Fer.Fecir, 11 yıl önce
Nedir,kimdir güzel insan?Sadece iyi bir eş midir?Kurulu düzenin hukukuna biat edip,”devlete,vatana,millete “hayırlı evlatlar” yetiştiren dindar,milli ve manevi değerlerle ruhunu inşa etmiş,kendi içinde yaşadığı ya da yaşamak zorunda bırakıldığı inşa sürecinin,teknolojik ilerleme vs göz önüne alarak ardıllarına miras olarak dayatan mıdır?Güzel ebeveyn modelimiz bu değil mi?
Ya da“ya ya şa şa Kenan Paşa çok yaşa aforizmasını(!) onaylamasa da ses çıkaramayan ebeveynlerin çocukları olan bizleri,o süreci zerresine kadar yaşayan,ebeveynlerimizden çok daha ağır teslimiyeti içselleştirmiş olan ve bugün bizi yönetme erkine sahip olan kurumsal kimlikler-kişilikler vb nin güzel insan tarifi ne kadar sahici olur ki?
Karıştırmadan özetlemek lazım.Bugünün demokrasi havarilerinin hemen hepsinin geçmişinde darbe şakşakçılığı vardır…En iyi niyetlisi bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demiştir en azından…
Düne bakıyorum.Kimdir güzel insan modeli?
Üniversiteye başlarkenoğluna,demokrasi mücadelesinden geri kalma diyen,ama ilk alınan cezadan sonra,oğlum ortalık kötü,etliye sütlüye karışma diyen babalar mı?
Cuntanın liderinin ağzından çıkan her harfi alkışlayan prof etiketli YÖk başkanı mı?
Makam mevki aşklarıyla,vatan millet ve Adapazarı dolaylarını,aynileştiren dönemin akademik zevatı mı?
Yoksa vakti zamanında ondan muzdarip olup,ama gücü eline geçirince onu(YÖK) kutsayanlar mı?
Ahlakı tartışılan bu döngünün içinden,sessiz sedasız,bedel ödemeden çıkıp kitap yazabilenler mi güzel insan modeli?
YÖK mü “kurumsal güzel modelimiz”?
Onun çarkından geçenler mi güzel insan modelimiz?
Mesela nedir,kimdir yurdumun bugünkü güzel insanı?
“Bu vadide beşbin küsür tür canlı yaşıyor,bunların önemli bir kısmı sadece burada yaşabiliyor”diyerek Hes karşıtı entellektüel“tuzu kuru”mudur?
Ya da “Lan sen beşbin küsür kişinin ekmeğine mani oluyorsun” diyerek o “tuzu kuru” entelektüeli linç etmeye kalkışan ruh hali ve ya bu ruh halinin müsebbibleri mi?
Demokrasinin “daha fazlasına ihtiyacı olmadığı halde” sokağa çıkan ve birçoğunun etiketi prof,doç vb etiketi olan aslında var olan konjonktürü lehine çevirme yetisine sahip olmasına rağmen daha fazla demokrasi diyen ”kent küçük burjuvazisi” mi?
Yoksa onları “bu vatanı böldürmeyik ulan”diyerek linçe yönelen vatanı,milliyeti ve dininden başka sermayesi olmayan yurdumun her şeye rağmen güzel insanları mı?
Evet “güzel insan modellerini”somutlayabiliriz.Ama geçmişe dönük.Mevlana gibi,Yunus gibi,İbn-i Sina gibi.Onların zamanın “muktedirleriyle”olan çatışkılarını ehlileştirerek hatta onları zamanın muktedirleriyle barıştırarak yapabiliriz bunu.
Peki,ya yarına dönük güzel insan modeli var mıdır?
Vardır. Devletin vatanıyla bölünmez bütünlüğünü savunan,milli ve manevi değerleri tavan yapmış,dindar olan ve dindar olduğu kadar da kindar olan nesiller yetiştirilerek ulaşılabilir bu amaca ancakJ
Zaten iyi baba,iyi eş,iyi çocuk da bunların tezahürü değil midir?
Bu kadar ironi fazla sanırım.Ama elde değil.Dün bir yandan işbirlikçi tekelci burjuvazinin elitist alışkanlıklarını varoşlara şikayet edip iktidar dilenirken,bir yandan da yaranma mantığıyla kapitalizmi kutsayıp,onun göreceli ilericiliğinin dine uygunluğuna dair fetva uyduranların,iktidar olduktan sonra mağrurlukla mağdurluk karışımı duyguları yurdum insanını kel olan ama fodulluktan uzaklaştıran politikaları,ve bu politikaların yurduma eğitim sistemi olarak bahşedilmesi.Hele ki bu kepazeliklere alkış tutarken dondurmayı bile utandıran yurdumun yalama aydıncıkları yok mu?Susmak zor.Güzele ve hatta insana dair model tarifi de imkansız.
O zaman başlığa vesile olan kitabın tanıtım yazısına yeniden dönmekte fayda var.
“Bugünün toplumsal yapısına baktığımızda, değerler artık cümle içinde kullanılan kelimelerden ibaret. Oysa değerleri gölgeleyerek toplumları değiştiren bütün kötülükler, ağaçlarda saklı kurtlar gibidir. Nasıl ki kurtlar ağacı içten kemirerek devirirse, sosyal yozlaşma ve kuralsızlık da toplumu böyle çürütür”(Arka Kapaktan)
Peki çürüme dediğimiz şey nedir?
Cesaret,fedakarlık,paylaşım,alçak gönüllülük,özeleştiri,adalet vb kavramlar neye göre anlamlandırılır?
Ahlak,gelenek,hatta din dediğimiz kutsallığın zamana ve mekana direnme şansı nedir?
Bu değerleri ve zamana ve mekana göre direnilebilirliklerini en üst perdeden savunanlar,iradeleri dahilindeki gündelik yaşamlarının % kaçını inançlarına göre yaşayabiliyorlar?
Kural-kuralsızlık diye adlandırılan şeyler nelerdir?
Onları kim,neye göre belirler?
Hukuk dediğimiz şey Nasreddin Hoca’nın düdüğüne benzer bir şey midir?
Düdüğün sahibi olmak her şeye karar verme hakkına sahip olmakla aynı anlama mı geliyor?
Hoca’nın düdük fıkrasından kıssadan hisse çıkaran ruh,adalet arayabilir mi?
Hoca’nın parayı veren düdüğü çalar kıssasından kıssadan hisse çıkarırsak,güzel insan modeli olma şansımız var mı?
Hukuk-adalet dediğimiz şeyle mülk arasındaki ilişki nedir?
Sahi adalet dediğimiz şey,feodal toplumda nasıl bir şeydi?Kapitalist toplumda ne gibi değişikliklere uğradı?
Postmodern dönem diye adlandırdığımız günümüzde ,kapitalizmin biraz daha “insancıllaşması”onun masumiyetine mi işarettir?
Günümüzde olmazsa olmaz dediğimiz değerlerimizin kapitalizmin dayanılmaz cazibesi karşısında “yavşatılması”değerlerimizin teslimiyetini mi ifade eder?
Soran sorgulayan “tipler” sistemin güzel insan prototipine uyar mı? Yoksa onlar anarşik yaradılışlı insan suretli deccal midirler?
Hani o büyük depremden sonra 7,4 yetmedi mi dövizi açan hanım kardeşimiz,ya da Gölcük’ü kastederek orası fuhuşun ve alkolün yuvası olduğu için deprem orayı vurdu diyen “din alimi”miz de güzel insan kategorisine girer mi?
Nevzat Hoca mıdır güzel insan modeli?
Öyle ya,kendisi vakti zamanında askercilik oynarken ya ya ya,şa şa şa Kenan Paşa çok yaşa" dememiş(!),hatta
"Tutucu laiklik duyarlılığı olan kişiler ise içki ve cinsel özgürlüğü laikliğin teminatı olarak görüyorlar. İkinci kuşakları sınırsız, sorumsuz ve saygısız oluyor. Sonra da gençlerin ideal eksikliğinde yakınıyorlar. Kendileri de orta yaşa geldiğinde ya eşini değiştiriyor yahut da aldatıyor. Boşanmalar ve cinsel sadakatsizlik sıradan olay oluyor."
Gibisinden engin teorik çalışmalara imza atmış bir zattır kendileri.
La kolum yoruldu anasına satayım…
Az önce bir iki cümle hukuktan bahsettim de aklıma geldi.
Bakunin’in o meşhur sözünü pas geçmek olmaz bu durumda…
“Hukuk iktidarların fahişesidir”
Yani?
Her neyse:)
Evet bir toplumdaki rol modeller,öncelikle yazılı(hukuk) ve yazısız(gelenek,kültür,ahlak vs)kurallarca belirlenir.
Adı geçen yazılı kurallar muktedirler tarafından belirlenir,yazısız olanları da yine muktedirler “kendilerince ehlileştirir”
Bak az önce ahlak dedim yine kafam karıştı.
Hani bir ara lig maçlarını şifreli veren kanalın kahvehanelerin ihbar edilmesi için koyduğu bir “şeref” ödülü vardı.
Faraza böye bir durumda güzel insan modeli hangisidir?
A-İhbarı teşvik için ödül koyan işletme (yayıncı kuruluş)
B-İhbara rağmen halka ucuza maç seyrettiren kahveci
C-Ödül umrunda değilse bile, sırf ihbar mekanizmasına canlılık vermek için eylemi gerçekleştiren yurdum insanı.
D-Kulübü için ölen öldüren ama bedava maç seyretmekten de geri duramayan ikinci grup yoksul yurdum insanı.
E-Önümüzdeki maça bakacağızdan fazla kelime haznesi olmayan,geneli sonradan görme futbolcu topluluğunun astronomik transfer ücretleri.
F-6+0+4 ucube kuralı(yok lan bu kurak daha yeni çıktı,milangaz abimizin günahına girmeyelim şimdi)
G-Beşiktaşıma yamuk yapan hakemler.
Ğ-Yok böyle bir şık.Alimallah,bu şık türk ve müslümanı bozar.Zaten Cihangirde fink atan Ğ lerin hepsi dönme devşirme. Günaha girdim ya gece gece(fesupanallah)
Ben bu örneği niye verim şimdi,kafam karıştı ulen.
La sahi konu başlığı neydi? Ha güzel insan modeli,tamam.
Örneği de muhbirliğin her türlüsünün lanetlendiği bir toplumun,şeref algısının nasıl erozyona uğratıldığını anlatmak için vermiş olmalıyım sanırım.
Sanırım diyorum çünkü kafam baya bi güzel:)
Tamam da İbni Sina güzel bir insandı? Modern tıbbın babası.
Ama onu hapsedenlerde güzel insanlardı.
Onca yıl yönettiler atalarımızı,bugünlere gelmemizde büyük emekleri var.
Hangisi güzel? Karıştır barıştır,güzel insan yap.Birinci sınıflara fiş cümlesi gibi oldu:)
Çiçek ollll…Affferin yavrularım;) En güzel öğrenci modeli:)
Velhasıl,sistemler “kendi güzel insan modelini kendileri yaratır”
Her neyse okuyan olur mu bilmem.
Eğer buraya kadar sabredip okuyan,
Bayansan;saç ektirmemiş Nuri Alço karakteriyle,erkeksen de şarkı söyleyen Banu Alkan karakteriyle yıllarca evli kalabilecek kadar sabır ve azme sahip, güzel bir insansın.Yeminlen,Valla billa..
Okumadıysan banane lan…
Ya özü şu aslında ben ne güzelden ne de insandan anlarım,cahilliğime ver baba.
Ama var ya,hani şu reklamına filan yasak getirilen zıkkım.
Harbiden kafayı güzel yapıyomuş blader…
Kafası güzel olan insan,güzel insan modeline girer mi ki?
Kafa güzelliğiyle ruh güzelliği arasında bir bağıntı var mı?
Konu kafa güzelliği olunca IV Murat’ı anmadan geçmek olmaz.
Sahi IV Murat bağdat’ı yeniden alırken kafası güzel miydi acaba?
Pardon,Bağdat’ın B sini büyük yazmayı unutmuşum üstte.
Sahi Bağdat’tan geriye büyüklük, güzellik ve güzel insan kaldı mı artık?
Bağdat dedim de aklıma geldi.Bugün Kahire için haklı olarak ayağa kalkan güzel insanlar,Bağdat için ne yaptı?
Güzellik ve insanlık o zaman yıllık izine mi çıkmıştı?
Öfff bu yazı bitmez…
Bu kadar uzun saçmalığın yerine kısaca “ben güzele güzel demem,güzel benim olmayınca” özlüsüyle başlığı geyiğe vurmak daha iyi olurdu sanırım.