Editörler : E.Kayı Han
23 Ocak 2011 18:07

Alparslan Kuytul Kimdir.? Yeni Bir Müslüm Gündüz'mü Yoksa.?

Son günlerde internette Furkan vakfının kurucusu olan Alparslan Kuytul adlı bir şahsın videoları dolaşmaktadır. Bilindiği üzere Ehli Sünnet dışı sapkın görüşlere sahip kişiler hakkında tehlikesinden sakındırmak için uyarmak gıybet kapsamına girmemektedir.

Son zamanlarda ehli sünnet taraftarları sayesinde,Ehli Sünnet karşıtı sapkın görüşlere sahip bir çok sözde hocanın foyası meydana çıktığı sizce de malumdur.Ehli Sünnet dışı sapkın görüşlere sahip şahısların pilinin bitmekte olduğunu anlayan bir takım karanlık çevreler piyasaya Alparslan Kuytul gibi yeni tehlikeler sürmekte ya da bunları memnuniyetle desteklemektedir.

Yine ehli sünnet ve islam düşmanları iş başında....


taraça
Şube Müdürü
23 Ocak 2011 21:46

bu şahsın bizzat konferansına katıldım sırf meraktan. ama fazlaca tahammülümü zorladı, fikirlerinden dolayı değil konferansının sıkıcılığından. ve bende acaba diye bir izlenim bıraktı. kitleleri peşinde koşturan bir liderde biraz olsun mütebessüm çehre aranır. o dik keskin bakışları hala zihnimde. bilemiyorum nasıl biri ama araştırmak gerek...


gamame bilal
Aday Memur
23 Ocak 2011 22:03

alpaslan kuytul hocanın derslerini çok beğeniyorum.bizzat hadis usulu derslerini takip ettim.bana çok faydası oldu.internetteki hizmetlerinin devamını diliyorum.


zeynelhadi
Yasaklı
24 Ocak 2011 00:28

Çok da tanımamakla beraber. Bir kaç videosunu izledim İslama Kur'ana aykırı bir fikrine rastlamadım. Genç, kültürlü bir müslüman. Ehli sünnet'e karşı olduğunu bilemiyorum ama eğer karşıysa demek ki iyi bir insandır :D :D


tonyukuk74
Memur
30 Ekim 2011 21:30

bende alpaslan kuytul hocaefendiyi dinledim hiç bir bagım yok başka bir cemaate bağlıyım sünnet üzeri sohbetlerini internetten dinledim yalnış bir şeye rastlamadım konuştukları doğru şeyler dili çok keskin kimseden korkmuyor takip etmek gerekir ama tam bir bilgi sahibi degilim


Liyya
Genel Müdür
31 Ekim 2011 17:07

çok fazla bilmesem de Furkan Vakfı nın bazı etkinliklerine katıldım hiçbir yanlışlarını görmedim

bahsettiğiniz videoları bilmiyorum ama Alparslan Kuytul Hocanın bir konferansını dinlemiştim çok güzeldi, hiç sıkılmadan sonuna kadar dinlemiştim, konulara yaklaşımını çok beğenmiştim, ben değerli bir hoca ve değerli bir vakıf olarak biliyorum

Dolayısıyla Müslüm Gündüz gibi bir isimle yanyana getirmek için çok iyi düşünmüş olmak ve araştırmış olmak gerekir.

Umarım bu başlıkla vebal almamışsınızdır..


l@ll
Yasaklı
01 Kasım 2011 15:43

bilakis müslüm gündüz ve türevlerinin düşmanlık beslediği bir şahsiyettir. tarikatçı kesim de hoşlanmaz. çünkü kuran ışığında konuşur.(bildiğimiz kadarı ile)

01 Kasım 2011 15:48

"tarikatçı kesim de hoşlanmaz. çünkü kuran ışığında konuşur."

