Editörler : supporters.
26 Temmuz 2011 22:41

öğretim görevlisi-araştırma görevlisi-okutman ların sözleşmeleri hakkında..

arkadaşlar öyp hengamesi bitti sonunda, buna benzer bir başlık açmıştım fakat o yoğunluğa kuban gitti..biz akademisyenler ve adayları çok zor uğraş ve çalışmaların sonucunda bu ünvanları aldık.fakat işin içine girince aslında aldığımız ünvanın içinin özlük haklar anlamında ne kadar boş olduğunu gördük,aldığımız aslında kadro filan değilmiş, 1-3 yıllık sözleşmelerle çalıştırılan,hiç bir güvencesi olmayan, rektörün ihtiyaç belirtmediği durumda kapı önüne konabilen kısacası herhangi bir 4c li kadar bile garantisi olmayan bir meslekmiş akademisyenlik..nereden biliyorum? bulunduğum okulda kapatılan bölüm hocaları kapı önüne kondu.bir kaç arkadaş yeni yök yasası ile kadro geleceği duyumlarını aldıklarını yazmışlardı öncelikle bu duyumu nereden aldıklarını lütfen paylaşsınlar ..ayrıca akademisyen arkadaşlardan bu konuda duyarlılık bekliyorum eğer bunu belli platformlarda dillendirirsek belki kazanılmış haklarımızı daimi kılabiliriz ..hatırlayın,50 d meselesi bi şekilde bu ülke gündemine sokulmuştu tabiki dayanışma ile sevgiler..


demadema
Kapalı
27 Temmuz 2011 10:43

sözleşmelerinin yenilenmemesi nedeniyle kadro dışı bırakılan kimseyi görmedim.

olan varsa da mahkemeyle geri döner.. bu konuları sıkıntı yapmayın bence.

prof ve doç.lar hariç diğer tüm akademik kadrolar sözleşmelidir. rektörlük kafasına göre senin sözleşmeni yenilemiyorum çık git derse, o kurumdaki diğer akademik kadro çalışanları bundan rahatsız olur ve ki bu rektör için de iyi olmaz, çok ses getirir..

sözün özü sen rahat dur, işini yap yeter...


dreyyyfus
Şef
27 Temmuz 2011 11:10

demadema arkadaşım biliyorsunki bu kadroların rektörlük seçimlerinde oy hakkı yok..sorun daha çok myo öğretim görevlilleri için geçerli..öğrenci gelmeyen onlarca bölüm kapatılıyor ve oradaki hocalara başınızın çaresine bakın deniyor..benim çalıştığım kurumda bu oldu ..bu sorun informel mekanizmalarla halledilemez ve emin olun onların durumu kimseyide rahatsız etmiyor çünkü herkes eşeğini sağlam kazığa bağladığını düşünüyor..

not:ben fakültede öğr. görevlisiyim


mamikaran
Aday Memur
27 Temmuz 2011 11:24

dreyfus arkadaşım,

ben 2 yıldır myo da öğretim görevlisi olarak çalışıyorum.kadro konusunda rahattım.fakat kısa bir süre önce geçmiş yıllarda ki burada çok kısa süre öncesinden bahsediyorum,çalıştığım kurumdaki birkaç arkadaşın sözleşmesi yenilenmemiş.Bu arkadaşlar çok kaliteli öğretim görevlileri olup,tamamen siyasi sebeplerle bu duruma düşmüşler.

demadema arkadaşımın dediği gibi 6-7 aylık mahkeme süreci sonrası geri dönmüşler.Burada yazarken bu süreci çok rahat yazabiliyorum.size de kısa bir zaman gibi gelebilir.fakat o süreci yaşayan arkadaştan birebir dinledim.maddi ve manevi birçok etki bırakmış durumda.görevinizi iyi yaparken 1 ay sonra maaşınız kesiliyor,bir daha dönebilecek misiniz belli değil,evde 2 çocuk var,geri dönmeyi sağladığınızda da okulda huzurunuz kalmamış,yanınızda olanlar ve sizle ilgilenmeyenlerle beraber çalışma zorunluluğu,daha bahsedilmeyecek bir sürü problem.

bunlar çok zor şeyler,allah sizlere ve bizlere yaşatmasın.

Üniversitede çalışan bütün öğrt.elemanlarının kadro hakkını sonuna kadar savunuyorum.


apricot4444
Memur
27 Temmuz 2011 21:16

katılıyorum sizlere. bir akademisyen kadro korkusu yaşamadan rahatça işini yapabilmelidir. aksi halde bu kafa karmaşıklığıyla kimseden bilimsellik beklemesinler


iro_expert
Kapalı
28 Temmuz 2011 10:43

Haklısınız arkadaşlar, üniversitedeki akademik personelin sözleşme yenileme prosedürü çok ilkel bir yöntem. Avrupa Birliği ülkelerin hiçbirinde akademisyenler bu şekilde tutsak altında değil. Herkes hakkıyla, çalışarak biryerlere gelmişşse hiçbir yönetici amir kafasına göre sözleşme yenileyip yenilememe konusunda yetkili olamaz. Burdan mecliste veya bürokraside bağlantıları olan arkadaşlara sesleniyorum, lütfen akademisyenlerin sözleşme yenileme , yenilememe sorunlarını dile getirelim, akademisyenlerin hakkınıda arayalım artık.


demadema
Kapalı
28 Temmuz 2011 11:42

Hiç bir yetkinin keyfiyete verilmemesi gerekir.

Daha önceki çalıştığım üniversiteden istifa etmek için dilekçe verdim, bir ay sonra istifamın kabul edilmediği şeklinde bir yazı ile geri dönüş yapmışlardı. Sonra noterden tebligat falan derken bir ay daha geçti, sonuç yine hüsran... İdare mahkemesinebaşvuracaktım tam, avukata vekalet bile verdim ki baktım istifamın kabulu şeklinde bir yazı geldi:)) güler misin ağlar mısın?

Bu arada istifa dilekçesi vermeden bir hafta önce başka bir üniversiteye atanmıştım... Diğer üniversiteden ilişiğim kesilmediği için 15 gün içinde yeni atandığım üniversitede göreve başlayamadığım gerekçesiyle hakkımdan feragat etmiş sayılacaktım ki mevzuatta bununla ilgili benim lehime bir kısım vardı...

Ya olmasaydı...

Normalde bir gün veya bir hafta gibi kısa süreler içerisinde tamamen sonuçlandırılmış olabilecek bir durumu yaklaşık 2,5 ay gibi bir süre uzatmanın kime ne faydası oldu. Bu durum kimin işine yaradı.

Üniversite yönetimi mevzuata uygun davranmayarak kanunları hiçe saydı. Yönetmelikleri dikkate almadı, üstelik görev yaptığım günleri gelmedi diye tutanak tutup disiplin cezası bile vermişlerdi...

Ve, bu insanlar bilim adamı olacak... Sen önce "adam ol" da, sonra bilim vs. ne adamı olmak istersen ol...

Sözün özü, yönetmelik ve kanunlarda keyfiliğe yer verilmemelidir. kimse birilerinden korkup, keyfi yaptırımlara göz yummamalıdır. Kim olursa olsun hakkını arayabilmeli, üstlerine karşı sussup eli kolu bağlı bir şekilde bırakılmaya mahkum edilmemelidir.

Kanunlara göre hareket edip her şeyi ispatladım ve cezayı geri çekmek zorunda kaldılar. Kimseye karşı bir sorumsuzluğum olmadı, aksine bana karşı sorumsuzca davranan önceki üniversitedeki idari yönetim gerekli uyarmayı almış durumda:))

Akademik personel kanununda sözleşmeli öğretim elemanlarına daimi kadro hakkı verilmelidir. Yök'ün şuanki mevzuatına bakılırsa akademik personelllerin iş güvencesi maddesiyle çelişmekte ve bariz bir anlamsızlığa yol açmaktadır.

Sözleşmeli öğretim elemanlarına DAİMİ KADRO'yu destekliyoruz ve bunun kanunlaşmasını istiyoruz.


Şar-rumma
Kapalı
28 Temmuz 2011 12:14

myo da öğr.gör olmak böyledir yapacak br şey yok,

yüksek dağlara kar yağar üşünür, devlet büyüklerimiz bizden daha iyi düşünür.


