Değerli arkadaşlar; daha önce yayınladığım "AİHM' ne müracat dilekçesi örneği" görüştüğüm bir kaç arkadaştan aldığım; "karışık" olduğu hususudur. Bu nedenle aşağıdaki dilekçeyi yayınlama ihtiyacı duydum. Mağduriyet maddelerinden size uyanları alırsınız ve ayrıca eklemek istediğinizi ekliyebilirsiniz.
Bu dilekçe; bir müracat ve uğramış olduğunuz haksızlıkları dile getirme dilekçesidir. Dilekçenizin ön incelemsinden sonra kabul görürse, size dosya numarsı ve mahkemeye bilgi-belgelerinizi göndermek üzere (uygun dosya hazırlamanız için) hazır matbular gönderilir. Matbu belgelerdeki yönlendirmeye göre dava dilekçenizi tanzim ediyorsunuz. Kolay gelsin. sevgi ve saygılarımla
SAYIN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI?NA
STRASBURG
??? yılında ???. ilinde ??(çiftçi, memur vs.)?. bir ailenin ferdi olarak dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimimi aynı il?de yaptım. Askerlik hizmetinden sonra Halkbankası?nın ??.. yılında açtığı memur alma sınavını kazanarak; ??.. yılında işe başladım. İş hayatım süresince de kendimi geliştirmeye devam ederek, ????? okulları bitirdim veya halen ??. Eğitimime devam etmekteyim. Eşim ve ?(sayı)? çocuğumla ??. İl?de yaşamaktayım..
Çalışmakta olduğum Halkbankası; yeniden yapılandırma adı altında 18 bin civarında personelini 4046 ve 4603 sayılı yasalar gereği ?ihtiyaç fazlası personel? göstererek; Başbakanlık/Devlet Personel Başkanlığı kanalıyla diğer kamu kurumlarına naklen atadı. Ancak, bu atamalar neticesinde aşağıda maddeler halinde saydığım, gerek maddi hak kayıplarım ve gerekse manevi bakımında yıpratılmakla, haklarımın gaspı ve mağduriyetim söz konusudur. Şöyle ki;
1- Çalışmakta olduğumuz kamu bankaları özelleştirilmeden ve sadece bir özelleştirme varsayımı ile İFP gösterilerek diğer kamu kurumlarına isteğim dışında gönderildim.
2- Hiç bir objektif ölçüte dayandırılmaksızın haksız bir şekilde İFP pozisyonuna alındım.
3- Her ne kadar Anayasa?ya aykırı Yasalarla da olsa, İFP tespitinin Banka Yönetim Kurulunca yapılacağı hükmünün açıklığına rağmen; İFP olarak tespit edilişimiz yetkisiz organ Murahhas Üyelerce ve ya daha alt kademelerce yapıldı. (Bu husus İdari Mahkeme kararlarınca da tespit ve tasdik edilmiştir.)
4- Anayasal güvence altındaki Emekli Sandığına tabi ücretim; bankacılık tazminatımla uzaktan ve yakından hiç bir alakası olmadığı halde ilişkilendirilerek dondurulmuş, ücretlere verilen zam alma haklarımdan uzun süre yoksun bırakıldım.
5- Özelleştirme bahanesiyle, karşılıklı uzlaşıdan uzak, tek taraflı ve zorlamaya dayalı sözleşme tarafıma dayatılarak adeta psikolojik baskı altına alındım.
6- Özelleştirme süreci olan 3 yıllık sürenin; beş yıla, olmadı bu beş yılın yarısı kadar, yine olmadı 10 yıla ve yine olmadı, bu 10 yılın yarısı şeklinde uzatmalara giderek; bu özelleştirme sürecini belirsiz süre haline getirdiler. Bu özelleştirme süreciyle böyle oynanarak belirsiz süre haline getirilecektiyse, şahsımın hak kaybına da uğratılarak diğer kurumlara gönderilmeme bir anlam vermiş değilim. Bu süreçte, mutlu olarak çalıştığım kurumda emekli bile olabilirdim.
7- Ben bu bankada çalışmak üzere sınavlara girdim, başardım ve yıllarca bu alanda çalışarak hizmet verdim ve de bu alanda ihtisasımı yaptım. Başka bir kuruma girmek veya sonradan başka bir kuruma atılmak için sınava girmedim. Yıllar sonra ihtisasımız dışı olan bu kurumlara zoraki ve haksız yasalarla gönderileceğimiz, hiç birimizin sözleşmesinde asla yoktu.
8- Başta eşit olan, yani bankadan İFP edilmeden aynı pozisyonda olan ve aynı ücreti alan bizden üç (A,B,C) memuru; bu İFP edilme aşamasından itibaren ele alındığında;
A memurla, bankadan kalmak üzere astronomik rakamlı sözleşme imzalanarak (4X.- YTL.) ücret verilmiş, İFP edilen
B memur, döner sermayeli ve mesaili kuruma gönderilerek (2X.- YTL.) ücret ödenirken,
C memur, döner sermayesiz ve mesaisiz kuruma gönderilerek sadece (X.- YTL.) ücret ödenmektedir.
Bankada çalışırken benimle aynı statüde olup; gerek eğitim, yıl, kademe-derece ve gerekse ücret bakımından benden düşük olan şahıslar; bu atamalar neticesinde korunup ve kollandıklarından (bölgesel fark, etnik köken ayırımı ve rüşvetle atama gibi) dolayı daha iyi bir kuruma atandılar ve şu an benim iki katım ücret almaktalar.
Peki, nerede kaldı Anayasa?nın eşitlikten bahseden hükmü ve nerede kaldı fırsat eşitliği, nerede kaldı adalet?.
9- Sicil ve Kariyer: Banka gibi önemli bir kurumda yıllarca çalıştığım süre zarfında tek bir olumsuz sicil almamış ve sicil değerlendirme notum 80-90?dan aşağı düşmemiş, hatta 100?e yakın sicil ortalamalarıma rağmen; bu sonradan atandığım diğer kurumlarda 60-70?i geçmeyen sicillerin verilmesinin bir açıklaması var mı? Bu yüzden birçoğumuz görevde yükselme sınavlarına dahi katılamadığımızdan hiçbir kariyer beklentimiz kalmamıştır.
10- Bu bankaların; hisselerinin tamamına yakını halen kamuya aittir. Böyle olmasına rağmen, sanki şahsa satılarak özelleştirilmiş ve bana da, bu kurumun yeni sahibiyle çalışıp çalışmayacağım sorulmuş, bende bunu kabul etmediğimden iş hakkım korunmak üzere, diğer kamu kurumuna naklim zaruri bir hal aldığından, yapılmıştır. Asla böyle bir şey yapılmadı. Böyle olsaydı saygı duyardım.
11- Kamu bankalarının İş Hukukuna tabi olduğu iddia edilmektedir. Öyle ise, Türk İş Hukukunun ?her hangi bir sebeple çalışanlarını işten çıkaran bir iş yeri; ilerde yeni personel alma ihtiyacı durumunda, eskiden işten çıkardığı personeli iş başı yaptırmak üzere çağırmak zorundadır.? Maddesine rağmen, bizler; diğer kurumlarda mağdurken, çalışma yerlerimiz olan bankalara dışarıda eleman alabilme yasaları çıkarılmaktadır.
12- Unvan hususunda ki haksızlık:
A)-Mevcut unvanlarımız yok sayılarak daha alt unvanlar için sözleşme teklif edilmiştir. İFP yapılır iken aynı unvanda ve aynı senesi olan personel arasında vergi dilimi acısından farklılıklar olduğu için geldiğimiz kurumlarda haksız yere düşük maaş almaktayız. Şöyle ki; (Şubat ayı maaşını, %15 vergi diliminde alan arkadaşın maaşı ile Aralık ayı maaşını %25 vergi diliminden alan arkadaşlar kamu kurumlarına gittiklerinde maaşları arasında %10?luk fark oluşmuş ve mahkemeler tarafından bu haksızlık tespit edilmiştir.)
B)-Tarafımıza sözleşme teklif edilirken; objektif kriterler gözetmeksizin ve bilgi birikimlerimize bakılmaksızın unvanlar belirlediler ve de gelişi güzel ya da şahsi yakınlıklar, hemşericilik, ahbaplık ve hatta siyasi düşünce bakımında kendilerine yakın hissetmelerle unvanlar dağıtıldı.
C)-Birçoğumuzun bankadayken kazandıkları unvanla alakası olmayan unvanlarla, diğer kamu kurumlara gönderilmesi söz konusu. Hatta Şef Yardımcısı olan arkadaşlarımızın, sınavla kazandıkları bu unvanlarını yok sayarak diğer kurumlara memur olarak atandılar.
13- Yargı hususunda ki haksızlık: Yukarıda saydığımız haksızlıkları ve bu haksızlıklara bağlı kayıplarımızla mağduriyetlerimizin sadece 3?ncü maddesi İdare Mahkemeleri tarafınca tasdik edilmesine rağmen; mahkemeler arasında ve hatta aynı mahkemenin aynı hâkimleri tarafında tutarlı bir tutum izlenmemiştir. Aynı mahkemeye ve iddialarla başvuran iki ayrı kişinin davasının birinde lehte karar vermişken; diğer kişinin davasında aleyhte karar verdikleri somut delil kararlarla sabittir.
14- Çalıştığımız bankalarda İFP edilişimizin dayandırıldığı 4603 sayılı Yasayı birçok kere değiştirilmek zorunda kalmışlardır. Bu da çıkarttıkları kanunları yeteri kadar araştırmadan ve tartışmadan ve de doğuracağı hukuki sorunlar gözetilmeksizin yaptıklarının bir göstergesidir.
15- Her üç (Halk, Ziraat ve Emlak) bankadan 18 bin civarında personel başka kurumlara İFP adı altında haksızca nakledilmiş, daha sonra Banka Şubelerinde işlerin aksaması ile önce Halk Bankası ile Pamukbank birleştirilmiş ve daha sonra her iki bankaya dışarıdan elaman temin edilmiştir. Mahkemeleri kazanan arkadaşlarımız kendilerine objektif kriterlere göre sözleşme sunulmasını teklifleri alakası olmayan kanunlar öne sürülerek ret edilmiştir.
Devletin en üst makamlarına bu sorunu, yazılı olarak defalarca arz etmeme rağmen, bir sonuç alamadım.
Bu kuruma atandığım ????.. tarihinden bu güne dek; Emekli Sandığına tabi dondurulmuş ücretimle hayat mücadelesi vermekteyim. Bu atamalar her ne kadar kanun gereği ise de; haksız uygulamalar sonucunda başkasına kıyasla ekonomik kaybımın olduğu, atamanın iptali ve mağduriyetimin giderilmesi için; ??????. tarihinde İdari Yargıda açtığım E:??/??. sayılı dava; ????.. tarihinde ???? sayılı kararla olumsuz sonuçlandı.
T.C. Danıştay 5. Dairenin bir başkası için vermiş olduğu gerek E:2003/2471 ve 2003/618 sayılı kararında ?atamaların Banka Yönetim Kurulu kararı yerine Yetkisiz Organ Murahhas Üye kararı alındığından hukuka uyarlılığı bulunmadığı? şeklinde, gerek anayasanın 10.maddesi ve gerekse 657 Devlet Memurları Kanununun 91 sayılı yasa ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda açıkça görüldüğü üzere; kararın temyizen incelenerek bozulması için; ????. tarihinde Danıştay?a gönderdim. Kendisinin ilgili E:2003/2471 ve 2003/618 sayılı kararına, kanunların açıklığına ve sunduğum kanıt belgelere rağmen; T.C. Danıştay 5. Dairenin ?????.. günlü temyize ret kararı; ????? tarihinde tarafıma tebliğ edilmiştir. Hayretler içindeyim.
Halkbankası ise; bizleri ihtiyaç fazlası personel gösterip, başka kamu kurumlarına zorunlu atadıktan sonra; çalışanı koruyan Sosyal Güvenlik yasalarını hiçe sayarak; dışardan personel almaya başladı ve devam etmektedir. Geri dönüş isteğime cevap vermeyerek ret etmiştir. Hukuka ve insan haklarına aykırı olan bu naklen atama ile ben ve ailem gerçekten mağdur edildik. Mağduriyetimin giderilmesi ve haklarımın tazmininin gereğini; Arz ederim. ?.. tarih?..
Saygılarımla
Ad Soyad
A D R E S :
Değerli arkadaşlar; daha önce yayınladığım "AİHM' ne müracat dilekçesi örneği" görüştüğüm bir kaç arkadaştan aldığım; "karışık" olduğu hususudur. Bu nedenle aşağıdaki dilekçeyi yayınlama ihtiyacı duydum. Mağduriyet maddelerinden size uyanları alırsınız ve ayrıca eklemek istediğinizi ekliyebilirsiniz.
Bu dilekçe; bir müracat ve uğramış olduğunuz haksızlıkları dile getirme dilekçesidir. Dilekçenizin ön incelemsinden sonra kabul görürse, size dosya numarsı ve mahkemeye bilgi-belgelerinizi göndermek üzere (uygun dosya hazırlamanız için) hazır matbular gönderilir. Matbu belgelerdeki yönlendirmeye göre dava dilekçenizi tanzim ediyorsunuz. Kolay gelsin. sevgi ve saygılarımla
SAYIN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI?NA
STRASBURG
??? yılında ???. ilinde ??(çiftçi, memur vs.)?. bir ailenin ferdi olarak dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimimi aynı il?de yaptım. Askerlik hizmetinden sonra Halkbankası?nın ??.. yılında açtığı memur alma sınavını kazanarak; ??.. yılında işe başladım. İş hayatım süresince de kendimi geliştirmeye devam ederek, ????? okulları bitirdim veya halen ??. Eğitimime devam etmekteyim. Eşim ve ?(sayı)? çocuğumla ??. İl?de yaşamaktayım..
Çalışmakta olduğum Halkbankası; yeniden yapılandırma adı altında 18 bin civarında personelini 4046 ve 4603 sayılı yasalar gereği ?ihtiyaç fazlası personel? göstererek; Başbakanlık/Devlet Personel Başkanlığı kanalıyla diğer kamu kurumlarına naklen atadı. Ancak, bu atamalar neticesinde aşağıda maddeler halinde saydığım, gerek maddi hak kayıplarım ve gerekse manevi bakımında yıpratılmakla, haklarımın gaspı ve mağduriyetim söz konusudur. Şöyle ki;
1- Çalışmakta olduğumuz kamu bankaları özelleştirilmeden ve sadece bir özelleştirme varsayımı ile İFP gösterilerek diğer kamu kurumlarına isteğim dışında gönderildim.
2- Hiç bir objektif ölçüte dayandırılmaksızın haksız bir şekilde İFP pozisyonuna alındım.
3- Her ne kadar Anayasa?ya aykırı Yasalarla da olsa, İFP tespitinin Banka Yönetim Kurulunca yapılacağı hükmünün açıklığına rağmen; İFP olarak tespit edilişimiz yetkisiz organ Murahhas Üyelerce ve ya daha alt kademelerce yapıldı. (Bu husus İdari Mahkeme kararlarınca da tespit ve tasdik edilmiştir.)
4- Anayasal güvence altındaki Emekli Sandığına tabi ücretim; bankacılık tazminatımla uzaktan ve yakından hiç bir alakası olmadığı halde ilişkilendirilerek dondurulmuş, ücretlere verilen zam alma haklarımdan uzun süre yoksun bırakıldım.
5- Özelleştirme bahanesiyle, karşılıklı uzlaşıdan uzak, tek taraflı ve zorlamaya dayalı sözleşme tarafıma dayatılarak adeta psikolojik baskı altına alındım.
6- Özelleştirme süreci olan 3 yıllık sürenin; beş yıla, olmadı bu beş yılın yarısı kadar, yine olmadı 10 yıla ve yine olmadı, bu 10 yılın yarısı şeklinde uzatmalara giderek; bu özelleştirme sürecini belirsiz süre haline getirdiler. Bu özelleştirme süreciyle böyle oynanarak belirsiz süre haline getirilecektiyse, şahsımın hak kaybına da uğratılarak diğer kurumlara gönderilmeme bir anlam vermiş değilim. Bu süreçte, mutlu olarak çalıştığım kurumda emekli bile olabilirdim.
7- Ben bu bankada çalışmak üzere sınavlara girdim, başardım ve yıllarca bu alanda çalışarak hizmet verdim ve de bu alanda ihtisasımı yaptım. Başka bir kuruma girmek veya sonradan başka bir kuruma atılmak için sınava girmedim. Yıllar sonra ihtisasımız dışı olan bu kurumlara zoraki ve haksız yasalarla gönderileceğimiz, hiç birimizin sözleşmesinde asla yoktu.
8- Başta eşit olan, yani bankadan İFP edilmeden aynı pozisyonda olan ve aynı ücreti alan bizden üç (A,B,C) memuru; bu İFP edilme aşamasından itibaren ele alındığında;
A memurla, bankadan kalmak üzere astronomik rakamlı sözleşme imzalanarak (4X.- YTL.) ücret verilmiş, İFP edilen
B memur, döner sermayeli ve mesaili kuruma gönderilerek (2X.- YTL.) ücret ödenirken,
C memur, döner sermayesiz ve mesaisiz kuruma gönderilerek sadece (X.- YTL.) ücret ödenmektedir.
Bankada çalışırken benimle aynı statüde olup; gerek eğitim, yıl, kademe-derece ve gerekse ücret bakımından benden düşük olan şahıslar; bu atamalar neticesinde korunup ve kollandıklarından (bölgesel fark, etnik köken ayırımı ve rüşvetle atama gibi) dolayı daha iyi bir kuruma atandılar ve şu an benim iki katım ücret almaktalar.
Peki, nerede kaldı Anayasa?nın eşitlikten bahseden hükmü ve nerede kaldı fırsat eşitliği, nerede kaldı adalet?.
9- Sicil ve Kariyer: Banka gibi önemli bir kurumda yıllarca çalıştığım süre zarfında tek bir olumsuz sicil almamış ve sicil değerlendirme notum 80-90?dan aşağı düşmemiş, hatta 100?e yakın sicil ortalamalarıma rağmen; bu sonradan atandığım diğer kurumlarda 60-70?i geçmeyen sicillerin verilmesinin bir açıklaması var mı? Bu yüzden birçoğumuz görevde yükselme sınavlarına dahi katılamadığımızdan hiçbir kariyer beklentimiz kalmamıştır.
10- Bu bankaların; hisselerinin tamamına yakını halen kamuya aittir. Böyle olmasına rağmen, sanki şahsa satılarak özelleştirilmiş ve bana da, bu kurumun yeni sahibiyle çalışıp çalışmayacağım sorulmuş, bende bunu kabul etmediğimden iş hakkım korunmak üzere, diğer kamu kurumuna naklim zaruri bir hal aldığından, yapılmıştır. Asla böyle bir şey yapılmadı. Böyle olsaydı saygı duyardım.
11- Kamu bankalarının İş Hukukuna tabi olduğu iddia edilmektedir. Öyle ise, Türk İş Hukukunun ?her hangi bir sebeple çalışanlarını işten çıkaran bir iş yeri; ilerde yeni personel alma ihtiyacı durumunda, eskiden işten çıkardığı personeli iş başı yaptırmak üzere çağırmak zorundadır.? Maddesine rağmen, bizler; diğer kurumlarda mağdurken, çalışma yerlerimiz olan bankalara dışarıda eleman alabilme yasaları çıkarılmaktadır.
12- Unvan hususunda ki haksızlık:
A)-Mevcut unvanlarımız yok sayılarak daha alt unvanlar için sözleşme teklif edilmiştir. İFP yapılır iken aynı unvanda ve aynı senesi olan personel arasında vergi dilimi acısından farklılıklar olduğu için geldiğimiz kurumlarda haksız yere düşük maaş almaktayız. Şöyle ki; (Şubat ayı maaşını, %15 vergi diliminde alan arkadaşın maaşı ile Aralık ayı maaşını %25 vergi diliminden alan arkadaşlar kamu kurumlarına gittiklerinde maaşları arasında %10?luk fark oluşmuş ve mahkemeler tarafından bu haksızlık tespit edilmiştir.)
B)-Tarafımıza sözleşme teklif edilirken; objektif kriterler gözetmeksizin ve bilgi birikimlerimize bakılmaksızın unvanlar belirlediler ve de gelişi güzel ya da şahsi yakınlıklar, hemşericilik, ahbaplık ve hatta siyasi düşünce bakımında kendilerine yakın hissetmelerle unvanlar dağıtıldı.
C)-Birçoğumuzun bankadayken kazandıkları unvanla alakası olmayan unvanlarla, diğer kamu kurumlara gönderilmesi söz konusu. Hatta Şef Yardımcısı olan arkadaşlarımızın, sınavla kazandıkları bu unvanlarını yok sayarak diğer kurumlara memur olarak atandılar.
13- Yargı hususunda ki haksızlık: Yukarıda saydığımız haksızlıkları ve bu haksızlıklara bağlı kayıplarımızla mağduriyetlerimizin sadece 3?ncü maddesi İdare Mahkemeleri tarafınca tasdik edilmesine rağmen; mahkemeler arasında ve hatta aynı mahkemenin aynı hâkimleri tarafında tutarlı bir tutum izlenmemiştir. Aynı mahkemeye ve iddialarla başvuran iki ayrı kişinin davasının birinde lehte karar vermişken; diğer kişinin davasında aleyhte karar verdikleri somut delil kararlarla sabittir.
14- Çalıştığımız bankalarda İFP edilişimizin dayandırıldığı 4603 sayılı Yasayı birçok kere değiştirilmek zorunda kalmışlardır. Bu da çıkarttıkları kanunları yeteri kadar araştırmadan ve tartışmadan ve de doğuracağı hukuki sorunlar gözetilmeksizin yaptıklarının bir göstergesidir.
15- Her üç (Halk, Ziraat ve Emlak) bankadan 18 bin civarında personel başka kurumlara İFP adı altında haksızca nakledilmiş, daha sonra Banka Şubelerinde işlerin aksaması ile önce Halk Bankası ile Pamukbank birleştirilmiş ve daha sonra her iki bankaya dışarıdan elaman temin edilmiştir. Mahkemeleri kazanan arkadaşlarımız kendilerine objektif kriterlere göre sözleşme sunulmasını teklifleri alakası olmayan kanunlar öne sürülerek ret edilmiştir.
Devletin en üst makamlarına bu sorunu, yazılı olarak defalarca arz etmeme rağmen, bir sonuç alamadım.
Bu kuruma atandığım ????.. tarihinden bu güne dek; Emekli Sandığına tabi dondurulmuş ücretimle hayat mücadelesi vermekteyim. Bu atamalar her ne kadar kanun gereği ise de; haksız uygulamalar sonucunda başkasına kıyasla ekonomik kaybımın olduğu, atamanın iptali ve mağduriyetimin giderilmesi için; ??????. tarihinde İdari Yargıda açtığım E:??/??. sayılı dava; ????.. tarihinde ???? sayılı kararla olumsuz sonuçlandı.
T.C. Danıştay 5. Dairenin bir başkası için vermiş olduğu gerek E:2003/2471 ve 2003/618 sayılı kararında ?atamaların Banka Yönetim Kurulu kararı yerine Yetkisiz Organ Murahhas Üye kararı alındığından hukuka uyarlılığı bulunmadığı? şeklinde, gerek anayasanın 10.maddesi ve gerekse 657 Devlet Memurları Kanununun 91 sayılı yasa ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda açıkça görüldüğü üzere; kararın temyizen incelenerek bozulması için; ????. tarihinde Danıştay?a gönderdim. Kendisinin ilgili E:2003/2471 ve 2003/618 sayılı kararına, kanunların açıklığına ve sunduğum kanıt belgelere rağmen; T.C. Danıştay 5. Dairenin ?????.. günlü temyize ret kararı; ????? tarihinde tarafıma tebliğ edilmiştir. Hayretler içindeyim.
Halkbankası ise; bizleri ihtiyaç fazlası personel gösterip, başka kamu kurumlarına zorunlu atadıktan sonra; çalışanı koruyan Sosyal Güvenlik yasalarını hiçe sayarak; dışardan personel almaya başladı ve devam etmektedir. Geri dönüş isteğime cevap vermeyerek ret etmiştir. Hukuka ve insan haklarına aykırı olan bu naklen atama ile ben ve ailem gerçekten mağdur edildik. Mağduriyetimin giderilmesi ve haklarımın tazmininin gereğini; Arz ederim. ?.. tarih?..
Saygılarımla
Ad Soyad
A D R E S :