BEŞİNCİ DAİRE 1995 3750 1992 5514 27/11/1995
KARAR METNİ
657 SAYILI YASANIN 36/C-3.MADDESİNE GÖRE SERBEST AVUKATLIKTA GEÇEN SÜ-
RELERİN İNTİBAKTA DEĞERLENDİRİLEBİLMESİ İÇİN AVUKATLIK HİZMETLERİ SI-
NIFINDA BİR GÖREVE ATANMAK GEREKİP, AYRICA SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARINA
PRİM ÖDEMİŞ OLMAK GİBİ BİR KOŞULA YER VERİLMEDİĞİ HK.<
İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 23.1.1992 günlü, E:1991/91, K:1992/40
sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bo-
zulması isteminden ibarettir.
İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 23.1.1992 günlü, E:1991/91,
K:1992/40 sayılı kararıyla, 657 sayılı Yasanın 36. maddesinin C/3 fık-
rası ile 5434 sayılı Yasanın Ek 18. maddesi hükümlerinin birlikte de-
ğerlendirilmesinden, serbest çalışmakta iken Emekli Sandığı iştirak-
çisi olan avukatların sosyal sigorta primi ödemek suretiyle geçirdik-
leri sürelerin toplamının 3/4'ünün memuriyette geçmiş sayılacağının
anlaşıldığı, davacının serbest çalıştığı 30.9.1984 ile 17.7.1989 ta-
rihleri arasındaki sürede prim ödemediğinin çekişmesiz olduğu, bu du-
rumda prim ödenmeyen sürelerin davacının intibakında değerlendirilme-
sinin anılan Yasa hükümleri karşısında mümkün bulunmadığı gerekçesiyle
dava reddedilmiştir.
Davacı, prim ödeme koşulunun emekli keseneğine esas aylığın
hesabında dikkate alınabileceğini, 657 sayılı Yasanın 36/C-3. madde-
sinde ise, prim ödeme koşulu öngörülmediğini öne sürmekte ve İdare
Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
1963 yılında liseden mezun olan davacının, 19.2.1968-30.11.1968
tarihleri arasında 9 ay 11 gün sigortalı olarak Demirbank'ta çalıştı-
ğı, 3.12.1968 tarihinde İstanbul PTT Başmüdürlüğünde başladığı memuri-
yetten 27.9.1971 tarihinde istifa ederek ayrıldığı, 1963 yılında gir-
diği İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 25.3.1974 tarihinde me-
zun olduğu, avukatlık stajını açıkta iken yaparak 2.5.1975 tarihinde
Avukatlık Ruhsatnamesi aldığı, bu tarihten itibaren İstanbul Barosuna
kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmakta iken 19.7.1989 tarihinde
Zeytinburnu Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğünde avukatlık kadrosuna
8. derecenin 3. kademesinde 11 ay 6 gün kıdemli sayılmak suretiyle a-
tamasının yapıldığı, İstanbul Barosu Başkanlığının 24.8.1989 günlü ya-
zısıyla davacının 1.7.1975 tarihinde topluluk sigortası kapsamına a-
lındığının bildirilmesi üzerine 657 sayılı Yasanın 36/C-3. ve 1136 sa-
yılı Yasanın 159. maddeleri hükümleri gereğince 31.8.1989 günlü onayla
intibakının 23.9.1989 tarihi itibariyle 6. derecenin 5. kademesi ola-
rak düzeltildiği, SSK İstanbul İhtiyarlık Sigortası Müdürlüğünce adı-
geçenin sigorta primi ödediği süreleri belirten 17.9.1990 günlü ve E-
mekli Sandığı Genel Müdürlüğünün prim ödenen süreler esas alınarak
5434 sayılı Yasanın Ek 18. maddesine göre emeklilik keseneğine esas
aylığın saptanacağı hakkındaki 26.10.1990 günlü yazıları üzerine dava-
cının durumu yeniden değerlendirilerek 23.11.1990 günlü onayla
19.7.1989 tarihi itibariyle 6. derecenin 3. kademesinde 4 ay 25 gün
kıdemli sayılması suretiyle kazanılmış hak aylığının 24.2.1990 tarihi
itibariyle 5. derecenin 1. kademesi olarak düzeltilmesine ilişkin in-
tibak işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı dosyadaki
belgelerden anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; Belediye avukatlığına atanan davacının,
bu göreve intibakı ile görev aylığının saptanmasına ilişkin bulundu-
ğundan, uyuşmazlığın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun avukatlık
hizmetleri sınıfına girenlerin intibakını düzenleyen 36/C-3. maddesi
hükmüne göre çözümlenmesi gerekmektedir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa 1425 sayılı Kanunla
eklenen Ek 18. maddenin birinci fıkrasında yer verilen "Sosyal Sigor-
talar Kanununa tabi görevlerde bulunduktan sona iştirakçi olanların,
emeklilik keseneklerine, personel kanunları gereğince kazanılmış hak
olarak aldıkları derece ve kademe aylıkları üzerine, sigorta primi ö-
demek suretiyle geçirdikleri sürelerin, her yılı bir kademe ilerle-
mesine ve tahsil durumlarına göre her 2, 3, 4 veya 5 yılı bir derece
yükselmesine esas olacak şekilde eklenerek bulunacak derece ve kademe
aylığı esas alınır." hükmü, ilgililerin kazanılmış hak aylıkları üze-
rine, prim ödedikleri süreler eklenerek bulunacak derece ve kademe ay-
lıkları esas alınmak suretiyle "emeklilik keseneklerine esas aylığın"
saptanmasına ilişkin olup, davacının istemine göre, bu hükmün dava ko-
nusu uyuşmazlığın çözümünde uygulanmasına hukuki olanak bulunmamakta-
dır.
Diğer taraftan, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun "Emekliliğe ta-
bi görevden önceki avukatlığın kıdeme sayılması" başlıklı 195. madde-
sinde yer alan "Bu Kanun gereğince topluluk sigortasına girmiş olup
sigortalılığı devam eden bir avukat, emekliliğe tabi bir göreve veya
hizmete atandığı yahut seçildiğinde, sigortalılığına esas alınan avu-
katlık süresinin üçte ikisi kıdemine eklenerek intibakı yapılır ve gö-
rev veya hizmet aylığı ile emeklilik keseneğine esas aylığı yükseltil-
lir." şeklindeki hükümle, belli bir sınıfta bulunma koşulu getirilmek-
sizin, emekliliğe tabi bir göreve atanan bir avukatın, topluluk sigor-
tasına esas alınan avukatlık süresinin üste ikisinin intibakında de-
ğerlendirilmesi öngörülmüş bulunmaktadır.
657 sayılı Yasanın 36. maddesinin, C bendinin 3. fıkrasında,
"Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce
veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkta geçirdikleri sürelerin
3/4'ü memuriyette geçmiş sayılarak; bu sürelerin her yılı bir kademe
ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şe-
kilde değerlendirilir." ; aynı bendin son fıkrasında ise, "Yukarıdaki
fıkralara göre, değerlendirilecek hizmet süresinden sadece özel sek-
törde geçen süre 12 yılı geçemez." hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan 3. fıkra ile, serbest avukatlıkta geçen sürelerin dörtte
üçünün intibakta değerlendirilebilmesi için, dava konusu uyuşmazlıkta
olduğu gibi, avukatlık hizmetleri sınıfında bir göreve atanmak koşulu
öngörülmüş olup, bu hükümden yararlanabilmek için sosyal güvenlik ku-
rumlarına prim ödemiş olmak koşuluna yer verilmemiştir. Hernekadar,
bendin son fıkrasında "... özel sektörde geçen süre 12 yılı geçemez.."
denilmekte ise de, fıkrada öngörülen 12 yılın, değerlendirmeye esas
alınacak toplam süreyi değil, görev aylığının saptanmasında esas alı-
nacak dörtte üçlük hizmet süresini ifade ettiği kuşkusuzdur.
Belirtilen hukuksal duruma göre; Baroya kayıtlı olarak serbest
avukatlık yapmakta iken, avukatlık hizmetleri sınıfına dahil Belediye
avukatlığına atanmış olan davacının, 657 sayılı Yasanın 36. maddesinin
(C) bendinin 3. ve son fıkraları hükümlerine göre, serbest avukatlıkta
geçen toplam 14 yıl 1 ay 29 günlük hizmet süresinin 3/4'ü 10 yıl 7 ay
5 gün olup, bu süreye adıgeçenin İstanbul PTT Başmüdürlüğünde memur o-
larak geçen 2 yıl 9 ay 24 günlük hizmet süresinin de eklenerek ve avu-
katlık hizmetleri sınıfı için öngörülen başlangıç derece ve kademesine
9. derecenin 1. kademesi esas alınarak davacının avukatlık stajını a-
çıkta iken yapmış olması nedeniyle 657 sayılı Yasanın 36/A-1. maddesi
hükmü gereğince verilen iki kademenin de ilavesiyle görev aylığı yö-
nünden 19.7.1989 tarihi itibariyle 4. derecenin 1. kademesinde 4 ay 29
gün kıdemli sayılması suretiyle intibakının yapılması gerekmektedir.
Bir an için, PTT'de memur olarak geçen hizmet süresinin avukat-
lık hizmetinde sayılmayacağı düşünülebilirse de; esasen davacının du-
rumu, memuriyette iken üstöğrenime başladıktan sonra memuriyetten ay-
rılıp Hukuk Fakültesini bitirmesi ve daha sonra yeniden memuriyete
başlamış olması nedeniyle, 657 sayılı Yasanın 36/A-12/d. maddesi hükmü
kapsamında bulunduğundan, memuriyette geçen bu sürenin de görev aylı-
ğının saptanmasında değerlendirilmesi doğaldır.
Bu durum karşısında, davacının görev aylığı yönünden 19.7.1989
tarihi itibariyle, 4. derecenin 1. kademesinde 4 ay 29 gün kıdemli sa-
yılmak suretiyle intibakının yapılması gerekirken belirtilen tarih i-
tibariyle 6. derecenin 3. kademesinde 4 ay 25 gün kıdemli sayılmasına
ilişkin dava konusu intibak işleminde mevzuata uyarlık bulunmadığın-
dan, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki i-
sabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle İs-
tanbul 1.İdare Mahkemesince verilen 1992/40 sayılı kararın 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca
bozulmasına karar verildi. (MT/ES)
BEŞİNCİ DAİRE 1995 3750 1992 5514 27/11/1995
KARAR METNİ
657 SAYILI YASANIN 36/C-3.MADDESİNE GÖRE SERBEST AVUKATLIKTA GEÇEN SÜ-
RELERİN İNTİBAKTA DEĞERLENDİRİLEBİLMESİ İÇİN AVUKATLIK HİZMETLERİ SI-
NIFINDA BİR GÖREVE ATANMAK GEREKİP, AYRICA SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARINA
PRİM ÖDEMİŞ OLMAK GİBİ BİR KOŞULA YER VERİLMEDİĞİ HK.<
İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 23.1.1992 günlü, E:1991/91, K:1992/40
sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bo-
zulması isteminden ibarettir.
İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 23.1.1992 günlü, E:1991/91,
K:1992/40 sayılı kararıyla, 657 sayılı Yasanın 36. maddesinin C/3 fık-
rası ile 5434 sayılı Yasanın Ek 18. maddesi hükümlerinin birlikte de-
ğerlendirilmesinden, serbest çalışmakta iken Emekli Sandığı iştirak-
çisi olan avukatların sosyal sigorta primi ödemek suretiyle geçirdik-
leri sürelerin toplamının 3/4'ünün memuriyette geçmiş sayılacağının
anlaşıldığı, davacının serbest çalıştığı 30.9.1984 ile 17.7.1989 ta-
rihleri arasındaki sürede prim ödemediğinin çekişmesiz olduğu, bu du-
rumda prim ödenmeyen sürelerin davacının intibakında değerlendirilme-
sinin anılan Yasa hükümleri karşısında mümkün bulunmadığı gerekçesiyle
dava reddedilmiştir.
Davacı, prim ödeme koşulunun emekli keseneğine esas aylığın
hesabında dikkate alınabileceğini, 657 sayılı Yasanın 36/C-3. madde-
sinde ise, prim ödeme koşulu öngörülmediğini öne sürmekte ve İdare
Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
1963 yılında liseden mezun olan davacının, 19.2.1968-30.11.1968
tarihleri arasında 9 ay 11 gün sigortalı olarak Demirbank'ta çalıştı-
ğı, 3.12.1968 tarihinde İstanbul PTT Başmüdürlüğünde başladığı memuri-
yetten 27.9.1971 tarihinde istifa ederek ayrıldığı, 1963 yılında gir-
diği İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 25.3.1974 tarihinde me-
zun olduğu, avukatlık stajını açıkta iken yaparak 2.5.1975 tarihinde
Avukatlık Ruhsatnamesi aldığı, bu tarihten itibaren İstanbul Barosuna
kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmakta iken 19.7.1989 tarihinde
Zeytinburnu Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğünde avukatlık kadrosuna
8. derecenin 3. kademesinde 11 ay 6 gün kıdemli sayılmak suretiyle a-
tamasının yapıldığı, İstanbul Barosu Başkanlığının 24.8.1989 günlü ya-
zısıyla davacının 1.7.1975 tarihinde topluluk sigortası kapsamına a-
lındığının bildirilmesi üzerine 657 sayılı Yasanın 36/C-3. ve 1136 sa-
yılı Yasanın 159. maddeleri hükümleri gereğince 31.8.1989 günlü onayla
intibakının 23.9.1989 tarihi itibariyle 6. derecenin 5. kademesi ola-
rak düzeltildiği, SSK İstanbul İhtiyarlık Sigortası Müdürlüğünce adı-
geçenin sigorta primi ödediği süreleri belirten 17.9.1990 günlü ve E-
mekli Sandığı Genel Müdürlüğünün prim ödenen süreler esas alınarak
5434 sayılı Yasanın Ek 18. maddesine göre emeklilik keseneğine esas
aylığın saptanacağı hakkındaki 26.10.1990 günlü yazıları üzerine dava-
cının durumu yeniden değerlendirilerek 23.11.1990 günlü onayla
19.7.1989 tarihi itibariyle 6. derecenin 3. kademesinde 4 ay 25 gün
kıdemli sayılması suretiyle kazanılmış hak aylığının 24.2.1990 tarihi
itibariyle 5. derecenin 1. kademesi olarak düzeltilmesine ilişkin in-
tibak işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı dosyadaki
belgelerden anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; Belediye avukatlığına atanan davacının,
bu göreve intibakı ile görev aylığının saptanmasına ilişkin bulundu-
ğundan, uyuşmazlığın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun avukatlık
hizmetleri sınıfına girenlerin intibakını düzenleyen 36/C-3. maddesi
hükmüne göre çözümlenmesi gerekmektedir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa 1425 sayılı Kanunla
eklenen Ek 18. maddenin birinci fıkrasında yer verilen "Sosyal Sigor-
talar Kanununa tabi görevlerde bulunduktan sona iştirakçi olanların,
emeklilik keseneklerine, personel kanunları gereğince kazanılmış hak
olarak aldıkları derece ve kademe aylıkları üzerine, sigorta primi ö-
demek suretiyle geçirdikleri sürelerin, her yılı bir kademe ilerle-
mesine ve tahsil durumlarına göre her 2, 3, 4 veya 5 yılı bir derece
yükselmesine esas olacak şekilde eklenerek bulunacak derece ve kademe
aylığı esas alınır." hükmü, ilgililerin kazanılmış hak aylıkları üze-
rine, prim ödedikleri süreler eklenerek bulunacak derece ve kademe ay-
lıkları esas alınmak suretiyle "emeklilik keseneklerine esas aylığın"
saptanmasına ilişkin olup, davacının istemine göre, bu hükmün dava ko-
nusu uyuşmazlığın çözümünde uygulanmasına hukuki olanak bulunmamakta-
dır.
Diğer taraftan, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun "Emekliliğe ta-
bi görevden önceki avukatlığın kıdeme sayılması" başlıklı 195. madde-
sinde yer alan "Bu Kanun gereğince topluluk sigortasına girmiş olup
sigortalılığı devam eden bir avukat, emekliliğe tabi bir göreve veya
hizmete atandığı yahut seçildiğinde, sigortalılığına esas alınan avu-
katlık süresinin üçte ikisi kıdemine eklenerek intibakı yapılır ve gö-
rev veya hizmet aylığı ile emeklilik keseneğine esas aylığı yükseltil-
lir." şeklindeki hükümle, belli bir sınıfta bulunma koşulu getirilmek-
sizin, emekliliğe tabi bir göreve atanan bir avukatın, topluluk sigor-
tasına esas alınan avukatlık süresinin üste ikisinin intibakında de-
ğerlendirilmesi öngörülmüş bulunmaktadır.
657 sayılı Yasanın 36. maddesinin, C bendinin 3. fıkrasında,
"Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce
veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkta geçirdikleri sürelerin
3/4'ü memuriyette geçmiş sayılarak; bu sürelerin her yılı bir kademe
ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şe-
kilde değerlendirilir." ; aynı bendin son fıkrasında ise, "Yukarıdaki
fıkralara göre, değerlendirilecek hizmet süresinden sadece özel sek-
törde geçen süre 12 yılı geçemez." hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan 3. fıkra ile, serbest avukatlıkta geçen sürelerin dörtte
üçünün intibakta değerlendirilebilmesi için, dava konusu uyuşmazlıkta
olduğu gibi, avukatlık hizmetleri sınıfında bir göreve atanmak koşulu
öngörülmüş olup, bu hükümden yararlanabilmek için sosyal güvenlik ku-
rumlarına prim ödemiş olmak koşuluna yer verilmemiştir. Hernekadar,
bendin son fıkrasında "... özel sektörde geçen süre 12 yılı geçemez.."
denilmekte ise de, fıkrada öngörülen 12 yılın, değerlendirmeye esas
alınacak toplam süreyi değil, görev aylığının saptanmasında esas alı-
nacak dörtte üçlük hizmet süresini ifade ettiği kuşkusuzdur.
Belirtilen hukuksal duruma göre; Baroya kayıtlı olarak serbest
avukatlık yapmakta iken, avukatlık hizmetleri sınıfına dahil Belediye
avukatlığına atanmış olan davacının, 657 sayılı Yasanın 36. maddesinin
(C) bendinin 3. ve son fıkraları hükümlerine göre, serbest avukatlıkta
geçen toplam 14 yıl 1 ay 29 günlük hizmet süresinin 3/4'ü 10 yıl 7 ay
5 gün olup, bu süreye adıgeçenin İstanbul PTT Başmüdürlüğünde memur o-
larak geçen 2 yıl 9 ay 24 günlük hizmet süresinin de eklenerek ve avu-
katlık hizmetleri sınıfı için öngörülen başlangıç derece ve kademesine
9. derecenin 1. kademesi esas alınarak davacının avukatlık stajını a-
çıkta iken yapmış olması nedeniyle 657 sayılı Yasanın 36/A-1. maddesi
hükmü gereğince verilen iki kademenin de ilavesiyle görev aylığı yö-
nünden 19.7.1989 tarihi itibariyle 4. derecenin 1. kademesinde 4 ay 29
gün kıdemli sayılması suretiyle intibakının yapılması gerekmektedir.
Bir an için, PTT'de memur olarak geçen hizmet süresinin avukat-
lık hizmetinde sayılmayacağı düşünülebilirse de; esasen davacının du-
rumu, memuriyette iken üstöğrenime başladıktan sonra memuriyetten ay-
rılıp Hukuk Fakültesini bitirmesi ve daha sonra yeniden memuriyete
başlamış olması nedeniyle, 657 sayılı Yasanın 36/A-12/d. maddesi hükmü
kapsamında bulunduğundan, memuriyette geçen bu sürenin de görev aylı-
ğının saptanmasında değerlendirilmesi doğaldır.
Bu durum karşısında, davacının görev aylığı yönünden 19.7.1989
tarihi itibariyle, 4. derecenin 1. kademesinde 4 ay 29 gün kıdemli sa-
yılmak suretiyle intibakının yapılması gerekirken belirtilen tarih i-
tibariyle 6. derecenin 3. kademesinde 4 ay 25 gün kıdemli sayılmasına
ilişkin dava konusu intibak işleminde mevzuata uyarlık bulunmadığın-
dan, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki i-
sabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle İs-
tanbul 1.İdare Mahkemesince verilen 1992/40 sayılı kararın 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca
bozulmasına karar verildi. (MT/ES)