Elif Şafak

-istanbul'da olanlar için bir duyuru yapayım-

İmza Günü:

Elif Şafak

Yer: İstinye Park - D&R

Saat: 14:00 20/08/2011

Elif Şafak mükemmel bir yazar kitaplarıda hepsi birbirinden güzel özellikle romanları "iskender" harika yazarın eline koluna diline sağlık...

Birkaç kitabını okudum ama özellikle AŞK ölmeden önce mutlaka okunması gereken bir kitap..

Haddini aşmamak, kalp kırmamaktır edep..

Dedikodudan, haksızlıktan ve ithamdan uzak durmaktır edep..

Eyvallah kelimesi üzerine kafa yormaktır..

Bilmediğin konuda susmak, bildiğin konuda ahkâm kesmemektir edep..

İnsan ayrımı yapmamaktır.. Aşırılığa gitmemektir..

''Elif Şafak - Firarperest

Sıkı bir Elif Şafak hayranıyım.

Buna rağmen ve ona rağmen objektifliğe sadık kalmaya çalışıyorum.

İskender'de umduğumu bulamadım.

Her şey o kadar çiğ, basit, iğreti duruyor ki.

Ne kahraman kahraman ne olay olay.

Olmadı.

İskender Elif'e yakışmadı.

"aşk" adlı kitabı gerçekten güzeldi

aşk..

baba ve piç

Elif Shafak mı ? Elif Şafak mı?

Nedir bu popülist yazarın gerçek ismi ?

AŞK ı okumuştum güzeldi ama çok daha farklı daha dolu dolu olabilirdi diye düşünüyorum.

Aşk adlı kitabını okudum.Yazınsal açıdan çok iyiydi ama kurgu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Gerçekleri ufaktan ufaktan çarpıttığını düşünüyorum.(Zaten kurgu gerçek değildir diye düşünülebilir ama sorun da işte burda gizli)Gerçek şahsiyetlerin kurgusu öylesine dolanıyor ki etrafta;belli bir zaman sonra kurguyu gerçek sanmaya başlıyoruz.

İlahi aşk adına da çok yavan satırlar buldum bu kitapta.Yazarın iyiniyeti sorgulanmalı bence.

iskender malesef umduğumu bulamadım

Ona neden ve nasıl âşık olduğunu sorarlar,cevap veremezsin.

Sebebini bulamazsın.

Zaten aşk dedikleri, solup kurumaya mahkûmdur, bir sebebi olduğu andan itibaren.

Elif Şafak

doğan cüceloğlu ya davet ediyorum sizleri...

Son kitabını dumanı tüterken alıp okudum bir solukta. Ne yalan söyleyeyim bugüne kadar koyduğum ambargodan utandım. "Aşk"dan dolayı silmiş olmamın uzun bir hikayesi var. Başınızı ağrıtmayayım. Hem konu da dağılmasın. İki aydır önüme gelene tavsiye ediyorum. Öğrencilerime okuyup gelmeleri için önerdiğim romandan ilki "İskender". Olamaz! Bu kadar güzel anlatım yok. Bir aileden bu kadar çeşitli hikayeler çıkarıp bu olay ve kişileri çaktırmadan birbirinden ayırmak, birleştirmek... "Bizde roman yoktur" "olamaz" efsanem yıkıldı şükür. Bu sene "Elif Şafak" yılım. Öğrencilerim için de olabilir belki. Projem tutarsa.

Çağındeniz Kardeş, İzmir için de güzel bir projem var. Hatta iki. Günlerdir üzerinde çalışıyoruz. Özellikle birisi enteresan. Buca Müftülüğü ile "Camiler Okuyor" kampanyasındayız. Türkiye de ilk. Bazı camilere kitaplık oluşturduk, kitaplar aldık. Özellikle öğrencilere yönelik. Biraz da güncel. Ve roman türü. Yakında kampanyanın açılışını yapacağız. Fikir benden geldi: Bir ünlü yazarla kampanyayı başlatmak. Elif Şafak benim açımdan uygun. Müftülüğe de kabul ettirebiliriz. Yazarımızı İzmir'de ağırlamak, imza günü yapmak, söyleşi ile noktalamak isteriz. Bize bu konuda yardımcı olabilir misiniz. Tabi soru bütün dostlara yönelik. Herkesin yardımına ihtiyacımız var kısaca.

"Korktu. Gidip de varamamaktan değil, varıp da dönüş yollarını kaybetmekten değil, dönüp de geride bıraktıklarını yerlerinde görememekten değil; bir kendini bulmaktan, bulduğundan korkmaktan korktu."

Pinhan

Kitaplarda yer alan kapak resminin satışta da büyük bir unsur olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir kitabı almadan önce, kapağı gözüme ilişiyor. Sanki beni al der gibi gizli bir dili var..

O yüzden Elif Şafak?ın yeni kitabı ?İskender??in kapağı bana çok itici geldi. Kapakta bir erkek kıyafetleri içinde biri var. Erkek mi yoksa bayan mı olduğu belli olmayan? Elif Şafak?ın kitaplarını okumayan biri olsam, kolay kolay o kitabı almam. Sanki beni alma der gibi bir bakışı var.. Daha çok bir film afişi yada reklam afişi havası var kapakta..

Ayrıca Elif Şafak?ın kitaplarında kendi fotoğraflarını kullanmasına da pek anlam veremiyorum, doğrusu.

Elif Şafak'ın, "Aşk"ın elde ettiği haklı başarının meyvelerini toplamak istercesine tamamen "duygusal" niyetlerle kaleme aldığı "Kağıt Helva" yazarlık kariyerine yakışmamıştı. Geçen yıl piyasaya çıkan kısa yazılarını topladığı"Firarperest"le de 2010'u boş geçmemişti Şafak.

"İSKENDER"in, Aşk'ın başarısını yakalaması zor olsa da kurgusu ve anlatımı ile bir solukta okunabilecek güzel bir roman...

Kapak resmine gelince, bence da anlamsız olmuş...

"Yeni kitabın ismi Firarperest. Öteden beri romanlarımı okuyan okurlara da, yazılarımla yeni tanışanlara da hitap eden bir seçki. Hayata, hayallere, hikayelere, yalnızlıklara, aşka ve insanlığa dair seçme yazılar. İlk defa bir kitabın kapağında kendi resmimi kullandım. Firarperest?in kapağını Uğurcan Ataoğlu özenle tasarladı hüner onda çizimler usta kalem M.K.Perker?in."

Elif Şafak

__

İlk Firarperest'te kapak konusu kendisi idi Şafak'ın. İkinci olarak da İskender'de görüyoruz. Firarperest'in kapağındaki gizemi, mavi-siyah basımdaki büyüyü ve içerikle kapağın uyumunu kendi içimde birleştirebildim fakat İskender için kapak konusunda bir şey diyemeyeceğim, henüz okumadığımdan. Sırf kapak konusunda yoğunlaşırsam eğer, sanki afiş görünümü verdiğini, biraz da yapay geldiğini söyleyebilirim. Aslında bir bakıma alışılmışın dışında, belki de bu sebepten farklı geliyor bir çok kişiye. Belki Şafak bu kapakla İskender'i daha iyi yansıtabileceğini de düşünmüş olabilir. Son karar içerik-kapak uyumu, okuduktan sonra ortaya çıkacak.

Firarperest'te içerik olarak Şafak'ın kendi dünyasına has yazıları, düşünceleri ve belki de bu denemelerinde en çokta kendi olmasından, kendi hayatından kesitler sunmasından kapakla örtüştüğünü düşünüyorum.

"İskender"in kapağına bakarak kitap hakkında şöyle bir sonuç çıkartabilirim. Çift karakterli, kişiliği tam olarak gelişmemiş. Ne gerçek bir erkek gibi ne de bir kadın gibi hisseden bir "İskender" hayal ediyorum o zaman ben.. Yalnız ben daha okumadım kitabı, sadece kapaktan yola çıkarak söylüyorum. Kapak bana bunu anlatıyor ama iç sayfalarda neler gizli bilmiyorum..

*

"Firarperest" umduğumdan daha sıradan çıktı, benim için. Sadece köşe yazılarından oluşan denemelerdi. Oturup yeni bir şeyler yapayım, bir eser çıkarayım havasında olmamış. Köşe yazılarını okuyan kişilerin birçoğu bu yazıları okumuş ve belkide hayal kırıklığına uğramışlardır.

Kapağına gelince editörüm dediğiniz gibi iç sayfalarla ve bize yansıttıklarıyla uyumluydu..