GÜNCELLEŞTİRİLİP BİMERE GÖNDERİLMİŞ YENİ YAZIM AŞAĞIDADIR.Lütfen siz de gönderip takipçisi olunuz:
ENGELLİLERİN ACİL VE KRONİK SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
BİMER Başvuru Tarihi: 24.09.2010 /
BİMER Başvuru Sayısı:419024
1-İŞSİZLİK: Kapitalist sistem özüne insan için ekonomi değil ekonomi için insan esasına dayandığından sermayeyi emeğin önüne geçirerek insanı limon gibi sıkılıp kullanılıp atılan bir nesne durumuna indirgenmiştir.
Sermaye sahipleri karlarını çalışanları ile paylaşmaya yanaşmadıklarından düşük ücret politikası ile fason üretim yolunu tercih ederler. Tabi bu düşük ücretin var olması için toplum hayatında önemli ölçüde işsiz insan var olmalıdır. İşsizlik sermaye sahiplerinin düşük ücret ödemek için gösterdiği en önemli somut gerekçedir. Böylelikle çalışanlara ölümü gösterip sıtmaya razı olmayı önererek asgari ücret ve askeri rejim yöntemi ile vahşi kapitalizmin çarklarının dönmesini sağlamaktadırlar.
Mevcut AKP hükümeti zaten yapmak zorunda olduğu kamuda engelli istihdamını abartarak büyük bir iş yapmış gibi halka anlatırken 8 yıldın beri 38 bin engelli kadrosunun neden doldurulamadığını, gerek normal vatandaşlar için gerek engellilere için işsizlik sorunu neden çözemediğin bir türlü halka açıklayamamaktadır
Türkiye İstatistik Kurumu?nun 2009 yılı verilerine göre ülkemizde bir kişiye istihdam imkanı oluşturmanın maliyeti ortalama olarak yıllık 271 bin 291 TL harcanması gerekmektir. .( http://haber.mynet.com/detay/finans/bir-kisiye-istihdam-maliyeti?271-bin-291-tl/468811 )
Devlet kamuda ve özel sektörde yatırımları teşvik ederek en kısa zamanda tüm işsiz engellilere istihdam imkanı sağlamalı istihdam edemediklerini EVDEN ÇALIŞMA-FAİZSİZ GİRİŞİMCİ PROJELERİ YOLUYLA İŞ SAHİBİ YAPMALIDIR. Bu arada EV KADINLIĞI İŞİ MESLEK OLARAK TESCİL EDİLEREK EVLİ EV KADINLARINA EV KADINLIĞI MAAŞI DEVLET TARAFINDAN ÖDENMELİDİR.
Tarım sektöründe ABD VE AB de olduğu gibi verimlilik ve ihracat sözleşmeli tarım üreticileri devlet imkanları ile desteklenerek bu üreticilerin ürünlerini internet üzerinden toptan ve perakende olarak satmaları teşvik edilmelidir.
2-İŞYERİNDE AYRIMCILIK VE KÖTÜ MUAMELE(MOBBİNG): Gerek özel sektörde gerek ise kamuda eğitimine ve niteliğine bakılmaksızın amirlerine yağcılık ve yalakalık yapamayan tüm engelliler işyerinde ilerleme ve iyi çalışma koşulları (maaş artışı,eğitim,nitelikli kadro,?) gibi olanaklardan mahrum bırakılmaktadır.
Hatta hakkını arayan engelliler dışlanarak bir süre sonra işlerine son verilmektedir. Konuyla ilgili yasalar çıkmasına rağmen gerek engellileri gerek normal çalışanları; işyerinde psikolojik taciz uygulamalarından koruyacak etkili bir devlet mekanizması geliştirilmemiştir. Bu amaçla tüm SGK il ve ilçe birimlerinde işyerinde psikolojik taciz destek birimleri oluşturulmalıdır.
3-ÇEŞİTLİ RAPORLAR İÇİN AYRI AYRI RAPOR ENGELİ: Mevcut işleyişte işe girmek, vergi indirimi, maluliyet, ağır özürlülük için ayrı ayrı rapor yerine tek bir raporda maluliyet, ağır özürlülük gibi özel durumlar ayrı ayrı belirtilir. Ayrıca getirilecek bir muafiyet ile ek bir rapor düzenlenmeden tüm engelliler gelir vergisi indirimimden faydalandırılmalıdır. Yıllardan beri kayıt dışı ekonomiye, vergi kayıplarına, büyük firmaların büyük vergi borçlarını uzlaşma adı altında kuşa çevrilmesine göz yuman devletin engellilerden gelir vergisi alma hakkı olamaz ve olmamalıdır.
4-Mevcut yönetmelikte özür oranı genel vücut fonksiyonlarındaki etkisi oranlanarak yapılıyor. Bu durumda çoğu kişi özürlü olduğu halde %40 lık oranı aşamadığı için engellilerin haklarından faydalanamıyorlar.
Oysa burada esas olan kişinin fonksiyon kaybının iş hayatındaki ve sosyal hayattaki fonksiyon kaybına etkisi esas alınmalıdır. Mevcut Özürlülük Oranı Tespit Yönetmeliği Türkiye şartlarına uyarlanarak özürlülük oranı %30 a indirilmelidir.
5-GERİYE DÖNÜK HİZMET BORÇLANMA İMKANI YOK: Bağ-Kur, Yurtdışında çalışma da iki çalışma dönemi arası bir yıllık işsizlik süresi, milletvekillerinin önceki yıllara ait boşluklarını tamamlamaları gibi istisnalar ile bazı kesimlere geriye dönük hizmet yılları prim ödenmesi imkanı sağlanmıştır.
Oysa işsizliğin oldukça yoğun yaşandığı ülkemizde engelliler normal insanlara göre daha fazla işsizlikten etkileniyorken engellilere geriye dönük hizmet borçlanma imkanı verilmemesi büyük bir ayrımcılık ve insan hakları ihlalidir.
6-ENGELLİ EMEKLİLİĞİNDE VERGİ İNDİRİMİ ENGELİ: Bir engelli çalışmaya başladığında işyerinde kendisinden kesilecek olan gelir vergisinden engellilik oranından muaf olabilmek için tekrardan sağlık kuruluna çıkmak zorunda bırakılır.
Kayıt dışı ekonomiye göz yuman maliye bürokratları kendilerini doktor yerine koyarak engelli vatandaşın vergi muafiyetinden faydalanıp faydanalamayacağına kafalarına ve keyiflerine göre karar verirler. Genellikle bu durumda oran düşürülerek bazen yüzde kırkın altına bile inilir. Bu durumda engelli olan kişinin aslında engelli olmadığı ve devleti kandırmaya çalıştığı iftirası bile atılır. Bu durum yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözünü hatırlatıyor.
Devletin ağır vergi yükü çalışanların ve küçük esnafın sırtına yüklenmişken sermaye sahiplerinin katrilyonluk vergi borçlarını bir kalemde milyarlara indirip kuşa çeviren maliye bürokratları; gariban engelliler karşısında aslan kesilerek son derece acımasız ve gaddar bir şekilde engellilerin üç kuruşluk parasını gasp etmektedirler. Bu durum; sanki doğru ve yapılması gerekliymiş gibi yıllardan beri sessizce ve acımasızca devem etmektedir.
Geçen sene Maliye-SGK-Sağlık bakanlığı bürokratları engelli emekliliğinde vergi indirimi şartını kaldırıp engelli raporu olan bir kişisin normal hizmet süresini doldurduğunda dosyası Ankaraya gelmeden bulunduğu il ve ilçedeki SGK üzerinden doğrudan emeklilik işlemi yaptırma sözünü verdiler fakat bu söz yazıya dökülüp Resmi Gazete de yayınlanmadığı için hayata geçirilmemiştir.
Devlet burada da kıvırta kıvırta gösterip bir türlü vermemektedir. Gösterip de vermeyenlerle tüm engelliler bir araya gelerek seçim sandığında gereken dersi vereceğiz inşallah.
7-TELEFON VE İNTERNET HİZMETLERİNDE ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ ENGELİ: Telefon ve internet hizmetlerinde engellilerden özel iletişim vergisi alınmaktıdır. Engellilerin çoğu zaten işsizdir. Bu insanlar hayatlarını çok zor şartlar altında idame ettirirken bir sosyal destek unsuru olan telefon, cep telefonu ve internet hizmetlerinden alının özel iletişim vergisi tüm vatandaşlar için olduğu kadar hatta daha da fazla engelliler üzerinde büyük bir yüktür.
Ayrıca özel iletişim vergisi sabit telefonda %15 cep telefonlarında %25 olarak uygulanarak sektörde haksız rekabete bile bile sebebiyet verilmektedir. Zira en büyük sabit telefon operatörü olan Türk Telekom da siyasilerin ve bürokratların hisseleri mevcuttur. Onlar tatlı karlarının azalmasını asla istemezler.
Yapılacak olan işlem özel iletişim vergisini önce engelliler üzerinden derhal kaldırmaktır. Daha sonra verginin oranı kademeli olarak azaltılarak tüm vatandaşlardan kaldırılmalıdır.
8-FAİZSİZ GİRİŞİMCİ KREDİSİNDE KEFİL VE ÜRETİM ŞARTI ENGELİ: Kamuda ve özelde istihdam edilemeyen engelliler YEREL GİRİŞİMCİ PROJESİ kapsamında FAİZSİZ İLK İKİ YIL ÖDEMEZSİZ VE 8 YILDA ÖDENEN PROJELERDEN kefil bulmadıkları için ve proje üretimle ilgili bulunmadığı için faydalanamamaktadırlar. Hatta bu sebeple ilgili bakanlar ve bürokratlar tarafından YA BUNLARA FAİZSİZ KREDİ DESTEĞİ SAĞLIYORUZ. ONU DA BEĞENİP İŞ KURMUYORLAR. ALIŞMIŞLAR DEVLETİN SIRTINDAN GEÇİNMEYE iftirasının mağduru oluyorlar.
Ben de diyorum ki bugün bankalar bile kefilsiz kredi verirken, devlet batık bankaların parası üzerine bir yudum soğuk su içmişken utanmıyor musunuz gariban vatandaşın gariban engellinin hayata tutunmasını sağlayacak üç kuruşluk proje için kefil istemeye?
Bankaların; kredi kartı ve tüketici kredisi yoluyla milleti soymasına, icralar yüzünden intihalar, aile içi katliamlar, boşanmalar yaşanmasına seyirci kalan siyasiler ve bürokratlar, hangi yüzle gariban vatandaşlardan kefil istemektedir. Kardeşim adrese kayıt sistemi yok mu? Cep telefonlarının sinyal takibi yok mu? Devletin polisi ve istihbaratı yok mu?
Girişimci projelerinden kefil ve üretim ile ilgili olma şartını kaldırsanız midenize kramp mı girer, kriz mi geçirirsiniz. Sanki babanızın parasını veriyorsun da hayır işliyorsunuz Allah?tan korkun, milleten utanın YA HU. Adam ürettiğini satamazsa ne olacak. Hani danışmanlık hizmeti desteği? Adam uzun yıllar işsiz kalıp psikolojisi bozulmuş hani bu girişimciye kişisel gelişim hizmetleri ve psikolojik destek uygulamaları. Kâğıt üzerinde sorun çözme oyununu bırakıp hayatın acı gerçekleri ile yüz yüze gelmeniz için galiba sizlerin de işsiz ve engelli olmanız gerekiyor.
9-AĞIR ÖZÜRLÜ RAPORU ENGELİ: Ağır özürlülerle yönelik bakım parası raporu alınması hususunda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.Ağır özürlülüğü neredeyse sadece yatalak engellilerin faydalanması gereken bir hak gibi sınırlandırmışlar.Oysa bir engelli sosyal yaşamda örneğin alışverişte, hızlı işleyen trafikte birisinin desteğine ihtiyacı varsa o ağır özürlüdür.Bu durum sadece doktor raporu ile anlaşılamaz.
Bu sorunu aşmak için ilgili yönetmelikte değişiklik yaparak A-Hareketsiz ağır engelli B-Hareketli ağır engelli şeklinde iki ayrı ağır engelli sınıfı oluşturulmalıdır. Burada hareketsiz ağır engelli ile mevcut raporda tarif edilen yatalak hasta konumundaki eğer engelliler tanımlanmış olur. Hareketli ağır engelli tarifi ise görme, işitme, bedensel, zihinsel ve psikolojik engelli olup ta günlük yaşamlarında alışverişte, sınavda, mahkemede, eğitim merkezinde,..vb sosyal alanlarda kendini ifade ederken veya bir ihtiyacını karşılarken yanında kendisini ve durumun bilen birisinin yardımına ihtiyacı olan engelli anlaşılmalıdır.Mevcut yönetmelikte bu tanım olduğu takdire onbinlerce engelli arkadaşımız engelli bakım parasından faydalanabilecektir.
Burada uygulamada hareketli engelliye hareketsiz engelliye göre göreceli %30 daha az ödeme yapılarak adalet sağlanmış olur.
10-EVLİLİK ENGELİ: Normal çalışan insanların bile evlenmeleri önünde büyük maddi engeller mevcutken çalışıyor dahi olsalar engellilerin evlenmeleri ve ev sahibi olmaları çok zor gözükmektedir.
Madem sayın başbakanımız her aile üç çocuk sahibi olsun diyorsa evlenmeleri teşvik için öncelikle engellilerin, gazilerin, açlık sınırı altında ücret alan fakir çalışanların 5 000 TL ye kadar evlenme, 100 000 TL ye kadar ev kredilerini faizsiz ve kefilsiz olarak kullanmaların yönelik mevzuat düzenlenmelidir. Buradaki bankaya dönek faiz ödemesi devlet bütçesinden veya fakir fukara fonundan karşılanmalıdır.
ÖNEMLİ AÇIKLAMA:
Değerli engelli arkadaşlarım ve sayın vatandaşlar belki biraz üslubum ağır kaçtı ama kendime bir engelli olarak engellilerin yaşadığı sorunların en önemlilerini ana başlıklar halinde yukarıda sıraladım. Olabildiğince çözüm de üretmeye çalıştım.
Allah rızası için bu yazım tüm ilgili kişi ve kuruluşlara iletiniz.
Hasan Başar Zonguldak www.haberlerinefendisi.net
GÜNCELLEŞTİRİLİP BİMERE GÖNDERİLMİŞ YENİ YAZIM AŞAĞIDADIR.Lütfen siz de gönderip takipçisi olunuz:
ENGELLİLERİN ACİL VE KRONİK SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
BİMER Başvuru Tarihi: 24.09.2010 /
BİMER Başvuru Sayısı:419024
1-İŞSİZLİK: Kapitalist sistem özüne insan için ekonomi değil ekonomi için insan esasına dayandığından sermayeyi emeğin önüne geçirerek insanı limon gibi sıkılıp kullanılıp atılan bir nesne durumuna indirgenmiştir.
Sermaye sahipleri karlarını çalışanları ile paylaşmaya yanaşmadıklarından düşük ücret politikası ile fason üretim yolunu tercih ederler. Tabi bu düşük ücretin var olması için toplum hayatında önemli ölçüde işsiz insan var olmalıdır. İşsizlik sermaye sahiplerinin düşük ücret ödemek için gösterdiği en önemli somut gerekçedir. Böylelikle çalışanlara ölümü gösterip sıtmaya razı olmayı önererek asgari ücret ve askeri rejim yöntemi ile vahşi kapitalizmin çarklarının dönmesini sağlamaktadırlar.
Mevcut AKP hükümeti zaten yapmak zorunda olduğu kamuda engelli istihdamını abartarak büyük bir iş yapmış gibi halka anlatırken 8 yıldın beri 38 bin engelli kadrosunun neden doldurulamadığını, gerek normal vatandaşlar için gerek engellilere için işsizlik sorunu neden çözemediğin bir türlü halka açıklayamamaktadır
Türkiye İstatistik Kurumu?nun 2009 yılı verilerine göre ülkemizde bir kişiye istihdam imkanı oluşturmanın maliyeti ortalama olarak yıllık 271 bin 291 TL harcanması gerekmektir. .( http://haber.mynet.com/detay/finans/bir-kisiye-istihdam-maliyeti?271-bin-291-tl/468811 )
Devlet kamuda ve özel sektörde yatırımları teşvik ederek en kısa zamanda tüm işsiz engellilere istihdam imkanı sağlamalı istihdam edemediklerini EVDEN ÇALIŞMA-FAİZSİZ GİRİŞİMCİ PROJELERİ YOLUYLA İŞ SAHİBİ YAPMALIDIR. Bu arada EV KADINLIĞI İŞİ MESLEK OLARAK TESCİL EDİLEREK EVLİ EV KADINLARINA EV KADINLIĞI MAAŞI DEVLET TARAFINDAN ÖDENMELİDİR.
Tarım sektöründe ABD VE AB de olduğu gibi verimlilik ve ihracat sözleşmeli tarım üreticileri devlet imkanları ile desteklenerek bu üreticilerin ürünlerini internet üzerinden toptan ve perakende olarak satmaları teşvik edilmelidir.
2-İŞYERİNDE AYRIMCILIK VE KÖTÜ MUAMELE(MOBBİNG): Gerek özel sektörde gerek ise kamuda eğitimine ve niteliğine bakılmaksızın amirlerine yağcılık ve yalakalık yapamayan tüm engelliler işyerinde ilerleme ve iyi çalışma koşulları (maaş artışı,eğitim,nitelikli kadro,?) gibi olanaklardan mahrum bırakılmaktadır.
Hatta hakkını arayan engelliler dışlanarak bir süre sonra işlerine son verilmektedir. Konuyla ilgili yasalar çıkmasına rağmen gerek engellileri gerek normal çalışanları; işyerinde psikolojik taciz uygulamalarından koruyacak etkili bir devlet mekanizması geliştirilmemiştir. Bu amaçla tüm SGK il ve ilçe birimlerinde işyerinde psikolojik taciz destek birimleri oluşturulmalıdır.
3-ÇEŞİTLİ RAPORLAR İÇİN AYRI AYRI RAPOR ENGELİ: Mevcut işleyişte işe girmek, vergi indirimi, maluliyet, ağır özürlülük için ayrı ayrı rapor yerine tek bir raporda maluliyet, ağır özürlülük gibi özel durumlar ayrı ayrı belirtilir. Ayrıca getirilecek bir muafiyet ile ek bir rapor düzenlenmeden tüm engelliler gelir vergisi indirimimden faydalandırılmalıdır. Yıllardan beri kayıt dışı ekonomiye, vergi kayıplarına, büyük firmaların büyük vergi borçlarını uzlaşma adı altında kuşa çevrilmesine göz yuman devletin engellilerden gelir vergisi alma hakkı olamaz ve olmamalıdır.
4-Mevcut yönetmelikte özür oranı genel vücut fonksiyonlarındaki etkisi oranlanarak yapılıyor. Bu durumda çoğu kişi özürlü olduğu halde %40 lık oranı aşamadığı için engellilerin haklarından faydalanamıyorlar.
Oysa burada esas olan kişinin fonksiyon kaybının iş hayatındaki ve sosyal hayattaki fonksiyon kaybına etkisi esas alınmalıdır. Mevcut Özürlülük Oranı Tespit Yönetmeliği Türkiye şartlarına uyarlanarak özürlülük oranı %30 a indirilmelidir.
5-GERİYE DÖNÜK HİZMET BORÇLANMA İMKANI YOK: Bağ-Kur, Yurtdışında çalışma da iki çalışma dönemi arası bir yıllık işsizlik süresi, milletvekillerinin önceki yıllara ait boşluklarını tamamlamaları gibi istisnalar ile bazı kesimlere geriye dönük hizmet yılları prim ödenmesi imkanı sağlanmıştır.
Oysa işsizliğin oldukça yoğun yaşandığı ülkemizde engelliler normal insanlara göre daha fazla işsizlikten etkileniyorken engellilere geriye dönük hizmet borçlanma imkanı verilmemesi büyük bir ayrımcılık ve insan hakları ihlalidir.
6-ENGELLİ EMEKLİLİĞİNDE VERGİ İNDİRİMİ ENGELİ: Bir engelli çalışmaya başladığında işyerinde kendisinden kesilecek olan gelir vergisinden engellilik oranından muaf olabilmek için tekrardan sağlık kuruluna çıkmak zorunda bırakılır.
Kayıt dışı ekonomiye göz yuman maliye bürokratları kendilerini doktor yerine koyarak engelli vatandaşın vergi muafiyetinden faydalanıp faydanalamayacağına kafalarına ve keyiflerine göre karar verirler. Genellikle bu durumda oran düşürülerek bazen yüzde kırkın altına bile inilir. Bu durumda engelli olan kişinin aslında engelli olmadığı ve devleti kandırmaya çalıştığı iftirası bile atılır. Bu durum yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözünü hatırlatıyor.
Devletin ağır vergi yükü çalışanların ve küçük esnafın sırtına yüklenmişken sermaye sahiplerinin katrilyonluk vergi borçlarını bir kalemde milyarlara indirip kuşa çeviren maliye bürokratları; gariban engelliler karşısında aslan kesilerek son derece acımasız ve gaddar bir şekilde engellilerin üç kuruşluk parasını gasp etmektedirler. Bu durum; sanki doğru ve yapılması gerekliymiş gibi yıllardan beri sessizce ve acımasızca devem etmektedir.
Geçen sene Maliye-SGK-Sağlık bakanlığı bürokratları engelli emekliliğinde vergi indirimi şartını kaldırıp engelli raporu olan bir kişisin normal hizmet süresini doldurduğunda dosyası Ankaraya gelmeden bulunduğu il ve ilçedeki SGK üzerinden doğrudan emeklilik işlemi yaptırma sözünü verdiler fakat bu söz yazıya dökülüp Resmi Gazete de yayınlanmadığı için hayata geçirilmemiştir.
Devlet burada da kıvırta kıvırta gösterip bir türlü vermemektedir. Gösterip de vermeyenlerle tüm engelliler bir araya gelerek seçim sandığında gereken dersi vereceğiz inşallah.
7-TELEFON VE İNTERNET HİZMETLERİNDE ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ ENGELİ: Telefon ve internet hizmetlerinde engellilerden özel iletişim vergisi alınmaktıdır. Engellilerin çoğu zaten işsizdir. Bu insanlar hayatlarını çok zor şartlar altında idame ettirirken bir sosyal destek unsuru olan telefon, cep telefonu ve internet hizmetlerinden alının özel iletişim vergisi tüm vatandaşlar için olduğu kadar hatta daha da fazla engelliler üzerinde büyük bir yüktür.
Ayrıca özel iletişim vergisi sabit telefonda %15 cep telefonlarında %25 olarak uygulanarak sektörde haksız rekabete bile bile sebebiyet verilmektedir. Zira en büyük sabit telefon operatörü olan Türk Telekom da siyasilerin ve bürokratların hisseleri mevcuttur. Onlar tatlı karlarının azalmasını asla istemezler.
Yapılacak olan işlem özel iletişim vergisini önce engelliler üzerinden derhal kaldırmaktır. Daha sonra verginin oranı kademeli olarak azaltılarak tüm vatandaşlardan kaldırılmalıdır.
8-FAİZSİZ GİRİŞİMCİ KREDİSİNDE KEFİL VE ÜRETİM ŞARTI ENGELİ: Kamuda ve özelde istihdam edilemeyen engelliler YEREL GİRİŞİMCİ PROJESİ kapsamında FAİZSİZ İLK İKİ YIL ÖDEMEZSİZ VE 8 YILDA ÖDENEN PROJELERDEN kefil bulmadıkları için ve proje üretimle ilgili bulunmadığı için faydalanamamaktadırlar. Hatta bu sebeple ilgili bakanlar ve bürokratlar tarafından YA BUNLARA FAİZSİZ KREDİ DESTEĞİ SAĞLIYORUZ. ONU DA BEĞENİP İŞ KURMUYORLAR. ALIŞMIŞLAR DEVLETİN SIRTINDAN GEÇİNMEYE iftirasının mağduru oluyorlar.
Ben de diyorum ki bugün bankalar bile kefilsiz kredi verirken, devlet batık bankaların parası üzerine bir yudum soğuk su içmişken utanmıyor musunuz gariban vatandaşın gariban engellinin hayata tutunmasını sağlayacak üç kuruşluk proje için kefil istemeye?
Bankaların; kredi kartı ve tüketici kredisi yoluyla milleti soymasına, icralar yüzünden intihalar, aile içi katliamlar, boşanmalar yaşanmasına seyirci kalan siyasiler ve bürokratlar, hangi yüzle gariban vatandaşlardan kefil istemektedir. Kardeşim adrese kayıt sistemi yok mu? Cep telefonlarının sinyal takibi yok mu? Devletin polisi ve istihbaratı yok mu?
Girişimci projelerinden kefil ve üretim ile ilgili olma şartını kaldırsanız midenize kramp mı girer, kriz mi geçirirsiniz. Sanki babanızın parasını veriyorsun da hayır işliyorsunuz Allah?tan korkun, milleten utanın YA HU. Adam ürettiğini satamazsa ne olacak. Hani danışmanlık hizmeti desteği? Adam uzun yıllar işsiz kalıp psikolojisi bozulmuş hani bu girişimciye kişisel gelişim hizmetleri ve psikolojik destek uygulamaları. Kâğıt üzerinde sorun çözme oyununu bırakıp hayatın acı gerçekleri ile yüz yüze gelmeniz için galiba sizlerin de işsiz ve engelli olmanız gerekiyor.
9-AĞIR ÖZÜRLÜ RAPORU ENGELİ: Ağır özürlülerle yönelik bakım parası raporu alınması hususunda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.Ağır özürlülüğü neredeyse sadece yatalak engellilerin faydalanması gereken bir hak gibi sınırlandırmışlar.Oysa bir engelli sosyal yaşamda örneğin alışverişte, hızlı işleyen trafikte birisinin desteğine ihtiyacı varsa o ağır özürlüdür.Bu durum sadece doktor raporu ile anlaşılamaz.
Bu sorunu aşmak için ilgili yönetmelikte değişiklik yaparak A-Hareketsiz ağır engelli B-Hareketli ağır engelli şeklinde iki ayrı ağır engelli sınıfı oluşturulmalıdır. Burada hareketsiz ağır engelli ile mevcut raporda tarif edilen yatalak hasta konumundaki eğer engelliler tanımlanmış olur. Hareketli ağır engelli tarifi ise görme, işitme, bedensel, zihinsel ve psikolojik engelli olup ta günlük yaşamlarında alışverişte, sınavda, mahkemede, eğitim merkezinde,..vb sosyal alanlarda kendini ifade ederken veya bir ihtiyacını karşılarken yanında kendisini ve durumun bilen birisinin yardımına ihtiyacı olan engelli anlaşılmalıdır.Mevcut yönetmelikte bu tanım olduğu takdire onbinlerce engelli arkadaşımız engelli bakım parasından faydalanabilecektir.
Burada uygulamada hareketli engelliye hareketsiz engelliye göre göreceli %30 daha az ödeme yapılarak adalet sağlanmış olur.
10-EVLİLİK ENGELİ: Normal çalışan insanların bile evlenmeleri önünde büyük maddi engeller mevcutken çalışıyor dahi olsalar engellilerin evlenmeleri ve ev sahibi olmaları çok zor gözükmektedir.
Madem sayın başbakanımız her aile üç çocuk sahibi olsun diyorsa evlenmeleri teşvik için öncelikle engellilerin, gazilerin, açlık sınırı altında ücret alan fakir çalışanların 5 000 TL ye kadar evlenme, 100 000 TL ye kadar ev kredilerini faizsiz ve kefilsiz olarak kullanmaların yönelik mevzuat düzenlenmelidir. Buradaki bankaya dönek faiz ödemesi devlet bütçesinden veya fakir fukara fonundan karşılanmalıdır.
ÖNEMLİ AÇIKLAMA:
Değerli engelli arkadaşlarım ve sayın vatandaşlar belki biraz üslubum ağır kaçtı ama kendime bir engelli olarak engellilerin yaşadığı sorunların en önemlilerini ana başlıklar halinde yukarıda sıraladım. Olabildiğince çözüm de üretmeye çalıştım.
Allah rızası için bu yazım tüm ilgili kişi ve kuruluşlara iletiniz.
Hasan Başar Zonguldak www.haberlerinefendisi.net