yeni okudum satın hocam...öncelikle özürdilerim...arkadaşların yorumlarınıda kayifle okudum...
gökyüzüne baktığımızda yıldızları görüyoruz dimi hocam...o yıldızların bizim geçmişimiz olduğunu hiç düşündünüz mü..neden geçmişimiz güneş onlara ışık vereli ve hatta onlar kaybolalı çok olmuş olabilir...biz baktığımız andan çok daha önce kaybolmuş bir yıldızı görüyor olabiliriz...yani evrende zaman dediğimiz tamamen izafidir ama yok demek haylide iddalıdır....mesela zeynep hocamız örnek vermiş 'benim allahım bu çizgili yüz'dizesini hatırlattı bana ...peki bütün bu değişime rağmen altmışlık bir erkeğin ruhunun yirmilik bir delikanlı kalmasını hangi zaman mefhumuyla açıklıyabiliriz....
zaman insanı çoğunlukla yıpratır çünkü çoğumuzun tecrübe diye böbürlendiğimiz şeyler aslında hatalarımızdır...zaman insanı eskitir ve kırar o yüzden yok saymak insan oğlunun bir temennisidir...yani ister göreceli ister objektif ister somut ister soyut aslında zaman çeşitleri vardır..hatta yapay va doğal zaman olarak bile ayrılabilir....
ama gözlerinizi kapayıp arkanıza yaslandığınızda herşeyi tüm anılarınız,tüm tarihi mutlaka zaman ve mekan elbiselerini giydirip düşünebilirsiniz.öncesizlik ve sonrasızlık bizim akıl sınırlarımızı aşar....delirmemek için veya hayal edebilmek için ne kadar sınırsızız diye ortaya çıksakta biz sınırlı varlıklar zaman ve mekan kavramlarına mecburuz...sayın ali hocam...biz zaman mecburuz umut edebilmek,sabredebilmek,herşey güzel olacak diyebilmek için en azından derim ben.....
yeni okudum satın hocam...öncelikle özürdilerim...arkadaşların yorumlarınıda kayifle okudum...
gökyüzüne baktığımızda yıldızları görüyoruz dimi hocam...o yıldızların bizim geçmişimiz olduğunu hiç düşündünüz mü..neden geçmişimiz güneş onlara ışık vereli ve hatta onlar kaybolalı çok olmuş olabilir...biz baktığımız andan çok daha önce kaybolmuş bir yıldızı görüyor olabiliriz...yani evrende zaman dediğimiz tamamen izafidir ama yok demek haylide iddalıdır....mesela zeynep hocamız örnek vermiş 'benim allahım bu çizgili yüz'dizesini hatırlattı bana ...peki bütün bu değişime rağmen altmışlık bir erkeğin ruhunun yirmilik bir delikanlı kalmasını hangi zaman mefhumuyla açıklıyabiliriz....
zaman insanı çoğunlukla yıpratır çünkü çoğumuzun tecrübe diye böbürlendiğimiz şeyler aslında hatalarımızdır...zaman insanı eskitir ve kırar o yüzden yok saymak insan oğlunun bir temennisidir...yani ister göreceli ister objektif ister somut ister soyut aslında zaman çeşitleri vardır..hatta yapay va doğal zaman olarak bile ayrılabilir....
ama gözlerinizi kapayıp arkanıza yaslandığınızda herşeyi tüm anılarınız,tüm tarihi mutlaka zaman ve mekan elbiselerini giydirip düşünebilirsiniz.öncesizlik ve sonrasızlık bizim akıl sınırlarımızı aşar....delirmemek için veya hayal edebilmek için ne kadar sınırsızız diye ortaya çıksakta biz sınırlı varlıklar zaman ve mekan kavramlarına mecburuz...sayın ali hocam...biz zaman mecburuz umut edebilmek,sabredebilmek,herşey güzel olacak diyebilmek için en azından derim ben.....