmişe ögretilecek birşey yoktur.

• Söyleminizde "vahiy aldı pardon ilham aldı" dediğiniz için ve her meselede inançları aşağılayarak "uyduruk, hikaye, metafizik efsaneler" vb. dediğiniz için vahiy dediğinizi ve ardından da ilham diyerek dalga geçtiğinizi düşünmüş olsam gerek.
• Vahiy/ilham arasındaki farkı en basit müslüman kardeşimiz dahi bilir. Müracaat ederseniz ifade edeceklerdir. Kısaca vahiyde Hz. Cebrail ile kutsal metinlerin, Allah sözleri ve cümlelerinin keyfiyeti bizce meçhul tebliği, aktarılması, ifadesi söz konusudur. İlham ise kalbe doğan hakikatleri ifade eder. Ama ilham da hakikat perdeli ve örtülü olarak yansıyabilir. 5 doğru yerine 3 doğru ifade edilmiş gibidir. Aslında hakikatte 5 doğru cari iken, ilhamla 3 doğru keşfedilmiş gibidir.
• Said Nursi ispatlamış. Doğru. Ama hidayete erdirmiş iddiasını nurcu mini bebe dahi söylemez. Hidayet Allah'tandır. Belli mantık kaideleri ve esasları içerisinde ifade etmiş. İnanan inanmış. Ama Said NUR hidayete erdirmiş diyen tek bir kişi bulamazsın hakiki nur okuyucularında. Ancak vesile olmuşluk söz konusudur.
• Küfrün belini kırması ise günümüz tablosu ile net anlaşılır. Eskiden bir-iki genç ya da tesettürlü, islamiyeti şuurlu yaşayan insan bulunabilirken, şimdi sokaklarda onlarca bilinçli müslüman bulunmaktadır. Oldukça güzel izahlarıyla insanları ikna etmiş, küfrü işmam eden binlerce kafa ve mide bulandırıcı inkar suallerine apaçık cevaplar vermiştir. İnsanların hidayetine vesile olmuştur.
• Hemen her ifadesinde Allah bilir, Allah-ul alem gibi ifadeler zikreden Said NUR hz. inşaAllah imanlarını kurtarırlar ümidiyle talebelerinin necat olacakları hususunda bilgiler vermiştir. Gerçekten de hakiki nur öğrencilerini imandan çevirmek oldukça zordur, Allah bilir. Kuran-ı kerimden doğrudan işaret meselesi de aslında açık bir konu. İman ve İslam konusunda her devirde Kuran-ı kerimden istimdat ve istifade edilmiş, devrin hakiki ve sağlıklı hizmetlerine zımni(kapalı) işaretler bulunmuştur. Risale-i nur iman hizmetine de işaretlerin olması manidardır. Kör zihinlere de sokmak için Allah'ın lütfudur. Ebced ve Cifir hesapları ortada. Bilenler itiraz etmemişler. Sanırım siz ebced ve cifiri biliyorsunuz da aksini ispat ediyorsunuz.
• Dediğiniz gibi iman etmişe yapılacak birşey yok. İmansızlıkta da diretene de aynı kaide geçerli.

Risale-i nur oku diyenler haliyle nur cemaati üyesi fanatiklerdir. Onlar risaleden başka kitap okumazlar, çünkü risale yetiyormuş, çünkü risale yazarının deyimine göre "-yazdırılmış" . Başka bir kaynağa asla başvurdurtmazlar,

Risale fanatikleri vardır, asla laf dedirtmezler.

Mezarda kuran okuma bidati vardı, bunlar mezarda risale okudular.

Hepi topu 109 ayetin tefsiri vardır, dili osmanlıcadır, bir cümleyi okurken iki defa aşağı bakıp kullanılan kelimenin türkçe anlamına bakıyorsun ve cümleyi bir daha okuyorsan anlayabilmek için. Yine de anlamak zor.

Yazım dili "kutsal" gibi kabul edildiği için, sadeleştirilmemiş, sadeleşirse sanki kutsallığını yitirecek? Öyle emredilmiş, sadeleştirilmeyecek diye.

Tezatlıklar vardır mesela bir bölümde bir hadise sahih derken başka bir bölümde bu hadrise uydurmadenilmektedir.

Tefsir okumak istiyorsan gerçekten bilgilenmek istiyorsan, Mevdudi-tefhimul Kur'an, İbn-i Kesir tefsiri, Fizilalil Kuran-Seyyid kutub, öneririm, yardımcı olur inşaallah.

Bu yüzden mi nur talebeleri cihada gidiyor??

Zaman cihad zamanı mı yoksa sıcacık dersanelerde sıkışıp risale şöyle demiş, said nursi şöyle davranmış demenin zamanı mı? Koyuna çevirdiniz dinden bi haber insanları. Neredyse laikliği bile saunacaksınız, bi tanesi çıkıp açık açık laiklik kafirliktir diyemiyor değil mi?

Eş-iş-aş hizmetine devam.

Sonra sadece kendi cemaatleri içinde evlenme şartları, birilerini birilerine yamama.

Hanginiz sünnetin ışığında yol alıyor? Said nursi bıyıklıydı hiç biriniz sakal bırakmıyor, herkes bıyıklı, sakal sünnet midir, değil midir? Ee olurmu sakal bırakırlarsa nasılm devlet memuru olacaklar?