maide 35 deki vesile salih ameldir. kulu Allaha yaklaştıracak şey imandan sonra salih ameldir. yoksa mürşidi kamil, put, peygamber vs başka bir şey değildir.
kuranın bildirilmesinin yakınlaştırma veya ulaştırma ile ne gibi bir alakası var? Peygamber elçidir. vahyolunanı tebliğ eder. veya bir öğretmen sana öğretir. veya biri sana yardımcı olur herhangi bir konuda. bunlar doğal. ama biri çıkar da ben seni manen Allah a vasıl edeceğim derse olmaz. seni bir takım terbiyelerle Onda eriteceğim derse olmaz. şirk olur. bahsettiğiniz şuna benze. bir gemide dalganın etkisiyle düşmek üzere olan adam, gemidekilerden yardım isterse gayet doğal karşılanır şirk olmaz. veya Allaha yalvarırsa çok güzel bir davranış olur. ama medet ya gavs, himmet ya kutup derse şirk olur. çünkü gvs diye bildiği birinin manen gelip onu kurtaracağına inanır. Allahın özelliklerini ona atfeder. dolayısıyla 2 si farklı şeyler. anladığınızı biliyorum fakat okuyanlar için uzun yazdım.
günah çıkarma merasimi bir kaç ayrıntı dışında aynıdır. ilamda kimse kimsenin önünde gidip tövbe almaz. zaten tevbe alınmaz edilir. tarikatte ise bir mürşidin önüne diz çöküp tevbe etmedikçe, tevbe etmenin bir anlamı yoktur.asıl tevbe budur. hatta yine hristyanlardaki gibi ders tazeleme dönemleri vardır. mürdi ders alır, günah işler gelir tekrar ders alır sıfırlanır. sonra tekrar eder bu döngü.
keramet demişsiniz. keramet Allahın ikramıdır. şimdi mısırdan istanbula kendi kendine uçmak mı keramettir yoksa uçakla uçmak mı? bunun Allahlık iddiasıyla ne alakası var?
gayb meselesini anlattım. Gaybı yalnız Allah bilir. ve kimseye de bildirmemiştir. bildirmeyecektir. tek istisna hz peygamberdir ki o da ayetlerin inişi sırasında, meleklerin gösterilmesi şeklinde emin ve rahat olması içindir. üstte yazmayı unutmuşum. feraset ve gaybın bilinmesi başkadır. feraset olayları görebilme,tahmin edebilme yeteneği, aklın açılması olayıdır. bu da takva ile olur. yineliyorum ben gaybı biliyorum veya karşımdaki adamın aklından geçenleri, kalbinden geçenleri apaçık okuyorum diyen veya bunu ima eden yalancıdır, buna inanan da şirktedir. bunları ben söylemiyorum ki özür dileme gibi bir ihtimalim bulunsun. Kuran söylüyor. kimseye damga bastığım yok, ayetler size uyuyorsa yapabileceğim bişey yok.
?Allah ile kendi aralarına koydukları öyle şeylere
kul olurlar ki, Allah onun hakkında hiç bir delil indirmemiştir.
Onunla ilgili kendilerinin de bir bilgisi
yoktur. O zalimlerin yardımcısı olmaz.? (Hacc 22/71)
'Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz' Fatiha/4
?De ki, göklerde
ve yerde, hiç kimse gaybı bilmez, onu sadece Allah
bilir.? (Neml 27/65
cinler de bilmez..
'Ne zaman Süleyman
yere yıkıldı, iyice ortaya çıktı ki eğer cinler
gaybı bilselerdi, kendilerini küçük düşüren o azap
içinde kalmazlardı' (Sebe 34/12?14)
melekler de bilmez..
'Sağında ve solunda oturmuş iki kayıt memuru bulunur.
Bu sebeple ağzından çıkan HER SÖZÜ kayıt için hazır
bekleyen bir gözcü mutlaka vardı' (Kaf 50/16?18)
hz peygamber de bilmez..(vahiy anı hariç)
"De ki: "Ben size, Allah'ın hazineleri yanımdadır,
demiyorum. Gaybı da bilmem. Size, "işte ben bir
meleğim." de demiyorum. Ben bana vahyolunandan
başkasına uymam." De ki: "Görenle görmeyen bir
olur mu? Hiç zihninizi yormaz mısınız?" (En'am 6/50)
"De ki: "Eğer gaybı bilseydim, daha çok iyilik
yapmak isterdim ve bana kötülük de gelmezdi. Ben,
inanan kesim için bir uyarıcı ve bir müjdeciden
başka bir şey değilim." (Araf 7/188)
?Allah aklını kullanmayanların üstüne pislik yığar.? (Yûnus, 10/100)
vesselam..
maide 35 deki vesile salih ameldir. kulu Allaha yaklaştıracak şey imandan sonra salih ameldir. yoksa mürşidi kamil, put, peygamber vs başka bir şey değildir.
kuranın bildirilmesinin yakınlaştırma veya ulaştırma ile ne gibi bir alakası var? Peygamber elçidir. vahyolunanı tebliğ eder. veya bir öğretmen sana öğretir. veya biri sana yardımcı olur herhangi bir konuda. bunlar doğal. ama biri çıkar da ben seni manen Allah a vasıl edeceğim derse olmaz. seni bir takım terbiyelerle Onda eriteceğim derse olmaz. şirk olur. bahsettiğiniz şuna benze. bir gemide dalganın etkisiyle düşmek üzere olan adam, gemidekilerden yardım isterse gayet doğal karşılanır şirk olmaz. veya Allaha yalvarırsa çok güzel bir davranış olur. ama medet ya gavs, himmet ya kutup derse şirk olur. çünkü gvs diye bildiği birinin manen gelip onu kurtaracağına inanır. Allahın özelliklerini ona atfeder. dolayısıyla 2 si farklı şeyler. anladığınızı biliyorum fakat okuyanlar için uzun yazdım.
günah çıkarma merasimi bir kaç ayrıntı dışında aynıdır. ilamda kimse kimsenin önünde gidip tövbe almaz. zaten tevbe alınmaz edilir. tarikatte ise bir mürşidin önüne diz çöküp tevbe etmedikçe, tevbe etmenin bir anlamı yoktur.asıl tevbe budur. hatta yine hristyanlardaki gibi ders tazeleme dönemleri vardır. mürdi ders alır, günah işler gelir tekrar ders alır sıfırlanır. sonra tekrar eder bu döngü.
keramet demişsiniz. keramet Allahın ikramıdır. şimdi mısırdan istanbula kendi kendine uçmak mı keramettir yoksa uçakla uçmak mı? bunun Allahlık iddiasıyla ne alakası var?
gayb meselesini anlattım. Gaybı yalnız Allah bilir. ve kimseye de bildirmemiştir. bildirmeyecektir. tek istisna hz peygamberdir ki o da ayetlerin inişi sırasında, meleklerin gösterilmesi şeklinde emin ve rahat olması içindir. üstte yazmayı unutmuşum. feraset ve gaybın bilinmesi başkadır. feraset olayları görebilme,tahmin edebilme yeteneği, aklın açılması olayıdır. bu da takva ile olur. yineliyorum ben gaybı biliyorum veya karşımdaki adamın aklından geçenleri, kalbinden geçenleri apaçık okuyorum diyen veya bunu ima eden yalancıdır, buna inanan da şirktedir. bunları ben söylemiyorum ki özür dileme gibi bir ihtimalim bulunsun. Kuran söylüyor. kimseye damga bastığım yok, ayetler size uyuyorsa yapabileceğim bişey yok.
?Allah ile kendi aralarına koydukları öyle şeylere
kul olurlar ki, Allah onun hakkında hiç bir delil indirmemiştir.
Onunla ilgili kendilerinin de bir bilgisi
yoktur. O zalimlerin yardımcısı olmaz.? (Hacc 22/71)
'Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz' Fatiha/4
?De ki, göklerde
ve yerde, hiç kimse gaybı bilmez, onu sadece Allah
bilir.? (Neml 27/65
cinler de bilmez..
'Ne zaman Süleyman
yere yıkıldı, iyice ortaya çıktı ki eğer cinler
gaybı bilselerdi, kendilerini küçük düşüren o azap
içinde kalmazlardı' (Sebe 34/12?14)
melekler de bilmez..
'Sağında ve solunda oturmuş iki kayıt memuru bulunur.
Bu sebeple ağzından çıkan HER SÖZÜ kayıt için hazır
bekleyen bir gözcü mutlaka vardı' (Kaf 50/16?18)
hz peygamber de bilmez..(vahiy anı hariç)
"De ki: "Ben size, Allah'ın hazineleri yanımdadır,
demiyorum. Gaybı da bilmem. Size, "işte ben bir
meleğim." de demiyorum. Ben bana vahyolunandan
başkasına uymam." De ki: "Görenle görmeyen bir
olur mu? Hiç zihninizi yormaz mısınız?" (En'am 6/50)
"De ki: "Eğer gaybı bilseydim, daha çok iyilik
yapmak isterdim ve bana kötülük de gelmezdi. Ben,
inanan kesim için bir uyarıcı ve bir müjdeciden
başka bir şey değilim." (Araf 7/188)
?Allah aklını kullanmayanların üstüne pislik yığar.? (Yûnus, 10/100)
vesselam..