Editörler : E.Kayı Han


Yasaklı
13 Haziran 2008 16:20

*Kız çoçukları okumalımı*neden okutulmuyor

evet ülkemizde genelde kız çoçukları okutulmuyor

eğer okurlarsa namusları kirlenecekmiş

bu kadar doktor,öğretmen,hakim var bunlar hepsi namussuzmu yani


objektif54
Yasaklı
13 Haziran 2008 16:35

Birlesik Arap Emirlikleri'nde kizlarin yuzde 99'u okula

gonderiliyor...

Ne okuyorlar?..

O bir ayri konu.

''Ilkokul cagindaki kiz cocuklarinin yuzde kaci okula

gonderilmiyor?'' sorusuna, UNICEF'in hazirladigi arastirmada

yanitlar soyle siralaniyor:

''Urdun yuzde 3, Libya yuzde 4, Tunus yuzde 5, Iran yuzde

7, Suriye yuzde 9, Cezayir yuzde 11, Misir yuzde 18, Irak

yuzde 26, Umman yuzde 28, Turkiye yuzde 29, Suudi Arabistan

yuzde 43, Fas yuzde 55, Yemen yuzde 65...''

BM (Birlesmis Milletler) kuruluslarinin sayisal bilgileri

verirken onyargili olduklari ya da Turkiye'ye ters

baktiklari soylenebilir mi!.. Turkiye, Birlesmis Milletler

Kalkinma Programi (UNDP) tarafindan her yil hazirlanan

''Insani Kalkinma Endeksi''nde, 1996 yilindaki siralamaya

gore, 174 ulke arasinda 84'uncu olmus.

Endekse gore Turkiye'de ortalama yasam suresi 66.7

yil; okullasma orani yuzde

67; saglik personelinden (doktor, ebe) uzakta gerceklesen

dogumlarin orani yuzde 24.5 ve kadinlarda okur yazar

olmayanlar yuzde 29.1, parlamentoda kadin

orani yuzde 1.8...

UNICEF'in verdigi sayilara gore ulkemizde her 100 bin

dogumda 180 kadin canini yitiriyor.

Bu alanda Avrupa ortalamasi 36...

Norvec ve Kanada 6...

Kendi kendimizi aldatmaya hic gerek yok!.. BM kutugunde

sicilimiz yazilidir. Ancak bu rakamlarin gozler onune

serdigi aci gercekler, 1960'li 70'li yillarda toplumu

sarsar, silkeler, bir seyler yapmak geregi konusunda itici

guc olustururdu. Bugun bizim toplumda okul cagindaki her 100

kiz cocugundan 30'unun okuldan yoksun birakilmasi karsisinda

kimsenin kili kipirdamiyor. Misir, Cezayir, Tunus gibi

ulkelerin gerisinde kalmaya alistik; ''batti balik yan

gider'' felsefesi genis kesimde ortaligi sardi; ''kose

donuculuk'' ideolojisi de acikgoz takiminin dini imani...

Bugunku Turkiye'nin derdi gucu ''devleti kucultelim,

KIT'leri satalim, PTT'nin T'sini elden cikaralim''

kerterizlerine donuk bir tepinmeden baska sey degil!..

Toplumun temel gostergeleriyle alisverisimiz kalmadi.

Oysa 21'inci yuzyila 4 kala, okul caginda olan her 100 kiz

cocugundan 30'unun okuldan uzak kalmasi, hepimizi kahretmesi

gereken bir insan kiyiminin gostergesinden baska sey

degildir.

Yazik degil mi bu kiz cocuklarina!..


objektif54
Yasaklı
13 Haziran 2008 16:39

YRD. DOÇ. DİLEK CİNDOĞLU

BİLKENT ÜNİVERSİTESİ SİYASET BİLİMİ BÖLÜMÜ

Kızlar evde anneye yardımcı olarak görülüyor

Hem eğitimciler, hem de siyasetçilerin durup düşünmeleri, durumu iyice anlayıp ihtiyaçları belirlemeleri gerekli. En önemli nokta gençlerin işgücüne entegrasyonlarını sağlamak. Bunun için de çocukları iş merkezli eğitime yönlendirmek lazım. Bu kategorideki kızların erkeklerden fazla olmasının 2 önemli sebebi var. Bunlardan bir tanesi çocukların eğitimi için ayrılan kaynakların kısıtlı olması durumunda bunun erkek çocuklar için kullanılıyor olması. İkincisi ise kızların evde anneye yardımcı olarak görülmesi gibi gerekçelerle ücretsiz emeğinden faydalanılıyor olması.

Sosyal sorumluluk kampanyaları bu konuda yapılabilecek güzel ve iyi niyetli çalışmalar.

Özellikle dezavantajlı olan bu grupların eğitimi sadece STK'lara ya da derneklere bırakılacak bir konu değil. Eğitimde asıl sorumluluk devletindir. Türkiye bir sosyal devlettir. Sosyal bir devlette özellikle eğitim ve sağlık hizmetlerinde devletin rolü büyük olmalı. STK?ların ve bu kampanyaların en büyük başarısı da bugüne kadar görülmeyeni ya da inkâr edileni ortaya çıkarması oldu. Örneğin "Haydi Kızlar Okula" ilk başladığında Ege gibi Batı bölgelerimizde İl Milli Eğitim Müdürlükleri ?Bizde yok böyle bir durum...bizde kızlar okula gidiyor? dediler. Sonradan görüldü ki kızlar okula gitmiyormuş.


zeynelhadi
Yasaklı
13 Haziran 2008 16:39

Kız çocukları okuduğu zaman namusları kirlenir diyen aklıbaşında hiçmise yoktur. Okutmayanlar cahilliklerinden okutmuyorlar. Birde kız çocuklarının namuslarına göz diken Allah Kur'an düşmanı başörtüsü karşıtları var. Biryandan kızlar okusun derler öbür taraftan kızların kendi inançları gereği başlarını örterek okumalarını engellerler. Bu çelişki nereye kadar sürecek acaba. Allahın müslüman kadınlara kesin örtünme emri ortadayken hayır illa bizim gibi giyineceksin anlayışı insanlık dışı ve Cahilliğin en alçakçasıdır. Bu sorun ortadayken kızlar okusun diyenler kesinlikle samimi değillerdir. Binlerce müslüman kız çocuğu inandıkları inancın gereği olarak örtünemedikleri için okullarından vazgeçtiler. Bunun vebali Yasakçı zihniyyette olduğu gibi bunlara arka çıkmayanlarındır da aynı zamanda. Onun için örtünmeye karşı olanların "Kız çocukları okusun" demelerine hiçmi hiç hakları yoktur.


neboş
Aday Memur
13 Haziran 2008 17:21

Sevgili arkadaşlar bende iç anadoluda bir kasabada öğretmenim.Ortaokuldan sonra genelde veliyi ikna edemiyoruz.Velinin düşüncesi ya namusuna birşey olursa,biz göz kulak olamayız.Kısa yoldan evlendirip kurtuluyorlar,veli ziyaretleriyle aşmaya çalışıyoruz ama çok zor.zaten eğitim zaman işi böyle giderse ancak okuttuklarımız anne baba olunca iş kolaylaşır.


altınoluk
Kapalı
13 Haziran 2008 17:40

elbette okumalı. ama günümüzdeki namus olayları o kadar alenî olmuş ki ebeveynler bu konuda düşünmede gayet haklılar...


Rüştü ÖZDEMİR
Müsteşar Yardımcısı
14 Haziran 2008 08:36

Ortamı ıslah etmeden kızları okutalım dersek herşey alt üst oluyor, sapla saman birbirine karışıyor. Bu bir... İki: ne okutuyoruz, nasıl okutuyoruz? Sabilere değer vermiyoruz bence. Okumak bu kadar ucuz ve basit algılanmamalı.Aşağılanan çocuktan ne bekleyelim, veliden ne umalım!


süküt et
Yasaklı
14 Haziran 2008 08:39

bir islam ülkesinin bu kadar korkulu bir yer haline gelmesi düşündürücü.


Rüştü ÖZDEMİR
Müsteşar Yardımcısı
14 Haziran 2008 08:59

İslam ülkesinde miyiz acaba! Bidiklerimiz gördüklerimiz dinin gölgesi, fotokopisi mi sahtesi mi, düşünmeğe değer. Mesela yoksula bakmayı ezberlettik anlata anlata ülkeye. Sokaklardaki bu hal ne pekiyi. İşin edebiyatını iyi yaptık, icraat sıfıra yakın. İngilterede üniversite okumuş bir dost cumadan çıkışta vaazdan ne anladığını sordu birinde. Misafirliğin sevap olduğunu diye cevapladım. Ben hiçbirşey anlamadım dedi. Abi bir sürü ayet, hadis falan. Ne dese iyi. Geç hoca bunları, karnım tok. İki senedir bir defa vaaz edeni birisine ikram ederken görmedim. Hep zenginler sofrasında, yedirirken değil yerken gördüm deyince ayaklarım suya değdi. Bunu niye anlattım. islam ülkesi olamadığımıza bir örnek olsun diye. Bakın son zamanlarda okulun ne demek olduğunu anlatmaya göstermeye başladı kardeşlerimiz. Ne güzel değil mi.


dzce811
Kapalı
14 Haziran 2008 09:43

Okuyacak da ne olacak

* 7-8 çocuklu ailelerin kız çocukların eğitimi, ekonomik yetersizliklerden ötürü "ikincil" önem taşıyor.

* Bölgede halen "kız çocuğu okuyacak da ne olacak? Dili uzayacak!" görüşü yaygın.

Okuma izni nişanlıdan

* Nüfus kağıtları geç çıkarılan kızların kağıt üzerindeki yaşları küçük görünüyor ancak, biyolojik yaşları kendilerini fiziken dışa vurduğu için, "küçük kadınlar" görünümündeki genç kızların erkek-kız karışık eğitimden yararlanması "sakıncalı" bulunuyor.

* Beşinci sınıfa gelen 14-15 yaşlarındaki kızların çoğu nişanlı olduklarından, okuma izinleri/kararları müstakbel eşlerine devrediliyor.Bu durum, genç kızların okula devamını olumsuz etkiliyor.

Kız çocuğu ev içi işçi

* Kız çocukları, ev içi işçi olarak kullanılıyor . Ortalama 10 nüfuslu ailelerde, temizlik, yemek, küçük kardeşlerin bakımı gibi ev işlerinde evdeki 7 yaş ve üstü kız çocukların emeğine gerek duyuluyor. Kız çocukları sürekli hizmet etmek zorunda bırakılıyor. Hizmette en ufak bir aksama olduğunda horlanmaya, şiddete maruz kalan bu kız çocukları eğitimden yoksun kaldıkları gibi, ciddi ruhsal sorunlar da yaşıyorlar .

* Bütün bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, geçtiğimiz yıldan bu yana zaman zaman gündeme getirilen 12 yıllık zorunlu eğitim kız çocuklarına yönelik bilinçli bir ayrımcılık olacaktır.

* Niteliksiz eğitim sistemi çağdaş bir eğitim politikasıyla yenilenmedikçe, 12 yıllık zorunlu eğitimden söz edilmesi popülist bir söylemden öteye geçmeyecektir.

Cezalar caydırıcı değil

* 2001-2002 eğitim yılında binlerce çocuk -özellikle de kız çocukları- temel insan haklarından olan zorunlu-parasız eğitimden, ekonomik yetersizlikler nedeniyle yararlanamayacak.

* 2001 yılında kamu mekanlarında bir tek sigara içmenin cezası 189 milyon 830 bin lira. Buna karşılık, Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim yönetmeliğinin "okula devam" bölümünde çocuğun okula devam etmediği her gün için öngörülen ceza8 milyon 900 bin Türk Lirası . Bu cezanın verilmesi de mahalli mülki amirin onayına sunuluyor. (madde 56a,: ... çocuğun okula devam etmediği her gün için 8 milyon 900 bin Türk Lirası para cezası verilmesini mahalli mülki amirin onayına sunar.)

* Sonuç olarak çocuğunu okula göndermeyenlere dair hapis cezasına kadar bir dizi kararname, kanundan bahsedilmesine rağmen, çocuğun okula gönderilmesini sağlayacak, garantileyecek bir yaptırım ve uygulama bulunmuyor.


mürtap80
Kapalı
14 Haziran 2008 09:53

çocuk istismarı ve tacizler ayyuka çıktı türkiyede..

bu sorunun cevabı olabilir sanırım..

ebebeyinlerin çevreye güveni kalmadı ve bundada haklılar....

dini eğitim eksik milletimizde farkettiniz sanırım DÜNYADAKİ bütün kötülüklerin kaynağı DİNİ EĞİTİMİN eksikliğinden kaynaklanıyor...

14 Haziran 2008 10:27

Tek neden cehalet!


Adobem_
Yasaklı
14 Haziran 2008 13:03

Efendimiz s.a.v. şu sözü söylerken; "İlim çinde olsa gidip alınız."

acaba sadece erkekler gidip alsınmı demiştir.

yıllarca günah süsü verilerek okutulmayan kızlarımzın vebalini nasıl ödüyecekler...

bu tür uydurma günahlar toplumda erkek egomanyasını yaşatmak amacıyla konulmuş kurallardan başka birşey değil.


ed_deva
Genel Müdür
14 Haziran 2008 14:13

ben lisede okurken çok kötü olaylara tanık oldum. ama Allah'a şükür ailemin verdiği eğitim sayesinde başıma hiçbir kötü iş gelmedi ama gerçekten beklemediğimiz kişilerin beklemediğmiz davranışları da gösterdiğine şahit olduk. bence aile iyi bir eğitim verebilirse inallah kızını nereye gönderirse göndersin Allah'ın izniyle bir şey olmaz. ama eğer ona verilern eğitim temelden yanlışsa oturduğu yerden bile kirlilik onu bulacaktır...


meraklikiz
Yasaklı
15 Haziran 2008 11:41

burada aslında bahsedilmesi gereken kızlara daha doğrusu ülkemizde kadınlara verilen değerdir.kadınlara değer verilmiyor ki ülkemizde.zaten bir kız çocuğu doğunca hayata 1 -0 yenik başlıyor erkek çocuğa göre.belli bir yaşa gelince baba kız çocuğunun sorumluluğunu taşımak istemiyor.evlendirip sorumluluğu kızının eşine devrediyor.üstünden yük kalkıyor yani.kaldı ki onu okutup ona fuzuli masraf yapsın.nasıl olsa eşi kızına bakacaktır.evlendirirken de mirasta da öyledir.mirasta çoğu zaman ev yada tarla, kız çocuğuna verilmez.ele gidiyor mantığı hakim bir çok yörede.kız, evlenmeyince evde kalacak diye korkulur.ama aynı şey erkek çocuğu için geçerli değildir.kız namussuzluk yapsa öldürülür yada birçok olumsuz tavırla karşılaşır.erkek yapsa baş tacı edilir.ne de olsa erkektir mantığı.cahiliye döneminde kız çocuğu doğunca canlı canlı gömülürdü.islamiyet bunu kaldırdı.birçok haksızlığı olduğu gibi.fakat bugünlerde bile islamiyete rağmen kadınlara yapılan adaletsizliğin kalkmamasının nedeni nedir?yoksa yeterince müslüman değil miyiz , olaya kadınlarımız da dahil erkek gözlüğü ile mi bakıyoruz?


Egem_sin
Kapalı
15 Haziran 2008 14:41

Eğitim hakkında cinsiyet ayrımında bir çok faktör sayabiliriz.

ama ne yazıkki herkes kendi penceresinden olaya bakıp değerlendirmektedir.

kız cocukları arasında okuma oranı bolgelere ,ekonomık duzeye,aılerın eğitimlilik duzeyıne gore farklılık arzetsede,ne yazıkkı sorunun temelınde kadına toplum tarafından bıçılen roldur.

burada meraklıkızı'ın yorumundakı tespitler cok yerındedır.

eğitimdekı cınsıyet ayrımında varolagelen sorunların cozumunde ,yıne ılk once annenın(kadının)eğitimi ele alınmalıdır.

kadınları sorunsal olmaktan zıyade; onlarında toplu ıcersınde bır "deger" oldugunu ve toplumun dıger yarısı erkekler ıle aynı haklara sahıp olduklarını;eğitım hakkından yararlanmanın cıns,dıl,dın,ırk ayrımı olmaksızın,tek ön şartının İNSAN olmak oldugunu anlatmak ne yazik ki zor olsada,bunu sürekli vurgulamak gerekir.

okumak namusa zarar değildir,okumak kadının dılını uzatmaz,okamak kadını şeytanlaştırmaz,okumak bazı kesimlerin düşündüğü gibi rejımın dınamıtı degıldır.her kadın ıstısnasız okumalı.

EĞİTİM İNSANLIĞIN AYRIMCILIK NOKTASI DEĞİL;BİRLEŞTİRCİ NOKTASIDIR...


dzce811
Kapalı
15 Haziran 2008 18:53

kadınlar nedense hiç yorum yapmamış...


Futile
Yasaklı
15 Haziran 2008 18:59

Öyle bir düşüncenin eskisi gibi yaygın olduğunu düşünmüyorum, bu kırıldı...Maddi imkansızlık ancak gerekçe olabilir...Zira yazılanlara önem de azaldı...


mürtap80
Kapalı
15 Haziran 2008 19:39

yanlışın var dzce811 yorumların çoğu bayanlar tarafından yapılmış...

bende dahil saysan çoğunluk bayanlarda yorum konusunda...

ne olursa olsun okumalı kız çocukları ziraa gelecek nesil annenin ellerinde şekillenir .....

anne bi örnektir çocuğa iyi eğitim almış bir annede çocuğuna çok şey öğretir..


SayMüd
Yasaklı
16 Haziran 2008 07:36

Kızları kara çarşaf ve burkaya, türbana sokarsanız ve onları bir haneye de kapatırsanız cahil kalırlar. Cahilin çocuğu da cahil yetişir. Gelecek nesilleri etkiler. Acizliğe itilirler.

Toplum cahil-cühela kalır! Tıpkı Arap ve Afganlılarda olduğu gibi.. En ilkel adet ve geleneklere garkolurlar.

İyi ki, bizde Mustafa Kemal Atatürk vardı.

1920 yılında, koskoca Anadolu'da ilkokul okumuş kadın veya kız yoktu!.. Cehalet yüzünden, Kurtuluş Savaşı vermiştik.

Ya, destur!..


SayMüd
Yasaklı
16 Haziran 2008 07:41

Fen Lisesi sonrasında, Hacettepe İngilizce Tıp' ta 12 yıl okuyup Çocuk Hastalıkları Uzmanı olan bayan Doktor; "3 yıl daha çocuk cerrahisinde okursam, daha iyi bir doktor olurum" dedi. Saygılarımla..

Toplam 101 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi