oyakın verdiği cvp STANDART BİRÇIK KİŞİYE AYNISINI YOLLUYORLAR
Bu konuda bize ulaştığınız için teşekkür ederiz. OYAK?ın faaliyetlerinin
ne şekilde yürütüleceği ve üyelerine karşı yerine getirmekle yükümlü
olduğu yasal ödevler ve sosyal hizmetler 205 sayılı Yasa ve bu Yasa
doğrultusunda çıkartılan mevzuat ve OYAK Genel Kurul kararları ile
düzenlenmekte ve bu çerçevede tüm faaliyetler yasal organları aracılığıyla
yürütülmekte ve denetlenmektedir.OYAK'ın 50 yıldır 205 sayılı kanunla
yönetilmekte olduğunu bildiğinizi umuyoruz.Şu andaki OYAK çalışanları
ve/veya geçmişte çalışmış ayrılmış her düzeydeki çalışan ve
yöneticiler istisnasız kanunu uygulamaktan öte bir uygulama yapmamışlardır,
yapamazlar da.
2010 yılı nemasına dair açıklamamız aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.
OYAK Yönetim Kurulu Başkanı E. Korgeneral Yıldırım Türker?in 116 sayılı
?Üyelerle Sohbet? yazısında da belirttiği üzere 2010 yılını ve
OYAK?ın 2010 mali sonuçlarını değerlendirirken dünyanın içinde bulunduğu
mali ve sosyoekonomik krizin etkilerinin göz ardı edilmesi mümkün değildir.
2008 yılında başlayan ekonomik krizin etkileri azalmakla birlikte ekonomideki
sıkıntı ve tedirginlik 2010 yılında da devam etmiştir. Ekonomik göstergelerle
Türkiye, 2009 yılında yaşanan küçülme sonrası 2010 yılında nispeten daha
olumlu bir performans sergilerken, düşen enflasyon oranına ve Merkez
Bankası?nın faiz indirimlerine bağlı olarak, mevduat faizlerinde ve devlet
tahvili faizlerinde tarihi düşük seviyelere ulaşılmış, reel faiz getirisi
çok azalmıştır. Piyasa koşulları itibarıyla rekabetin yoğunlaştığı bir
pazarda kar marjları da düşmüştür. OYAK, böyle bir ortamda iştirak
yatırımlarını güçlendirirken, ihtiyatlılık prensibinden kopmadan spekülatif
unsurlar içermeyen riski nispeten düşük ve olabildiğince garantili getirisi
olan alanlara yatırım yaparak, finansal getirilerini arttırma gayretinde
olmuştur.
Ekonomide yaşanmakta olan bu olumsuz gelişmelere rağmen OYAK?ın 2010 yılında
elde ettiği aktüeryal karın (vergileri ödenmiş net kar) 1 milyar 100 milyon
TL?nin üzerinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu miktarın tamamı, bireysel
eşitlik çerçevesinde, her sene yapıldığı gibi bu sene de tüm (aktif ve
emekli) üyelerimizin rezervlerine dağıtılacaktır. Burada dikkatinizi çekmek
istediğimiz husus, 2010 yılında elde edilen karın 2009 yılıyla aynı
mertebelerde olduğudur. Her yıl olduğu gibi 2009 yılında da elde edilen tüm
aktüeryal karın Genel Kurul sonrası bir önceki yılın üye rezervlerinin
üzerine eklenmesiyle üye rezervleri (Toplam Kurum Varlığı) 2010 yılı
itibarıyla artmıştır (paydamız büyümüştür). Bir yılın nema oranı en
basite indirgenmiş ifadeyle, o yılın toplam net gelirinin o yıla ait üye
rezervlerine (Toplam Kurum Varlığına) oranıdır. Diğer bir ifadeyle, o yılın
net gelirinin, üye rezervlerini (Toplam Kurum Varlığını) hangi oranda
arttırdığının oransal göstergesidir. Dolayısıyla bir önceki yılla
kıyaslandığında, yaklaşık aynı tutarlarda aktüeryal kar (pay) elde
edilmesine rağmen, 2009 yılında %14,2 olan nema oranının yerine, büyüyen üye
rezervi (payda) nedeniyle 2010 yılında nema %12 (+) mertebelerinde
gerçekleşmektedir. Bu matematiğin gereği bir olgudur. Ayrıca, OYAK tarafından
sadece ?finansal? yatırımlarda işletilen Bağışa Dayalı Gelir Sisteminin
2010 yılı getirisi ortalama %12 olurken, Konut Ön Biriktirim Fonu getirisi ise
%11,17 olarak gerçekleşmiştir.
2009 yılında nemanın bir puan artması için 95 milyon TL net kar elde edilmesi
gerekmekteydi. 2010 yılındaysa OYAK?ın nemasının bir puan artması için
yaklaşık 108 milyon TL net kar elde edilmesi gerekmektedir. Bu tutar üye
rezervlerinin büyümesine paralel olarak yıldan yıla artmaktadır. OYAK
nemasının bir puan artabilmesi için 2010 yılında elde edilmesi gereken net
karın yaklaşık 108 milyon TL olduğu gerçeğinden hareket edildiğinde bazı
üyelerimizin dile getirdiği nema beklentilerine ulaşmanın gerçeklerden
kopukluğu da ortaya çıkmaktadır.
2010 yılında alternatif yatırım araçlarından banka mevduatları net %6,3,
İşsizlik Fonu %9,5, B tipi yatırım fonları %7 oranında getiri sağlamıştır.
Hisse senedi bazlı veya spekülatif ve agresif yaklaşımlar benimseyen bazı
fonların daha yüksek getiri sağlayabilmeleri mümkündür. Sonuçta bir emeklilik
fonu olan OYAK?ın böyle riskli yaklaşımlar benimsememesi uygun
görülmektedir. Ayrıca riskli işletilen fonlarla bir karşılaştırma
yapılırken bu fonların tutar olarak büyüklüklerinin, OYAK?ın yönettiği
fonun yanında ne kadar ufak olduklarının da dikkate alınması gerekir.
OYAK?ın hissedarı olduğu tüm şirketlerin ve OYAK Genel Müdürlüğü?nün
mali sonuçlarının uluslararası bağımsız dış denetim firmalarının
denetiminden geçtikten sonra açıklanmakta olduğunu bu vesileyle tekrar
hatırlatmak isteriz. OYAK?ın iştiraklerinin ve OYAK Genel Müdürlüğü?nün
tüm mali tabloları bu denetimler sırasında çok sıkı bir şekilde incelenmekte
ve sonuçların Türkiye?de geçerli olan muhasebe ve vergi mevzuatına uygunluğu
teyit edilmektedir. Açıklanan tüm rakamlara, kuruş detayında yapılan
hesaplamalar ve bağımsız denetim firmalarınca yapılan incelemeler sonucu
ulaşılmaktadır. Bu sonuçlar reyting firmalarınca da incelenip tüm dünyaya
açıklandığı gibi, Türkiye?de de mevzuat uyarınca ilgili kuruluşlara bilgi
verilmektedir. Bu nedenle bazı üyelerimizin sadece ?enflasyona paralel sonuçlar
açıklanıyor? şeklindeki yorumları da gerçeği yansıtmamaktadır.
OYAK?ın hissedarı olduğu şirketlerin mali sonuçları incelenirken bu
şirketlerin açıklanan kar rakamlarının genellikle vergi öncesi ve toplam karı
yansıttığı unutulmamalıdır. Şirketlerin elde ettiği karlardan yasaların
mecbur kıldığı karşılıklar ayrılmakta ve stopaj dahil tüm vergiler
ödenmekte, daha sonra da OYAK?a şirketteki hissesi oranında temettü
ödenmektedir. Dolayısıyla Erdemir gibi yaklaşık %50 hissesine sahip olunan
şirketlerin toplam (brüt) kar rakamlarının OYAK?ın elde ettiği net kar gibi
yorumlanması doğru olmamaktadır.
Bu vesile ile Erdemir hakkında son dönemlerde ortaya çıkan söylentiler
hakkında da size bilgi sunmak istiyoruz. Bildiğiniz üzere Erdemir Şirketinin
%47,63?ü halka açık olup bu hisseler İstanbul Menkul Kıymetler Borsası?nda
(İMK işlem görmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye?de de halka
açık bir şirketin çoğunluk hissesini elinde tutan ortak (Erdemir?de OYAK);
hisse satışı, büyük yatırımlar gibi tüm küçük hissedarları
ilgilendirecek konularda bir karar aldığında kamuoyunu anında bilgilendirmek
zorundadır. Bu yasal bir zorunluluk olup bu konuda ilgili yasaya uymayanlar
hakkında gerekli işlemler yapılır. Erdemir gibi Avrupa?nın 5?nci büyük
demir çelik fabrikasının hisselerini kamuoyunu bilgilendirmeden satmak mümkün
değildir. Değerli üyemiz, OYAK?ın önümüzdeki dönemde Erdemir hisselerini
satmak gibi bir düşüncesi yoktur, bugüne kadar da devraldığı Erdemir
hisselerini satmamıştır. OYAK, Erdemir de dahil olmak üzere halka açık
şirketlerden birisindeki hisselerini, bırakın sattıktan sonra bilgilendirmeyi,
satmayı düşündüğünde veya bu yönde herhangi bir görüşme yaptığında
dahi öncelikle kamuoyunu ve dolayısıyla üyelerini bilgilendirmek
mecburiyetindedir.
Sayın üyemiz, yaşanan tüm sıkıntılara rağmen OYAK 2010 yılında %12?yi
aşan bir nema oranına ulaşmayı ve böylece üyelerimizin birikimlerini
uluslararası bir temel karşılaştırma göstergesi olan enflasyonun 2 katı
civarında artırmayı başarmıştır. Piyasa koşulları ve benzer koşullardaki
alternatif getirilerle mukayese edildiğinde elde edilen bu neticenin,
küçümsenmeyecek bir değer olduğunu düşünüyoruz. Takdir yine sizlerindir.
İlginize teşekkür eder, bilgilerinize sunarız.
oyakın verdiği cvp STANDART BİRÇIK KİŞİYE AYNISINI YOLLUYORLAR
Bu konuda bize ulaştığınız için teşekkür ederiz. OYAK?ın faaliyetlerinin
ne şekilde yürütüleceği ve üyelerine karşı yerine getirmekle yükümlü
olduğu yasal ödevler ve sosyal hizmetler 205 sayılı Yasa ve bu Yasa
doğrultusunda çıkartılan mevzuat ve OYAK Genel Kurul kararları ile
düzenlenmekte ve bu çerçevede tüm faaliyetler yasal organları aracılığıyla
yürütülmekte ve denetlenmektedir.OYAK'ın 50 yıldır 205 sayılı kanunla
yönetilmekte olduğunu bildiğinizi umuyoruz.Şu andaki OYAK çalışanları
ve/veya geçmişte çalışmış ayrılmış her düzeydeki çalışan ve
yöneticiler istisnasız kanunu uygulamaktan öte bir uygulama yapmamışlardır,
yapamazlar da.
2010 yılı nemasına dair açıklamamız aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.
OYAK Yönetim Kurulu Başkanı E. Korgeneral Yıldırım Türker?in 116 sayılı
?Üyelerle Sohbet? yazısında da belirttiği üzere 2010 yılını ve
OYAK?ın 2010 mali sonuçlarını değerlendirirken dünyanın içinde bulunduğu
mali ve sosyoekonomik krizin etkilerinin göz ardı edilmesi mümkün değildir.
2008 yılında başlayan ekonomik krizin etkileri azalmakla birlikte ekonomideki
sıkıntı ve tedirginlik 2010 yılında da devam etmiştir. Ekonomik göstergelerle
Türkiye, 2009 yılında yaşanan küçülme sonrası 2010 yılında nispeten daha
olumlu bir performans sergilerken, düşen enflasyon oranına ve Merkez
Bankası?nın faiz indirimlerine bağlı olarak, mevduat faizlerinde ve devlet
tahvili faizlerinde tarihi düşük seviyelere ulaşılmış, reel faiz getirisi
çok azalmıştır. Piyasa koşulları itibarıyla rekabetin yoğunlaştığı bir
pazarda kar marjları da düşmüştür. OYAK, böyle bir ortamda iştirak
yatırımlarını güçlendirirken, ihtiyatlılık prensibinden kopmadan spekülatif
unsurlar içermeyen riski nispeten düşük ve olabildiğince garantili getirisi
olan alanlara yatırım yaparak, finansal getirilerini arttırma gayretinde
olmuştur.
Ekonomide yaşanmakta olan bu olumsuz gelişmelere rağmen OYAK?ın 2010 yılında
elde ettiği aktüeryal karın (vergileri ödenmiş net kar) 1 milyar 100 milyon
TL?nin üzerinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu miktarın tamamı, bireysel
eşitlik çerçevesinde, her sene yapıldığı gibi bu sene de tüm (aktif ve
emekli) üyelerimizin rezervlerine dağıtılacaktır. Burada dikkatinizi çekmek
istediğimiz husus, 2010 yılında elde edilen karın 2009 yılıyla aynı
mertebelerde olduğudur. Her yıl olduğu gibi 2009 yılında da elde edilen tüm
aktüeryal karın Genel Kurul sonrası bir önceki yılın üye rezervlerinin
üzerine eklenmesiyle üye rezervleri (Toplam Kurum Varlığı) 2010 yılı
itibarıyla artmıştır (paydamız büyümüştür). Bir yılın nema oranı en
basite indirgenmiş ifadeyle, o yılın toplam net gelirinin o yıla ait üye
rezervlerine (Toplam Kurum Varlığına) oranıdır. Diğer bir ifadeyle, o yılın
net gelirinin, üye rezervlerini (Toplam Kurum Varlığını) hangi oranda
arttırdığının oransal göstergesidir. Dolayısıyla bir önceki yılla
kıyaslandığında, yaklaşık aynı tutarlarda aktüeryal kar (pay) elde
edilmesine rağmen, 2009 yılında %14,2 olan nema oranının yerine, büyüyen üye
rezervi (payda) nedeniyle 2010 yılında nema %12 (+) mertebelerinde
gerçekleşmektedir. Bu matematiğin gereği bir olgudur. Ayrıca, OYAK tarafından
sadece ?finansal? yatırımlarda işletilen Bağışa Dayalı Gelir Sisteminin
2010 yılı getirisi ortalama %12 olurken, Konut Ön Biriktirim Fonu getirisi ise
%11,17 olarak gerçekleşmiştir.
2009 yılında nemanın bir puan artması için 95 milyon TL net kar elde edilmesi
gerekmekteydi. 2010 yılındaysa OYAK?ın nemasının bir puan artması için
yaklaşık 108 milyon TL net kar elde edilmesi gerekmektedir. Bu tutar üye
rezervlerinin büyümesine paralel olarak yıldan yıla artmaktadır. OYAK
nemasının bir puan artabilmesi için 2010 yılında elde edilmesi gereken net
karın yaklaşık 108 milyon TL olduğu gerçeğinden hareket edildiğinde bazı
üyelerimizin dile getirdiği nema beklentilerine ulaşmanın gerçeklerden
kopukluğu da ortaya çıkmaktadır.
2010 yılında alternatif yatırım araçlarından banka mevduatları net %6,3,
İşsizlik Fonu %9,5, B tipi yatırım fonları %7 oranında getiri sağlamıştır.
Hisse senedi bazlı veya spekülatif ve agresif yaklaşımlar benimseyen bazı
fonların daha yüksek getiri sağlayabilmeleri mümkündür. Sonuçta bir emeklilik
fonu olan OYAK?ın böyle riskli yaklaşımlar benimsememesi uygun
görülmektedir. Ayrıca riskli işletilen fonlarla bir karşılaştırma
yapılırken bu fonların tutar olarak büyüklüklerinin, OYAK?ın yönettiği
fonun yanında ne kadar ufak olduklarının da dikkate alınması gerekir.
OYAK?ın hissedarı olduğu tüm şirketlerin ve OYAK Genel Müdürlüğü?nün
mali sonuçlarının uluslararası bağımsız dış denetim firmalarının
denetiminden geçtikten sonra açıklanmakta olduğunu bu vesileyle tekrar
hatırlatmak isteriz. OYAK?ın iştiraklerinin ve OYAK Genel Müdürlüğü?nün
tüm mali tabloları bu denetimler sırasında çok sıkı bir şekilde incelenmekte
ve sonuçların Türkiye?de geçerli olan muhasebe ve vergi mevzuatına uygunluğu
teyit edilmektedir. Açıklanan tüm rakamlara, kuruş detayında yapılan
hesaplamalar ve bağımsız denetim firmalarınca yapılan incelemeler sonucu
ulaşılmaktadır. Bu sonuçlar reyting firmalarınca da incelenip tüm dünyaya
açıklandığı gibi, Türkiye?de de mevzuat uyarınca ilgili kuruluşlara bilgi
verilmektedir. Bu nedenle bazı üyelerimizin sadece ?enflasyona paralel sonuçlar
açıklanıyor? şeklindeki yorumları da gerçeği yansıtmamaktadır.
OYAK?ın hissedarı olduğu şirketlerin mali sonuçları incelenirken bu
şirketlerin açıklanan kar rakamlarının genellikle vergi öncesi ve toplam karı
yansıttığı unutulmamalıdır. Şirketlerin elde ettiği karlardan yasaların
mecbur kıldığı karşılıklar ayrılmakta ve stopaj dahil tüm vergiler
ödenmekte, daha sonra da OYAK?a şirketteki hissesi oranında temettü
ödenmektedir. Dolayısıyla Erdemir gibi yaklaşık %50 hissesine sahip olunan
şirketlerin toplam (brüt) kar rakamlarının OYAK?ın elde ettiği net kar gibi
yorumlanması doğru olmamaktadır.
Bu vesile ile Erdemir hakkında son dönemlerde ortaya çıkan söylentiler
hakkında da size bilgi sunmak istiyoruz. Bildiğiniz üzere Erdemir Şirketinin
%47,63?ü halka açık olup bu hisseler İstanbul Menkul Kıymetler Borsası?nda
(İMK işlem görmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye?de de halka
açık bir şirketin çoğunluk hissesini elinde tutan ortak (Erdemir?de OYAK);
hisse satışı, büyük yatırımlar gibi tüm küçük hissedarları
ilgilendirecek konularda bir karar aldığında kamuoyunu anında bilgilendirmek
zorundadır. Bu yasal bir zorunluluk olup bu konuda ilgili yasaya uymayanlar
hakkında gerekli işlemler yapılır. Erdemir gibi Avrupa?nın 5?nci büyük
demir çelik fabrikasının hisselerini kamuoyunu bilgilendirmeden satmak mümkün
değildir. Değerli üyemiz, OYAK?ın önümüzdeki dönemde Erdemir hisselerini
satmak gibi bir düşüncesi yoktur, bugüne kadar da devraldığı Erdemir
hisselerini satmamıştır. OYAK, Erdemir de dahil olmak üzere halka açık
şirketlerden birisindeki hisselerini, bırakın sattıktan sonra bilgilendirmeyi,
satmayı düşündüğünde veya bu yönde herhangi bir görüşme yaptığında
dahi öncelikle kamuoyunu ve dolayısıyla üyelerini bilgilendirmek
mecburiyetindedir.
Sayın üyemiz, yaşanan tüm sıkıntılara rağmen OYAK 2010 yılında %12?yi
aşan bir nema oranına ulaşmayı ve böylece üyelerimizin birikimlerini
uluslararası bir temel karşılaştırma göstergesi olan enflasyonun 2 katı
civarında artırmayı başarmıştır. Piyasa koşulları ve benzer koşullardaki
alternatif getirilerle mukayese edildiğinde elde edilen bu neticenin,
küçümsenmeyecek bir değer olduğunu düşünüyoruz. Takdir yine sizlerindir.
İlginize teşekkür eder, bilgilerinize sunarız.