Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin ve Sayın Bakanımız Hayati Yazıcı Arasında Kurumumuzun Devir Teslim Töreni Gerçekleştirildi
----------------------------------------------------
08.06.2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" ile Aile ve Sosyal Politikalar bünyesinde "Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü" adı altında faaliyetlerini yürütecek olan Genel Müdürlüğümüzde, 08.07.2011 tarihinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin ve Genel Müdürlüğümüzden sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Hayati Yazıcı arasında Kurumumuzun devir teslim töreni gerçekleştirildi.
Devir teslim töreninde konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı, Türkiye'nin yüz akı ve en önemli kuruluşlarından olan, eski ismi ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünü, Bakanlar Kurulu kararı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde yer alması dolayısıyla, çalışkanlığı ve performansı itibarıyla büyük başarı göstereceğine inandığı Sayın Fatma Şahin'e devretmekten büyük mutluluk duyduğunu belirtti.
Şimdiki adı ile Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünün, Türkiye'nin sosyal devlet olgusu etrafında bu alanda çok önemli projeleri hayata geçirdiğini belirten Yazıcı, bu projelerden bazıları hakkında bilgi vermek istediğini söyledi.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünün Türkiye'de bilgi teknolojisini en etkin üreten ve kullanan kurumlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan Hayati Yazıcı, yürütülen projelere ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
"Bunlardan en övündüklerimizin başında Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS) gelmektedir. Bu projeyi Genel Müdürlükte çalışan uzman arkadaşlarımız gerçekleştirdi. Bir kere burada insan kaynağı bakımından başarılı, deneyimli bir profil ortaya çıktı. Bu sistem sayesinde sosyal yardıma muhtaç vatandaşlarımız, kamu kurumlarını dolaşma ve bunun için kaynak harcama külfetinden kurtularak, başvurdukları Vakıfta 7 saniye gibi kısa bir zamanda, sosyal bilgilerini belirleyebilme imkânına kavuşmuştur. Bu, Türkiye'nin bir kazanımıdır. Projeyi Yeşil Kart ve 2022 sayılı yasayı yürüten birimler de istemiş, onlara da uygulama sahası yaratılmıştı. Şimdi bu iki birim de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde birleşti. Böylece SOYBİS'in çok isabetli hizmetler yürüttüğünü görmüş olduk.
Yine çok önemli projelerden bir tanesinin, biraz iddialı olacak ama, dünyada örneği yok. Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri Projesini 2009'da fiilen başlattık, 2008 yılında bu projenin toplantıları paydaşlarla birlikte yapıldı. Üç yıllık bir zaman dilimi içerisinde tamamlanması öngörülmüştü ve proje 2011 yılı sonunda bitecek. Bu proje bittiğinde, Türkiye'nin yoksulluk haritası hane ölçeğinde ortaya çıkmış olacak. Bütün kamu ölçeğindeki sosyal yardımların hangi miktarda, kime, ne ölçüde yapıldığını artık görür hale geleceğiz. Çok özgün bir proje bu. Bu proje de bittiğinde, Türkiye sosyal politikalar alanında büyük bir hamleyi daha gerçekleştirmiş olacak."
2003 yılından bu yana bu alanda uygulanan projeler ve çalışmalar sonucu ortaya çıkan iyileştirmelerden de söz etmek istediğini belirten Yazıcı, dünyada 7 milyar insanın olduğunu ve 1.5 milyar insanın günlük bir doların altında bir para ile geçinmek zorunda olduğunu ifade ederek, "Ancak iftiharla ifade etmek isterim ki, Türkiye'de 2004 yılından bu yana, uyguladığımız politikalar sonucunda, günlük bir doların altında bir gelirle yaşamak zorunda olan insanımız kalmamıştır." dedi. Dünya yoksulluk kriterlerine göre, günlük 4.35 doların altında bir gelir ile yaşamak zorunda kalan insanların, gıda ölçeğine göre yoksul sayıldığını ve 2002 yılında bu ölçüte göre Türkiye'de günlük 4.35 doların altında bir gelir ile geçinmek zorunda kalanların oranının yüzde 30.3 olduğunu belirten Yazıcı, "2009 yılı sonu verileri itibarıyla bu oran 4.15'e indirilmiştir. Bu uyguladığımız sosyal politika ve ekonomi politikalarımızın bir sonucudur." diye konuştu.
Bu konudaki hedefimiz 2015 yılında bu alanı da sıfıra indirmektir. Fatma Hanım'ın temposu daha hızlıdır, bu hedefi daha çabuk gerçekleştirir diye düşünüyorum." diyen Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Benim için önemli ve çalışmalarını sessizce yürüten bu kurumu, bu konuda gerçekten büyük bir hamle yapacağına inandığım bir arkadaşıma devretmekten büyük memnuniyet duyduğumu belirtmek istiyorum. Ben 2007 yılı sonundan bu yana, burada arkadaşlarımla beraber çok zevkli, heyecan verici bir çalışma yürüttüm. Bütün arkadaşlarımın çalışmalarından son derece memnuniyet duyduğumu da buradan belirtmek istiyorum. Başta Genel Müdürümüz Sayın Aziz Yıldırım olmak üzere, tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum ve böylesine güzide bir kurumu, çok değerli, bu alanda büyük performans göstereceğine inandığım, 2002 yılından bu yana yakinen tanıdığım Fatma Şahin'e teslime ederek, kendisine başarılar diliyorum."
Hayati Yazıcı'nın ardından söz alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin ise, sözlerine, Hayati Yazıcı'nın siyasi hayatında, hayatının dönüm noktalarında ve karar mekanizmasında her zaman yanında olduğunu ve bugün de böyle güzide bir kurumu ondan devralmaktan büyük onur ve şeref duyduğunu ifade ederek başladı.
Biz on yıl önce yola çıktığımız zaman hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedik. Tam adalet, tam kalkınma dedik, insanı yaşat ki devlet yaşasın dedik, insanı merkeze alan büyük bir eylem planı oluşturduk." diyen Şahin, "61. Hükümet'in Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak huzurlarınızdayım. Bu 10 yıllık sürede çok önemli bir başarı hikayesi sağlandı. Özellikle Sayın Bakanım ve Sayın Genel Müdürümün buradaki çalışmalarından sonra bu başarı hikayesi taçlandırılarak devam etti. Burada çalışan herkese, her uzmanım,a bütün gönlümle minnettar olduğumu söylemek istiyorum." diye konuştu.
Taban siyaseti yaptığını, kendi seçim bölgesinde halkla hemhal olan ve onlarla gönül yakınlığı kuran bir kardeşleri olduğunu belirten Şahin, "Oraya gittiğim zaman, yapılan projelerin hayata dokunup dokunmadığını görmek benim için çok önemliydi. Bugün Sayın Bakanımızın söylemiş olduğu ve adına ne söylerseniz söyleyin, bu projeler yaşamı etkileyebildi mi? Kadının, çocuğun, erkeğin, ailenin yaşamına dokunabildi mi, önemli olan buysa ve bunu başarabildik mi deyince, bu kurum bunu başardı. Ben hepinizi çok tebrik ediyorum. Kampanya sürecinde, yaklaşık 40 gün boyunca, sizin yaptığınız projelerin nasıl insanın onurlu yaşam mücadelesinde farklar yarattığını, nasıl okuyamayacak bir kız çocuğunun okuduğunu, nasıl bir erkek çocuğunun gözünün yaşının durdurulduğunu, nasıl bir kadının yarasına merhem olduğunu, ben bizzat yaşadım ve gördüm. Dolayısıyla bugün kâğıt üzerinde çok önemli şeyler yapıldı dediğimizde, bunun uygulamada da büyük başarı kazanmış olmasının büyük heyecanını yaşıyorum." dedi.
Ustalık dönemine girdiklerini, 2023 vizyonunu ortaya koyduklarını ve 2023 vizyonunda ileri demokrasiyi, ekonomik kalkınmayı, güçlü toplumu yakalamak ve başarmak zorunda olduklarını ifade eden Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
"Buradaki en önemli ana damar, ekonomik büyümeyi sağlamak ki bu ay dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduk. Bu çok önemli, yani pastanın büyümesi. Ama büyüyen pastadan adil ve hakça paylaşım çok çok daha önemli. Dolayısıyla ekonomi politikalarımızı, sosyal politikalarımız ile desteklemek ve insanın yaşam kalitesini artırmadaki hakça paylaşımı başarmak zorundayız. Bu yüzden bu kurum yoluna çok daha güçlü bir şekilde devam etmek zorundadır. Sizlerin tecrübesi, birikimi çok önemli. Sizler burada bilgiyi yönetiyorsunuz, büyük bir mali gücü yönetiyorsunuz ve büyük bir beyin gücüsünüz, bizim ülkemizin gücüsünüz. Bizim kaybedecek zamanımız yok. Çok daha hızlı hareket edebilme şansımız ve hedefimiz var. Gücümüzü, tecrübemizi ve aklımızı birleştirdiğimiz zaman bu hedefi çok daha öne çekebiliriz, diye düşünüyorum."
Hükümet programında yer alan "Aile Sosyal Destek Projesi"nden de söz eden Şahin, hükümet bu projenin halk dilindeki açıklamasının, nasıl artık her ailenin bir hekimi varsa, bir sosyal hizmet uzmanının da bir aileyi takip etmesi ve incelemesi olduğunu ve bu hizmetin en önemli hedefleri olduğunu belirtti. "Koruyucu ve önleyici tedbirleri hayata geçiremezsek, risk faktörlerini yönetemezsek, ortaya çıkan sıkıntıların devlet olarak maliyetini ödemek zorunda kalıyoruz." diye konuşan Şahin, "Parçalanmış ailelerle toplumda huzurun ve barışın zedelendiğini görüyoruz. Koruyucu ve önleyici tedbirler bu proje için çok önemlidir diye düşünüyorum. Bunu başardığımız zaman, o ailenin neye ihtiyacı varsa, yalnızca ekonomik destek değil, çok küçük bir hukuki, psikolojik ve sosyolojik destekle o ailenin sosyal devlet olarak yanında olmak çok önemli bir şey. Anayasamız bize "Türkiye, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" diyor. Bu projenin sosyal adaleti sağlamada başarımızı daha da taçlandıracağına inanıyorum. Sayın Bakanımızın sürekli tecrübesinden istifade edeceğimize inanıyorum." dedi.
Şahin sözlerine şöyle devam etti:
"Sosyal yardımların tek çatı altında toplanması ve koruyucu, önleyici tedbirlerin artırılması ile risk faktörlerini yönetmek durumundayız. Yoksulluğu azaltmak, gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek zorundayız. Ben emeğinizden dolayı size çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçte sizlerle çok daha iyi işler başaracağımıza, ülkemin yarınları adına çok güzel işler yapmanın, iz bırakmanın, arkamızda hoş bir sada bırakmanın gayreti içerisinde olacağımıza, ekibimizle birlikte söz veriyorum."
Devir teslim töreninden sonra, Fatma Şahin ve Hayati Yazıcı, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kabinedeki tek kadın bakan olması hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine Fatma Şahin, şu anda Mecliste yüzde 14'ü yakaladıklarını ve yeni dönemde başarılı oldukları takdirde, bu yüzde 14'ün kabineye de yansıdığı yeni dönemleri göreceklerini söyledi. Bakan yardımcılarının belirlenmesi ile ilgili konuşan Fatma Şahin ve Hayati Yazıcı, henüz bir isim belirlemediklerini, ancak 15 gün veya bir ay içerisinde isimlerin netleşeceğini söylediler. "Bakan olarak ilk gündeme getirmek istediğiniz konu hangisi?" sorusuna ise Fatma Şahin şu cevabı verdi:
"Özellikle aile içi şiddet ve kadının korunmasına yönelik devlet içerisinde zafiyet ve zaman zaman sıkıntılar yaşanıyor. Tabii etki alanlarım çok önemli ama özellikle bizim ilk yapacağımız şey, her ne kadar adımız Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak geçse de, İçişleri ve Adalet Bakanımız ile beraber, kadınlarımızı çok daha hızlı koruyacak, aile mahkemesi hâkimlerinin hızlı bir şekilde görev alanlarını ve yetki alanlarını güçlendirecek çalışmalarda bulunmak olacak. İlk yapacağımız çalışma bu, çünkü can bizim için en önemli şey."
Basın mensuplarının sorularının ardından Genel Müdürümüz Sayın Aziz Yıldırım, Bakanımız Sayın Fatma Şahin'e Genel Müdürlüğümüzün yürüttüğü faaliyetlere ilişkin olarak bir brifing verdi. Brifingin sonrasında kurumun faaliyetlerini yerinde inceleyen Şahin, Alo 144 Çağrı Merkezi'ni de ziyaret etti ve konu hakkında bilgi aldı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin ve Sayın Bakanımız Hayati Yazıcı Arasında Kurumumuzun Devir Teslim Töreni Gerçekleştirildi
----------------------------------------------------
08.06.2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" ile Aile ve Sosyal Politikalar bünyesinde "Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü" adı altında faaliyetlerini yürütecek olan Genel Müdürlüğümüzde, 08.07.2011 tarihinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin ve Genel Müdürlüğümüzden sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Hayati Yazıcı arasında Kurumumuzun devir teslim töreni gerçekleştirildi.
Devir teslim töreninde konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı, Türkiye'nin yüz akı ve en önemli kuruluşlarından olan, eski ismi ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünü, Bakanlar Kurulu kararı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde yer alması dolayısıyla, çalışkanlığı ve performansı itibarıyla büyük başarı göstereceğine inandığı Sayın Fatma Şahin'e devretmekten büyük mutluluk duyduğunu belirtti.
Şimdiki adı ile Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünün, Türkiye'nin sosyal devlet olgusu etrafında bu alanda çok önemli projeleri hayata geçirdiğini belirten Yazıcı, bu projelerden bazıları hakkında bilgi vermek istediğini söyledi.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünün Türkiye'de bilgi teknolojisini en etkin üreten ve kullanan kurumlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan Hayati Yazıcı, yürütülen projelere ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
"Bunlardan en övündüklerimizin başında Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS) gelmektedir. Bu projeyi Genel Müdürlükte çalışan uzman arkadaşlarımız gerçekleştirdi. Bir kere burada insan kaynağı bakımından başarılı, deneyimli bir profil ortaya çıktı. Bu sistem sayesinde sosyal yardıma muhtaç vatandaşlarımız, kamu kurumlarını dolaşma ve bunun için kaynak harcama külfetinden kurtularak, başvurdukları Vakıfta 7 saniye gibi kısa bir zamanda, sosyal bilgilerini belirleyebilme imkânına kavuşmuştur. Bu, Türkiye'nin bir kazanımıdır. Projeyi Yeşil Kart ve 2022 sayılı yasayı yürüten birimler de istemiş, onlara da uygulama sahası yaratılmıştı. Şimdi bu iki birim de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde birleşti. Böylece SOYBİS'in çok isabetli hizmetler yürüttüğünü görmüş olduk.
Yine çok önemli projelerden bir tanesinin, biraz iddialı olacak ama, dünyada örneği yok. Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri Projesini 2009'da fiilen başlattık, 2008 yılında bu projenin toplantıları paydaşlarla birlikte yapıldı. Üç yıllık bir zaman dilimi içerisinde tamamlanması öngörülmüştü ve proje 2011 yılı sonunda bitecek. Bu proje bittiğinde, Türkiye'nin yoksulluk haritası hane ölçeğinde ortaya çıkmış olacak. Bütün kamu ölçeğindeki sosyal yardımların hangi miktarda, kime, ne ölçüde yapıldığını artık görür hale geleceğiz. Çok özgün bir proje bu. Bu proje de bittiğinde, Türkiye sosyal politikalar alanında büyük bir hamleyi daha gerçekleştirmiş olacak."
2003 yılından bu yana bu alanda uygulanan projeler ve çalışmalar sonucu ortaya çıkan iyileştirmelerden de söz etmek istediğini belirten Yazıcı, dünyada 7 milyar insanın olduğunu ve 1.5 milyar insanın günlük bir doların altında bir para ile geçinmek zorunda olduğunu ifade ederek, "Ancak iftiharla ifade etmek isterim ki, Türkiye'de 2004 yılından bu yana, uyguladığımız politikalar sonucunda, günlük bir doların altında bir gelirle yaşamak zorunda olan insanımız kalmamıştır." dedi. Dünya yoksulluk kriterlerine göre, günlük 4.35 doların altında bir gelir ile yaşamak zorunda kalan insanların, gıda ölçeğine göre yoksul sayıldığını ve 2002 yılında bu ölçüte göre Türkiye'de günlük 4.35 doların altında bir gelir ile geçinmek zorunda kalanların oranının yüzde 30.3 olduğunu belirten Yazıcı, "2009 yılı sonu verileri itibarıyla bu oran 4.15'e indirilmiştir. Bu uyguladığımız sosyal politika ve ekonomi politikalarımızın bir sonucudur." diye konuştu.
Bu konudaki hedefimiz 2015 yılında bu alanı da sıfıra indirmektir. Fatma Hanım'ın temposu daha hızlıdır, bu hedefi daha çabuk gerçekleştirir diye düşünüyorum." diyen Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Benim için önemli ve çalışmalarını sessizce yürüten bu kurumu, bu konuda gerçekten büyük bir hamle yapacağına inandığım bir arkadaşıma devretmekten büyük memnuniyet duyduğumu belirtmek istiyorum. Ben 2007 yılı sonundan bu yana, burada arkadaşlarımla beraber çok zevkli, heyecan verici bir çalışma yürüttüm. Bütün arkadaşlarımın çalışmalarından son derece memnuniyet duyduğumu da buradan belirtmek istiyorum. Başta Genel Müdürümüz Sayın Aziz Yıldırım olmak üzere, tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum ve böylesine güzide bir kurumu, çok değerli, bu alanda büyük performans göstereceğine inandığım, 2002 yılından bu yana yakinen tanıdığım Fatma Şahin'e teslime ederek, kendisine başarılar diliyorum."
Hayati Yazıcı'nın ardından söz alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin ise, sözlerine, Hayati Yazıcı'nın siyasi hayatında, hayatının dönüm noktalarında ve karar mekanizmasında her zaman yanında olduğunu ve bugün de böyle güzide bir kurumu ondan devralmaktan büyük onur ve şeref duyduğunu ifade ederek başladı.
Biz on yıl önce yola çıktığımız zaman hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedik. Tam adalet, tam kalkınma dedik, insanı yaşat ki devlet yaşasın dedik, insanı merkeze alan büyük bir eylem planı oluşturduk." diyen Şahin, "61. Hükümet'in Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak huzurlarınızdayım. Bu 10 yıllık sürede çok önemli bir başarı hikayesi sağlandı. Özellikle Sayın Bakanım ve Sayın Genel Müdürümün buradaki çalışmalarından sonra bu başarı hikayesi taçlandırılarak devam etti. Burada çalışan herkese, her uzmanım,a bütün gönlümle minnettar olduğumu söylemek istiyorum." diye konuştu.
Taban siyaseti yaptığını, kendi seçim bölgesinde halkla hemhal olan ve onlarla gönül yakınlığı kuran bir kardeşleri olduğunu belirten Şahin, "Oraya gittiğim zaman, yapılan projelerin hayata dokunup dokunmadığını görmek benim için çok önemliydi. Bugün Sayın Bakanımızın söylemiş olduğu ve adına ne söylerseniz söyleyin, bu projeler yaşamı etkileyebildi mi? Kadının, çocuğun, erkeğin, ailenin yaşamına dokunabildi mi, önemli olan buysa ve bunu başarabildik mi deyince, bu kurum bunu başardı. Ben hepinizi çok tebrik ediyorum. Kampanya sürecinde, yaklaşık 40 gün boyunca, sizin yaptığınız projelerin nasıl insanın onurlu yaşam mücadelesinde farklar yarattığını, nasıl okuyamayacak bir kız çocuğunun okuduğunu, nasıl bir erkek çocuğunun gözünün yaşının durdurulduğunu, nasıl bir kadının yarasına merhem olduğunu, ben bizzat yaşadım ve gördüm. Dolayısıyla bugün kâğıt üzerinde çok önemli şeyler yapıldı dediğimizde, bunun uygulamada da büyük başarı kazanmış olmasının büyük heyecanını yaşıyorum." dedi.
Ustalık dönemine girdiklerini, 2023 vizyonunu ortaya koyduklarını ve 2023 vizyonunda ileri demokrasiyi, ekonomik kalkınmayı, güçlü toplumu yakalamak ve başarmak zorunda olduklarını ifade eden Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
"Buradaki en önemli ana damar, ekonomik büyümeyi sağlamak ki bu ay dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduk. Bu çok önemli, yani pastanın büyümesi. Ama büyüyen pastadan adil ve hakça paylaşım çok çok daha önemli. Dolayısıyla ekonomi politikalarımızı, sosyal politikalarımız ile desteklemek ve insanın yaşam kalitesini artırmadaki hakça paylaşımı başarmak zorundayız. Bu yüzden bu kurum yoluna çok daha güçlü bir şekilde devam etmek zorundadır. Sizlerin tecrübesi, birikimi çok önemli. Sizler burada bilgiyi yönetiyorsunuz, büyük bir mali gücü yönetiyorsunuz ve büyük bir beyin gücüsünüz, bizim ülkemizin gücüsünüz. Bizim kaybedecek zamanımız yok. Çok daha hızlı hareket edebilme şansımız ve hedefimiz var. Gücümüzü, tecrübemizi ve aklımızı birleştirdiğimiz zaman bu hedefi çok daha öne çekebiliriz, diye düşünüyorum."
Hükümet programında yer alan "Aile Sosyal Destek Projesi"nden de söz eden Şahin, hükümet bu projenin halk dilindeki açıklamasının, nasıl artık her ailenin bir hekimi varsa, bir sosyal hizmet uzmanının da bir aileyi takip etmesi ve incelemesi olduğunu ve bu hizmetin en önemli hedefleri olduğunu belirtti. "Koruyucu ve önleyici tedbirleri hayata geçiremezsek, risk faktörlerini yönetemezsek, ortaya çıkan sıkıntıların devlet olarak maliyetini ödemek zorunda kalıyoruz." diye konuşan Şahin, "Parçalanmış ailelerle toplumda huzurun ve barışın zedelendiğini görüyoruz. Koruyucu ve önleyici tedbirler bu proje için çok önemlidir diye düşünüyorum. Bunu başardığımız zaman, o ailenin neye ihtiyacı varsa, yalnızca ekonomik destek değil, çok küçük bir hukuki, psikolojik ve sosyolojik destekle o ailenin sosyal devlet olarak yanında olmak çok önemli bir şey. Anayasamız bize "Türkiye, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" diyor. Bu projenin sosyal adaleti sağlamada başarımızı daha da taçlandıracağına inanıyorum. Sayın Bakanımızın sürekli tecrübesinden istifade edeceğimize inanıyorum." dedi.
Şahin sözlerine şöyle devam etti:
"Sosyal yardımların tek çatı altında toplanması ve koruyucu, önleyici tedbirlerin artırılması ile risk faktörlerini yönetmek durumundayız. Yoksulluğu azaltmak, gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek zorundayız. Ben emeğinizden dolayı size çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçte sizlerle çok daha iyi işler başaracağımıza, ülkemin yarınları adına çok güzel işler yapmanın, iz bırakmanın, arkamızda hoş bir sada bırakmanın gayreti içerisinde olacağımıza, ekibimizle birlikte söz veriyorum."
Devir teslim töreninden sonra, Fatma Şahin ve Hayati Yazıcı, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kabinedeki tek kadın bakan olması hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine Fatma Şahin, şu anda Mecliste yüzde 14'ü yakaladıklarını ve yeni dönemde başarılı oldukları takdirde, bu yüzde 14'ün kabineye de yansıdığı yeni dönemleri göreceklerini söyledi. Bakan yardımcılarının belirlenmesi ile ilgili konuşan Fatma Şahin ve Hayati Yazıcı, henüz bir isim belirlemediklerini, ancak 15 gün veya bir ay içerisinde isimlerin netleşeceğini söylediler. "Bakan olarak ilk gündeme getirmek istediğiniz konu hangisi?" sorusuna ise Fatma Şahin şu cevabı verdi:
"Özellikle aile içi şiddet ve kadının korunmasına yönelik devlet içerisinde zafiyet ve zaman zaman sıkıntılar yaşanıyor. Tabii etki alanlarım çok önemli ama özellikle bizim ilk yapacağımız şey, her ne kadar adımız Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak geçse de, İçişleri ve Adalet Bakanımız ile beraber, kadınlarımızı çok daha hızlı koruyacak, aile mahkemesi hâkimlerinin hızlı bir şekilde görev alanlarını ve yetki alanlarını güçlendirecek çalışmalarda bulunmak olacak. İlk yapacağımız çalışma bu, çünkü can bizim için en önemli şey."
Basın mensuplarının sorularının ardından Genel Müdürümüz Sayın Aziz Yıldırım, Bakanımız Sayın Fatma Şahin'e Genel Müdürlüğümüzün yürüttüğü faaliyetlere ilişkin olarak bir brifing verdi. Brifingin sonrasında kurumun faaliyetlerini yerinde inceleyen Şahin, Alo 144 Çağrı Merkezi'ni de ziyaret etti ve konu hakkında bilgi aldı.