OKULU İDARİ TEKNİK
Derece /Kademe Ek Gösterge Derece /Kademe Ek Gösterge
Lise/Dengi 2 / 6 1.100 2 / 6 1.100
2 Yıllık 1 / 4 2.200 1 / 4 2.200
4 Yıllık 1 / 4 2.200 1 / 4 3.600
657 sayılı yasanın 43 maddesine göre uygulanan ek gösterge tablosunun I sayılı cetveline istinaden düzenlenen yukarıdaki Ek Gösterge Tablosu incelediğinde Lise ve dengi okul mezunu Kamu Personelinin (Lise-Endüstri Meslek ?Ticaret Lisesi vb.) Yükselebileceği Derece kademe 2/6, alabileceği ek gösterge 1100 dür
Lise üstü iki yıl okuyan Kamu personelinin (2.yıllık Meslek Yüksek okulu ister teknik isterse idari olsun) Yükselebileceği Derece kademe 1/4; alabileceği ek gösterge 2200 dür
Lise üstü Teknik okul dışında dört yıl okuyan Genel İdari Hizmetler sınıfındaki Kamu personelinin Yükselebileceği Derece kademe 1/4, alabileceği ek gösterge 2200 dür.
Lise üstü Teknik okul bölümlerinde dört yıl okuyan Teknik Hizmetler Sınıfındaki Kamu personelinin Yükselebileceği Derece kademe 1/4, alabileceği ek gösterge 3600 dür.
Dört yıllık fakülte mezununa kadar (lise-2 yıllık MYO)yükselebileceği derece ve alabileceği ek göstergede idari- teknik olarak herhangi bir ayrıcalık bulunmamaktadır. Ancak Fakülte mezunları arasında (idari-teknik) ayrıcalık yapılarak, Dört yıllık idari okul mezunu iki yıllık okul mezununda gelebileceği derece ve kademe ile alabileceği ek göstergeyi almaktadır. Görüldüğü gibi Dört yıl İdari Okuldan mezun olmanın 2 yıllık yüksek okul mezunu olma arasında herhangi bir ayrıcalığı kalmamaktadır.
1982 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
X. Kanun önünde eşitlik
MADDE 10.? Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (?)* kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
VII. Ücrette adalet sağlanması
MADDE 55.? Ücret emeğin karşılığıdır.
Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
(Değişik: 3.10.2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur.
Anayasa Mahkemesinin 2006/53 esas sayılı ve Resmi Gazetede yayınlanan 28.03.2009 tarih ve 27183 sayılı kararında;
Anayasa Mahkemesi'nin 09.04.1991, E:1990/36, K:1991/8 sayılı kararında "...Yasa önünde eşitlik ilkesi benzer nitelikte ve durumda olanlar arasında farklı uygulama yapılmamasını amaçlar. Ayrı nitelik ve durumda olanların aynı kurallara bağlı tutulması zorunluluğu yoktur..." denilmektedir.
Anayasa Mahkemesi'nin 27.04.1993, E:1992/37, K:1993/18 sayılı kararında; "...Anayasa Mahkemesi'nin pek çok kararında da belirtildiği gibi Anayasa'nın 10 uncu maddesi ile aynı hukuksal durumda bulunan kişiler arasında haklı bir nedene dayanmayan ayırım yapılmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Maddede yer alan eşitlik ilkesi eylemli değil hukuksal eşitliği ifade etmektedir. Hukuksal durumları aynı olan kişiler arasında haklı bir nedene dayanmayan ayırımları önlemeyi amaçlayan eşitlik ilkesi, eylemli değil, hukuksal eşitliği öngörür. Kimi yurttaşların değişik kurallara bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise eşitliğe aykırılıktan söz edilemez. Bu ilke, benzer nitelik ve durumda olanlar arasında farklı uygulamaya engel olup tüm yurttaşların aynı nitelik ve durumda olanların mutlaka, her yönden aynı kurallara bağlı tutulmaları zorunluluğunu içermez. Mutlak bir kavram olmayan eşitlik, öncelikle Anayasanın 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında sayılan ve benzeri nedenlerle yasa önünde ayırımı yasaklamaktadır. Bunların dışında Anayasanın uygun bulduğu gereklerle ve ayrı durumlar için ayrı işlem ve uygulamalar eşitlik ilkesiyle çelişmez. Haklı bir nedenle, Anayasal bir gereğe dayanmayan, aynı durum ve nitelikler için ayrı düzenlemeler, ayrı uygulamalar, eşitlik ilkesini zedeleyen, önlenmesi zorunlu oluşumlardır..." denilmektedir.
Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda yer verilen kararlarında da belirtildiği üzere; Hukuk Devletinde Yasama Organınca yapılan kanunların ve Yasama Organının verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin dava konusu ile bağlantılı olarak Anayasanın eşitlik kuralına uygun olmaları zorunludur
2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. maddesinde; "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik incesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." denilmektedir. Bu yasak, birbirinin aynı durumunda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Aynı durumda olanlar için farklı düzenleme, eşitliğe aykırılık oluşturur. Anayasa'nın amaçladığı eşitlik, mutlak ve eylemli eşitlik değil hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'nın öngördüğü eşitlik çiğnenmiş olmaz. Başka bir anlatımla, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar arasında yasalara konulan kurallarla değişik uygulamalar yapılamaz.denilmektedir.
Anayasamızın 10. maddesine göre ve Anayasa Mahkemesinin Bu kararına da göre;
Ek Gösterge tablosunu yeniden düzenlenmesi ile ?I- GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI i) Bu sınıfa dahil olup ta yukarıda sayılanların dışında kalanlardan ibaresinin , II- TEKNİK HİZMETLER SINIFI a,b,c de yapılan sınıflandırma gibi 4 yıl ve 2 yıl okuyanları ayrılması hususunda düzenleme yapılması Adaleti sağlayacaktır
Bir çok kuruluş ta olduğu halde ;Kit ler de çalışan İl Müdürleri,İl Müdür yardımcıları,ve Şube Müdürlerinin tanımlanması yapılmamış ve Genel İdari Hizmetleri Sınıfının Bu sınıfa dahil olup da yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan 1.derece de olup Yüksek öğrenim görenler 2200 ek gösterge ile diğerlerinden 1.derece de olanlara 1500 ek gösterge verilmektedir.Kit lerin dışında bulunan tüm kurumlar sayılmış unvan karşılığı belirtilmiş ve en az 3000 ek gösterge verilmiştir.
Teknik Hizmetler Sınıfında ise Unvan belirlenmeden Bitirdiği okul esas alınarak 1.derece de olanlara 3600 ek gösterge verilmiştir.
Aynı uygulama mevcut ek ödeme sisteminde de devam etmekte teknik ve idari kamu çalışanı arasında uçurum açılmaya devam etmektedir.
OKULU İDARİ TEKNİK
Derece /Kademe Ek Gösterge Derece /Kademe Ek Gösterge
Lise/Dengi 2 / 6 1.100 2 / 6 1.100
2 Yıllık 1 / 4 2.200 1 / 4 2.200
4 Yıllık 1 / 4 2.200 1 / 4 3.600
657 sayılı yasanın 43 maddesine göre uygulanan ek gösterge tablosunun I sayılı cetveline istinaden düzenlenen yukarıdaki Ek Gösterge Tablosu incelediğinde Lise ve dengi okul mezunu Kamu Personelinin (Lise-Endüstri Meslek ?Ticaret Lisesi vb.) Yükselebileceği Derece kademe 2/6, alabileceği ek gösterge 1100 dür
Lise üstü iki yıl okuyan Kamu personelinin (2.yıllık Meslek Yüksek okulu ister teknik isterse idari olsun) Yükselebileceği Derece kademe 1/4; alabileceği ek gösterge 2200 dür
Lise üstü Teknik okul dışında dört yıl okuyan Genel İdari Hizmetler sınıfındaki Kamu personelinin Yükselebileceği Derece kademe 1/4, alabileceği ek gösterge 2200 dür.
Lise üstü Teknik okul bölümlerinde dört yıl okuyan Teknik Hizmetler Sınıfındaki Kamu personelinin Yükselebileceği Derece kademe 1/4, alabileceği ek gösterge 3600 dür.
Dört yıllık fakülte mezununa kadar (lise-2 yıllık MYO)yükselebileceği derece ve alabileceği ek göstergede idari- teknik olarak herhangi bir ayrıcalık bulunmamaktadır. Ancak Fakülte mezunları arasında (idari-teknik) ayrıcalık yapılarak, Dört yıllık idari okul mezunu iki yıllık okul mezununda gelebileceği derece ve kademe ile alabileceği ek göstergeyi almaktadır. Görüldüğü gibi Dört yıl İdari Okuldan mezun olmanın 2 yıllık yüksek okul mezunu olma arasında herhangi bir ayrıcalığı kalmamaktadır.
1982 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
X. Kanun önünde eşitlik
MADDE 10.? Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (?)* kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
VII. Ücrette adalet sağlanması
MADDE 55.? Ücret emeğin karşılığıdır.
Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
(Değişik: 3.10.2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur.
Anayasa Mahkemesinin 2006/53 esas sayılı ve Resmi Gazetede yayınlanan 28.03.2009 tarih ve 27183 sayılı kararında;
Anayasa Mahkemesi'nin 09.04.1991, E:1990/36, K:1991/8 sayılı kararında "...Yasa önünde eşitlik ilkesi benzer nitelikte ve durumda olanlar arasında farklı uygulama yapılmamasını amaçlar. Ayrı nitelik ve durumda olanların aynı kurallara bağlı tutulması zorunluluğu yoktur..." denilmektedir.
Anayasa Mahkemesi'nin 27.04.1993, E:1992/37, K:1993/18 sayılı kararında; "...Anayasa Mahkemesi'nin pek çok kararında da belirtildiği gibi Anayasa'nın 10 uncu maddesi ile aynı hukuksal durumda bulunan kişiler arasında haklı bir nedene dayanmayan ayırım yapılmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Maddede yer alan eşitlik ilkesi eylemli değil hukuksal eşitliği ifade etmektedir. Hukuksal durumları aynı olan kişiler arasında haklı bir nedene dayanmayan ayırımları önlemeyi amaçlayan eşitlik ilkesi, eylemli değil, hukuksal eşitliği öngörür. Kimi yurttaşların değişik kurallara bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise eşitliğe aykırılıktan söz edilemez. Bu ilke, benzer nitelik ve durumda olanlar arasında farklı uygulamaya engel olup tüm yurttaşların aynı nitelik ve durumda olanların mutlaka, her yönden aynı kurallara bağlı tutulmaları zorunluluğunu içermez. Mutlak bir kavram olmayan eşitlik, öncelikle Anayasanın 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında sayılan ve benzeri nedenlerle yasa önünde ayırımı yasaklamaktadır. Bunların dışında Anayasanın uygun bulduğu gereklerle ve ayrı durumlar için ayrı işlem ve uygulamalar eşitlik ilkesiyle çelişmez. Haklı bir nedenle, Anayasal bir gereğe dayanmayan, aynı durum ve nitelikler için ayrı düzenlemeler, ayrı uygulamalar, eşitlik ilkesini zedeleyen, önlenmesi zorunlu oluşumlardır..." denilmektedir.
Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda yer verilen kararlarında da belirtildiği üzere; Hukuk Devletinde Yasama Organınca yapılan kanunların ve Yasama Organının verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin dava konusu ile bağlantılı olarak Anayasanın eşitlik kuralına uygun olmaları zorunludur
2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. maddesinde; "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik incesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." denilmektedir. Bu yasak, birbirinin aynı durumunda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Aynı durumda olanlar için farklı düzenleme, eşitliğe aykırılık oluşturur. Anayasa'nın amaçladığı eşitlik, mutlak ve eylemli eşitlik değil hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'nın öngördüğü eşitlik çiğnenmiş olmaz. Başka bir anlatımla, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar arasında yasalara konulan kurallarla değişik uygulamalar yapılamaz.denilmektedir.
Anayasamızın 10. maddesine göre ve Anayasa Mahkemesinin Bu kararına da göre;
Ek Gösterge tablosunu yeniden düzenlenmesi ile ?I- GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI i) Bu sınıfa dahil olup ta yukarıda sayılanların dışında kalanlardan ibaresinin , II- TEKNİK HİZMETLER SINIFI a,b,c de yapılan sınıflandırma gibi 4 yıl ve 2 yıl okuyanları ayrılması hususunda düzenleme yapılması Adaleti sağlayacaktır
Bir çok kuruluş ta olduğu halde ;Kit ler de çalışan İl Müdürleri,İl Müdür yardımcıları,ve Şube Müdürlerinin tanımlanması yapılmamış ve Genel İdari Hizmetleri Sınıfının Bu sınıfa dahil olup da yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan 1.derece de olup Yüksek öğrenim görenler 2200 ek gösterge ile diğerlerinden 1.derece de olanlara 1500 ek gösterge verilmektedir.Kit lerin dışında bulunan tüm kurumlar sayılmış unvan karşılığı belirtilmiş ve en az 3000 ek gösterge verilmiştir.
Teknik Hizmetler Sınıfında ise Unvan belirlenmeden Bitirdiği okul esas alınarak 1.derece de olanlara 3600 ek gösterge verilmiştir.
Aynı uygulama mevcut ek ödeme sisteminde de devam etmekte teknik ve idari kamu çalışanı arasında uçurum açılmaya devam etmektedir.