Editörler : crops35
«133134135136137138139140141142143144»

haz.av.
Aday Memur
19 Ağustos 2010 08:13

bu karar bende de mevcut ama soruma tam karşılık gelmiyor. ben iki davalıya ayrı ayrı mı tek mi vekalet ücreti takdir edilir...vs sormuyorum. benim sorumda; ortada bir mahkeme kararı mevcut ve birden fazla davalıya tek maktu vekalet ücretine hükmedilmiş. örnegin: 1000TL vekalet ücreti takdir edilmiş ve kesinleşmiş tartışma yok davalıların tamamı sadece bu 1000 tl yi alacak sorum şu davalılar bu 1000 TL yi nasıl paylaşacaklar misal 3 davalı var 2 si A avukatını diğer bir tanesi B avukatı ile temsil edilmiş bu durumda;

* avukatlar 1/2 - 1/2 mi paylaşacaklar

* 2 davalıyı temsil edin avukat 2/3 tek davalıyı temsil eden avukat 1/3 mü alacak

* yada bu bir taşınmaz davası tapudaki hisselerine göre mi alacaklar


ufkummavi
Memur
19 Ağustos 2010 08:44

Birden çok davalı varsa ve TEK MAKTU VEKALET ücreti varsa davalı VEKİL sayısı takdir edilen vekalet ücretine bölünür. Yani 1.000,00 TL kaç tane vekil varsa o sayıya bölünür.

Gerçi bu davalıların iç işleyişi ile ilgilidir. Siz bir davalı tam vekalet ücretini talep eder siz ona tam vekalet ücreti öderseniz diğer davalı vekiline de ödeme zorunda kalmazsınız. Vekalet ücreti almayan da alana hissesine düşen kadar rücu eder. Benim yorumum bu.


haz.av.
Aday Memur
19 Ağustos 2010 08:49

son yorumunuza katılamıyorum birisine öderseniz diğerine ödeme zorunda kalmazsınız yorumuna zira davada birden fazla davalı var tek davalının birden fazla vekili olsaydı dediğiniz doğru ancak A şahsı davalı avukatı farklı B şahsı davalı avukatı farklı


ufkummavi
Memur
19 Ağustos 2010 09:00

gerekçeli kararda müşterek müteselsil sorumluluk varsa son yorumum bana göre doğru.

gerekçeli kararda açık bir hüküm yoksa kim ne talep ederse ödemek durumundayız.

dediğim gibi bu davalı tarafların İÇ İLİŞKİSİ .


halit pamuk
Kapalı
19 Ağustos 2010 10:20

Sorunuzu yanlış anladım. Eğer yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin nasıl paylaşılacağı hükünde gösterilmememişse, herkese payına göre paylaştıtılır.

Bu konudaki yargıtay kararını ekliyorum :

T.C.

YARGITAY

19. Hukuk Dairesi

Esas : 2001/5402

Karar : 2001/6102

Tarih : 02.10.2001

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Necmettin Şahin ve Nejdet Şahin vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR

Davalılardan Necmettin Şahin ve Necdet Şahin vekilinin temyizi, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılar arasında kusur oranlarına göre paylaştırılması gerektiği yönüne ilişkindir.

Kural olarak, davada haksız çıkan tarafta birden fazla davalı varsa mahkeme, yargılama harç ve giderlerini ve bu meyanda avukatlık ücretini davadaki ilgilerine göre dava arkadaşları arasında paylaştırır. Mahkeme, davayı kaybeden dava arkadaşlarının yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinden müteselsilen sorumlu olduklarına (BK. 141.vd.) da karar verebilir (HUMK.md.419). Eğer mahkeme haksız çıkan dava arkadaşlarının yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinden müteselsilen sorumlu olduklarına karar vermemiş ise, her dava arkadaşı yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin kendi payına düşen kısmından sorumludur.

Somut olayda; mahkemece, hükmü temyiz eden davalı Necdet Şahin'in %25 kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulduğuna göre yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin kusur oranlarına göre davalılara yükletilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2, 3 ve 5. bentlerindeki "davalılardan" sözcükleri önüne "kusurları oranında"sözcükleri eklenerek hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 2.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.


zaliyanu
Memur
19 Ağustos 2010 16:40

bugün Gaziantep Muhakemat müdürlüğünü ziyaret eden Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sorunlarımızın anlatılması üzerine "hazine avukatlığının yeniden dizayn edilmesi gerektiğini " söyledi.


Cerbeze-is.
Aday Memur
20 Ağustos 2010 13:52

hadi inşallah... keşke bir an önce dizayn etmeye başlasalar..


halit pamuk
Kapalı
20 Ağustos 2010 14:19

Nasıl bir dizayn olacağı önemli..Yapılacak bu dizayn bizi yok etmesin sonra. Çünkü, Bakanlıkta avukatlık hizmetlerinin serbest avukatlar aracılığı ile yürütülebileceği yönünde görüşler ileri sürüldüğünü yine herr bakanlığın kendi avukatı olması gerektiği gibi hukuki alt yapıdan yoksun fikirlerin havada uçuştuğunu biliyorum.

Kanaatimce devlet tüzelkişiliği tamamen hazine avukatı başlığı altında birleştirilmesi yönündeki düşüncenin haricindeki tüm düşünceler bizi yerle bir eder...

Yani Hazine Avukatının sorunu Türkiye'nin sorunu birbirine benziyor, bizi parçalamak istiyorlar ama biz ise büyümek. Bakalım kim kazanacak???? :))


HAZAV
Şef
21 Ağustos 2010 12:03

Özellikle son yıllarda yaşanan kamulaştırma ve kadastro davaları neticesinde icra işlerine vakit ayıramaz hale geldik. Talep edilen personelde verilmiyor. Bence icra işlerine mahsus olmak üzere, (çünkü icra işlerinin sınırları bellidir, miktar belli faiz belli yani suistimali güç bir iştir) özel sözleşmeli avukatlara iş verilebilir böylece bizde 100-200 TL için harcarayacağımız vakti milyarlık davalara hasrederiz, şu anda kilitlenmiş vaziyetteyiz, icraya zaten bakacak vakit yok, dün 70 tane karar tebliği geldi. Hepsi de temyiz edilecek. İşi azaltmak için bazı çözümler gerekli.Bu sebeple ben ufak tefek işlerin özele verilmesine karşı değilim. Ama gayrimenkul kesinlikle özele verilemez.Saygılar.


hzav
Kapalı
23 Ağustos 2010 15:23

hazav'a aynen katılıyorum. hastane takiplerini bizden alsınlar. 300-500 TL'lik dosyalar için tüm zamanımızı harcıyoruz. döner sermayeli kuruluşların icra takipleri serbest avukatlara verilebilir.


ufkummavi
Memur
23 Ağustos 2010 15:37

4353 sy acilen değişimeli. her bakanlığın ve tüm genel bütçeli daire ve kurumların olur olmadık her işi HAZİNE AVUKATINA yıkılmamalıdır. hastanelerde çalışan personel çok iyi maaş alıyor. alacaklarını da ÖZEL AVUKATLAR aracılığı ile yada kadrolu avukatları ile yapmalıdırlar. bir yanda 500,00 tl lik hastane alacağı, öte yanda milyarlık tazminat davası hangisine ağırlık vermek gerekir?


halit pamuk
Kapalı
23 Ağustos 2010 22:31

Devlet tüzel kişiliğinin temsilcisi ve vekili olan hazine avukatının devletin tüzel kişiliğinin tüm hukuki sorunlarıyla uğraşması işin doğası gereğidir. Bu kimi zaman büyük kimi zaman küçük hukuki sorunlardır.

Ancak, kuruluşların döner sermayelerine ayrı bir hukuki statü verilmesi durumunda buradan çıkan sorunların kendi kendilerine istihdam edeceği avukatlara verebilirler biz de büyük bir yükten kurtulmuş oluruz. Ancak döner sermayeyi de genel bütçe içinde görüldüğü sürece bu yükten kurtulmamızın hukuki bir çözümü olmayacaktır.