Hkn19
Aday Memur
29 Temmuz 2011 00:31

Daha hiç duymamıştım öğretim görevlisinin sözleşmesinin yenilenmediğin, atanmadan önce baya araştırdım, 1 kişi yi çıkarmışlar o da mahkemeyle geri gelmiş. Burda yazılanlara katılıyorum ve bir an önce sözleşmeli mantığı yerine "kadrolu akademik personel" kavramın oluşmasını destekliyorum.

29 Temmuz 2011 10:33

Günaydın arkadaşlar


dreyyyfus
Şef
31 Temmuz 2011 11:56

gncl


fzk2003
Kapalı
10 Mart 2013 17:27

Başlığı hortlatayım bari :) ...


mbyb
Aday Memur
12 Mart 2013 11:44

yok yasa taslağındaki gibi meb e bağlanırsak kadrolu oluruz artık


iro_expert
Kapalı
12 Mart 2013 12:15

Yeni yök taslağında akademik personelin sözleşme ile ilgili problemine çözüm bulunması gerekiyor. Mevcut yök yönetmeliğinde "sözleşme 2 yılın sonunda sona erer, yenilenmesi mümkündür, rektörlüğün onayına bağlıdır", gibi ilkel ve ucu açık bir ibare var bence bu bir an önce değişmeli.


phantom25
Müsteşar
15 Mart 2013 16:35

arkadaşlar benim bir sorum var

malumunuz öğr. üyesi dışındaki görevlilere kadro karşılığı szöleşme yapılıyor.

bazı arkadaşlar sözlşem fesh edemezler ederlerse mahkemeye verirsiniz tarzında yazmışlar..faakat benim bildiğim daha doğrusu yasaya göre tek taraflı fesih edebilirler..yani gerekçe gödterdikten sonra sözleşmeyi birtiremezler mi?

kaldıki sebep göstermek çok zor değil

zaten sözleşmede fesih sebepleri yazıyor hatta sözleşme bitiminde kendiliğinden fesih olunur(yenilenmezse) ibaresi olması lazım...

yani sözleşme sonunda yenisini yapmazlarsa mahkemeye versek ne değişecek? elbet gerekçe bulurlar... yaş tahtaya basarlar mı?

bu konuda bilgilendirirseniz sevinirim

teşekkürler


tefler
Şube Müdürü
17 Mart 2013 04:39

daha önce de vermiştim örnek. koca yaz mesaiye gelmeyen bir personel müstefi sayılıp işten çıkarılıyor bir üniversitede. mahkemeye veriyor okulu ve kazanıyor. 100 bin tlye yakın tazminatla ve tüm özlük hakları iade edilerek geri dönüyor görevine. yani o bile kazandıysa atamazlar kolay kolay.. hakkımızda hayırlısı..


Almuma
Daire Başkanı
17 Mart 2013 16:15

Müstefi sayılma olayı dersler devam ederken olur yani okutman ve öğretim görevlisinin tek zorunluluğu derslere girmekse yaz tatilinde kimse kimseyi müstefi sayamaz. :)

Kadro konusuna gelince kesinlikle size destek veriyorum yeni yök taslağına da yorumlarımızı yapmıştık ama bizi dinleyen olmadı. Umarım daimi kadroya tayin hakkıyla beraber biz de kavuşuruz.


fzk2003
Kapalı
17 Mart 2013 18:04

Yalnız bu son yök taslağında bu tür süreler yoktu, yani o taslak geçerse kadrolar daimi olacak ...


tefler
Şube Müdürü
20 Mart 2013 23:13

o taslakta okutman ibaresi de yok sanırım? yanılıyor muyum? ve araştırma görevlileri öğretim yardımcısı değil, öğretim elemanı sınıfına alınıyor..?


fzk2003
Kapalı
21 Mart 2013 00:11

Araştırma görevlisi zaten öğretim elemanı sınıfında şuanda da öyle yani, okutman evet nihai taslakta yok bir süredir konuşuluyordu zaten ...


tefler
Şube Müdürü
22 Mart 2013 01:58

mevcut kanunda öğretim yardımcıları sınıfında diye biliyorum ben sanki..?

Toplam 21 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi