Şimdi

şimdi elinden tutp her şeyi ilk günden anlatmak vardı sana sevgili, sevgili olmayan sevgili.....yıllar içinde. kaçırdığın ne varsa... elinden tutup seni her detaya götürmek vardı....

Şimdi saat yokluğunun belası

Sensiz doğan sabaha günaydın :)

Şimdi iyi niyetlerimi bir bir yargılayıp asıyorum

Bu son olsun bu son olsun...

Şimdi bana kaybolan yıllarımi verseler...

ben keyfim kahyası iyi 3 lüyüz.

rüzgardan diledim seni esti

geceden dilesem yıldız kayardı

Şimdilerde daha iyi anlıyorum kendime gülüp geçmenin, kendimle dalga geçmenin kıymetini. Hele ki egoları yıldızlarla yarışan insanları gördükçe. Ne güzel şey insanın haddini bilmesi. Bildiren sağ olsun..

....

nesen eski sen

ne ben eski ben

bak değişirmiş insan

istemeden

isteyince kaybeden değdiyse herşeye

mutlu olame emi

şarkı yolcuğum bitti az öncede şiirden geldim.

gönüldağıma çıkıp sigara çay balkon ve.".."vakti.şimdi

ve çok merak ediyorsan cevap yazdım biara okur mutlu olursun

Şimdi,

Tek şekerli ama tatsız çayımı,

Tadında ve yanında yudumlamak,

Biz olmak vardı...

Şimdi!

Şimdi kopmalı fırtına;

Bir başka fırtınanın içine gizlenerek.

Şimdi ikiye yarılmalı denizlerim;

Balıkları azad ederek.

/

Şimdi diyorum!

Şimdi bir kez daha yıkılmalı Mecusi tapınakları.

Soyguna bulaşmış ölü yıkayıcıları,

Timsah gözyaşları,

Omurgasızlar,

Minareye uymayan kılıflar,

Okumaktan korktular yeminli satırları.

/

Ne mi yapmalı?

Düşe kalka ,

Çırıl çıplak,

Yalın kalem,

Ağırlığımca öfkenin hamallığıysa omuzlarıma çöken,

Haramilere bırakılmış ülkemin,

Sosyofobik reflekslerini yok sayabilirim,

Bir kez daha irkilecekse gül dalı,

Bir kez daha açacaksa lale...

Yüzümün Tatar çizgisi henüz silinmedi?

Toprak damlar,

Çıplak bir dağın kar tutmuş yüzü,

Kan toplamış gözlerin öyküsü,

Dilimde daha da kanlı bir gerçek

ve bile isteye kesilen idam bileti,

Çağın göğüs boşluğunda vuslatı biriktirdi ?

ki bu çağ benim çağım...

Kaçmaya meyyal gibi bakıyor insanlar;

Hem de ilk fırsatta...

Çünkü bilmiyorlar...

Gölge boylarının,

İnsan boyuna denk sayıldığı bu noktaya,

Nizami bir ateş çemberi bırakılır sabırla?

Ruh adamların bedenleriyle vuslatıdır bu.

Varlığın yokluk imtihanını geçip,

Gök giren, kızıl çıkan yeminlerle,

Yörük çadırlarının önünde,

Ölüm orucuna çektiği Bismillahtır?

Bismillah?

Şimdi!

Şimdi kopmalı fırtına;

Bir başka fırtınanın içine gizlenerek.

Şimdi ikiye yarılmalı denizlerim;

Balıkları azad ederek.

Vaktilerden Şimdi

Bekliyorum gelmeni

Şiir yazamayan şair gibi

Kırık bir kalem misali

Ahu gözleri nemli

Sol yanıma yaşattın eceli

Bu leyala oldu deli

Aşk acısı nereli

Şeriata uyup seni recm mi etmeli

Yoksa affetip sevmeli mi

Hadi şimdi bekliyorum gelmeni

..Sitare...

Benle olduğunu umut ediyorum

en azından rüyalarımda bunu görüyorum

yanağımda senin gözyaşınla uyanıyorum bence bu bi işaret olmalı diye diye günleri geçiriyorum

yok yok diyorum

olur mu diyorum

olur diyorum

düşündükçe daha bi avlanıyor yüreğim.

Sonuç: Baştayım taa o ...

Şimdi gelsen bi kahve içsek

40 yıllık hatrı kalsa ömrümüzde

Kapıdan bir an görünüp

Şimdi çıksan karşıma

Gelsen otursan masama

Şimdi

Senin uğruna

Tek kalemde

Harcamak var

Tüm kelimeleri

Paramparça edercesine

Toz zerresince

Kırıp dökmek

Kelimeleri

Kainatın çöplüğüne

Fütursuzca atmak

Beklemeleri

Gülmeleri

Sevmeleri

Özlemleri

İncinmeleri

Melankolileri

"Onsuz yapamam"ları

Ardına bakmadan çekip gitmelerini

Sonra

Yaşayıp gitmelerimi

Kendimi çıkmaza sürüklemelerimi

Ölüme methiyelerimi

Başa sarmalarımı

Başıma sardıklarımı

Saydıklarımı

ve dahi

Sayamadıklarımı

Harcamak var

Tek kalemde..

Ya da

Zulamda sakladığım

Soğuk demirle..

....

ben

her insan gibiyim

yaşamayı seveni

yaşayanı seviyorum

kim

öldükten sonra kalmış ki başkasının yüreğinde

söyle kim

ben

sende yaşamadıktan sonra

neye yarar sevdiğin

(((

şimdi gitsem kendimi en yüksekten atsam senin ruhun duymaz

benim aptallıklarım yanıma düşer

Biraz önce yarım bıraktığım filme dönme zamanı.

mai wei (my way).

şimdi seni yazacaktım ki buraya, lakin yine vazgeçtim şimdi.

şimdi

tüm korkulardan arınmış bir bebeğin uykusu sarsa bedenimizi