Ekmekçi1
Memur
25 Ağustos 2010 00:32

Kamuoyunda tartışılan hukuki değere haiz önemli görülen 2 maddeye ait Anayasa değişikliğine dair AYMnin gerekçeli kararını sunuyorum:

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Esas Sayısı : 2010/49

Karar Sayısı : 2010/87

Karar Günü : 7.7.2010

Anayasanın Değiştirilen 146. Maddesinin İlk Üç Fıkrası Yönünden;

5982 sayılı Kanun?un 16. maddesi ile değiştirilen Anayasa?nın 146. maddesinin iptali istenilen ilk üç fıkrasında ?Anayasa Mahkemesi onyedi üyeden kurulur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.

Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.?denilmektedir.

Karşılaştırmalı hukuka ve ülkemizin tarihsel tecrübesine bakıldığında, temel hakların ve hukuk devletinin güvencesi olan anayasa mahkemelerinin yapıları, yetkileri, işleyişi, üye seçimi ve üyelerin niteliklerine ilişkin olarak çok farklı düzenlemelerin olduğu görülmektedir. 1961 Anayasasının 145. maddesinde Anayasa Mahkemesinin onbeş üyesinden beşinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (üç üye Millet Meclisi, iki üye Cumhuriyet Senatosu) tarafından seçilmesi öngörülmüştür. Karşılaştırmalı hukuka bakıldığında, anayasa mahkemesi üyelerinin bazı ülkelerde tamamının, bazı ülkelerde ise büyük çoğunluğunun parlamentolar tarafından seçildiği görülmektedir. Anayasa mahkemesi üyelerinin seçimine parlamentoların ya da diğer seçilmiş organların katılmasının bu kurumun demokratik meşruiyeti açısından büyük önem taşıdığı kabul edilmektedir.

Bu çerçevede anayasa mahkemesi üyelerinin hangi organlar tarafından ve hangi esaslara göre seçileceğinin belirlenmesi önemli ölçüde ülkenin tarihsel ve siyasal koşullarına göre kurucu iktidarın takdirinde olan bir durumdur. Bu düzenlemede öngörülen Anayasa Mahkemesinin üye yapısı, üyelerin geldiği kaynaklar ve üyelerin atanması usulüne ilişkin düzenlemeler tali kurucu iktidarın takdir yetkisi içinde kaldığından ve hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkelerini anlamsızlaştıran ya da ortadan kaldıran değişiklikler olmadığından iptal isteminin reddi gerekir.

Anayasa?nın Değiştirilen 159. Maddesinin İkinci, Dördüncü, Altıncı, Yedinci, Sekizinci, Dokuzuncu, Onuncu, Onbirinci, Onikinci, Onüçüncü Fıkraları Yönünden

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun yapısıyla ilgili olarak 5982 sayılı Yasa?nın 22. maddesiyle yapılan yeni düzenlemeyle Kurulun üye sayısının artırıldığı, seçim tabanının genişletildiği, Kurul üyelerinin büyük çoğunluğunun yargıçlar tarafından doğrudan seçilmesinin kabul edildiği, Kurul?un kendi sekreteryasına kavuşturulduğu ve Teftiş Kurulunun Kurul?a bağlandığı böylece özerk yapısının güçlendirildiği görülmektedir. Cumhurbaşkanının Kurula üye atama yetkisinin sınırlandırıldığı, Adalet Bakanı?nın dairelerin çalışmasına katılmasının yasaklandığı, Bakan?ın Teftiş Kurulu üzerindeki mutlak kontrolünün kaldırıldığı, böylece yürütmenin Kurul üzerindeki etkisinin belli ölçüde azaltıldığı anlaşılmaktadır. Kurul?un kararlarının kısmen de olsa yargı denetimine açılmasının hukuk devletinin güçlendirilmesine yönelik bir adım olduğu görülmektedir.

Bu nedenle, sözkonusu hükümlerin yargı bağımsızlığını dolayısıyla hukuk devleti ilkesini ortadan kaldırdığı ya da içini boşaltarak anlamsız hale getirdiği söylenemez. İptal isteminin reddi gerekir."

Kaynak:http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=manage_karar&ref=show&action=karar&id=2866&content=anayasa%20değişikliği


halit pamuk
Kapalı
25 Ağustos 2010 20:44

Hazine Avukatları olarak gayriresmi sitemizi kursak ve orada tüm sorunlarımızı paylaşıp bir birlik oluştursak nasıl olur?


Ekmekçi1
Memur
26 Ağustos 2010 00:57

Bir sorum olacak:Yeni 3717 sayılı kanuna göre bu ay ben limiti geçiyorum.Buna göre geçen kısmı gelecek ayın tahhkkukuna aktarabiliyormuyum?yoksa boşa mı gidiyor emek?Bilirsiniz genelde keşifler 3-4 aylık zamanda oluyor,eğer yaklaşık aylık 70 dosya ile bu iş sınırlı olursa gelecek aya devredilemezse hak kaybı doğmaz mı?


78 Avukat
Memur
26 Ağustos 2010 13:48

Çok iyi olur. Değerli meslektaşım Halit Pamuk. Aslında çok geç kalındı bile. hemen bu fikri uygulayalım derim.


yeşilkent
Aday Memur
26 Ağustos 2010 15:51

iŞ AKTİ FESHOLUNAN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATI VE ÜCRET ALACAKLARI İÇİN MEVDUATA UYGULANAN(BANKALARIN FİİLEN UYGULADIKLARI)ENYÜKESEK FAİZ ORANI İLE BİRLİKTE TAHSİLİNE KARAR VERİLMEKTEDİR.SÖZ KONUSU İLAMLARIN İCRASI HALİNDE ÖDEME TARİHİNE KADAR MEVDUAAT FAİZ ORANI İŞLETİLMELİ Mİ?YOKSA TAKİP TARİHİNE KADAR MEVDUAT FAİZ ORANI TAKİP TARİHİNDEN SONRASI İÇİN YASAL FAİZ İSTENMESİMİ GEREKİR?


savunman
Daire Başkanı
26 Ağustos 2010 16:24

Sayın YEŞİLKENT;

GEREKÇELİ KARARDA BAHSEDİLEN FAİZ ORANLARI ÖDEME TARİHİNE KADAR GEÇERLİDİR.

gerekçeli karardaki faiz oranı ödeme gününe kadar işletilir. aksi durumda MAHKEME KARARINA AYKIRI İŞLEM yapılmış olunur.


advocate34
Aday Memur
26 Ağustos 2010 16:26

selam afiyet bey

bence dava dilekçeniz çok güzel olmuş. tüm hazine avukatlarının bu davayı açması gerekir. avukatın vekalet ücretine el konulamaz bence insanlar yıllık vekalet ücreti sınırını iki katına çıkaracağız ve de mesleği kariyer meslek haline getireceğiz diye uğraşacağına bırak kalsın kariyer meslek bir tarafa doktorlar kariyer meslek sahibimi onların da maaşları düşük ama döner sermaye ile maaşlarını üçe katlıyorlar ve bu döner sermayenin bizim vekalet ücreti gibi bir yasal dayanağı yok. terzi kendi söküğünü dikemezmiş kesinlikle doğru avukatlarda kendi hakkını arayamıyor. uyanın artık ey kurum ve hazine avukatları. vekalet ücretinde limit diye birşey nedemekmiş avukatın çalıştıüğı yere yük olmadan elde ettiği bir kazanıma nasıl el konulabilir. bu haksızlığı dur demenin zamanı gelmedimi sizce bence gelmişte geçmiş bile. saygılar


av gülin
Memur
26 Ağustos 2010 23:21

Mrb arkadaşlar vekalet limitine ilişkin uygulama bir tarafa da keşif ücretlerimize el koydular . Hangi meslek dalında böyle biruygulma görülmüştür. Yani var olanı almak ki genelde var olana ilave yapılır. Oysa bizimkini avukat olmamaz rağmen rahatça elimiden aldılar. En kötüsüde kaç kişi bu uygulamaya tepki gösterebildi ki......

Toplam 5618 mesaj
«133134135136137138139140141142143144»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi