3 kelimeyle hikayeye yön verin

hanımı kuduz olmuştu

karşıdaki komşunun küçük çocuğu durumu görmüş ve hızla koşarak doktor olan babasına anlatmıştı...

hoşt dedi hanıma

doktor komşu ilaç ve aletlerinin dolu olduğu çantasını alarak doğruca yerde yatan hırıltılı bayanın yanına geldi ama...

de get ananın evine seninle işim olmaz dedi

kadının yanındaki adam, doktorun müdahalesine izin vermiyordu...doktor polisi aradı...

polis uyuyakalmıştı,telefon çalıyor ama cevap verilmiyordu

doktor koşarak oradan uzaklaştı ve polis merezinde uyuklayan görevliye bağırarak...

oooo ben öldürdüm siz dirilttiniz şimdi yine öldüreceğim

kalk dedi ama bi de ne görsün görevli ölmüş çok yorulmuştu hayal kırıklığına da uğrayınca dizlerinin bağı çözüldü ve oracıkta yığılıverdi fakat geri uyanamamıştı çünkü ölmüştüüüü

kamyon yüküyle maaş alıyorsunuz,oohh kırk dönüm bostan yan gel yat osman diye çıkıştı

birden gerçektende yan bahçedeki parkta bulunan kamyon devrildi be çil çil urolar, dolarlar, sterlinler, yenler, tl'ler patır patır döküldü ölünün cansız bedenine...

oysa ölünün yanında götüreceği 3metre kefen bile kısmet olmadı ona

sonra ölü birden canlandı :D

Kan, ter içinde kalmıştı ,mahsun yüreği tıpkı bir minik serçenin kalbi gibi pır pır atıyordu..Şaşkın şaşkın sağına ,soluna bakındı

ve solgun dudaklarından şu cümleler döküldü,

--Tanrım sana binlerce şükürler olsun ki ,bu gördüklerim bir rüyaymış.gece 24 ten sonra yediğim bulgur pilavı beni nerelere götürdü....gözleri sevinçten parlayarak yatağından fırladı ağrıyan karnını tutarak vc ye doğru yöneldi....

:)

gökkuşağı hangi rengin güzel??

Bu ses ona hiç yabancı gelmedi,açık bıraktığı telefonundan çok uzaklarda olan eski bir akadaşının sesiydi..hemen telefonuna koştu..

-Alo Mustafam sen misin? bu ne güzel süpriz ,hayatımın unutulmazı, can arkadaşım nerelerdesin?????.......

derken yeşil gözlerinden yanaklarına yaşlar yüzülüyordu..bir anda konuşma sesinin yerini hıçkırıklar almıştı...çünkü yüreği derinden yaralıydı....dakikalarca bir birleriyle konuşmadan her ikiside ağlayarak telefonun yaştan kısa devre yapmasına neden oldular...

:(

Bunlar birbirlerini çok seven iki çoçukluk ve okul arkadaşlarıydı.

Bir birlerinden hiç ayrılmamışlardı taa ki ,mustafanın kpss yle hakkari yüksek ovaya atanıp,zeynonun uzun yıllar kpss maduru olarak evinde kalmasıyla yürekleri ayrılıktan dolayı kora dönmüştü...

:(

ühü...ühü..ühü....

çok dramatik bir gerçek....

yazarında yüreği ezilmişti ,tutamadığı göz yaşları sonucunda yazdığı romanın sayfaları denizde yüzen bir ağaç yaprağı gibi masasının üzerinde yüzmeye başlamıştı.

:(

layyynn sen delimisin sen kayışımı kopardın agresif??

mustafanın tayini ankaraya çıkınca