Tarikatçı kesimin itikadının temeli Kuranı Kerîm'dir. Bu tiplerin itikadının temeli nefsleridir, kendi yorumlarıdır.


l@ll
Yasaklı
01 Kasım 2011 16:05

o halde bana tarikatlardaki bir insanın diğer bir insanı Allaha ulaştırması meselesini Kuran ışığında anlatabilirsiniz değil mi?

veya günah çıkarma merasimini(ders alma)

veya şeyhin kah insan kah Allah oluşunu.

veya şeyhin bütün kainatta tasarruf sahibi oluşunu

veya şeyhin başka bir insanın içinden geçenleri bildiği, hatta müridlerinin yataklarında kaç kez döndklerini dahi bildiğini

veya şeyhin bütün müridlerini bir kibrit kutusu içerisinde gizlice cennete sokacağını

buyrun..


dede.ali
Yasaklı
01 Kasım 2011 16:06

l@ll,sallama çayı çok mu içiyorsun balım sen...


l@ll
Yasaklı
01 Kasım 2011 16:11

evet bir de bu tepki vardır. esasında iddia edilenlerin hiç biri doğru değildir. yanlış anlaşılma vardır. ama işin iç yüzü öyle değildir. şeyhin sözü AYETTİR. her sözü ALLAH KELAMIDIR. tersini söyleyecek hiç bir tarikatçı tanımıyorum. söylerse de zahire karşı yalan söyler ki bu da çok önemli değildir.


dede.ali
Yasaklı
01 Kasım 2011 16:15

l@ll,Ben gibi bir cahil bile evine gelecek sevdiği bir misafir için,bir iki gün öncesinden hazırlık yapar,eksikleri tedarik eder sevdiği geldikten sonra sevgisini,muhabbetini,evinde olandan ikram ve gücü yettiğince hizmette bulunur...

Allahu teala celle celalüh öyle lütufkardır,öyle cömerttir ki kendisini seveni,sevdiğini seveni,kendi sevdiğini fani olan dünya evinde öyle bir misafir eder,öyle ikramlarda bulunur ki bunu ne benim gibi cahiller anlar ne de senin gibi kur'an ı kerimi okuduğunu zannedenler...


l@ll
Yasaklı
01 Kasım 2011 16:18

uzun yazmışsınız. şöyle yazaydınız daha tasavvufi olurdu.

'benim efendim, rahman ve rahim olan Allah azze ve celle hiç kulunu yakar mı.'


dede.ali
Yasaklı
01 Kasım 2011 16:22

evet doğru diyorsun 'hiçbir tarikatçi tanımıyorsun'tanısaydın senin şerbetini verirlerdi.Hadi balım başka kapıya.Mürşidlerde, Allahu tealanın (celle celalüh) yarattığı canlılardan biridir.Allahu tealanın izni olmadan ne göz kapaklarını kımıldatabilirler ne de tek bir nefes alabilirler.Sadece kuldurlar.ama 'Ahmak' değildirler sadece bu kadar...

01 Kasım 2011 16:37

l@ll

"tarikatlardaki bir insanın diğer bir insanı Allaha ulaştırması meselesini "

Örnek olarak neyi vereceksiniz bilmiyorum ama şöyle cevap vereyim:

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ buyurdu ki: Ben anılınca, evliya hatırlanır, evliya hatırlanınca ben anılırım.) [Ebu Nuaym]

(Salihler zikredilince [anılınca], rahmet iner.) [İ.Ahmed, İ.Gazali, İ.Cevzi, İ. Süyuti]

(Peygamberi zikretmek ibadettir. Salihleri [evliyayı] zikretmek [anmak] günahlara kefarettir. Ölümü zikretmek [hatırlamak] sadakadır. Kabri zikretmek, Cennete yaklaştırır.) [Deylemi]

(Hep sadıklarla birlikte bulunun!) [Tevbe 119]

Demekki faydayı Allahü teâlâ sağlıyor. Mürşid'ler sadece birer vesîledir.

"veya günah çıkarma merasimini"

Böyle birşey yoktur, bu sizin İFTİRANIZ. (Herkes kendisi istiğfar eder, bu da bireysel olur)

"veya şeyhin kah insan kah Allah oluşunu"

Böyle birşey yoktur, bu sizin İFTİRANIZ.

"veya şeyhin bütün kainatta tasarruf sahibi oluşunu"

Böyle birşey yoktur, bu sizin İFTİRANIZ.

"şeyhin başka bir insanın içinden geçenleri bildiği, hatta müridlerinin yataklarında kaç kez döndklerini dahi bildiğini"

Hazret-i Osman, yanına gelen birine, (Gözünde zina eseri var. Bir kadına bakmışsın) buyurdu. O kimse, (Nereden bildin?) dedi. Hazret-i Osman da, (Müminin firasetinden korkun, o, Allah?ın nuru ile bakar) hadis-i şerifini bildirdi. (Buhari) (Cami-ul-keramat)

Yoksa kerametlere inanmıyormusunuz?

Halbuki Kuranı Kerîm'de vardır.

"şeyhin bütün müridlerini bir kibrit kutusu içerisinde gizlice cennete sokacağını"

Şeyhin böyle bir tasarrufu yoktur. Şeyh'de Mürid'ler de hayrın ve şerrin Allahü teâlâ'dan olduğuna iman ederler. İmanın şartı böyledir. Bütün kitaplarda imanın şartları yazar. Diğer türlü inanan kimse yoktur. Yine iftira etmişsiniz.

Sahi bu iftiralarınızın hesabını ahirette nasıl vermeyi planlıyorsunuz?


l@ll
Yasaklı
01 Kasım 2011 17:06

ilim hocam

ilk paragraftaki savunmalarınızın islamla uzaktan yakından alakası yoktur. hiç kimse, bu peygamber dahi olsa kişiyi Allah a ulaştıramaz. islam aracı, vesile , ortak kabul etmez. bilakis bunu ortadan kaldırmak için gelmiştir. 'KAF 16. Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.'. bununla birlikte yol göstermek, öğretmek, başka birşeydir. tarikatlarda hem hocalık hem şeyhlik ilişkisi vardır. şeyh müridini Allaha vasıl eder. Allahtan aldığını da müridirne verir. peki ey şeyh sen kimsin? böyle birşey yok.

günah çıkarma merasimi hala uygulanmaktadır. siz bilmiyor olabilirsiniz. mürid adayı, şeyhin önünde diz çöker, elinden tutar ve bir takım güzel dua ve mağfiret istekleri ile şeyhin huzurundqa tevbe eder. böylelikle anasından doğmuş gibi günahsız hale gelir. müridler arasında sıfır kilometre olarak geçer ve duası da makbul kabul edilir. buna el alma veya ders alma denir ki akabinde gusl abdesti alınarak tarikate girilir. aksi olmaz. tıpkı hristyanlardaki günah çıkarma sonrası anadan doğma günahsız kabul edildiği gibi. iftiram değildir.

şeyhin kah insan kah Allah oluşu hemen hemen her tasavvuf menkıbesinde vardır. şeyh dışardan insan görünür ama onun içinde başka bir şey vardır. nedir o . Allah.(HAŞA). bazen insanlar gibi normal işler görür, bazen de olmazları oldurur, görünmeyeni görür, bilinmeyeni görür v.s bir kaç menkıbe okursanız görürsünüz. buna hululiye veya vahdetçiler diyenler de var. ifttiram değildir.

şeyhin bütün kainatta tasarruf sahibi olduğu, kutbul aktap denilen uydurma makamdaki şeyh için geçerlidir. hatta bu kadarla da kalınmaz geçmişe ve geleceğe sahip, mahlukatı rızıklandıran sıfatları da vardır. bir de gavs uydurması vardır ki istimdat edilen yardım dilenilen ona hiç değinmiyorum. google kutbul aktap yazarsanız çıkar. iftiram değildir.

içinden geçen bilgiler gaybtır. bununla birlikte duyularla algılanamayan şeyler de gaybtır ve Allah gaybını kimseye bildirmediğini bildirmeyeceğini söylemiştir. sadece Rasule bildirmiştir ki bu da ayet nüzul ederken meleklerin gösterilmesidir. Gaybı yalnız ALLAH bilir. merak edenler cin uresinin son ayetlerine bakabilir. biliyorum diyen yalancıdır. bilir diyen şirktedir. iftiram değildir.

kibrit kutusu meselesi her müridce bilinir. es geçiyorum. iftiram değildir.

daha fazlası için tezkiretül evliyaya bakılabilir.(feridüddin attar)

01 Kasım 2011 17:56

l@ll,

" hiç kimse, bu peygamber dahi olsa kişiyi Allah a ulaştıramaz."

Arkadaşım, Kuranı Kerim'i sana bildiren kimdir? Allahü teâlâ Hazret-i Peygamberi bu iş için vesîle yapmış.

(Ey iman edenler! Allahü teâlâdan korkunuz! Ona yaklaşmak için vesile arayınız.) [Maide 35]

Ne garip mantığınız var yahu?!

Kuranı Kerim'de "köye sor" denir. Köye sor ne demektir? Bu, "köydekilere sor" anlamındadır. Biz herhangi bir kişi bu işi yapar demiyoruz, o bir vesîledir diyoruz.

"ilk paragraftaki savunmalarınızın islamla uzaktan yakından alakası yoktur. "

Bana kalırsa sizin islâmiyetle hiç alakanız yok. Tamamen kendi nefsiniz ve yorumlarınız içerisinde kaybolup gitmişsiniz. Sesimi duyan birilerinin var olup olmadığından bile şüpheliyim!

"böylelikle anasından doğmuş gibi günahsız hale gelir. "

Onlar bütün günahlarına tevbe ediyorlar, bunun neresi yanlış? Adam istediği yerde tevbe eder. Tevbe ediyor ve affedilmeyi Allahü teâlâ'dan bekliyor.

"tıpkı hristyanlardaki günah çıkarma sonrası anadan doğma günahsız kabul edildiği gibi."

Hristiyanlıkta papaz günahı bağışlar. Burada ise mürid sadece tevbe etmektedir, bağışlanmayı Allahü teâlâ'dan beklemektedir. Bu yaptığınız ne çirkin bir iftiradır böyle!

"şeyhin kah insan kah Allah oluşu hemen hemen her tasavvuf menkıbesinde vardır. "

İftira etmeye devam ediyorsunuz! Kerametlere inanıyormusunuz, tekrar soruyorum? Kerametleri yaratan Allahü teâlâ'dır. Kimsenin bunun aksini düşündüğü yok. Mantığınızı kullanmayı deneyin ve sorumu anlayın lütfen.

Kutbul Aktab olayına sonra gelelim, zira diğer yazdıklarınıza bakılırsa anlayabileceğinizi hiç sanmıyorum.

"içinden geçen bilgiler gaybtır."

Farklı bir şeyi bildirerek temiz müslümanlara kâfir damgası basıyorsunuz. Halbuki Kuranı Kerim'de buyuruluyor ki:

(Allah size gaybı bildirmez; fakat dilediği Peygamberine gaybı bildirir.) [Al-i imran 179]

(Allah gayba kimseyi muttali kılmaz; ancak dilediği Peygamber müstesna. Çünkü her Peygamberin önünden ve ardından gözcüler salar.) [Cin 26, 27]

Demekki neymiş, gaybı sadece Allahü teâlâ bilir. Fakat dilediği kimselere gaybı bildirebilir. Bildirmez dersen Kuranı Kerim'i yalanlamış olursun. Bildirir dersen beni haklı çıkarmış olursun ki, bunu dedikten sonra bütün müslümanlardan özür dilemeni bekliyorum.

Kibrit kutusu meselesi söyleyen kimseleri bağlar. Şu anda bizim konuştuğumuz mevzu bu değil. Sulandırmaya gerek yok.


l@ll
Yasaklı
01 Kasım 2011 19:04

maide 35 deki vesile salih ameldir. kulu Allaha yaklaştıracak şey imandan sonra salih ameldir. yoksa mürşidi kamil, put, peygamber vs başka bir şey değildir.

kuranın bildirilmesinin yakınlaştırma veya ulaştırma ile ne gibi bir alakası var? Peygamber elçidir. vahyolunanı tebliğ eder. veya bir öğretmen sana öğretir. veya biri sana yardımcı olur herhangi bir konuda. bunlar doğal. ama biri çıkar da ben seni manen Allah a vasıl edeceğim derse olmaz. seni bir takım terbiyelerle Onda eriteceğim derse olmaz. şirk olur. bahsettiğiniz şuna benze. bir gemide dalganın etkisiyle düşmek üzere olan adam, gemidekilerden yardım isterse gayet doğal karşılanır şirk olmaz. veya Allaha yalvarırsa çok güzel bir davranış olur. ama medet ya gavs, himmet ya kutup derse şirk olur. çünkü gvs diye bildiği birinin manen gelip onu kurtaracağına inanır. Allahın özelliklerini ona atfeder. dolayısıyla 2 si farklı şeyler. anladığınızı biliyorum fakat okuyanlar için uzun yazdım.

günah çıkarma merasimi bir kaç ayrıntı dışında aynıdır. ilamda kimse kimsenin önünde gidip tövbe almaz. zaten tevbe alınmaz edilir. tarikatte ise bir mürşidin önüne diz çöküp tevbe etmedikçe, tevbe etmenin bir anlamı yoktur.asıl tevbe budur. hatta yine hristyanlardaki gibi ders tazeleme dönemleri vardır. mürdi ders alır, günah işler gelir tekrar ders alır sıfırlanır. sonra tekrar eder bu döngü.

keramet demişsiniz. keramet Allahın ikramıdır. şimdi mısırdan istanbula kendi kendine uçmak mı keramettir yoksa uçakla uçmak mı? bunun Allahlık iddiasıyla ne alakası var?

gayb meselesini anlattım. Gaybı yalnız Allah bilir. ve kimseye de bildirmemiştir. bildirmeyecektir. tek istisna hz peygamberdir ki o da ayetlerin inişi sırasında, meleklerin gösterilmesi şeklinde emin ve rahat olması içindir. üstte yazmayı unutmuşum. feraset ve gaybın bilinmesi başkadır. feraset olayları görebilme,tahmin edebilme yeteneği, aklın açılması olayıdır. bu da takva ile olur. yineliyorum ben gaybı biliyorum veya karşımdaki adamın aklından geçenleri, kalbinden geçenleri apaçık okuyorum diyen veya bunu ima eden yalancıdır, buna inanan da şirktedir. bunları ben söylemiyorum ki özür dileme gibi bir ihtimalim bulunsun. Kuran söylüyor. kimseye damga bastığım yok, ayetler size uyuyorsa yapabileceğim bişey yok.

?Allah ile kendi aralarına koydukları öyle şeylere

kul olurlar ki, Allah onun hakkında hiç bir delil indirmemiştir.

Onunla ilgili kendilerinin de bir bilgisi

yoktur. O zalimlerin yardımcısı olmaz.? (Hacc 22/71)

'Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz' Fatiha/4

?De ki, göklerde

ve yerde, hiç kimse gaybı bilmez, onu sadece Allah

bilir.? (Neml 27/65

cinler de bilmez..

'Ne zaman Süleyman

yere yıkıldı, iyice ortaya çıktı ki eğer cinler

gaybı bilselerdi, kendilerini küçük düşüren o azap

içinde kalmazlardı' (Sebe 34/12?14)

melekler de bilmez..

