şu adamı bana kimse tanıtmasın,adın ıbile ağzıma alma bu cahilin..
Turan Dursun, kendisini ateist olmaya götüren düşünce dolu bilimsel deneyini(!), Yüzyıl Dergisi, sayı 6'da kendi ağzından şöyle anlatır: "Allah'a inanıyordum. Ancak deneyimler yaptım kendi kendime. Su dolu kovanın içine süpürgeyi batırıp duvara sürdüm. Şekiller bir rastlantı.. Dünya'nın oluşumu da öyle olmasın..."
Evet T. Dursun duvardaki şekillere bakarak, dünyanın da böyle bir rastlantı sonucu olabileceğini savunuyor. Yani duvardaki şekiller=dünyadaki düzen. Aklı ve mantığı olan hiçbir insan bunu kabul etmez. Bir düşünün güneş sistemi, gezegenler, dünyanın etrafını saran atmosfer ve tüm bunları kıyasladığı duvardaki şekiller!
T. Dursun'un zekasının durduğu ve ilme nasıl yaklaştığı böylece tescil edilmiş oluyor. Lakin, bilim bu arada boş durmuyor, işin gerçeğini şöyle açıklıyor: "Yapılan hesaplara göre, evrenimizin başlangıçtaki gerçek yoğunluğu ile ötesinde oluşması imkanı bulunmayan kritik yoğunluğu arasındaki fark, yüzde birin bir kovadrilyonundan azdır. Bu, bir kalemi sivri ucu üzerinde bir milyar yıl sonra da durabilecek biçimde yerleştirmeye benzer. Üstelik evren genişledikçe, bu denge daha da hassaslaşmaktadır." (Bilim ve Teknik, Sayı 201, s.16)
T. Dursun'un ateizm deneyi gibi, ilgi çekme deneyi de çok çarpıcı; "Şişman bir kıza aşık olmuş, kızın ilgisini nasıl çeksin, kendini nasıl beğendirsin. İç çamaşırını görürse belki. Çok çaba harcamış ama olmamış" (Yüzyıl, s6).
Yine T.Dursun İslamın akıl ve ilimle olan bağlantısını çarpıtıyor, düşünce ve akılla ilgili yüzlerce ayeti gözardı ederek şöyle diyor: "Din varken kafanızı daha ileri daha güzel şeyleri yapmaya kullanamıyorsunuz. Kullandığınız zaman engeller çıkıyor" (s16) Şimdi soruyoruz;
Harizmi (9 yy) sıfırı bulup kullandığında İslam buna engel mi oldu?.. El-Cezeri tarihte ilk robotları yaparken, Abdüsselam kendisine 1979 Nobel Ödülünü kazandıran teoriyi düşünürken din engel mi oldu?..
şu adamı bana kimse tanıtmasın,adın ıbile ağzıma alma bu cahilin..
Turan Dursun, kendisini ateist olmaya götüren düşünce dolu bilimsel deneyini(!), Yüzyıl Dergisi, sayı 6'da kendi ağzından şöyle anlatır: "Allah'a inanıyordum. Ancak deneyimler yaptım kendi kendime. Su dolu kovanın içine süpürgeyi batırıp duvara sürdüm. Şekiller bir rastlantı.. Dünya'nın oluşumu da öyle olmasın..."
Evet T. Dursun duvardaki şekillere bakarak, dünyanın da böyle bir rastlantı sonucu olabileceğini savunuyor. Yani duvardaki şekiller=dünyadaki düzen. Aklı ve mantığı olan hiçbir insan bunu kabul etmez. Bir düşünün güneş sistemi, gezegenler, dünyanın etrafını saran atmosfer ve tüm bunları kıyasladığı duvardaki şekiller!
T. Dursun'un zekasının durduğu ve ilme nasıl yaklaştığı böylece tescil edilmiş oluyor. Lakin, bilim bu arada boş durmuyor, işin gerçeğini şöyle açıklıyor: "Yapılan hesaplara göre, evrenimizin başlangıçtaki gerçek yoğunluğu ile ötesinde oluşması imkanı bulunmayan kritik yoğunluğu arasındaki fark, yüzde birin bir kovadrilyonundan azdır. Bu, bir kalemi sivri ucu üzerinde bir milyar yıl sonra da durabilecek biçimde yerleştirmeye benzer. Üstelik evren genişledikçe, bu denge daha da hassaslaşmaktadır." (Bilim ve Teknik, Sayı 201, s.16)
T. Dursun'un ateizm deneyi gibi, ilgi çekme deneyi de çok çarpıcı; "Şişman bir kıza aşık olmuş, kızın ilgisini nasıl çeksin, kendini nasıl beğendirsin. İç çamaşırını görürse belki. Çok çaba harcamış ama olmamış" (Yüzyıl, s6).
Yine T.Dursun İslamın akıl ve ilimle olan bağlantısını çarpıtıyor, düşünce ve akılla ilgili yüzlerce ayeti gözardı ederek şöyle diyor: "Din varken kafanızı daha ileri daha güzel şeyleri yapmaya kullanamıyorsunuz. Kullandığınız zaman engeller çıkıyor" (s16) Şimdi soruyoruz;
Harizmi (9 yy) sıfırı bulup kullandığında İslam buna engel mi oldu?.. El-Cezeri tarihte ilk robotları yaparken, Abdüsselam kendisine 1979 Nobel Ödülünü kazandıran teoriyi düşünürken din engel mi oldu?..