22 temmuz 2010 Tarihli Meclis zabıt tutanağı/Atilla KART-Konya milletvekili ;
''Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan "Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı?nın 41'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Harun Öztürk Ferit Mevlüt Aslanoğlu Mustafa Özyürek
İzmir Malatya İstanbul
Bülent Baratalı Atilla Kart Şevket Köse
İzmir Konya Adıyaman
Madde 41- 5345 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
?c) 8/1/1943 tarihli ve 4353 sayılı Kanun hükümlerine göre adli davalarda gerekli bilgileri hazırlamak, Başkanlık merkez ve taşra birimlerinin veya Başkanlığın görev alanıyla ilgili işlemlerden dolayı Bakanlığın taraf bulunduğu idari yargı mercilerindeki davaları avukat sıfatını haiz hukuk müşavirleri ve avukatları vasıtasıyla ait olduğu makam ve mercilerde ikame, takip ve müdafaa ettirmek."
"İdari yargı mercilerindeki davaları ikame, takip ve müdafaa görev ve yetkisi, ilgisine göre daire amiri, avukat sıfatını haiz hukuk müşavirleri ve avukatları tarafından kullanılır.
Hukuk müşavirlerinin temsil yetkisi, Başkanlık merkez ve taşra birimleri ile Başkanlığın görev alanı ile ilgili işlemlerden dolayı Bakanlık husumetiyle açılan bütün dava takiplerini, avukatların temsil yetkisi ise atandıkları veya görevlendirildikleri iller ile bu illerle ilişkilendirilen yerlerdeki dava takiplerini kapsar.
Davalarda temsil yetkisi bulunan hukuk müşavirleri ve avukatların bir listesi merkezde Başkanlık, diğer yerlerde vergi dairesi başkanlıklarınca o yerin bölge idare mahkemesi başkanlığına verilir. Bu listelerin birer nüshası, mahkeme başkanlığınca yargı çevresinde bulunan mahkemelere gönderilir. Danıştaydaki duruşmalarda temsil yetkisini kullanacakların isimleri ayrıca Danıştay Başsavcılığına bildirilir. Listede isimleri yer alan hukuk müşavirleri ve avukatlar, Baroya kayıt ve vekâletname ibrazı gerekmeksizin temsil yetkilerini kullanırlar. Temsil yetkisi sona erenlerin isimleri yukarıda yazılı mercilere derhal bildirilir.
Kurum lehine sonuçlanan davalar nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil edilen vekâlet ücretlerinin dağıtımı hakkında 2/2/1929 tarihli ve 1389 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Davaların takibi, hukuk müşavirleri ve avukatların temsil yetkisinin kullanılma şekli ve kapsamına dair usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir."
BAŞKAN ? Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükûmet?
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) ? Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN ? Sayın Kart, buyurun efendim.
ATİLLA KART (Konya) ? Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 41?inci maddeyle ilgili olarak tarafımızdan verilen önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tasarının 41 ve 42?nci maddelerinde kamu avukatları ve hukuk müşavirlerinin hak ve yetkilerini, statülerini düzenleyen yeni hükümler getiriliyor.
Aslında kamu avukatlarının hak ve yetkilerini genel anlamda kamu personel rejimi içinde değerlendirmek gerekir. Türkiye'nin ihtiyacı budur. Kamu yönetiminde Türkiye'nin artık acil bir ihtiyacı hâline gelmiştir bu konu.
Ancak bu konuda Hükûmetin hiçbir ciddi çalışmanın içinde olmadığı, son derece popülist bir yaklaşımla tamamen günü kurtarmaya yönelik bir gayret içinde olduğunu, çalışma içinde olduğunu biliyoruz. Bunu 42?nci maddede biraz daha somut olarak anlatacağım.
41?inci maddede, daha çok kamu avukatlarının sorunlarını ana başlıklarıyla sizlerle paylaşmak istiyorum:
Kamu avukatlarının sorunlarının başında statü sorunu gelmektedir. Kamu avukatları taşıdıkları mesleki sorumluluğa rağmen, hâkim ve savcıların sahip oldukları hiçbir hak ve teminata sahip değildir. Oysa kamu avukatları, savcılar gibi kamu gücünü temsil etmekte ve kamu adına her türlü davada devletin yararını korumaktadır.
Kamuda çalışan avukatlar ayrıca kendi aralarında da farklı statülerde istihdam edilmektedir. Bu durum, kamu avukatları arasında gereksiz farklılıklar ve dengesizlikler yaratmaktadır. Bu kapsamda, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve il özel idarelerinde 657 sayılı Kanun?un 4/B maddesi uyarınca norm kadroya tabi sözleşmeli personel olarak çalışan kamu avukatlarının yaşadıkları sorunlar, diğer meslektaşlarının çok daha ileri boyutlarda muhatap oldukları düzeylere, boyutlara ulaşmıştır.
Kamu avukatlarının istihdam usullerinde de ciddi sorunlar vardır. Kamuda çalışan avukatlar tek bir statüye tabi olmayıp görev yaptığı kuruma göre farklı statülerde istihdam edilmektedir. Bazıları 657 sayılı Kanun?a tabi kadrolu olarak çalışmakta iken, bazıları yine aynı Kanun?a göre sözleşmeli, bazıları KİT?lerde 399 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname?ye göre, bazıları da 4857 sayılı İş Kanunu?na göre işçi statüsünde ve nihayet bazıları da 5393 sayılı Kanun?un 49?uncu maddesine göre farklı statülerde çalıştırılmaktadırlar.
Yine kamu avukatlarının mali ve özlük hakları anlamında da çok ciddi sorunlarının olduğunu yeri gelmişken ifade etmek istiyorum. Bu sorunları ek gösterge, vekâlet ücretinde limit sorunu, yan ödeme ve özel hizmet tazminatı, yargı ödeneği, görev makamı ve temsil tazminatı ve derece yükselmesi başlıkları altında toplanabilir.
Kamu avukatlarının bir diğer önemli sorunu da teftiş ve denetleme sorunudur. Kamu avukatları statü olarak klasik devlet memurları statüsünde değerlendirildiği için teftiş ve denetleme yönünden de aynen diğer devlet memurları gibi denetlenmektedir. Bir hâkim veya savcıyı hâkimlik mesleğinden gelen adalet müfettişlerinden başkası denetleyemezken bir avukatı hukukçu olmayan herhangi bir kişi denetleyebilmekte, bu durum ise avukatlar üzerinde çok ağır bir baskı oluşturmaktadır.
Kamu avukatları gelinen aşamada sorunlarının çözümünü ısrarla beklemektedirler. 2004 yılından bu yana, değerli milletvekilleri, bu konuyu Cumhuriyet Halk Partisi olarak sürekli olarak gündemde tuttuk ancak başta Sayın Mehmet Ali Şahin olmak üzere, Sayın Cemil Çiçek ve Sayın Sadullah Ergin bu sorunlara hiçbir ciddi yaklaşım göstermediler.
Sorunlarının çözümünü şu başlıklar hâlinde öneriyor kamu avukatları:
Devlet avukatlığı bir kariyer mesleği olarak kabul edilmelidir.
Kamuda çalışan avukatlar özlük hakları iyileştirilerek görev yaptığı kuruma göre farklı statülerde istihdam edilmeksizin bir statüye, aynı statüye tabi tutulmalıdır.
Ek göstergeleri minimum 6000?e yükseltilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN ? Buyurun, konuşmanızı tamamlayın Sayın Kart.
ATİLLA KART (Devamla) ? Vekâlet ücreti limitleri 657 sayılı Kanun?un 146?ncı maddesindeki katsayının 20.000?e yükseltilmesi şeklinde değiştirilmeli.
Yan ödeme ve özel hizmet tazminatı, yargı ödeneği gibi ödemeler yapılmalı.
Nihayet, diğer kamu hukukçuları gibi iki yılda bir derece alabilmelidirler.
Kamu avukatları bu tasarı vesilesiyle sorunlarının çözümünü dikkatle ve kararlı bir şekilde takip etmektedirler.
Ben, Genel Kurulu bu konuda sorumlu davranmaya davet ediyor ve bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge kabul edilmemiştir. ''
22 temmuz 2010 Tarihli Meclis zabıt tutanağı/Atilla KART-Konya milletvekili ;
''Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan "Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı?nın 41'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Harun Öztürk Ferit Mevlüt Aslanoğlu Mustafa Özyürek
İzmir Malatya İstanbul
Bülent Baratalı Atilla Kart Şevket Köse
İzmir Konya Adıyaman
Madde 41- 5345 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
?c) 8/1/1943 tarihli ve 4353 sayılı Kanun hükümlerine göre adli davalarda gerekli bilgileri hazırlamak, Başkanlık merkez ve taşra birimlerinin veya Başkanlığın görev alanıyla ilgili işlemlerden dolayı Bakanlığın taraf bulunduğu idari yargı mercilerindeki davaları avukat sıfatını haiz hukuk müşavirleri ve avukatları vasıtasıyla ait olduğu makam ve mercilerde ikame, takip ve müdafaa ettirmek."
"İdari yargı mercilerindeki davaları ikame, takip ve müdafaa görev ve yetkisi, ilgisine göre daire amiri, avukat sıfatını haiz hukuk müşavirleri ve avukatları tarafından kullanılır.
Hukuk müşavirlerinin temsil yetkisi, Başkanlık merkez ve taşra birimleri ile Başkanlığın görev alanı ile ilgili işlemlerden dolayı Bakanlık husumetiyle açılan bütün dava takiplerini, avukatların temsil yetkisi ise atandıkları veya görevlendirildikleri iller ile bu illerle ilişkilendirilen yerlerdeki dava takiplerini kapsar.
Davalarda temsil yetkisi bulunan hukuk müşavirleri ve avukatların bir listesi merkezde Başkanlık, diğer yerlerde vergi dairesi başkanlıklarınca o yerin bölge idare mahkemesi başkanlığına verilir. Bu listelerin birer nüshası, mahkeme başkanlığınca yargı çevresinde bulunan mahkemelere gönderilir. Danıştaydaki duruşmalarda temsil yetkisini kullanacakların isimleri ayrıca Danıştay Başsavcılığına bildirilir. Listede isimleri yer alan hukuk müşavirleri ve avukatlar, Baroya kayıt ve vekâletname ibrazı gerekmeksizin temsil yetkilerini kullanırlar. Temsil yetkisi sona erenlerin isimleri yukarıda yazılı mercilere derhal bildirilir.
Kurum lehine sonuçlanan davalar nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil edilen vekâlet ücretlerinin dağıtımı hakkında 2/2/1929 tarihli ve 1389 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Davaların takibi, hukuk müşavirleri ve avukatların temsil yetkisinin kullanılma şekli ve kapsamına dair usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir."
BAŞKAN ? Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükûmet?
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) ? Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN ? Sayın Kart, buyurun efendim.
ATİLLA KART (Konya) ? Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 41?inci maddeyle ilgili olarak tarafımızdan verilen önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tasarının 41 ve 42?nci maddelerinde kamu avukatları ve hukuk müşavirlerinin hak ve yetkilerini, statülerini düzenleyen yeni hükümler getiriliyor.
Aslında kamu avukatlarının hak ve yetkilerini genel anlamda kamu personel rejimi içinde değerlendirmek gerekir. Türkiye'nin ihtiyacı budur. Kamu yönetiminde Türkiye'nin artık acil bir ihtiyacı hâline gelmiştir bu konu.
Ancak bu konuda Hükûmetin hiçbir ciddi çalışmanın içinde olmadığı, son derece popülist bir yaklaşımla tamamen günü kurtarmaya yönelik bir gayret içinde olduğunu, çalışma içinde olduğunu biliyoruz. Bunu 42?nci maddede biraz daha somut olarak anlatacağım.
41?inci maddede, daha çok kamu avukatlarının sorunlarını ana başlıklarıyla sizlerle paylaşmak istiyorum:
Kamu avukatlarının sorunlarının başında statü sorunu gelmektedir. Kamu avukatları taşıdıkları mesleki sorumluluğa rağmen, hâkim ve savcıların sahip oldukları hiçbir hak ve teminata sahip değildir. Oysa kamu avukatları, savcılar gibi kamu gücünü temsil etmekte ve kamu adına her türlü davada devletin yararını korumaktadır.
Kamuda çalışan avukatlar ayrıca kendi aralarında da farklı statülerde istihdam edilmektedir. Bu durum, kamu avukatları arasında gereksiz farklılıklar ve dengesizlikler yaratmaktadır. Bu kapsamda, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve il özel idarelerinde 657 sayılı Kanun?un 4/B maddesi uyarınca norm kadroya tabi sözleşmeli personel olarak çalışan kamu avukatlarının yaşadıkları sorunlar, diğer meslektaşlarının çok daha ileri boyutlarda muhatap oldukları düzeylere, boyutlara ulaşmıştır.
Kamu avukatlarının istihdam usullerinde de ciddi sorunlar vardır. Kamuda çalışan avukatlar tek bir statüye tabi olmayıp görev yaptığı kuruma göre farklı statülerde istihdam edilmektedir. Bazıları 657 sayılı Kanun?a tabi kadrolu olarak çalışmakta iken, bazıları yine aynı Kanun?a göre sözleşmeli, bazıları KİT?lerde 399 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname?ye göre, bazıları da 4857 sayılı İş Kanunu?na göre işçi statüsünde ve nihayet bazıları da 5393 sayılı Kanun?un 49?uncu maddesine göre farklı statülerde çalıştırılmaktadırlar.
Yine kamu avukatlarının mali ve özlük hakları anlamında da çok ciddi sorunlarının olduğunu yeri gelmişken ifade etmek istiyorum. Bu sorunları ek gösterge, vekâlet ücretinde limit sorunu, yan ödeme ve özel hizmet tazminatı, yargı ödeneği, görev makamı ve temsil tazminatı ve derece yükselmesi başlıkları altında toplanabilir.
Kamu avukatlarının bir diğer önemli sorunu da teftiş ve denetleme sorunudur. Kamu avukatları statü olarak klasik devlet memurları statüsünde değerlendirildiği için teftiş ve denetleme yönünden de aynen diğer devlet memurları gibi denetlenmektedir. Bir hâkim veya savcıyı hâkimlik mesleğinden gelen adalet müfettişlerinden başkası denetleyemezken bir avukatı hukukçu olmayan herhangi bir kişi denetleyebilmekte, bu durum ise avukatlar üzerinde çok ağır bir baskı oluşturmaktadır.
Kamu avukatları gelinen aşamada sorunlarının çözümünü ısrarla beklemektedirler. 2004 yılından bu yana, değerli milletvekilleri, bu konuyu Cumhuriyet Halk Partisi olarak sürekli olarak gündemde tuttuk ancak başta Sayın Mehmet Ali Şahin olmak üzere, Sayın Cemil Çiçek ve Sayın Sadullah Ergin bu sorunlara hiçbir ciddi yaklaşım göstermediler.
Sorunlarının çözümünü şu başlıklar hâlinde öneriyor kamu avukatları:
Devlet avukatlığı bir kariyer mesleği olarak kabul edilmelidir.
Kamuda çalışan avukatlar özlük hakları iyileştirilerek görev yaptığı kuruma göre farklı statülerde istihdam edilmeksizin bir statüye, aynı statüye tabi tutulmalıdır.
Ek göstergeleri minimum 6000?e yükseltilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN ? Buyurun, konuşmanızı tamamlayın Sayın Kart.
ATİLLA KART (Devamla) ? Vekâlet ücreti limitleri 657 sayılı Kanun?un 146?ncı maddesindeki katsayının 20.000?e yükseltilmesi şeklinde değiştirilmeli.
Yan ödeme ve özel hizmet tazminatı, yargı ödeneği gibi ödemeler yapılmalı.
Nihayet, diğer kamu hukukçuları gibi iki yılda bir derece alabilmelidirler.
Kamu avukatları bu tasarı vesilesiyle sorunlarının çözümünü dikkatle ve kararlı bir şekilde takip etmektedirler.
Ben, Genel Kurulu bu konuda sorumlu davranmaya davet ediyor ve bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge kabul edilmemiştir. ''