Editörler : "eskiyara"Pangaea
28 Şubat 2010 21:52

Araştırma Amaçlı (!) İnternet Yönlendirmeli Ödevler, Öğrencileri Hangi Olumsuzluklarla Tanıştırıyor?

Sözümona Araştırma Amaçlı İnternet Yönlendirmeli Ödevler, Öğrencileri Hangi Olumsuzluklarla Tanıştırıyor?

Öğretmenin kendisi tarafından çalışmadan verilen yasak savma kabilinden ödevler öğrencilerin gelişimini olumsuz etkilemektedir.

Öncelikle evinde internet olmayan öğrenciler olumsuz yerlere yönlendirilmekte olup kötü sosyal şartlara itilmektedir. Evinde internet olan öğrenciler ise kaynağı belirsiz bilgilerle, kumar, oyun, cinsel içerikli sitelerle tanışmaktadır.

Yaşlarına uygun olmayan bu yerlerde psikolojik yapıları bozulduğundan asosyalliğe veya agresifliğe düşmektedirler. Bu davranışlar neticesinde ailesiyle, arkadaşlarıyla, okulda diğer öğrencilerle ve öğretmenlerle problem yaşamaya başlıyorlar. Uyum sorunu çekiyor.

Sevgili öğretmenler, lütfen verdiğiniz ödevin yasak savma kabilinden olmamasına, kolay ve anlaşılır olmasına, öğrencinin imkanları içinde olmasına, öğrencinin psikolojik ve eğitim gelişimine katkı sağlamasına dikkat edelim.

İnternetten hazırlanmış hazır ödevlerin çocuklara zarar verdiğini onlara tekrar tekrar anlatalım.

Ayrıca verilen ödevler genelde öğrenciler tarafından değil aileleri tarafından yapılmaktadır.

Evet çok özverili öğretmenlerimiz var ama özverili olmak başkalarına haksızlık yapmaya sebep teşkil etmez. Heleki öğrencilere asla!


- - OKUYUNUZ - -
Yasaklı
28 Şubat 2010 22:03

Kumar, oyun, hacker, cinsel içerikli siteler bütün kelimeleri hileli şekilde küçük ve renkli yaparak aranılan kelimelerde kendilerine yönlendirme yaptığı için genelde bu siteler öncelikli çıkar.

Merak insanın doğasında olduğu için heleki çocuklar daha meraklıdır ve "bi bakayım" diyerek cadı kazanının içine düşmektedir.

Ödev verilirken direkt olarak link ismi yazdırılırsa bu tehlike biraz azalabilir.


daisy52
Müsteşar Yardımcısı
28 Şubat 2010 22:11

'yasak savma' derken ne dediğinizi anlamadım açıkcası...benim dersim gereği internetten ödev verme ihtiyacı duymadım...ama verirsem de ailelerin kontrolü için tükenmez kalemle 'araştıracakları ödevi ve ortalama bilgisayarda geçirecekleri süreyi' yazdırırdım..


mvlnsm
Şef
28 Şubat 2010 23:45

işte sırf bu nedenle medya okur yazarlığı dersi zorunlu olarak herkese verilmeli. internetten ödev vermeyince öğrenci internete gitmiyor değil ki; zaten okul dışında hep orda..bilinçli araştırma öğretilmeli..


reelsiz
Kapalı
01 Mart 2010 09:16

Kendi adıma konuşuyorum öğrenciye ödev verirken "internetten ödev "diye bir şey söz konusu olmaz.Öğrenciye belli kazanımları verebilmek için bir ödev veririz ve araştırma yapabileceği kaynakları söyleriz.Çağımız gereği internette bu kaynaklardan en önemlisidir.Ancak öğrenciler çoğunlukla hazıra ve kolaya koştuklarından dolayı ailelerine direkt olarak öğretmen internetten ödev verdi derler.Aile ise ödevi çocuğuyla konuşup tartışmak,yönergelerini okuyup araştırmak yerine direkt çocuğun yönlendirmeleri doğrultusunda hareket ederler.Çocuğunuzun düzeyinin üzerinde bir ödev olduğunu düşünüyorsanız öğretmenle mutlaka konuşmalısınız,veli-öğretmen işbirliği bunun içindir.Öğrenciyi bu çağda internetten uzak tutamıyacağımıza göre onunla birlikte kullanarak nasıl yönlendirebileceğimizi öğretmeliyiz...


mısra06
Aday Memur
08 Eylül 2010 21:52

çocuklar internet kullancak olgunluğa erişmeden,onları böyle bişeye yönlendirmek bataklığa atmak kadar tehlikeli. internet hayatın bir zorunluluğu kullnmak gerekir ama ebevyn denetiminde. üstelik her okulun kütüphanesi var.kütüphanleri tercih etmeleri daha güzel olacak.güel bir konu.teşekkürler


" renk "
Yasaklı
03 Mayıs 2011 16:16

Teknolojinin gelişmesi ile berlikte her eve giren internet, özellikle genç grubu bağımlı hale getiriyor. Okullarda öğretmenlerin verdiği ödevleri internetten araştıran öğrenciler adeta "internetkolik" oluyor.

Öğrencilerin okul dışı zamanlarda, ödev yapmaları veya dinlenmeleri gereken zamanda, ara tatillerinde saatlerce internette kalmaları onları bilgisayara bağımlı hale getiriyor. Böylelikle okul öğrencilerinin okul sonrası zamanlarını internet başında geçirmeleri, onları farkında olmadan "internet bağımlısı" yapıyor. Günümüzde, öğrenciler dahil pek çok kişinin elinde 3G modeli hem telefon, hem de bilgisayar olan teknoloji harikaların olmasın internet bağımlılığını daha da artırıyor.

Yapılan bir araştırmada, internetin insanı kalabalıkta "yalnız" hale getirdiği, internet kullanma süresi arttıkça kullanıcıların ailelerine, arkadaşlarına ve diğer faaliyetlere ayıracak zamanının azaldığı ortaya çıktı. Özellikle okulda yapmaları için öğretmenlerin öğrencilere verdiği ödevlerin çoğunun internet üzerinden yapıldığının anlaşıldığı araştırmada, öğrencilerin ödevlerini bitirdikten sonra çeşitli sohbet sitelerine girdikleri ve arkadaş buldukları ortaya çıktı. Böylelikle bilgisayara bağımlı hale gelen öğrencinin aileden uzaklaşmaşması ve kendisini sanal ortamda ifade etmesi öğrenci için daha kolay hale geliyor.

İnternete bağlı kalmanın dozu arttığında, iş ve okul hayatında verimlilik düşüyor. Ev ve iş hayatında çeşitli meseleler ortaya çıkıyor. Günümüzde internetin bir bilgi ve iletişim kaynağı olmanın ötesinde, bazı kişiler için bağımlılığa dönüşmüş duruma geldiğinin ifade edildiği araştırmada, birçok kişinin gerçek dünyada karşılığını bulamadığı tutkuları ve tutsaklığı sanal dünyada yaşadığı da belirtildi. İnternet bağımlılığının, genel olarak internetin aşırı kullanılması isteğinin önüne geçilememesi, internete bağlı olmadan geçen zamanın önemsiz görülmesinden kaynaklandığının altı çizilirken, özellikle öğrencilerin chat yapma, internette sörf yapma, oyun oynama gibi aktivitelerini devam ettirirken, zamanın nasıl geçtiğini fark etmedikleri dile getiriliyor.

Bunun da öğrencilerin okuldaki başarılarını olumsuz yönde etkilediğinin belirtildiği araştırmada, internet kullanıcılarının öğrenciler de dahil zamanlarının çok önemli bir kısmını internet kafelerde geçirmeye başlamasının, onları sosyal hayattan kopardığı ifade ediliyor. Öğrencilerin okula olan ilgilerinin azaldığı, "ödevlerini yapmak bahanesiyle" zamanlarının çoğunu internette geçirdiğine dikkat çekiliyor.

Kaynak: http://www.bursadabugun.com/?h=odev-ogrencileri-internet-bagimlisi-yapiyor&s=haber&id=13501#ixzz1LIMFEq4v


yağızca
Kapalı
03 Mayıs 2011 20:21

hocam, küçücük çocukların facebook sayfaları var artık. siz ister ödev verin, ister vermeyin, çocuklar internetle zaten haşır neşir... bunun farkında mısınız?

ikincisi bir arkadaş interneti hayatın bir zorunluğu olarak kullanılması gereken birşeydir minvalinde birşey yazmış. internet tam aksine bir zorunluluk olarak algılanmadığı için bu kadar popüler. insanlar interneti bir zorunluluk larak algılasaydı şayet, milyarlara insan kullanır mıydı?

interneti bu kadar popüler hale etiren şeyin, bunun tam tersi olan bir düşünüş olduğunu hatırlatmak isterim. internet bir zorunluluk değil bir eğlence vakit geçirme, ve asla göremeyeceğiniz bir yerin bir tuşla belkide gözlerinizin önüne gelmesini sağlar.

burada ana mantık şudur, dünya ilerler, her dönemin kuşaklarının, eğlence, okuma, hayata bakışları o döneme özgü olarak ilerler. insanlık tarihi hiçbir zaman geriye doğru kültürlenme yaratmaz. bunu anlamak için dünya tarihini okumanız lazım.

yoksa biz öyle yetişmedik de, bizim çağımızda böyle şeyler mi varmıydı da allasen tadında yaklaşımlarla bugünü kavramanız gerçekten zor...


" renk "
Yasaklı
11 Mayıs 2011 14:39

Ödev yaparken pornoyla tanışılıyor

'İnternetin Diğer Yüzü' seminerinde özellikle çocukların karşılaştığı tehlikele değinildi. Çocuklar ilk cinsel içerikle ödev ararken karşılaşıyor.

İhsan Aydın'ın haberi

İnternet ve sansürün yoğun bir biçimde tartışıldığı şu günlerde Fatih Üniversitesi?nde düzenlenen ?İnternetin Diğer Yüzü? seminerinde, internet kullanımında çocukların uğradığı zararlar ve bu zararlardan korunma yöntemleri anlatıldı.

Dün Fatih Üniversitesi?nin Büyükçekmece?deki kampusunda gerçekleşen seminerde Doç. Dr. Caner Yenidünya interneti düzenleyen yasalar konusunda bilgiler verdi. Pedagog Adem Güneş interneti kullanan çocukların kendilerini kontrol edemediğini belirterek çocukları internetten araştırmaya yönlendirmenin yanlış olduğunu söyleyerek, bir takım çözüm önerilerinde bulundu.

Yrd. Doç. Dr. Yakup Çetin, öğrenme zorluğuna neden olan zihin kirliliğinin öncelikli nedenleri arasında müstehcen içerikler, şiddet oyunlar olduğuna değindi.

Doç. Dr. Osman Tolga Arıcak ise ?siber zorbalık? hakkında bilgi verdi ve Türkiye?de yapılan bir araştırmada siber zorbalığın yaygınlığına dikkat çekti.

İNTERNET HUKUKU

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Yenidünya, internet ve ceza hukuku konusunda bilgiler verdi. 5651 sayılı kanunun internet ortamında yapılan yayınları düzenlediğini belirten Yenidünya, internet ortamında yapılan faaliyetlerin zaman zaman diğer kanunlar kapsamına girdiğini ve bu kapsamda kararlar verildiğini de hatırlattı. Özellikle yayın durdurma ve yayından kaldırma kararlarının medeni kanun ve anayasaya dayandırıldığını belirten Yenidünya, bu yönde alınmış mahkeme kararlarından örnekler verdi.

VAHŞİ REYTİNG KAYGISI

Doç. Dr. Caner Yenidünya ?vahşi reyting? kaygısı nedeniyle özellikle cinsel istismar suçlarında mağdurların basın tarafından da mağdur ettiğini belirterek, internette içeriğin çok hızlı yayıldığını ve düzeltmenin çok zor olduğuna değindi. Doç. Yenidünya, internetin bir özgürlük alanı olduğunu ancak bunun da sınırları bulunduğunu belirterek, başkasının haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti.

SUÇ NEREDE İŞLENDİ

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Yenidünya, internette işlenen suçlarla ilgili bir karmaşa olduğunu söyleyerek, yurt dışında kurulan siteler ve işlenen suçlar için Türkiye?yi ilgilendiren bir durumda ve suçun bir kısmının Türkiye?de olması durumunda cezai sorumluluğun başladığını söyledi.

RAKAMLARLA İNTERNET

Uzman Pedagog Adem Güneş, internet kullanımıyla ilgili rakamlar vererek, dünyada internet kullanıcısının 1.7 milyar olduğunu, toplam 350 milyon web sitesi bulunduğunu, Facebook?a 30 milyar fotoğraf yüklendiğini aktardı.

FACEBOOK AÇIK DEĞİLSE HUZURSUZUZ

Başbakanlığın yaptığı bir araştırmaya değinen Adem Güneş, ailelerin dijital bir savaş verdiğine değinerek, yapılan araştırmada ailelerin Facebook ve MSN?Leri açık olmadığı zaman kendilerini huzursuz hissettiklerini bildirdiklerini söyledi. Güneş, bu durumda çocukla geçirilen kaliteli zamanın düştüğünü aktardı.

İNTERNETİ PORNO VE İSTİHBARAT BESLİYOR

İnternetin hazza yöneldiğini belirten Adem Güneş, internette kayıtlı porno ticaretinin yıllık 100 milyar dolar bütçesi olduğunu söyleyerek, interneti ayakta tutan iki etkenin porno ve istihbarat şirketleri olduğunu belirtti. Dünyadaki 350 milyon siteden 250 milyonunun cinsel içerikli materyaller barındırdığını belirten Adem Güneş, bu sitelere ciddi bir rağbet gösterildiğini dile getirdi.

ÖDEV ARARKEN PORNOYLA KARŞILAŞIYORLAR

Çocukların yüzde 96?sıın 8-16 yaş arası internetle tanıştığını belirten Güneş, bu yaşlarda cinsel içerikli sitelerle tanışmanın ödev ararken başladığını belirtti. Güneş, bu konuda çarpıcı bir de örnek vererek, ?23 Nisan? ya da ?ödev? gibi aramaların sonucunda uygunsuz içerikli web sitelerinin geldiğini söyledi.

Güneş, internette gezinen bir çocuğun bir sorunla karşılaştığında ise bu durumu ailesiyle paylaşmadığını da sözlerine ekledi.

ÇOCUĞUN İRADESİ YOKTUR

Adem Güneş, 8-16 yaş arası çocuğun iradesi olmadığını, haz öteleyemediğini, moral ve etik değerlerinin tam olmadığını belirtti.

OYUNLAR ETİK DEĞİL

Birçok online oyunun amacının oyuncuyu uzun süre internette tutmak olduğunu belirten Güneş, bunun etik olmadığını belirterek, internet bağımlılığı nedeniyle 16 yaşındaki bir çocuğun bilgisayar başında altına kaçırdığı bir vakayla karşılaştığını aktardı.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Adem Güneş?in çözüm önerileri şöyle oldu:

1- Anonim kullanım kaldırılmalı.

2- ?İnterneti kullan-çık? modeli yaygınlaştırılmalı

3- Sahte anahtar kelimeler ile kullanıcıyı yanıltmak etik suç olarak kabul edilmeli.

4- Yaş sınırlandırması evet-hayır ile değil gelişmiş teknolojik imkanlar ile (yüz tanıma) gerçekleştirilmeli.

5- Web sitelerine ?tavsiye? veya ?uygunsuz içerik? butonları eklenmeli.

6- İlköğretim çağında ödev ve araştırmalar için internete yönlendirme olmamalı ya da kontrollü yönlendirme yapılmalı.

ZİHEN KİRLİLİĞİ

Seminerin öğleden sonraki bölümünde konuşan Yard. Doç. Dr. Yakup Çetin, televizyon, internet, reklam panoları gibi algıyı yoğun çeken materyallerin zihin kirliliği yarattığını belirterek, geçmişte insanların 1 sayfayı 1 defa okuduğunda anladığını şimdi ise 1 sayfayı 20 defa okumak gerektiğini belirtti.

MÜSTEHCENLİK NÖROLOJİK SİSTEMİ BOZUYOR

Beynin gördüğü her şeyi kaydettiğini söyleyen Yrd. Doç. Çetin, müstehcen resimlerin insan zihninde nörolojik sistemi bozduğunu, hormonları değiştirdiğini ve zihni zayıflattığını belirtti.

Bilgisayar oyunlarındaki şiddetin, şiddeti normalleştirdiğini de söyleyen Çetin, cinsel ve şiddet içerikli görüntü izleyenlerin hatırlama oranlarında ciddi bir düşüş olduğunu dile getirdi.

CİNSEL HAZ NEDENİYLE ÖLEN FARE

Fareler üzerinde yapılan bir deneyden bahseden Yrd. Doç. Çetin, kurulan düzenekle düğmeye basarak cinsel haz alan farenin, yemek yemek yerine sürekli cinsel haz düğmesine bastığını ve bu nedenle açlıktan öldüğünü söyledi.

SİBER ZORBALIK

İnternetin Diğer Yüzü semireninin konuşmacılarından Doç. Dr. Osman Tolga Arıcak, ?Siber Zorbalık? konusunu açıkladı.

Siber Zorbalık çeşitleri; ?e-mail, Cep telefonu, Çağrı cihazı, Kısa mesaj, Karalayıcı kişisel web siteleri, Karalayıcı online kişisel oylama web siteleri? olarak açıklayan Arıcak, İstanbul?da yaptıkları bir araştırmadan örnekler verdi.

RAKAMLARLA SİBER ZORBALIK

İstanbul?da 4 okulda yaşları 12-19 arasında değişen 269 öğrenciyle yapılan araştırmanın sonuçlarını paylaşan Arıcak, ?Siber Zorbalık?ın Türkiye?de de yaygın olduğunu söyledi.

Yapılan araştırmadan bazı veriler şöyle:

- Öğrencilerin %30.2?si internette şifrelerini diğer kişilerle paylaştıklarını belirtmiştir.

- Öğrencilerin % 36.1?i internette istenmeyen davranışlarla karşılaştıklarını belirtmiştir.

- Öğrencilerin % 23.7?si cep telefonuyla rahatsız edildiklerini belirtmiştir.

- Öğrencilerin %28?i istenmeyen SMS aldıklarını belirtmiştir.

- Öğrencilerin %49.4?ü siber zorbalık yapanların yakalanabileceklerini düşünüyor.

-Öğrencilerin %40.1?i bu tür davranışlara maruz kaldığında kimden yardım isteyeceğini biliyor.

Sonuç

- Kızların %10.4?ü ve erkeklerin %13.4?ü hem siber zorba hem de siber mağdurdur.

- Öğrencilerin %35.7?si (%19 erkek ve %16.7 kız) siber zorbadır.

- Öğrencilerin %5.9?u (%2.6 kız ve %3.3 erkek) siber mağdurdur.

(Haber7)

http://www.haber7.com/haber/20110511/Odev-yaparken-pornoyla-tanisiliyor.php


se_zengin
Aday Memur
14 Aralık 2011 10:47

Bu araştırmaları, araştıran internet kafe sahiplerinden başka araştırmacı görmedim şu ana kadar. Sanki araştırma yönlendirme - böyle ingiliz çakması tamlamaları duyunca sinirlerim zıplıyor- projesini veren öğretmen , bırak ilkokulu üniversitede işe yarar dişe dokunur bir tek araştırma,geliştirme projesi uygulamış, burdan bir sonuç almış gibi. Sonra git 8 yaşındaki çocuğu ödevlendir. Böyle ülkenin böyle ögretmeni olur, sonra kpss ile atanmaya çalışır, atanıncaya kadar beyni sulanır, atanınca sulu beyinle böyle işler yapar. Şimdi siz hocalarıma (haddim değil biliyorum peşinen özür dilerim) bir araştırma ödevi veriyorum: İsrail eğitim sistemi (evinde internet bağlantısı olmayan kafeye gidebilir)

Toplam 9 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi