düşünceleriniz için teşekkür ederim vanngölü hocam.
geçen sene gelen müfettiş beylere de, "sizce okul öncesi için neler yapılabilir?" dediklerinde aynı şeyleri iletmiştim.ama her zamanki gibi notlarını alıp gittiler ve bir gelişme olmadı.
il merkezlerindeki bağımsız anaokulu müdürlerinden birisi her yıl anasınıflarında çalışan kadrosuz usta öğreticiler için koordinatör müdür olarak belirleniyor.yani 1 müdür ildeki tüm kadrosuz usta öğreticilerin müdüründen sonra sadece başarı değerlendirme formunda 2.notu veren kişi. aslında yönetmeliğe göre yapılan çalışmaları yerinde ara sıra görmesi lazım ama mümkün olmadığından genellikle müdürünün verdiği notu O'da verip geçiyor.bunun ne kadar objektif olduğu zaten ayrı bir tartışma konusu.... o yüzden pek fazla girmek istemiyorum.
ama her ilçede 1 bağımsız anaokulu mutlaka var.ilçedeki bağımsız anaokulu müdürleri anasınıflarının koordinasyonu ile görevlendirilse (değerlendirme formunu il merkezindeki doldursun,benim derdim not değil),anasınıflarındaki eksiklikleri,yapılması gerekenleri,usta öğretici veya kadrolu veya sözleşmeli farketmez ; öğretmen arkadaşların sorunlarını yerinde görüp il milli eğitim müdürlüklerine dile getirse daha etkili bir çalışma olur inancındayım.hem de bir anlamda ilköğretim müdürü arkadaşlarımızın yükünü hafifletmiş oluruz.
çünkü toplantılarda ve zaman zaman bir araya geldiğimizde ilköğretim müdürü arkadaşlardan ortak serzenişlerde birleştiklerini görüyorum."koca okulla başediyoruz,problem anasınıfında çıkıyor...." .insan psikolojisi normaldir.bir kere problem gözüyle baktığınız ve yaklaştığınız iş zamanla artık size yük haline gelir.üzgünüm ama bu işi bu hale getirenler biraz da işinde bilinçli davranmayan öğretmenlerimiz.
genişletilmiş ilçe zümre toplantıları okulumuzda yapılır. aslında okul müdür olarak başkan seçiminden sonra ayrılmam gerekir ama sağolsun arkadaşlar danışmak için katılmamı isterler.üzülerek gözledim ama sizlerle paylaşmak istedim. "bizim müdür senede 2-3 defa sınıfa uğrar,aaa sizinki sık sık geliyor mu? ne alaka..." maalesef bakış açısı bu.
anasınıfının kapısını kapatınca kralsın.kimse karışmasın. veliyi istediğin gibi yönlendir,vicdan ne kadar el veriyorsa o kadar eğitim yap,vs... sonra da rahatına dokunan, istediğin organizasyonu bozan birşey olduğunda müdürü ara. senede 3 defa müdürü görürsen, müdür de "aman birini şu sınıfa yardımcı alayım da velinin de dilinden kurtulayım " deyip alır geçer işte...
kusura bakmayın arkadaşlar ama bu mantıkla bu iş ancak bu kadar yürür.
yukarıdaki satırlarda kırıcı olmuş olabilirim.lütfen işini hakkıyla yapan,vicdanının sesini dinleyen anasınıfı öğretmen ve usta öğretici arkadaşlarım alınmasın.onları tenzih ederim. ama bir sepetteki elmaların hepsi sağlam olmuyor.sepet dökülünce de ilk göze çarpanlar çürükler oluyor maalesef...
düşünceleriniz için teşekkür ederim vanngölü hocam.
geçen sene gelen müfettiş beylere de, "sizce okul öncesi için neler yapılabilir?" dediklerinde aynı şeyleri iletmiştim.ama her zamanki gibi notlarını alıp gittiler ve bir gelişme olmadı.
il merkezlerindeki bağımsız anaokulu müdürlerinden birisi her yıl anasınıflarında çalışan kadrosuz usta öğreticiler için koordinatör müdür olarak belirleniyor.yani 1 müdür ildeki tüm kadrosuz usta öğreticilerin müdüründen sonra sadece başarı değerlendirme formunda 2.notu veren kişi. aslında yönetmeliğe göre yapılan çalışmaları yerinde ara sıra görmesi lazım ama mümkün olmadığından genellikle müdürünün verdiği notu O'da verip geçiyor.bunun ne kadar objektif olduğu zaten ayrı bir tartışma konusu.... o yüzden pek fazla girmek istemiyorum.
ama her ilçede 1 bağımsız anaokulu mutlaka var.ilçedeki bağımsız anaokulu müdürleri anasınıflarının koordinasyonu ile görevlendirilse (değerlendirme formunu il merkezindeki doldursun,benim derdim not değil),anasınıflarındaki eksiklikleri,yapılması gerekenleri,usta öğretici veya kadrolu veya sözleşmeli farketmez ; öğretmen arkadaşların sorunlarını yerinde görüp il milli eğitim müdürlüklerine dile getirse daha etkili bir çalışma olur inancındayım.hem de bir anlamda ilköğretim müdürü arkadaşlarımızın yükünü hafifletmiş oluruz.
çünkü toplantılarda ve zaman zaman bir araya geldiğimizde ilköğretim müdürü arkadaşlardan ortak serzenişlerde birleştiklerini görüyorum."koca okulla başediyoruz,problem anasınıfında çıkıyor...." .insan psikolojisi normaldir.bir kere problem gözüyle baktığınız ve yaklaştığınız iş zamanla artık size yük haline gelir.üzgünüm ama bu işi bu hale getirenler biraz da işinde bilinçli davranmayan öğretmenlerimiz.
genişletilmiş ilçe zümre toplantıları okulumuzda yapılır. aslında okul müdür olarak başkan seçiminden sonra ayrılmam gerekir ama sağolsun arkadaşlar danışmak için katılmamı isterler.üzülerek gözledim ama sizlerle paylaşmak istedim. "bizim müdür senede 2-3 defa sınıfa uğrar,aaa sizinki sık sık geliyor mu? ne alaka..." maalesef bakış açısı bu.
anasınıfının kapısını kapatınca kralsın.kimse karışmasın. veliyi istediğin gibi yönlendir,vicdan ne kadar el veriyorsa o kadar eğitim yap,vs... sonra da rahatına dokunan, istediğin organizasyonu bozan birşey olduğunda müdürü ara. senede 3 defa müdürü görürsen, müdür de "aman birini şu sınıfa yardımcı alayım da velinin de dilinden kurtulayım " deyip alır geçer işte...
kusura bakmayın arkadaşlar ama bu mantıkla bu iş ancak bu kadar yürür.
yukarıdaki satırlarda kırıcı olmuş olabilirim.lütfen işini hakkıyla yapan,vicdanının sesini dinleyen anasınıfı öğretmen ve usta öğretici arkadaşlarım alınmasın.onları tenzih ederim. ama bir sepetteki elmaların hepsi sağlam olmuyor.sepet dökülünce de ilk göze çarpanlar çürükler oluyor maalesef...