2009 yılında yaşadığım bir olayı sizlere anlatayım ve kararı size bırakayım arkadaşlar.
Yıl 2009 yerel seçimler.Doğuda 250 seçmenin olduğu kendi köyümde ilçe seçim kurulu tarafından sandık başkanı olarak görevlendirildim.
O köyde iki yılı aşkındır görev yaptığım için ve merakımdan Kürtçeyi öğrendim.Milletle baya baya Kürtçe konuşabiliyordum.
Sandık başkanının yardım isteyene yardım etmek gibi bir hak ve görevi vardır.
Yaşlılar ve bilhassa kadınlar Türkçe bilmedikleri için yardım istediler.Ben onlara hangi partiye atmak istiyorsunuz diyordum.Onlarda şu partiye atacağız diyorlardı Kürtçe olarak ben anlıyordum o zaman şuraya basın diyordum kendileri basıyorlardır.
Sonra vay efendim bir söylenti dolaşmaya başlamış ortalıkta.Kendi aralarında Kürtçe konuşarak beni taraflı olmakla suçluyorlardı.Bense her denileni anlıyordum.
Seçim bitiş saatine doğru iki grup tartışmaya başladı ve tartışma kavgaya dönüştü.Bir grup bu konuda yetkili olduğumu savunuyor diğer grup yetkim olmadığını savunuyordu.
Neyse olayı görevli jandarmalar zor ayırdı.
Sonrasında köylünün bakış açısı değişti bana.Zaten tayin istemiş yazıyı bekliyordum.Sonra yazım geldi ayrıldım memleketime geldim.
Ama bu anımı hiç unutamam.
Seçim görevleri her zaman sıkıntılıdır.
Yine bulunduğum yerde bir olayı anlatayım.Köyde bir abiyle iki kişi kahvede oturuyoruz.Yanımıza iki muhtar adaylarından biri geldi.
Yanımdaki abiyle seçim bahsini açmamışken hiç konuşmamışken muhtar adayına demesin mi hoca diğer adaya oy verecekmiş sana vermeyecekmiş...
Adama dil döktüm anlattım ben muhtarlık seçimlerinde oy kullanmadım kullanmayacağım da dedim amma velakin adamın aklında kaldı o işte.
Bilhassa köyde iseniz görevli olmaktan kesinlikle kaçının ve oy kullanırken iki kere düşünün.
Uzun oldu kusura bakmayın arkadaşlar.
2009 yılında yaşadığım bir olayı sizlere anlatayım ve kararı size bırakayım arkadaşlar.
Yıl 2009 yerel seçimler.Doğuda 250 seçmenin olduğu kendi köyümde ilçe seçim kurulu tarafından sandık başkanı olarak görevlendirildim.
O köyde iki yılı aşkındır görev yaptığım için ve merakımdan Kürtçeyi öğrendim.Milletle baya baya Kürtçe konuşabiliyordum.
Sandık başkanının yardım isteyene yardım etmek gibi bir hak ve görevi vardır.
Yaşlılar ve bilhassa kadınlar Türkçe bilmedikleri için yardım istediler.Ben onlara hangi partiye atmak istiyorsunuz diyordum.Onlarda şu partiye atacağız diyorlardı Kürtçe olarak ben anlıyordum o zaman şuraya basın diyordum kendileri basıyorlardır.
Sonra vay efendim bir söylenti dolaşmaya başlamış ortalıkta.Kendi aralarında Kürtçe konuşarak beni taraflı olmakla suçluyorlardı.Bense her denileni anlıyordum.
Seçim bitiş saatine doğru iki grup tartışmaya başladı ve tartışma kavgaya dönüştü.Bir grup bu konuda yetkili olduğumu savunuyor diğer grup yetkim olmadığını savunuyordu.
Neyse olayı görevli jandarmalar zor ayırdı.
Sonrasında köylünün bakış açısı değişti bana.Zaten tayin istemiş yazıyı bekliyordum.Sonra yazım geldi ayrıldım memleketime geldim.
Ama bu anımı hiç unutamam.
Seçim görevleri her zaman sıkıntılıdır.
Yine bulunduğum yerde bir olayı anlatayım.Köyde bir abiyle iki kişi kahvede oturuyoruz.Yanımıza iki muhtar adaylarından biri geldi.
Yanımdaki abiyle seçim bahsini açmamışken hiç konuşmamışken muhtar adayına demesin mi hoca diğer adaya oy verecekmiş sana vermeyecekmiş...
Adama dil döktüm anlattım ben muhtarlık seçimlerinde oy kullanmadım kullanmayacağım da dedim amma velakin adamın aklında kaldı o işte.
Bilhassa köyde iseniz görevli olmaktan kesinlikle kaçının ve oy kullanırken iki kere düşünün.
Uzun oldu kusura bakmayın arkadaşlar.