Size bir örnek vereyim
A okulu 40 km uzakta servisle gidiliyor.Okul müdürü okulun atıl odalarından birini mutfak olarak düzenlemiş her an çay var , öğle vakti öğretmenlerin köydeki bir hanıma verdikleri cüzi ücret karşılığı yemek çıkıyor.Okul müdürünün ağzından çıkan ilk cümle "hocam bir ihtiyacınız var mı? sizin için ne yapabilirim" ister istemez bu tevazu altında ezilen öğretmenler daha şevkli , daha hırslı , ülke gündemi ve diğer gelişmelerden uzak verimli çalışıyorlar. 40 km yol sorun değil.Mesleki sıkıntılar sorun değil ...
Yani huzur var, idareci öğretmen arasında dayanışma var. Kimse suistimale yeltenmiyor bile. Çünkü millet olarak , insan olarak nankörlük tabiatımızda yok.
Öğretmenliği sevdiren de , nefret ettiren de , öğretmeni çoraklaştırıp hayatından bezdiren de , verimli ve ışık kaynağı yaptıran da idarecilerdir.
En üst düzey İdare edenler bir sınıfta ders anlatmanın psikolojisini , fizyolojisini , öğretmen için öğretmene göre düşünüp bilemedikleri için arabanın yönü ayrı , tekerlerin yönü ayrı , şöforün istikameti ayrı , yolcunun durağı ayrı ...
Öğrenciler de öğrenci olmaktan nefret ediyor .İdareciler de , öğretmen de ....
At yarışına hazırlar gibi çocuk hazırlayın diyor sistem. Ama müfradat ve mevzuat sosyal yönden , kişilik yönünden gelişmiş , özgür düşünebilen , öğrenmeyi öğrenen birey yetiştireceğiz diyor.
Tam bir kaos çağındayız. Lastik gibi yönetmelikleri zamanında çıkaranlar (son 60 yıldır) işimize geldiği gibi yontarız mantığı ile net ifadeler kullanmadığı , muhattaplara danışmadığı sürece bu kaos devam eder. olan gençliğimize olur.
Güçsüzken mazlum olanlar keşke güçlüyken de mütavazi olabilseler.İşte o zaman eflatun ve sokratın kitaplarında adı sık sık geçen ERDEM sahibi olurlar.
Offf be ne döktürmüşüm.
Son söz bir doktor "doktorluktan nefret ediyorum dese " ve bunu siz onun elleri altında ameliyat masasında dese her halde narkoza gerek kalmaz.Ben bir öğretmen olduğum gibi aynı zamanda bir öğrenci velisiyim. O öğretmenler de mutsuz , ben de , hepimiz mutsuzuz.
Kendi çocuklarım için de , öğrencilerim için de ayrı ayrı üzülüyorum. Çözüm sorunu çıkaranlarda.
Size bir örnek vereyim
A okulu 40 km uzakta servisle gidiliyor.Okul müdürü okulun atıl odalarından birini mutfak olarak düzenlemiş her an çay var , öğle vakti öğretmenlerin köydeki bir hanıma verdikleri cüzi ücret karşılığı yemek çıkıyor.Okul müdürünün ağzından çıkan ilk cümle "hocam bir ihtiyacınız var mı? sizin için ne yapabilirim" ister istemez bu tevazu altında ezilen öğretmenler daha şevkli , daha hırslı , ülke gündemi ve diğer gelişmelerden uzak verimli çalışıyorlar. 40 km yol sorun değil.Mesleki sıkıntılar sorun değil ...
Yani huzur var, idareci öğretmen arasında dayanışma var. Kimse suistimale yeltenmiyor bile. Çünkü millet olarak , insan olarak nankörlük tabiatımızda yok.
Öğretmenliği sevdiren de , nefret ettiren de , öğretmeni çoraklaştırıp hayatından bezdiren de , verimli ve ışık kaynağı yaptıran da idarecilerdir.
En üst düzey İdare edenler bir sınıfta ders anlatmanın psikolojisini , fizyolojisini , öğretmen için öğretmene göre düşünüp bilemedikleri için arabanın yönü ayrı , tekerlerin yönü ayrı , şöforün istikameti ayrı , yolcunun durağı ayrı ...
Öğrenciler de öğrenci olmaktan nefret ediyor .İdareciler de , öğretmen de ....
At yarışına hazırlar gibi çocuk hazırlayın diyor sistem. Ama müfradat ve mevzuat sosyal yönden , kişilik yönünden gelişmiş , özgür düşünebilen , öğrenmeyi öğrenen birey yetiştireceğiz diyor.
Tam bir kaos çağındayız. Lastik gibi yönetmelikleri zamanında çıkaranlar (son 60 yıldır) işimize geldiği gibi yontarız mantığı ile net ifadeler kullanmadığı , muhattaplara danışmadığı sürece bu kaos devam eder. olan gençliğimize olur.
Güçsüzken mazlum olanlar keşke güçlüyken de mütavazi olabilseler.İşte o zaman eflatun ve sokratın kitaplarında adı sık sık geçen ERDEM sahibi olurlar.
Offf be ne döktürmüşüm.
Son söz bir doktor "doktorluktan nefret ediyorum dese " ve bunu siz onun elleri altında ameliyat masasında dese her halde narkoza gerek kalmaz.Ben bir öğretmen olduğum gibi aynı zamanda bir öğrenci velisiyim. O öğretmenler de mutsuz , ben de , hepimiz mutsuzuz.
Kendi çocuklarım için de , öğrencilerim için de ayrı ayrı üzülüyorum. Çözüm sorunu çıkaranlarda.