Manilerle Atışma

Yıldırım vurdu bizi

Dal gibi kırdı bizi

Araya girdi düşman

Dağlar ayırdı bizi

sepet sepet yımırta

sahın beni unutma

unutursan küserim

yar mektubunu keserim:)

Dağlara güvenme kum olur

Yare güvenme el olur

Pencereni kapat da yat

Hırsız olur, canavar olur,

Rüyalarına güvenme

At olur,

nişan olur,

günün birinde

Sanırsın gerçek olur...

Mani mani peşine

Bak şu feleğin işine

Yare benzer aradım

Rastlamadım eşine

uzahtan gelir sesi

elinde su testisi

ver elinden su içeyim

içimdeği ateşi dindireyim

mani benim ezberim

kan ağlıyor gözlerim

ben yarimin yolunu

ölenedek gözlerim

Elimi bırak gideyim

Eline elimi sürmeyeyim

Yüzüğünün soğukluğu gelir

Yüzünün burukluğu gelir

Beni bırak gideyim

Uzakların kokusu gelir

yarim geymiş kırmızı göynek

goyuvermiş bi de göbek

dedim bu ne hal

sen benden uzakta kal:)

maileri kendimiz mi yazcez sebep yoksa alcez mi bi yerlerden.

Falım zaten fallanmış ey kaplan

Sakız mıdır benim falım

Maniler içimden gelir

İçimden yanık kokusu gelir

Sen git ağaçta sallan

Takoz mudur benim aşkım...

Her yaşayanın hikayesi olur

Hikayenin manisi olur

Manisi olanın içi dolu olur

İçi dopDolu olanın

Bir gün sonu olur,

Uzuuuuuuuuuun acıklı bir yolu olur...

Boşları toplamam

Kafası boş olanı anlamam

Yüreğim yanar içim kurur

Kalbi boş olanın yanında

Bir saniye bile durmam

tavandaki fareler

tıngır mıngır ettiler

daha çok yazacaktım

klavyemi yediler:)))

Ölüme erken derler,

Dua niyaz ederler,

Geç ölen olmuş mu ki,

Sebebe ecel derler...

Ecel bulur adamı

Sormaz yaş baş

Yar bulur adamı

Sormaz yaz kış

Bir taş attım denize

saat geldi sekize

Kim kızını verir

senin gibi kerize ..

Bağrımı içten içe,

Aşkın ateşi dağlar,

Yürüsen gündüz gece,

Aşılmaz yüce dağlar...

Gündüzü bilir miyim

Gönlümü kandırabilir miyim

Her yer niye karanlıktır

Ellerimi ısıtabilir miyim

Saçlarımı dağıtabilir miyim

Gökyüzü niye bulanıktır

Gözlerimi silebilir miyim

Ben sensiz durabilir miyim

Öteki renklerini aldığın,

Tek mevsimlik dünyamın,

Ve senden bana kalanların,

Rotasız başlayan yolculuğumun,

Her limanda yüzleştiğim sensizliğin,

Adı hüzün olsun!

bahçem harap kalmışta

hep çevirdim yanını

arar arar bulamam

gönlümün sultanını

dam başında yatıyor

yorgan göbek atıyor

öte git kuru gelin

kemiklerin batıyor.