Syn. eşit mesafe çok güzel bir örnek ile açıklamışsınız durumu Allah razı olsun. İlim-Amel-İhlas hocam konunun dağılmasını önlediğiniz için siden de Allah razı olsun.
Öncelikle şunu söylemek isterim. Kendim, Rabbim izin verdiği ölçüde ilmi çalışmalar yapmaya, emin olamadığım noktalarda da araştırma yapmaya çalışıyorum. Ben bu konu başlığını ilk önce Din Hizmetleri (Kadrolu) Bölümüne açmıştım. Kadrolu aktif hocaların o bölümde daha sık bulunabileceği düşüncesiyle. Ancak oradan cevap gelmeyince buraya da ikinci bir başlık olarak açtım. Allah razı olsun ki değerli hocalarım kendileri de araştıracaklarını ve elde ettikleri neticeyi burada paylaşacaklarını beyan ettiler. Diğer bölümde de değerli bir hocam araştırıp cevap vermeye çalışacağını beyan etmiş kendilerinden Allah razı olsun.
Başlığım ciddi manada ilmi bir araştırma için açılmıştır. O bakımdan burada bu sözün inanrıcılığını tartışmak durumunda değiliz. Kendilerine inandırıcı gelmeyenler veyahut konu hakkında hiç bir bilgiye sahip olmayanlar rica ediyorum bu başlığa yazı yazıp konumu amacının dışına çıkarmasınlar.
Son olarak başlığı açtığımdan beri kendim de araştırmalarımı sürdürüyorum. Bilgilerimi sizlerle de paylaşmak isterim.
Lokman Suresi 12. Ayet-i Kerime'de "Andolsun ki biz Lokman'a hikmeti verdik..." buyruluyor. Ayetin tefsirine bakıldığında buradaki "hikmet" kelimesinin ilim ve üstün kavrama yeteneği olduğu belirtilmiştir. Ayette dikkati çeken hususlardan birisi de Lokman'a hikmetin verilme gerekçesinin her zaman Allah'a yaraşır bir şekilde şükretmesi olduğudur. Allah hikmeti şükürle birlikte zikretmiştir. Çünkü bilgi Allah'ın insana en büyük lütfudur. Şükrün birinci şartı da tevhid inancıdır. Dolayısıyla şükreden bir insan hırsız, uğursuz vb. olamaz. Şükreden bir insanın kafası çalışmıyor olamaz yani bir önceki sayfada yazıldığı gibi kıt beyinli olamaz. Çünkü Rabbimiz şükür karşılığı hikmeti verdiğini Ayet-i Kerimelerinde beyan etmiştir.
Buna benzer oalarak diğer başlıkta nihatsami hocam da çok güzel bir açıklama getirmiş kendilerinden Allah razı olsun.
ifade aynen bire bir hadis olarak geçmeyebilir. Fakat ayet ve hadislerin mana ve mefhumundan çıkmış olması muhtemeldir. Delil olarak;
1- malı istediğime veririm; ( Kulillahimumme malikel mülki Tü'til mülke men teşau.....Ali imran 27), Allah dilediğine rızkı genişletir ve dilediğine daraltır. rad' 26)
2- ilmi isteyene verir; zaten arapça öğrencinin adı TALİB'tir. Yani isteyen, ilimle ilgili hadislerde ilim konusunda hep talep lafzı beraber gelmektedir. (talebul ilmi feridatün...) bu hususta örnekleri çoğlatabiliriz.
Bu vb. bilgilere araştırma neticesinde ulaşmak mümkün ancak benim asıl öğrenmek istediğim başlıkta yazdığım sözün kaynağı, buhari, ibn. mace vb. kaynaklarda geçip geçmediğidir. Sorum açık ve nettir. Bu bilgiye ulaşanların araştırma neticelerini merak ediyor ve cevaplarını bekliyorum. Onun dışında konuyu daha da fazla uzatmaya gerek olmadığı kanaatindeyim.
Alakadar olan herkese teşekkürü bir borç bilirim. Allah'a emanet olun.
Syn. eşit mesafe çok güzel bir örnek ile açıklamışsınız durumu Allah razı olsun. İlim-Amel-İhlas hocam konunun dağılmasını önlediğiniz için siden de Allah razı olsun.
Öncelikle şunu söylemek isterim. Kendim, Rabbim izin verdiği ölçüde ilmi çalışmalar yapmaya, emin olamadığım noktalarda da araştırma yapmaya çalışıyorum. Ben bu konu başlığını ilk önce Din Hizmetleri (Kadrolu) Bölümüne açmıştım. Kadrolu aktif hocaların o bölümde daha sık bulunabileceği düşüncesiyle. Ancak oradan cevap gelmeyince buraya da ikinci bir başlık olarak açtım. Allah razı olsun ki değerli hocalarım kendileri de araştıracaklarını ve elde ettikleri neticeyi burada paylaşacaklarını beyan ettiler. Diğer bölümde de değerli bir hocam araştırıp cevap vermeye çalışacağını beyan etmiş kendilerinden Allah razı olsun.
Başlığım ciddi manada ilmi bir araştırma için açılmıştır. O bakımdan burada bu sözün inanrıcılığını tartışmak durumunda değiliz. Kendilerine inandırıcı gelmeyenler veyahut konu hakkında hiç bir bilgiye sahip olmayanlar rica ediyorum bu başlığa yazı yazıp konumu amacının dışına çıkarmasınlar.
Son olarak başlığı açtığımdan beri kendim de araştırmalarımı sürdürüyorum. Bilgilerimi sizlerle de paylaşmak isterim.
Lokman Suresi 12. Ayet-i Kerime'de "Andolsun ki biz Lokman'a hikmeti verdik..." buyruluyor. Ayetin tefsirine bakıldığında buradaki "hikmet" kelimesinin ilim ve üstün kavrama yeteneği olduğu belirtilmiştir. Ayette dikkati çeken hususlardan birisi de Lokman'a hikmetin verilme gerekçesinin her zaman Allah'a yaraşır bir şekilde şükretmesi olduğudur. Allah hikmeti şükürle birlikte zikretmiştir. Çünkü bilgi Allah'ın insana en büyük lütfudur. Şükrün birinci şartı da tevhid inancıdır. Dolayısıyla şükreden bir insan hırsız, uğursuz vb. olamaz. Şükreden bir insanın kafası çalışmıyor olamaz yani bir önceki sayfada yazıldığı gibi kıt beyinli olamaz. Çünkü Rabbimiz şükür karşılığı hikmeti verdiğini Ayet-i Kerimelerinde beyan etmiştir.
Buna benzer oalarak diğer başlıkta nihatsami hocam da çok güzel bir açıklama getirmiş kendilerinden Allah razı olsun.
ifade aynen bire bir hadis olarak geçmeyebilir. Fakat ayet ve hadislerin mana ve mefhumundan çıkmış olması muhtemeldir. Delil olarak;
1- malı istediğime veririm; ( Kulillahimumme malikel mülki Tü'til mülke men teşau.....Ali imran 27), Allah dilediğine rızkı genişletir ve dilediğine daraltır. rad' 26)
2- ilmi isteyene verir; zaten arapça öğrencinin adı TALİB'tir. Yani isteyen, ilimle ilgili hadislerde ilim konusunda hep talep lafzı beraber gelmektedir. (talebul ilmi feridatün...) bu hususta örnekleri çoğlatabiliriz.
Bu vb. bilgilere araştırma neticesinde ulaşmak mümkün ancak benim asıl öğrenmek istediğim başlıkta yazdığım sözün kaynağı, buhari, ibn. mace vb. kaynaklarda geçip geçmediğidir. Sorum açık ve nettir. Bu bilgiye ulaşanların araştırma neticelerini merak ediyor ve cevaplarını bekliyorum. Onun dışında konuyu daha da fazla uzatmaya gerek olmadığı kanaatindeyim.
Alakadar olan herkese teşekkürü bir borç bilirim. Allah'a emanet olun.