Editörler : E.Kayı Han


Yasaklı
09 Temmuz 2006 16:32

Adnan Menderes'in asılma nedeni neydi?

Adnan Menderes'in asılma nedeni neydi?


Özgür Deniz
Başbakan Müsteşarı
09 Temmuz 2006 18:00

Kuvvay-i Milliye, Emperyalist işgale karşı verilen Bağımsızlık mücadelemizin, daha doğrusu Şanlı Kurtuluş Destanımızın en önemli unsurudur.

Emperyalist işgale karşı duruşun ve bağımsızlık mücadelesinin temeli olan Anadolu ve Rumeli Müğdafa-i Hukuk Cemiyeti Kuvvay-i Milliye örgütlenmesinin derli toplu hale getirildiği ikinci aşaması olmuştur.

Bu gerçekten hareketle Kuvva-i Milliye olgusuna yönelik böylesi çirkince ithamlar kabul edilir olmadığı gibi, emperyalist işgalciliğe karşı verilen, bağımsızlık mücadelesine sürülmeye çalışılan bir lekedir.

Bu pervasızca yaklaşımı esefle kınıyorum.


aresnas
Yasaklı
09 Temmuz 2006 18:21

SÖZÜN BİTTİGİ YER:

''Kuvvayı milliye saçmalığına karşı....''


orhanzay
Müsteşar Yardımcısı
09 Temmuz 2006 18:44

KUVAY-I MİLLİYE SAÇMALIKSA,,,SENİN BURDA YAZMAN DA O KADAR SAÇMALIK....

KUVAY-I MİLLİYE BELKİ DÜZENLİ BİR ORDU HÜVİYETİNDE DEĞİLDİ AMA HERKESİMDEN HALKI Bİ ARAYA TOPLAYAN VE TÜRK TRİHİNDEKİ NADİR OLGULARDAN BİRİDİR...BUNU SAÇMALIK DİYE NİTELEYEN ZİHNİYET SANIRIM O DÖNEMEDEDE VARDI VE MENEMEN OLAYLARI ŞEYH SAİT İSYANLARI ÇIKMIŞTII...


**"SPARTAKUS**"
Genel Müdür
09 Temmuz 2006 21:07

MENDERES ABD İLE YAPTIĞI GİZLİ SAKLI ANLAŞMALARDAN DOLAYI, KOREYE İNSANIMIZI GÖNDERİP ORADA ABD İÇİN SAVAŞMALARINI SAĞLADIĞI İÇİN, AYRICA MARSHALL PLANININ BİR PARÇASI OLDUĞU İÇİN,

ASKERİ DARBE İLE DEVRİLİP VATANA İHANETDEN DOLAYI İDAM EDİLDİ.

KEŞKE İDAM EDİLMESEYDİ, SUÇU SABİT GÖRÜLDÜĞÜNDE YARGILANIP HAPİSTE YATSAYDI.

KİMBİLİR O DA SİZİN HAKARET ETTİĞİNİZ BU "KUVVAY-İ MİLLİYE" YANİ BAĞIMSIZLIK RUHUNA TERS DÜŞTÜĞÜ İÇİN ASILDI.


kamutüzel
Kapalı
11 Temmuz 2006 14:54

spartaküs

senin bu dediklerin sadece saçma sapan spekülasyondan ibaret

bu nedenlerden dolayı kimse kimseyi asamaz

menderes in ileriyi görmediğini o zaman neredn biliyordun

sen söyle bakalım menderes in mahkemedeki idam nedeni nedir ??


jasmeenkarya
Müsteşar Yardımcısı
11 Temmuz 2006 15:21

Şimdikiler kadar akıllı değildi.


kamutüzel
Kapalı
11 Temmuz 2006 15:36

sırf laf olsun diye yazanlara lütfen boş yere ortalığı kirletmeyin

jasmeen nickli üye lafım sana sen o akıllı olsan öyle birşey yazmazsın git başka konularda bi ton saçma sapan şey var onlara yaz


multijet
Yasaklı
11 Temmuz 2006 15:41

Sayın Türkeş bile savunduğuna göre mutlaka bir geçerli sebebi vardır herhal !!!


kamutüzel
Kapalı
11 Temmuz 2006 15:47

al bitane daha laf olsun diye yazanlardan

türkeşin her yaptığı doğru mudur?

hem sen türkeşin idamı savunduğunu nerden biliyorsun??

aslında size cevap yazmaya bile değmez


multijet
Yasaklı
11 Temmuz 2006 15:50

Yaw arkadaşım kimse yazmasın istiyorsan başlık açma, bak ben hakaret ettim mi?

Benimki sadece bir tespit, ben Türkeşin bizzat kendisinden dinledim bu darbenin öyküsünü...


hakan44
Yasaklı
11 Temmuz 2006 15:58

1959 yılı iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkiler açısından son derece gergin geçmişti. Bu gerginlik 1960'a girildiğinde bir türlü yumuşamak bilmediği gibi daha da sertleşmeye yüz tuttu. 7 Nisan'da DP Meclis Grubu bir bildiri yayımladı.

Bildiride CHP'nin ülkedeki bütün yıkıcı grupları çevresinde topladığı, halkı orduyu iktidara karşı ayaklanmaya kışkırttığı öne sürüldü. Bu bildirinin ardından DP Meclis Grubu TBMM Başkanlığı'na muhalefetin eylemlerinin soruşturulması için bir önerge verdi.

Önerge 18 Nisan'da Meclis'te büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Yasaya göre bir Tahkikat Komisyonu oluşturulacak ve bu komisyon üç ay boyunca muhalefetin ve basının eylemlerini soruşturacaktı.

Öğrenci olayları tırmandıMuhalefet ve basını soruşturmak için Tahkikat Komisyonu kurulması ülkede geniş yankı yaptı. Komisyon görevine başlar başlamaz, Ankara ve İstanbul'da öğrenciler protesto gösterileri düzenlediler. 26 Nisan'da İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri baskıları protesto ederken, 28 Nisan'da da öğrenciler merkez binada bir toplantı düzenlediler. Güvenlik güçlerinin toplantıya müdahale etmesiyle olay çıktı.

Üniversite içinde başlayan çatışma Beyazıt Meydanı'na taştı. Buradaki çatışmada Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz aldığı bir kurşun yarasıyla hayatını kaybetti. Olaylar nedeniyle Ankara ve İstanbul'da sıkıyönetim ilan edildi ve gece sokağa çıkma yasağı kondu, ancak öğrencilerin gösterileri durmadı.

Parola ters tepti

30 Nisan'da İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda düzenlenen protesto gösterileri sırasında Nedim Özpolat adlı bir başka öğrenci hayatını kaybetti. 28-29 Nisan gösterilerinden sonra bu kez DP yönetimi, 5 Mayıs günü saat 5'te , Ankara'da Kızılay Meydanı'nda bir gösteri düzenlemeye karar verdi.

Buna göre iktidar partisine mensup gençler, Kızılay Meydanı'nda , Meclis'ten çıkıp Çankaya 'ya gidecek olan Celal Bayar ve Adnan Menderes'i alkışlayıp destekleyeceklerdi.

Ama iktidara karşı olan gençler de plandan haberdar oldular ve 555K (5'inci ayın 5'inci günü saat 5'te Kızılay Meydanı'nda) parolasını geniş bir öğrenci kitlesine duyurdular. 5 Mayıs günü iktidara karşı olan gençler, Kızılay'a akın ederken, iktidarı destekleme amacıyla Kızılay'a gelen DP yanlısı gençler azınlıkta kaldı.

Saat 6 civarında meydana gelen Bayar ve Menderes burada çok büyük protestolarla karşılaştı. Hatta bazı göstericiler Menderes'i tartakladılar. Menderes bir gazetecinin arabasına binerek meydandan güçlükle uzaklaştırıldı.

Harp Okulu'ndan ilk işaretOrdu içinde de on yıllık DP iktidarına karşı alttan alta başlayan hareket, protesto gösterileri sırasında kendini açıkca belli etmeye başlamıştı. Özellikle 29 Nisan'daki gösteriler sırasındaki öğrenci-ordu dayanışması dikkat çekiciydi.

Ankara'daki 5 Mayıs gösterilerinden iki gün önce de Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel, Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes'e bir mektup göndermiş ve ülkenin içinde bulunduğu bunalımdan çıkış için bazı önerilerde bulunmuştu.

21 Mayıs'ta bu kez Ankara'daki Harp Okulu öğrencileri iktidarı protesto için bir gösteri yürüyüşü düzenlediler. Artık ok yaydan çıkmıştı. Gerginlik doruktaydı. Bu arada Başbakan Menderes, bir açıklama yaparak Tahkikat Komisyonu'nu başlangıçta üç ay olarak öngörülen çalışmalarını tamamladığını, raporun yakında Meclis'e sunulacağını kamuoyuna duyurdu.

Ancak bu açıklama darbecileri daha önce almış oldukları yönetime el koyma kararından vazgeçirmedi. Geniş bir kesim de ordunun yönetime el koymasını sabırsızlıkla bekliyordu.

Ve asker yönetime el koyduMenderes'in Tahkikat Komisyonu'nun CHP hakkında verilen önerge hakkındaki çalışmalarını tamamladığını açıklamasından iki gün sonra 27 Mayıs 1960'da başkanlığını Orgeneral Cemal Gürsel'in yaptığı ve Milli Birlik Komitesi adı altında toplanan bir subay grubu, emirleri altındaki askeri birliklerle birlikte Ankara ve İstanbul'daki bazı önemli yerleri ele geçirdi ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına yönetime doğrudan el koyduğunu açıkladı.

27 Mayıs sabahı, Silahlı Kuvvetler adına radyodan yayınlanan bildiride, "Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla ve kardeş kavgalarına meydan vermemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri memleketin idaresini eline almıştır" deniyordu.

Yassıada duruşmalarıEskişehir'den dönmekte olan Başbakan Adnan Menderes, Kütahya'ya yolunda tutuklanarak Ankara'ya getirildi. Daha sonra Celal Bayar, hükümet üyeleri ve DP'li milletvekilleriyle birlikte İstanbul'a oradan da Yassıada'ya gönderildi.

24 Eylül 1960'da Yüksek Adalet Divanı kuruldu. Bir gün sonra Celal Bayar bel kemeriyle intihara kalkıştı. Bir subay tarafından kurtarıldı. Yüksek Adalet Divanı 14 Ekim'de Yassıada'da çalışmalarına başladı.

İlk dava Afgan kralının Celal Bayar'a hediye ettiği köpeğin hayvanat bahçesine satışıyla ilgili Köpek Davası'ydı. Adnan Menderes'in ilk yargılandığı dava ise Ayhan Aydan'dan olduğu iddia edilen çocuğunu öldürttüğü hakkındaki Bebek Davası oldu.

Ardından 17 dava daha açıldı: 6-7 Eylül Olayları Davası, Vinileks Şirketi Davası, Dolandırıcılık Davası, Arsa Davası, Ali İpar Davası, Değirmen Davası, Barbara Davası, Örtülü Ödenek Davası, Radyo Davası, Topkapı Olayları Davası, Çanakkale Olayı Davası, Kayseri Olayı Davası, Demokrat İzmir Davası, Üniversite Olayları Davası, İstimlak Davası, Vatan Cephesi Davası, Anayasa'nın İhlali Davası.

11 ay bir gün süren davalar 15 Eylül 1961'de sona erdi. Bu süre içinde yargılanan Bayar, Menderes, Bakanlar Kurulu üyeleri, DP milletvekilleri ve eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun'un da aralarında bulunduğu toplam 592 sanıktan, 228'i hakkında idam cezası istendi.

Menderes idam edildiToplam 202 oturum yapılırken, binin üzerinde tanık dinlendi. DP'nin önde gelenlerinden 31 sanık ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, 418 sanığa altı ayla 20 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezaları verildi. 123 sanık beraat etti. Beş sanık hakkında dava düştü.

16 ay boyunca Yassıada'da kalan Adnan Menderes, hakkında açılan 6 davadan birinde beraat ederken, diğerlerinden mahkum edildi. Yüksek Adalet Divanı Menderes'in de bulunduğu 15 kişiyi idama mahkum etti.

MBK bunlardan sadece Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun kararlarını onayladı. 65 yaşını geçmiş olan Bayar ile oy çokluğuyla ölüm cezasına çarptırılan öteki 11 sanığın cezaları ömür boyu hapis cezasına dönüştürüldü.

Polatkan ve Zorlu'nun cezası 16 Eylül'de, Menderes'in cezası ise kararın açıklanmasından bir gün önce intihar girişiminde bulunduğu için tedavisi tamamlandıktan sonra 17 Eylül'de infaz edildi.

38 kişiden oluşan Milli Birlik Komitesi üyelerinin 5'i general, 8'i albay, 7'si yarbay, 10'u binbaşı ve 8'i yüzbaşı idi. Komite, izleyen günlerde Türkiye'nin siyasi yaşamına egemen oldu ve 25 Ekim 1961'e kadar görevini sürdürdü.

tabii bunlara türkçe ezan

koreye asker gönderme

ucak fabrikasının kapatılması

küçük amerika olma hayali

eklenmesi lazım


nirvanaaa
Müsteşar Yardımcısı
11 Temmuz 2006 16:04

korede coniler ölmesin diye, ahmetleri, mehmetleri, alileri hiç tanımadıkları bir ülkede, ne için savaştığını bilmeden ölüme yollamak olabilirmi???


kamutüzel
Kapalı
11 Temmuz 2006 16:18

İlk dava Afgan kralının Celal Bayar'a hediye ettiği köpeğin hayvanat bahçesine satışıyla ilgili Köpek Davası'ydı. Adnan Menderes'in ilk yargılandığı dava ise Ayhan Aydan'dan olduğu iddia edilen çocuğunu öldürttüğü hakkındaki Bebek Davası oldu.

evet mbk nın ne kadar ciddi olduğu ortada diğer davalarda ciddiyetten uzak sadece darbeyi hukuki alanda meşru kılmayı amaçlayan davalardır.

benim anlamadığım bazı şeyler var neden bu sitedeki üyeler görüşlerini yazarken dünyayının durumunu gözönünde bulundurmuyor?*

dünya sadece türkiye den ibaret değil parçaya bakarken bütünü gözden kaçırmayın!

tüm dünyadaki durumu gözönüne alıp yorum yapın!

neden koreye asker yolladık??

conilerin kara kaşı kara gözü için mi??

yoksa rusya tehlikesinden kaçıp yaklaşık tüm dünyanın üzerinde mutabakat sağladığı nato ya girmek için mi??


multijet
Yasaklı
11 Temmuz 2006 16:22

Rus tehlikesinden kaçıranlar bizi kimin esiri yaptılar acaba ???

AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE !!!


kamutüzel
Kapalı
11 Temmuz 2006 16:25

bak az önce sana ne dedim multijet yazmış olmak için yazıyorsun kulaktan dolma bilgilerlebu bir tercih meselesidir o zamanki mısırın tarihini oku iyi mi olmuş kötü mü anlarsın


ejderim
Şef
11 Temmuz 2006 20:57

tsk türkiye'de rejimin kurucu ideolojisinin yani kemalizmin asli taşıyıcısı olarak kabul edilmiştir

DP erken cumhuriyette mustafa kemalin temelini attığı tarafsız ordu geleneğini yıkarak silahlı kuvvetleri rakip parti karşısında kendi partizan çıkarları adına asayişi sağlamakla görevlendirip tahrik ve mağdur etmiştir

arka zeminde ise chp ile tsk nın rejim bekçiliği konusundaki dirsek temasıdır

71 müdahalesi ve 80 darbesi de artan toplumsal muhalefete karşı bir müdahale gene 28 şubat ise rejimi korumak adına otoriteyi elinde tutmak için yapılan bir müdahaledir


ittihat terakki
Yasaklı
11 Temmuz 2006 21:54

Adnan Menderes ülkeyi Amerika eksenli siyaset yörüngesine oturtmasının yanısıra ülkeyi hızla dışa açtı, planlı kalkınma modelini gözardı ederek birden uçurmak istedi ülkeyi, alınan borçların faturası ağır oldu. Ülke iktidarın ilk birkaç yılında gelişim gösterir gibi olduysa da sonra yaşanan ekonomik bunalımlar durumun vahametini ortaya koydu.

Bir Atatürkçü olarak Adnan Menderes'in bilinçli bir karşı devrimci olduğunu sanmıyorum. Ancak liberal partisi; tüm rejim muhaliflerinin, saltanat ve hilafet özlemi çekenlerin, tek parti iktidarı küskünlerinin, Halk Fırkası'nın köylülere verebildiği hak kırıntılarından dahi rahatsızlık duyan tutucu toprak sahiplerinin biraraya geldiği bir merkez dışı odak halini aldı. Bunun izleri daha önce Terakkiperver CF ile SCF deneyimlerinde görülebilir.

Bu yaşanan olayların tümü ülkenin demokratik geleneklerinin halen zayıf olduğunu göstermişti..

Adnan Menderes'in siyasi tutumunu beğenmemekle birlikte asılmasının hukuki değil siyasi olduğu hemen hemen sabittir..


Minghella
Müsteşar Yardımcısı
11 Temmuz 2006 21:55

Asılması için bir neden olmadığı iade-i itibarı ve anıt mezara nakledilmesi ile beraber resmiyet kazandı. Zaten milletin vicdanında hiç bir zaman bir sabık olmadı. Fakat idam edenler milletin vicdanında sonsuza kadar sabık olarak kalacaklar. Türkiye fert başına milli geliri 20.000 usd olduğu gün resmi olarak da sabık olacakları gündür.


ejderim
Şef
11 Temmuz 2006 22:27

menderesin asılması kesin olarak hukuki değildir çünkü müdahaleye sebep tahkikat komisyonun anayasaya aykırı olmasıydı. ancak tahkikat komisyonu kuruluşu itibariyle anayasaya aykırı değildi yaptığı eylemler demokrasiye aykırıydı dolayısıyla müdahale siyasidir.

DP nin kuruluşundan 4 yıl sonra genel kurmay başkanlığını milli savunma bakanlığına bağlaması sivil iradeye demokratik tabiyet ilkesine uygunluğu tartışılabilir

60 müdahalesi kuvvetli icraya karşıdır ve bence politik devrimdir


burcu1980
Şube Müdürü
11 Temmuz 2006 22:34

ittihat terakki yi tespitlerinden ve yorumlarından dolayı kutluyorum.

bugün sırtımızdaki bu kamburun tek nedeni olarak adnan menderesi görüyorum, belki asılmayı hak etmedi ama o günün şartlarında olması gereken buydu.

Toplam 40 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi