ersenturk1907'e sonuna kadar katılıyorum, hatta eklemede yapabilirm. sadec bir şubeden örnek vericem, 8 çalışanın (ticari bankacılıktan bahsediyorum) 8'ide üniversite mezunu, öyle sıradan üniversiteler ve aöf değil, 6'sı master bitirmiş, 1'i doktora yapıyor, 1 mba yapıyor (alanlarıyla ilgili bu çok önemli)(not: yaş 25-29 arası çalışanların). hepsi ingilizce biliyor (en azından kpds seviyesinde). bu açıdan baktığımızda diğer bankaların çalışan portföyüyle kuveyt türk arasında herhangi bir fark yok. eğitim seviyesi olarak insan kalitesinin seviyesi belli.
Yine tek bir şubeden örnek vererek çalışanlar arasında en ufak bir saygısızlık ve çekememezlik durumu yok, çaycı da olsa, güvenlik görevliside olsa çekinmeden müdürüyle rahatlıkla konuşabilir. herhangi bir bilgilendirme şube içindeki hemen hemen tüm personelle paylaşılır. şubenizde moraliniz çok bozuk yadaçalışma isteğiniz olmadığında ben "dinlenme odasında" çay içiyorum yada pastaneye gidiyorum diyebilirsiniz. dini manada hiç bir baskı yapılmaz (sonuna kadar iddia ediyorum). çalışma ortamının rahatlığı sizi şaşırtabilir, "bankacılık" böyle bişeymiymiş diyebilirsiniz.
diğer bankalara veya diğer kurumlara geçme noktasına gelince, isteyenlere tek tek kurum isimlerini ve geçen şahısları bildirebilirim, zira daha cuma günü biri gerçekleşti. Burdaki ince nokta şu, geçen kişilerin hiç biri bir alt pozisyona hatta eş pozisyona geçmemiştir. kurum değiştirmeleri kuveyttürk'ün kötü olduğunu değil aksine personel transfer edecek kadar etkili bir kurum olduğunu gösterir ayrıca burda bu konuda da baskı olmadığını gösterir, şöyleki bu iş bir cemaat işi yada gönül işi değil bildiğin ticarettir. çalışanın en önemli hakkı daha iyi bir gelir ve daha rahat koşullardır, kim nerde rahat ederse oraya gidebilir.
Bu kurumlarda zihnen rahat edebilecek kişileri ben şöyle tarif ediyorum, din anlamında sunulan serbestliklerin rahatsız etmiyeceği herkes çalışabilir (zira baskı yok, serbestlik var). mesela beni cuma günü cuma namazına gidebilmek için verilen yarım saat fazladan öğle tatili izni rahatsız etmez, hatta helal olsun derim, ama "benim cuma namazına gitmemi istiyorlar" rahatsız oluyorum diyenlerde olabilir, onlarda çalışmasın o zaman demekten başka çare yok.
ve son not bu kurumdan bir örnek bu şubenin en iyi müşterileri arasında gayri müslimler var, olaya önyargılarla bakmayın, ticarette paranın rengi olmaz, o gayri müslim bu bankayla iş yaparken elbetteki karını düşünüyor. ben tavsiye ederim ama daha fazla kazanacağınız bir yer varsa oraya gidin, çünkü bizlerde çalışarak bir yerde ticaret yapıyoruz, emeğimizi satıyoruz.
saygılar
ersenturk1907'e sonuna kadar katılıyorum, hatta eklemede yapabilirm. sadec bir şubeden örnek vericem, 8 çalışanın (ticari bankacılıktan bahsediyorum) 8'ide üniversite mezunu, öyle sıradan üniversiteler ve aöf değil, 6'sı master bitirmiş, 1'i doktora yapıyor, 1 mba yapıyor (alanlarıyla ilgili bu çok önemli)(not: yaş 25-29 arası çalışanların). hepsi ingilizce biliyor (en azından kpds seviyesinde). bu açıdan baktığımızda diğer bankaların çalışan portföyüyle kuveyt türk arasında herhangi bir fark yok. eğitim seviyesi olarak insan kalitesinin seviyesi belli.
Yine tek bir şubeden örnek vererek çalışanlar arasında en ufak bir saygısızlık ve çekememezlik durumu yok, çaycı da olsa, güvenlik görevliside olsa çekinmeden müdürüyle rahatlıkla konuşabilir. herhangi bir bilgilendirme şube içindeki hemen hemen tüm personelle paylaşılır. şubenizde moraliniz çok bozuk yadaçalışma isteğiniz olmadığında ben "dinlenme odasında" çay içiyorum yada pastaneye gidiyorum diyebilirsiniz. dini manada hiç bir baskı yapılmaz (sonuna kadar iddia ediyorum). çalışma ortamının rahatlığı sizi şaşırtabilir, "bankacılık" böyle bişeymiymiş diyebilirsiniz.
diğer bankalara veya diğer kurumlara geçme noktasına gelince, isteyenlere tek tek kurum isimlerini ve geçen şahısları bildirebilirim, zira daha cuma günü biri gerçekleşti. Burdaki ince nokta şu, geçen kişilerin hiç biri bir alt pozisyona hatta eş pozisyona geçmemiştir. kurum değiştirmeleri kuveyttürk'ün kötü olduğunu değil aksine personel transfer edecek kadar etkili bir kurum olduğunu gösterir ayrıca burda bu konuda da baskı olmadığını gösterir, şöyleki bu iş bir cemaat işi yada gönül işi değil bildiğin ticarettir. çalışanın en önemli hakkı daha iyi bir gelir ve daha rahat koşullardır, kim nerde rahat ederse oraya gidebilir.
Bu kurumlarda zihnen rahat edebilecek kişileri ben şöyle tarif ediyorum, din anlamında sunulan serbestliklerin rahatsız etmiyeceği herkes çalışabilir (zira baskı yok, serbestlik var). mesela beni cuma günü cuma namazına gidebilmek için verilen yarım saat fazladan öğle tatili izni rahatsız etmez, hatta helal olsun derim, ama "benim cuma namazına gitmemi istiyorlar" rahatsız oluyorum diyenlerde olabilir, onlarda çalışmasın o zaman demekten başka çare yok.
ve son not bu kurumdan bir örnek bu şubenin en iyi müşterileri arasında gayri müslimler var, olaya önyargılarla bakmayın, ticarette paranın rengi olmaz, o gayri müslim bu bankayla iş yaparken elbetteki karını düşünüyor. ben tavsiye ederim ama daha fazla kazanacağınız bir yer varsa oraya gidin, çünkü bizlerde çalışarak bir yerde ticaret yapıyoruz, emeğimizi satıyoruz.
saygılar