Editörler : E.Kayı Han


Kapalı
09 Nisan 2011 16:57

mesih ile mehdi (a.s) nin geldiğini nasıl anlayacağız?

malum günümüzde mesihim ve mehdiyim iddiasında bulunan insanlar var. nasıl anlayacağız?


ferid1980
Yasaklı
09 Nisan 2011 17:02

her gece televizyon kanallarında dolaşıyorsa mehdi değildir.

karşısında en az üç tane mini etekli ve striptizci kılığında genç kadın oturuyorsa o da mehdi değildir.

amerikada yaşayıp orda havuzlu bir villada sazlı sözlü eğlence yapıp müritlerinin karısına kızına sarkanda mehdi değildir.

merak etme gerçek mehdi ben mehdiyim demez


ehmer
Kapalı
09 Nisan 2011 17:05

Ahirzamanda zulüm ve adaletsizlik her tarafı kapladığı bir sırada, ehl-i beytten bir kişinin çıkacağı, zülmü ortadan kaldıracağı, adaleti ikame edeceği ve bir cihan hakimiyeti kuracağı, hadislerde belirtilmektedir.

Abdullah b. Mesud?dan rivâyet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ?Dünyadan sadece bir gün bile kalsa, Allah o günü uzatır ve o günde benden veya benim ehl-i beytimden ismi ismime, babasının ismi babamın ismine denk bir adam gönderir.? Fıtr b. Halife?nin rivayetinde ?Zulümle ve zorbalıkla doldurulmuş olduğu gibi, yeryüzü adalet ve doğrulukla doldurulacaktır.? ilavesi vardır. Süfyan?ın rivayetinde de; ?Benim ehl-i beytimden ismi ismime uygun bir kimse Araplara hakim oluncaya kadar dünya gitmez veya ömrü bitmez.? (Ebu Davud, Mehdi 1; Tirmizî, Fiten 52) ilavesi vardır.

Tirmizî bu hadisler için ?hasen?sahih? demektedir. Ebu Davud bu hadisler hakkında bir değerlendirme yapmamış, susmayı tercih etmiştir. Ebu Davud?un bir değerlendirme yapmaması, bu hadisleri sahih kabul ettiği manasına gelmektedir.

Görüldüğü gibi bu hadis-i şerifle birlikte burada kaydetmediğimiz pek çok hadislerde, kıyametten önce, hatta kıyametin kopmasına bir gün veya bir gece bile kalsa, Allah, Mehdi?yi gönderecek, ona yaptırmak istediği vazifeleri yaptıracak ve yeryüzünü adaletle dolduracaktır.


ehmer
Kapalı
09 Nisan 2011 17:07

mehdiyim demez biz ancak onu hadislerden bize bildirilenle tanıyacağız bunula ilgili hadisleri ve ayetleri paylaşalım.


ehmer
Kapalı
09 Nisan 2011 17:14

2- Mehdi Döneminde İktisadî Hayat

Mehdi hadislerinde ekseriyetle göze çarpan hususlardan biri de, Mehdi?nin malı saymadan bol bol dağıtması, ihsanının bol ve peşin olması, onun zamanındaki ümmetin, hiçbir ümmete nasip olmayacak şekilde refah içinde yaşamasıdır. Yüzeysel bir bakışta imkansız gibi gözüken bu iktisadi zenginlik, aslında adil bir idarenin, cihan çapında temin ve tesis edilen hakiki adaletin bir yansıması olacaktır, denilebilir.

Bugün yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile önümüze bir sofra gibi hazırlanmış şu yeryüzü ve kâinat sofrası, beş milyara ulaşmış dünya nüfusunu doyurmaya yeter ve artar bile. Fakat, her şey başı ve sonu itibarı ile eğitime, sistemli ve disiplinli çalışmaya bağlıdır. Mehdi, insanı gerçek mana ve değerine kavuşturacak olan hakiki adaleti cihan çapında gerçekleştirdikten sonra, onun bir parçası olan dengeli gelir dağılımını, kaynakların tam ve isabetli kullanımını, her çeşit israf ve sefahetin önlenmesini de temin edecektir.

Mehdiliğe ait bu önemli unsurları gördükten sonra şimdi de Mehdi hadislerinin ve Mehdilik düşüncesinin genel bir değerlendirilmesini yapmaya çalışacağız.


ehmer
Kapalı
09 Nisan 2011 17:17

Müslim?in Ebu Hureyye?den rivâyet ettiği bir hadiste şöyle denilmektedir: ?Kahtan?dan1 bir adam çıkıp da elindeki asasıyla insanları idare etmedikçe kıyamet kopmaz.? (Buharî, Fiten 23; Müslim, Fiten 18) Burada, Kahtânî?nin Mehdi?den sonra geleceğini ifade eden açık bir lafız yoktur. Fakat zayıf rivâyetlerde, Kahtânî?nin Mehdi?den sonra geleceği ve ondan geri kalmayacağı söylenmektedir.2

Yine Müslim?de geçen bir başka hadiste ise, ahirzamandaki bir bolluk ve refah dönemine işaret edilmekte ve saymaksızın mal dağıtan bir halifeden bahsedilmektedir. Bazı kimseler, Hz. Ömer b. Abdülaziz dönemindeki bolluğa bakarak bu hadisi ona tevil etmiştir. Ancak ?Ümmetimin sonunda? tabiri bu zenginliğin, ümmetin sonunda da olacağını göstermektedir. Aslında burada kastedilen Halife?den maksat Mehdi?den başkası değildir. Netice olarak bütün bu hadis-i şeriflerden anlıyoruz ki, adı ne olursa olsun, genel manada bir ıslahatçıdan, bir kurtarıcıdan bahsedildiği kesindir. Dolayısıyla bu konuda Buharî ve Müslim?in rivayetlerini esas alacak olsak da hadislerde mehdi düşüncesinin varlığı şüphe götürmeyen bir gerçektir


ehmer
Kapalı
09 Nisan 2011 17:19

peki ya hz. isa ile ilgili rivayetler neler?


ehmer
Kapalı
09 Nisan 2011 17:32

Hazret-i İsa'nın gökten inerek bir müddet Peygamberimizin şeriatı ile amel etmesi...


ehmer
Kapalı
09 Nisan 2011 17:35

İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i îsâ Aleyhisselâmın şahsiyet-i mâneviyesinden ibaret olan hakikî İsevîlik dîni zuhur edecek, yâni Rahmet-i İlâhiyyenin semasından nüzul edecek; hâl-i hazır Hıristiyanlık dîni o hakikata karşı tasaffi edecek, hurâfattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-ı İslâmiye ile birleşecek; manen, Hıristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkılâb edecektir... Ve Kur'ana iktidâ ederek, o İsevîlik şahs-ı manevîsi tâbi' ve İslâmiyet metbu' makamında kalacak. Dîn-i Hak, bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet; ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken, âlem-i semâvatta cism-i beşerîsiyle bulunan Şahs-ı İsa Aleyhisselâm, o dîn-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sâdık, bir Kadir-i Külli Şey'in va'dine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kadir-i Külli Şey' va'detmiş, elbette yapacaktır. Evet, her vakit semâvattan melâikeleri yere gönderen ve bâzı vakitte insan suretine vaz'eden (Hazret-i Cibril'in "Dıhye" suretine girmesi gibi) ve ruhanîleri Âlem-i Ervahtan gönderip beşer suretine temessül ettiren, hatta ölmüş evliyaların çoklarının ervahlarını cesed-i misaliyle dünyaya gönderen bir Hakîm-i Zülcelâl, Hazret-i Isa Aleyhisselâmı, İsa dînine ait en mühim bir hüsn-ü hatimesi için, değil semâ-i dünyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hazret-i Isa, belki âlem-i âhiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten ölseydi, yine şöyle bir netice-i azîme için ona yeniden cesed giydirip dünyaya göndermek, o Hakîm'in hikmetinden uzak değil, belki onun hikmeti öyle iktiza ettiği için va'detmiş ve va'dettiği için elbette gönderecek...

Hazret-i Isa Aleyhisselâm geldiği vakit, herkes O'nun hakiki İsa olduğunu bilmek lâzım değildir. Onun mukarreb ve havassı, nûr-u îman ile O'nu tanır. Yoksa bedahet derecesinde herkes O'nu tanımıyacaktir.

bu alametler varken adnan oktar (harun yahya) a inananlar var mı ki?


ehmer
Kapalı
09 Nisan 2011 17:37

çoğunun belkide bilmediği bişey var o da kıyamete yakın bir zamanda kabe nin yıkımıyla ilgili hadis rivayeti

Bir hadisin rivayetine göre, Hz. Peygamber(a.s.m) şöyle buyurmuştur: ?Kâbe?yi, kısa/cılız bacaklı bir Habeşli yıkar? (bk. Buharî, Hac, 47,49; Müslim, Fiten, 57-59).

Bu yıkım, kıyametin yaklaştığı bir zamanda gerçekleşir. Bu sebeple, bu tahrip, Kur?an?da belirtilen Mekke?nin ?Emin Belde? olma özelliğine aykırı değildir. Çünkü, bu vasıf, kıyamete yakın bir zamana kadar devam eder demektir. Bu yıkım, yeryüzünde ?Allah, Allah? diyen kimse kalmadığı bir zamanda meydana gelecek ve ondan sonra bir daha tamir edilmeyecek ve ziyaret edilmeyecektir. Kıyametin kopması sürecinde zaten hiçbir şey kararında kalmaz.

Ancak bazı alimlere göre, bu yıkımdan sonra, tekrar Kâbe tamir edilecek, hac ve umre ziyaretleri yine yapılmaya devam edecektir(bk. Nevevî, İbn Hacer, İbn Battal, İlgili hadisin şerhi).

Buharî bu konuyu iki-üç defa tekrarlamış ve bunlardan birisini?Allah, Beytü?l-Haram olan Kâbe?yi, (hürmet gösterilen ayı, Kâ?be?ye hediye edilen ve boynuna gerdanlık takılan kurbanlıkları), insanların dünya ve âhiretlerini düzeltmelerine vesile kıldı. ?Bu da, Allah?ın göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildiğini ve Allah?ın her şeyi hakkıyla bilen bir varlık olduğunu bilmeniz içindir? (Maide, 5/97) mealindeki ayetin başlığı altında zikretmiştir. Bununla, şu inceliğe dikkat çekmiştir: Kâbe ayakta kaldığı sürece, İslam dini de ayakta kalacaktır.

Nitekim, Hasan-ı basrî, bu ayeti okumuş ve ?İnsanlar Kâbe?yi kıble olarak kullandığı ve hac için onu ziyaret ettiği müddetçe, kendi dinlerinde sabit kalmaya devam edecektir(bk. İne Hacer, a.g.y).


Hesaplama_Uzmanı
Şube Müdürü
10 Nisan 2011 03:29

Hz. İsa ile mehdi aynı kişi olabilir. İncilin değişmediği varsayılan bölümlerinde faraklit diye birinin geleceğinden bahsediliyor.

Burada değişen kelimler var ancak faraklit in gönderilmesi değişmemiş ise bu şu anlamda kullanılmış olmalı diye düşünüyom.

Hz. İsa peygamberin kutsal ruhla desteklendiği yazıyor kitabımızda.

Kutsal ruh'a biz Cebrail diyoruz ancak Kitabı emrimizden güvenilir bir ruh ile gönderdik diye de bir ayet var. Burda cebrail yada güvenilir bir melek denmiyor.Güvenilir bir ruh deniyor. Hz. İsa nın beşikteyken konuşmasına aracı olan bu güç kutsal ruh denilen güç yani yine hz. İsanın sözleri ile pekişiyorsa ki eğer incilde bu kısımlar değişmemişse şöyle diyor "Benim gitmem gerek ama benim gitmem sizin için iyi olur eğer ben gitmezsem size başka bir faraklit gelmez", o gelecek kişi için de hakikat, gerçeğin ruhu deniliyor. Burdan çıkan sonuç bence Kutsal Ruhun melekten farklı olduğu ve Hz.İsa yı destekleyen bu kutsal ruh ile de mehdi denilen kişi ortaya çıkacak olabilir. Burdan da anlaşılıyor ki İsa dan başka mehdi yoktur hadisinin aslı "aynı ruh ile desteklenen başka biri yok" diye düşünüyorum.


matematikci16
Kapalı
10 Nisan 2011 11:34

İncilin değişmediği varsayılan bölümlerinde faraklit diye birinin geleceğinden bahsediliyor.

islamiyet geçmişteki bütün dinlerin hükümlerini nesh etmiştir. anlattıklarınızın hiçbir hükmü yoktur.

mesih ile mehdi aynı kişi degildir.


ehmer
Kapalı
10 Nisan 2011 12:05

hesaplama uzmanı böyle konularda hesaplama yapılmaz. mehdiyle mesih aynı kişi değildir.işte bu durumu kanıtlayan hadiste şudur:

Benim ehl-i beytimden ismi ismime uygun bir kimse Araplara hakim oluncaya kadar dünya gitmez veya ömrü bitmez.?

ismi ismime uygun diye geçer hadiste hatta babasının ismide babasının ismide babamın ismine uygun diye. hz. isa nın babası yoktur bir. ikincisi adı da muhammed değil isa dır.


ehmer
Kapalı
10 Nisan 2011 12:07

senin düşünmenle olmuyor bu işler umarım anlamışsındır.


selma99
Aday Memur
10 Nisan 2011 14:57

mehdi sıradan bır kişidir. hiç bır şeyı yoktur. ve turkıyede .kalabalık yerlerde gezer .kendını artık farkına varmışmıştır. ama asla kabul etmez.dunyada olan felaketler dınmeyecek devam edecektır.ne kadar fıtne olay kan akarsa mehdının çıkması için ellerınden gelenı yapıyorlar.Fuhuş fıtne sahtekarlık ımansızlık gunumuzde aldı başını gıdıyor. Çok yakındır


matematikci16
Kapalı
10 Nisan 2011 15:07

selma söyle bakalım adnan hocayımı dinliyorsun yoksa burseviyimi


koprulu_55
Memur
10 Nisan 2011 15:11

Hazret-i Mehdi'nin gelmesi

Sual: İmam-ı Rabbani hazretleri, 209. mektubunda, Hazret-i Mehdi?nin ve Hazret-i İsa?nın bin yıl sonra geleceğini bildiriyor. Kendisinden bin yıl sonra mı, yoksa Peygamber efendimizden bin yıl sonra mı?

CEVAP

Kendisinden bin yıl sonra geleceğini bildiriyor. 1624 yılında vefat ettiğine göre, Hazret-i Mehdi ile Hazret-i İsa?nın gelmesi 2624 yılları civarında olacaktır. Daha önce veya daha sonra da olabilir. Bin yıl ifadesi yuvarlak bir ifadedir. Demek daha bu zatların gelmesine 600 yıl vardır. Kıyamet de, onlar geldikten sonra kopacağına göre, yarın veya birkaç sene sonra kıyametin kopacağını söyleyenlerin yanlış hesap içinde oldukları meydandadır.

Bir başka husus, falana filana Mehdi demek için, din kitaplarının yazılarını değiştirenler var. İmam-ı Rabbani hazretlerinin ünvanı, "ikinci binin müceddidi"dir. Din kitaplarını tanıyan herkes bunu bilir. Aşağıdaki yazısında görüldüğü gibi, Hazret-i Mehdinin kendisinden bin yıl sonra geleceğini bildirmektedir, yani üçüncü bin yılda. Bunun dışında Hazret-i Mehdi?nin alametleri olacak. Bunlar zuhur edecek. Şuna buna Mehdi demek için, büyüklerin sözlerini değiştirenlere itibar etmemek lazımdır.

İmam-ı Rabbani hazretleri, 209. mektupta buyuruyor ki:

(İsa aleyhisselam gökten inerek, ahir zaman Peygamberinin dinine uyunca, Onun hakikati, kendi makamından yükselerek, Ona uyduğu için, hakikat-i Muhammedinin makamına gelir. Onun dinini kuvvetlendirir. Bunun içindir ki, eski dinlerde, ülülazm Peygamberin vefatından sonra bin sene içinde, yeni bir Peygamber gönderilirdi. Bunlarla, o Peygamberin dini kuvvetlendirilirdi. Onun dininin zamanı bitince, başka bir ülülazm Peygamber ile yeni bir din gönderildi. Muhammed aleyhisselam, Peygamberlerin sonuncusu olduğu için ve Onun dini hiç değiştirilemeyeceği için, Onun ümmetinin âlimleri, Peygamberler gibi oldu. İslamiyet'i kuvvetlendirmek işi bunlara yaptırıldı. Bunlardan başka, ülülazm bir Peygamber de, Onun dinine sokuldu. Onun dinini kuvvetlendirmek işi buna da verildi.

Resulullahın vefatından bin sene geçtikten sonra, ümmetinden gönderilen âlimlerin sayısı az ise de, bu İslamiyet'i tam kuvvetlendirmeleri için, çok yüksek olacaklardır. Resulullah aleyhissalatü vesselam, Hazret-i Mehdi?nin teşrif edeceğini haber vermiştir. Bin sene sonra gelecektir. İsa aleyhisselam da bin sene sonra, gökten inecektir. Bin sene sonra gelen Evliyanın yükseklikleri, Eshab-ı kiramın yüksekliklerine benzemektedir. Her ne kadar, Peygamberlerden sonra, en üstün Eshab-ı kiram ise de, sonra gelenler, bunlara çok benzedikleri için, hangilerinin daha üstün oldukları anlaşılamaz gibi olmuştur. Belki de bunun içindir ki, Resulullah, (Öncekiler mi daha üstündür, yoksa sonrakiler mi bilinemez) buyurdu. Yoksa (Öncekiler mi daha üstündür, yoksa sonrakiler mi bilmem) buyurmadı. Çünkü, hangilerinin daha üstün olduğunu biliyordu. Bunun için, (En üstün olanlar, benim zamanımda bulunan Müslümanlardır) buyurmuştu. Fakat, çok benzedikleri için, şüphe hasıl olduğundan (Bilinemez) buyurdu. (Mektubat-ı Rabbani 1/209)

Hazret-i Mehdi gelince

Sual: Tam İlmihal?deki, (Hazret-i Mehdi, ahir zamanda dünyaya gelecektir. İsa aleyhisselamla buluşacak, mezhepleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi kalacaktır) ifadesinden kasıt nedir?

CEVAP

Hazret-i Mehdi geldiğinde, hak mezheplerin hükmü unutulmuş olacak, bid'at mezhepleri ortalığı kaplayacak, ortada hak bir mezhep kalmayacaktır. Yani mezheplerin doğru bilgileri kalmayacak, sadece isimleri kalıp, din düşmanları veya sapıklar tarafından bu isimler suistimal edilecektir.

Hazret-i Mehdi, ictihad edecek, ictihadı Hanefi mezhebine uygun olacaktır. Zaten İsa aleyhisselamın Hıristiyanlığı yasak ettiği gibi, Hazret-i Mehdi de diğer bozuk fırkaları, bozuk mezhepleri yasak edecektir. Bozuk mezhepleri kaldıracağı için mezhepleri kaldıracak ifadesi kullanılmıştır.

www.dinimizislam.com


Hesaplama_Uzmanı
Şube Müdürü
10 Nisan 2011 15:16

ehmer "Benim ehl-i beytimden ismi ismime uygun bir kimse Araplara hakim oluncaya kadar dünya gitmez veya ömrü bitmez.?

ismi ismime uygun diye geçer hadiste hatta babasının ismide babasının ismide babamın ismine uygun diye. hz. isa nın babası yoktur bir. ikincisi adı da muhammed değil isa dır.

" demişsin, tamam güzel de arada bir görüş farklılığı var. Kimi alim Hz. isanın bedenen ve ruhen Allah katına alındığını savunur, kimileride sadece ruhen olduğunu savunur. Ben de ruhen alındığına inanıyorum. Bu benim kişisel inancım kimseyi bağlamaz tabi.

Eğer ruhen Allah katına alındıysa bu demek başka bir zamanda başka biri ile tekrar dünyada doğabilir, çünkü normal değil kutsal ruh yani Ruhullah deniyor. Senin verdiğin hadislerede tamamen katılıyorum. "Benim ehl-i beytimden ismi ismime uygun bir kimse Araplara hakim oluncaya kadar dünya gitmez veya ömrü bitmez"

Bu hadiste adı adıma uygun deniyor tamam, peygamberimizin adında ve Ruhül Kudüs ile desteklenen kişi. Zaten Hz. İsa bedenen değil ruhen gelecekse bu ruhun etkili olabilmesi içinde mutlaka bir bedende yaşaması gerek. Bu da senin verdiğin hadisteki kişi. Ben bu şekilde düşünüyom.


Hesaplama_Uzmanı
Şube Müdürü
10 Nisan 2011 15:34

Meryem - 33

"Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden kaldırılacağım gün de."

Hz.İsa beşikteyken bunları söylüyor ve söyleten Ruhül Kudüs.

Allah katına alınacağınıda söylüyor.

Ve öleceğinide söylüyor.

Ölebilmesi için yeniden dünyada yaşaması şart, ve yaşaması için Ruhül Kudüsün desteklediği mehdi nin bedeni (kim olacağını bilmiyoruz) seçilecek. Ve mehdi normal biri olarak doğup yetişecek. Ruhül kudüs ile desteklendiğini belli bir yaşa kadar bilmeyecek. Hani hadislerde deniyor du mehdi kendinin mehdi olduğunu bilmez sonradan öğrenir diye. Çünkü kendini tanımış olsa Ruhül Kudüsü tanımış olcak ve bu gdünyadaki imtihan sırrı bozulacak. Öğrendiğinde bunu kimseye söyleyemez çünkü imtihan devam ediyor. Ama görevini yapacak inş.


matematikci16
Kapalı
10 Nisan 2011 16:22

hz isanın ruhunun mehdinin bedenine girecegi tamamen sizin yorumunuz sanırım. ehli sünnet alimler mesihin mehdi aleyhiselamın arkasında namaz kılacagını belirtiyorlar. mehdi ilk önce gelecek. ortam toparlanınca mesih zuhur edecek.

Mehdi'nin zuhur edeceğine dair birçok raviden mütevatir hadisler nakledilmiştir. Bu hadisler Mehdi'nin Peygamber ehli beytinden olduğunu, yedi yıl hüküm sürüp dünyayı adaletle dolduracağını, Mesih'in de ortaya çıkıp Deccal'i öldürmesinde ona yardım edeceğini ve Mehdi namaz kıldırırken İsa'nın onun arkasında namaz kılacağını vurguluyor imam kurtubi

?(İsa?nın) Beyt?ül mukaddes?e girişi ve müşahade yerine varışı, kutub makamından ayrıdır. Namazı geciktiren İmam ise Mehdi?dir. Zamanın kutbu olduğu halde namazı geciktirmesinin sebebi; velayet sahibinin Nübüvvet sahibine karşı saygı göstermesidir. İsa?nın onu öne geçirmesinin sebebi ise, İmam?ın zamanın kutbu olduğunu bilmesidir. Muhammed (AS) dini üzerine onun arkasında namaz kılması ise; ona iktida ederek zahiren ve batınen feyz elde etmek istediğindendir. Allah daha iyi bilir.?


Hesaplama_Uzmanı
Şube Müdürü
10 Nisan 2011 16:32

matematikçi16, bu hadisleri okudum. Ama bu hadisler mecazi anlamda kullanılmış diye düşünüyorum, eğer öyle olmasa birçok insan Hz.İsanın Mehdinin arkasında namaz kılması olayına şahitlik edecek ve artık dinin hükmü kalmıyacak. Neden kalmaz çünkü Hz.İsa orda, canlı, eşkare, apaçık karşılarında yani madem Ha.İsayı canlı olarak görüyorlar ozaman inanç nerde kalır? Zaten herşey ortada.

Burdaki mecazi anlam bana göre aynı ruhu taşıyan Mehdi ve Hz.İsanın makamlarıdır. Bir çok hadistede mehdinin görevleri ile Hz. İsanın görevleri aynı veriliyor. Hacı kıracak, cizyeyi kadıracak, domuzu öldürecek gibi..

Hz. İsanın mehdinin arkasında namaz kılması bir peygamberin tekrar dünyaya gelmesinde artık peygamberlik hükmünde değil mehdi olarak yani Hz. Muhammed (S.A.V) ın ümmetinden biri olarak bu dine saygı duyması anlamındadır.

Toplam 60 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi