Popüler kültürden ne kadar etkileniyoruz?..
Bize sunulduğu kadar... Bize sunulmayan kısmına kapalıyız, şimdilik... Neden?.. O kısım ve popüler kültürün tamamı kapitalizmin cuntası altında da ondan... Vakti zamanı gelince açılacak, biraz daha ve yeniden harcayalım diye...
Popüler kültür ilk cüzdanımıza girdi, kredi kartı ile... Sonra sinsice tüm hayatımıza... Bu bana geçenlerde duyduğum bir hikâyeyi anımsattı...
Tüm hikayelerle olduğu gibi kötü kadın bir genci sıkıştırır ve eğer şu dediğim üç şeyden birini yapmazsan bana kötülük etti diye avazım çıktığı kadar bağırırım... Ve üç şeyi sıralanmış; ya şu adamı öldüreceksin, ya benimle birlikte olacaksın, ya da şu alkolü alacaksın... Genç az düşünmüş ve en masum alkol gelmiş... Aldıktan sonrası malum; akıl saf dışı... Hem adamı öldürmüş, hem kadının dediğini yapmış...
İşte kredi kartının cüzdanlarımızı rehin alması da işte böyle...
Evde tüp bitti, arkadaştan borç istemek yerine kendimden borç alayım... Yağ bitti, un bitti ile masum başlayan serüven, dünya kupası bu el arabası ile seyredilmez, lcd almak lâzım... Arabanın modeli düştü, yükseltmek lâzım... Bu ev artık bize dar geliyor, 4+1 lâzım...
Sonra?.. Sonra yorganına göre uzatılmayan ayaklar 3,5 metrelik çarşafla sararlar... İntiharlar, dağılan yuvalar...
"Güzel şey kredi kartı, kullanmasını bilene!.."
Yalan, bu da başka bir masum yalan...
Olmayan şeyin harcanması ne kadar akıl kârı?!.
Popüler kültürden ne kadar etkileniyoruz?..
Bize sunulduğu kadar... Bize sunulmayan kısmına kapalıyız, şimdilik... Neden?.. O kısım ve popüler kültürün tamamı kapitalizmin cuntası altında da ondan... Vakti zamanı gelince açılacak, biraz daha ve yeniden harcayalım diye...
Popüler kültür ilk cüzdanımıza girdi, kredi kartı ile... Sonra sinsice tüm hayatımıza... Bu bana geçenlerde duyduğum bir hikâyeyi anımsattı...
Tüm hikayelerle olduğu gibi kötü kadın bir genci sıkıştırır ve eğer şu dediğim üç şeyden birini yapmazsan bana kötülük etti diye avazım çıktığı kadar bağırırım... Ve üç şeyi sıralanmış; ya şu adamı öldüreceksin, ya benimle birlikte olacaksın, ya da şu alkolü alacaksın... Genç az düşünmüş ve en masum alkol gelmiş... Aldıktan sonrası malum; akıl saf dışı... Hem adamı öldürmüş, hem kadının dediğini yapmış...
İşte kredi kartının cüzdanlarımızı rehin alması da işte böyle...
Evde tüp bitti, arkadaştan borç istemek yerine kendimden borç alayım... Yağ bitti, un bitti ile masum başlayan serüven, dünya kupası bu el arabası ile seyredilmez, lcd almak lâzım... Arabanın modeli düştü, yükseltmek lâzım... Bu ev artık bize dar geliyor, 4+1 lâzım...
Sonra?.. Sonra yorganına göre uzatılmayan ayaklar 3,5 metrelik çarşafla sararlar... İntiharlar, dağılan yuvalar...
"Güzel şey kredi kartı, kullanmasını bilene!.."
Yalan, bu da başka bir masum yalan...
Olmayan şeyin harcanması ne kadar akıl kârı?!.