'Sağında ve solunda oturmuş iki kayıt memuru bulunur.

Bu sebeple ağzından çıkan HER SÖZÜ kayıt için hazır

bekleyen bir gözcü mutlaka vardı' (Kaf 50/16?18)

hz peygamber de bilmez..(vahiy anı hariç)

"De ki: "Ben size, Allah'ın hazineleri yanımdadır,

demiyorum. Gaybı da bilmem. Size, "işte ben bir

meleğim." de demiyorum. Ben bana vahyolunandan

başkasına uymam." De ki: "Görenle görmeyen bir

olur mu? Hiç zihninizi yormaz mısınız?" (En'am 6/50)

"De ki: "Eğer gaybı bilseydim, daha çok iyilik

yapmak isterdim ve bana kötülük de gelmezdi. Ben,

inanan kesim için bir uyarıcı ve bir müjdeciden

başka bir şey değilim." (Araf 7/188)

?Allah aklını kullanmayanların üs­tüne pislik yığar.? (Yûnus, 10/100)

vesselam..

01 Kasım 2011 21:33

Sayın l@ll, aynı şeyleri söylemişsiniz. Benim yazdıklarımı okuduğunuzdan ve anladığınızdan eminmisiniz?

Yazılarınıza hiçbir delil getirmeden hüküm bildiriyorsunuz, afedersiniz ama siz kimsiniz? Dini yeterliliğiniz nedir?

Gaybı yalnızca Allahü teâlâ bilir ve kimseye bildirmemiştir demişsiniz. Bunun delilini alabilirmiyim? (kimseye bildirmemiştir kısmının lütfen)

Vesile yalnızca salih ameldir demişsiniz. Bunun delilini alabilirmiyim? (Yalnızca salih ameldir kısmının lütfen)

Maide 35 gayet açık. Üzerinize pislik yağmadan mantığınızı kullansanız çok iyi olacak.

Bu mesajı yazdım ama mantıklı bir cevap geleceğine dair umutlarım iyice azaldı. Hadi hayırlısı.


l@ll
Yasaklı
01 Kasım 2011 23:01

alaycı üslubunuz haklı olduğunuzu götermez. kendinizi kandırmayın. ne yazdığım bellidir. daha doğrusu ne yazılan bellidir. anlamadıysanız tekrar okuyunuz.


solduyulu
Şef
02 Kasım 2011 00:22

ilim amel edit

ilk gençlik yıllarımda katıldığım bir Tevbe Alma (ne demekse tevbe alma)merasimi şöyle idi

yatsıyı müteakiben benim gibi yeni gelenlerin tevbe alması için şeyh fendi herkesin elinden tutut bir dua okuyordu ama çok kalablık olduğu için sonra vazgeçtiler uzun ipler getirildi kalabalık grup o iplere tutunarak bir kısım arapça dualar okunarak tevbe aldık sonra bize şöyle dediler

gusledeceksiniz istihare namazı kılıp hiç kimseyle konuşmadan şeyhimizin yüzünü düşünerek uyuyacaksınız rüyada onu görürseniz tevbeniz kabul olmuş tarikate intisab etmişsiniz demektir.

bir olay daha vardı şeyh efendi önümüzden geçerken ben gayri ihtiyari olarak ellerimi arkamda bağlamıştım hemen birisi gelerek nasıl duruş öyle dedi ben nevar diyince Kişi Allahın huzurunda böylemi durur dedi ben anlayamadım adamın yüzüne bakarken sonra şöyle açıkladı şeyhimiz Allah a ulaştıracak elçi veya vesiledir onun huzurunda sanki Allah huzurundaymışın gibi durmalısın!

tevbelerin kabul edilmesini kim nasıl biliyor bir rüya ile geçmiş günahların affolunması mümkünmü?

iseviler hiç değilse açıkça günah çıkarma demişler bizdeki bazı işler onları mumla aratır.

Toplam 33 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi