Editörler : E.Kayı Han
13 Haziran 2010 12:35

Anne-Babaya nasıl davranmalıyız?

ahir zamanda çok önemli konulardan birisi de anne baba ilişkisidir...


Güzel Ahlak
Kapalı
13 Haziran 2010 12:36

Allah ve resulünden sonra tapılacak kutsal insanlar.


çocuuk
Müsteşar
13 Haziran 2010 12:39

abi şuan memurlar.net arama moturunu tarıyorum bu konu ne kadar es geçilmiş, bir tane başlık gördüm anne hakkı o da 4-5 kişi yazmış kapatılmış...

bu konuda yüzlerce başlık açılması lazım değil mi?

cidden boş işlerle uğraşırken önemli işleri unutmuşuz demek ki,,,

ne diyelim yazık bize...


çocuuk
Müsteşar
13 Haziran 2010 12:41

Hz. Ebu?d-Derdâ?nın (ra), şöyle dediği rivayet edilmiştir: ?Ben Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu işittim: ?Anne-baba, Cennet?in orta kapısıdır. Artık sen o kapıyı ister zayi et, ister muhafaza et.? (Tirmizî, Birr, 3)

Rabbimiz bizi şöyle ikaz ediyor: ?Rabb?in şöyle buyurdu: ALLAH?tan başkasına ibadet etmeyin. Anneye ve babaya güzel muamele edin. Şayet onlardan her ikisi veya birisi yaşlanmış olarak senin yanında bulunursa sakın onlara hizmetten yüksünme, ?öff!? bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve gönül alıcı sözler söyle. Şefkatle, tevazu ile onlara kol kanat ger ve şöyle dua et: ?Yâ Rabbi, onlar küçüklüğümde nasıl beni ihtimamla yetiştirdilerse, ona mükâfat olarak Sen de onlara merhamet buyur!? (İsrâ Sûresi, 17/23-24)

En çok kim hak sahibidir?

Efendimiz?in hadislerine baktığımızda anne hakkının baba hakkından üç misli fazla olduğunu öğreniyoruz.

Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Bir adam gelerek: ?Ey ALLAH?ın Resulü! İyi davranıp hoş sohbette bulunmama en çok kim hak sahibidir?? diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam): ?Annen!? diye cevap verdi. Adam: ?Sonra kim?? dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) ?Annen!? diye cevap verdi. Adam tekrar: ?Sonra kim?? dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) yine: ?Annen!? diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: ?Sonra kim?? Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) bu dördüncüyü: ?Baban!? diye cevapladı.? Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1)


çocuuk
Müsteşar
13 Haziran 2010 12:51

Bedenle ilişkili olan on hak:

1- Hizmet etmek.

2- İhtiramlarını korumak.

3- Onların önünde değil arkalarında oturmak.

4- Onların emir ve nehiylerine, İslam?ın emirleriyle çelişmediği takdirde itaat etmek.

5- Müstahap orucu onların izniyle tutmak.

6- Onların rızayeti (isteği) olmaksızın, vacib-i ayni dışında yolculuğa çıkmamak.

7- Onlar geldiklerinde ayağa kalkmak, otur demedikçe oturmamak ve onlardan aşağıda oturmaya çalışmak.

8- Yolda yürüyünce onlardan öne geçmemek; yol çamur, buz, karanlık ve tehlikeli olursa o başka.

9- Daima şefkatle onların yüzüne bakmak.

10- Onların hizmetinde olmaya hazır olmak.


çocuuk
Müsteşar
13 Haziran 2010 12:57

Dille ilişkili olan on hak

1- Onlarla yumuşakça konuşmak.

2- Sesi onların üzerine yükseltmemek (yüksek sesle konuşmamak).

3- Çok konuşarak gevezelik ve edepsizlik yapmamak.

4- Onları isimleriyle çağırmamak; anneciğim ve babacığım demek.

5- Onların sözlerini kesmemek; sözlerinin arasına girmemek.

6- Onların sözlerini reddetmemek.

7- Emir ve nehiy edercesine onlara hitap etmemek.

8- Onların üzerine bağırmamak.

9- Onlara öf bile dememek ve onlara sırt çevirmemek.

10- Onlarla edepli konuşmak, onlara dokunabilecek sözlerden kaçınmak ve onlara sürekli dua etmek.


çocuuk
Müsteşar
13 Haziran 2010 13:01

Kalple ilişkili olan on hak

1- Onlara karşı yumuşak kalpli ve merhametli olmak.

2- Onların senin hakkında haksızlık yaptıklarını zannetsen dahi onları sevmek; hatta onları sevenleri bile sevmek.

3- Onların hoşnut olmasıyla hoşnut olmak.

4- Onların g***** ortak olmak ve dertleriyle dertlenmek.

5- Onları üzecek bir şekilde onların düşmanlarıyla dost olmamak.

6- Onların yanlış konuşmalarından dolayı onlardan incinmemek.

7- Onlara karşı sinirlenmemek; dövseler bile onların elinden öpmek.

8- Onların haklarını yerine getirmiş olduğunu zannetse dahi kusur etmesinden endişelenmek.

9- Kalbinde onların rızayetlerini kazanmayı amaçlamak; ona eziyet etmiş olsalar dahi yaşlı olduklarında onlara eziyet etmeği akıldan bile geçirmemek.

10- Onların zahmet, fakirlik ve hastalıklarından bıkmış olsa dahi kalpten onların ömrünün uzunluğunu istemek.


çocuuk
Müsteşar
13 Haziran 2010 13:25

Mal ile ilişkili olan on hak

1- Onların elbisesini kendi elbisesinden önce temin etmek.

2- Onlara, kendi yemeğinden, hatta daha iyisinden yedirmek.

3- Onların borçlarını ödemek.

4- Onların yol masraflarını ister farz olsun ister müstahap karşılamak.

5- Ölmüş olurlarsa, boyunlarında hac, namaz ve oruç olursa, onlardan taraf o amellerin kazasını yapmak veya başka birisine yaptırmak.

6- Evleri yoksa onlara ev temin etmek veya oturduğu evlerin kirasını vermek.

7- İhtiyaç duyduklarında ihtiyaçlarını gidermeleri için, kendi malından onların yanında mal ve para bırakmak.

8- Onların doktor ve ilaç paralarını vermek; evlerini tamir etmek; damlarının karını dökmek vs. işlerinde yardımda bulunmak.

9- Kendi malıyla onların izzet ve şereflerini yüceltmek.

10- Kendi malını onların malı bilmek; malından her ne kadar harcasalar da onları dile getirmemek.


çocuuk
Müsteşar
13 Haziran 2010 13:29

Ölümlerinden sonraki kırk hak ise şunlardır:

1- Onların gusül ve defin işlerinde acele etmek.

2- Onların defin masraflarından rahatsız olmamak.

3- Onların defin işlerini şeriatın buyurduğu emirlere göre yapmak.

4- Onların vasiyetleri gereğince amel etmek, başkalarının isteğine göre değil.

5- Defin gecesi onlara vahşet namazı kılmak ve onların hakkında dua etmek.

6- Onların merasimlerinde Kur?an okuyan veya diğer zahmet çekenlerin zahmet haklarını vermek; Allah rızası için yapmışlarsa onlardan teşekkür etmek.

7- Ticaret ehli kimselerden olmuş olurlarsa, boyunlarında başkalarının hakkı kalmaması için hesaplarını ödemek.

8- Eğer malının üçte birine vasiyet etmişse, onu hemen ayırıp vasiyet ettiği yerlerde harcamalı ve her varisin hakkını vermelidirler.

9- Onlar için her gün Kur?ân okumak; en azından her namazdan sonra üç defa ?Kul huvellah? (İhlas) suresini onlara okumak; Allah Teala böylece onu, onun anne-babasını ve onun çocuklarını bağışlamış olur.

10- Her namazdan sonra, özellikle gece namazları ve dua vakitlerinde onların hakkında dua etmek.

11- Her gün onlardan taraf sadaka vermek; bir amele karşılık yetmiş bin sevap yazılır.

12- Edebildiği takdirde her gün için anne-baba namazı kılmak.

Anne ve baba için kılınan namaz iki rekattır; birinci rekatta, Fatiha suresini okuduktan sonra on defa şu ayeti okumak: ?Rabbena iğfir lî velivalideyye ve lil mu?minine yevme yekum?ul- hisab.? (İbrahim/41) İkinci rekatta ise Fatihadan sonra on kez şu ayeti okumak: ?Rabbi iğfir lî velivalideyye velimen dehalebeytiye mu?minen ve lil mu?minine ve?l- mu?minati? (Nuh/28) Namazın selamını söyledikten sonra on defa şöyle demek: ?Rabbi erhamhuma kema rebbeyanî sağiren.? (İsra/24) Dikkat! Arapça harflerin Türkçe doğru bir şekilde yazılmasının mümkün olmadığından dolayı bu ayetlerin Kur?an?dan okunması tavsiye edilir.

13- Onların musibetlerine sabretmek.

14- Babanın kaza namazlarını kılmak; veya başkalarına kıldırmak.

15- Babanın tutamadığı oruçların kazasını yapmak veya başkalarına yaptırmak; tuttuğu müstahap oruçların sevabını onlara hediye etmek.

16- Onların kabrinin ziyaretine gitmek; bu işi yapana bir haccın sevabı verilir.

17- Kabristanda ?Ayet?el kürsü? ve Kur?an okumak ve salavat getirmek ve bunların sevabını onlara hediye etmek.

18- Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamlarının kabirlerinin ziyaretine gittiğinde anne-babadan taraf da ziyaret etmek.

19- Onlardan taraf Mekke?ye giderek Umre amellerini yapmak; Farz olan hac amellerini yapmak için hacca gitmiş ise boş vakitlerde onlardan taraf tavaf etmek.

20- Eğer kendisi hacca gitmişse, onlardan taraf da farz veya müstahap olan hac amellerini yapmak.

21- Onlardan rahatsız olan kimseleri razı etmek (helallik almak).

22- Onlardan taraf, bir kimsenin hakkı onların boynunda olmuş olursa, haklarının ödenmesi için redd-i mezalim (mazlumların haklarını) vermek.

23- Haftalık veya aylık olarak düzenlemiş oldukları ağıt, mersiye, dua veya dini merasimlerini devam ettirmek.

24- Güzel sünnetlerini (kurban kesmek, fakirlere yadımda bulunmak vs.) ayakta tutmak.

25- Eğer (cami, yol ve köprü yaptırmak gibi) hayır bir işi yarı kalmış olursa, onu tamamlamak.

26- Eğer bir kimsenin malını gasp etmiş olduklarını öğrenmiş olur isen, mal sahipleri onu bilmese de, iddia etmeseler de o malı sahiplerine geri çevirmek (ve onlardan helallik istemek).

27- Humus veya zekat borçlu olmuş olur iseler, onları verilmesi gereken yerlere vermek.

28- Başkalarının ana-babasına sövüp de kendi ana ve babasının sövülmesine sebep olmamak.

29- Halkın, insanın anne ve babasına lanet edecek herhangi bir iş yapmamak; eğer bir kimse böyle iş yapmış olursa, ak-i valideyn olur (onlara asilik yapmış sayılır).

30- Halka iyilik yaparak onların, ana ve babası hakkında dua etmelerine vesile olmak; böyle bir iş, ana-babasının makamının yücelmesine ve kendi izzetinin de artmasına sebep olmaktadır.

31- Anne ve babanın dost ve arkadaşlarına ihtiram etmek; zira böyle bir davranış, onların, insanın baba ve annesini hatırla***** onlara rahmet okumalarına sebep olur.

32- Onların darlık ve sıkıntıya düşebileceklerine ihtimal vererek, onları (ihsan ve hayır amellerle) kurtarmaya çalışmak.

33- Onların cami, hüseyniye, hastane ve kitap gibi kendilerinden sonraya bırakmış oldukları eserleri korumak; onlar isimlerinin korunmasına yol açan bu eserler ile hoşnut olurlar.

34- Anne ve babanın ziyaretleri yerine, amca, teyze, dayı ve halaların ziyaretlerine gitmek; anne ve babanın onlara yaptıkları iyilikleri onlara yapmak.

35- Eğer anne ve babanın hayatları döneminde onların hakları hususunda kusur etmişse, ölümlerinden sonra onların rızası ve hoşnutluğunu kazanmak.

36- Onların durumundan haberdar olmak için onları uykuda görmeğe çalışmak.

37- Onların hakkında sürekli ihsan, ziyaret ve sadaka gibi hayır işler yapmak; onları zaman geçmesiyle unutmamak.

38- Onların isimlerinin ihtiramını, hayatları dönemindekinden daha iyi korumak; onların kötüyle anılmalarına veya kabirlerinin saygısızlığa uğramasına müsaade etmemek.

39- Onlar mümin kimselerdendilerse, onlara kavuşmayı arzu etmek; nitekim masum İmamlar da (a.s) kendi babalarına kavuşmayı arzu ederlerdi.

40- Onların kabirleri yıkıma uğramış olursa, onları tamir etmek; kabirlerinin viran olmaması hususunda titizlik göstermek.

Anne ve baba haklarından olan bu seksen hak, Kur?an-ı Kerim ve Ehl-i Beyt rivayetlerinden elde edilmiştir. Umulur ki, bu hakların okunup okutulması hususunda mümin kardeşler gayret gösterir ve bu vesileyle evlatların anne ve baba hakları hususunda aydınlanmasına sebep olurlar inşaallah. Allah'ım, anne ve babalarımızı bizlerden razı et; onlara hizmet etmek tevfikini bizlere nasip eyle; bizi ak-ı valideyn karar kılma; bizleri Ehl-i Beyt sevgisiyle ve Onların yolunda eğitip büyüttükleri için kendi rahmetini dünya ve ahirette onlara yağdır. Amin amin ya Rabb?el- alemin. (18)


handanüşadan
Müsteşar Yardımcısı
13 Haziran 2010 14:17

14.Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. "Hem Bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız Banadır."

15.Bununla birlikte, onların ikisi (annen ve baban) hakkında bir bilgin olmayan şeyi Bana şirk koşman için, sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve dünya (hayatın) da onlara iyilikle (ma'ruf üzere) sahiplen (onlarla geçin) ve Bana 'gönülden-katıksız olarak yönelenin' yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, böylece Ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim. (lokman süresi,14,15)


bent_i sahra
Kapalı
13 Haziran 2010 17:42

anne babanın suphesızki hakları ödenmez...efendımız anne babasaında biri yada her ıkısı yanında yaşlanıpta bakmayan kısıye lanet olsun buyuruyor...amam gunumuze bakarsak anne kactane evladı olursa olsun hepsını kalbıne yuregıne ve evıne sığdırırken evlatlar sımdı anneyı babayı sıpdıramıyorve sığdıramadıkları içinde huzur evleri açılıyor halbukı huzurlu olan ınsanın ne işi var orda öyle degılmı huzurlu olan ınsan evınde olur ama ne acıdırkı huzur bulunsun dıye gonderılen huzursuz evler bızı yetıstıren anne ve babalrımızın yerı yurdu oldu...halbukı beli bükülmüş yaşlılarımız olmasaydı belalar ustunuze sel gıbı gelırdıye buyuruyluyor.. nerde bu anlayıs artık oyle olmuş kı anne babasının cenazesıne gelmeyıp beledıyey telefon acıp annemın yada babamın cenazesını kaldırın dıye talımat verır bır mıllat halıne geldık...rabbım bızlerı anne babalrımız için yaşayan amel eylesınkı onların amel defterlerı acık kalsın...


kml83
Başbakan Müsteşarı
13 Haziran 2010 17:46

anne babasından birisi veya her ikisi yanında ihityarlığa erip de cenneti kazanamayan evladın burnu yerde sürünsün der efendimiz s.a.v hadisi şerifte.

kominizmin en büyük amaçlarından biri de aile müessesesini yerle bir etmektir.yani ana babayı sokağa atmayı, onların rızasını almamamayı.

ayetler yukarda yazılmış zaten.tekrara gerek yok.Allahın rızası babanın rızasından geçer diyor başka bir hadiste de efendmz.


kml83
Başbakan Müsteşarı
13 Haziran 2010 17:52

ben ankaradayken her gün durakta bir adamla karşılaşırdım.o da hep loto oynardı.her gün abana işaretletirdi senin şansın olur diye.ben de kırmazdım sayıları söylerdim:))

bu adam bulgarlıydı.konuşması çok hoşuma giderdi.derdi ki:

ANANIN HAKKI ÖDENMEZ AMA, BABANINKİ BELKİ TAKSİTLE ÖDENİR:))

.


fusul-i erbaa
Genel Müdür
13 Haziran 2010 20:06

babasına borcu varmış demek hemde biraz kabarık lotolardan medet umuyor :)

Ana babaya muhabbetle bakmanın bile büyük sevabı var. Şükürler olsun bize anne ve baba gibi büyük nimetler verene.


alem-i suğra 2
Kapalı
14 Haziran 2010 10:13

"öf bile deme..."

anneciğim, babacığım diye hitap etmek gerekir aslında... nasıl ödeyeceğiz haklarını? Rabbim onlara hayırlı ömürler, ölümler nasip etsin. evlat olmak çok zor. hizmetlerini layıkıyla yerine getirmekle rızıklandırsın bizleri de Rabbimiz.


hamuş_68
Şef
14 Haziran 2010 10:42

of ooff evlatlara bunu anlatabilsek!!!

anne baba olmadan,anne babanın değeri anlaşılmıyooorrr.

anlaşıldığındaysa bazen çok geç oluyor.


kml83
Başbakan Müsteşarı
14 Haziran 2010 10:49

evlatlık görevimi yerine getirememenin verdiği ızdırabı, kabimin en derin köşelerinde hissetmeye başladığım günden beri, ötelere bakar, bir acip düşünmekten kendimi alıkoyamadığımın farkına varmaya başlardım.

.


alem-i suğra 2
Kapalı
14 Haziran 2010 10:52

yeni romanınızın ilk satırları mı bunlar hocam:)

Toplam 17 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi