Bu sitenin belki de en eskisiyim, 2005 Kasımından beri sitede olan biri olarak kimseye güvenmeyin. Burada ne kişiler gördüm. Ağzı bozuk olanı da, gönlü bozuk olanı da; namus oyunu yapanı da, açık açık afüşte olanı da; doğruluk arayıp kıçı başı oynayanı da, dalga geçeni de...
Burada kadının da, erkeğin de bol yollusunu, bol o***unu gördüm. Değişen ne geçmişe göre? Sadece nickler. Yine aynı kişiler, yine aynı anlayış...
Şuradan bir tane adam akıllı sözünün eri çıksın, ben kellemi veririm dedim seneler önce. Yine aynı düşüncedeyim. Buradan adam çıkmaz, hanım da...
Onun için samimi, güvenilir, sözünün arkasında duran, saygılı ve kibar birini bulursanız, bence kaçırmayın. Ama bulursanız? ;)
Son olarak şu erkeklere adam akıllı tavsiyede bulunayım:
Elinizi artık bacak arasından çekin ve kadına erkek değil, olacaksanız adam olun.
Şu kadınlara da dokunmadan gidersem ayıp olur:
Dansöz gibi kıvırmaktan vazgeçin, sözlerinizin ve hanımlığınızın arkasında durun.
Bu sitenin belki de en eskisiyim, 2005 Kasımından beri sitede olan biri olarak kimseye güvenmeyin. Burada ne kişiler gördüm. Ağzı bozuk olanı da, gönlü bozuk olanı da; namus oyunu yapanı da, açık açık afüşte olanı da; doğruluk arayıp kıçı başı oynayanı da, dalga geçeni de...
Burada kadının da, erkeğin de bol yollusunu, bol o***unu gördüm. Değişen ne geçmişe göre? Sadece nickler. Yine aynı kişiler, yine aynı anlayış...
Şuradan bir tane adam akıllı sözünün eri çıksın, ben kellemi veririm dedim seneler önce. Yine aynı düşüncedeyim. Buradan adam çıkmaz, hanım da...
Onun için samimi, güvenilir, sözünün arkasında duran, saygılı ve kibar birini bulursanız, bence kaçırmayın. Ama bulursanız? ;)
Son olarak şu erkeklere adam akıllı tavsiyede bulunayım:
Elinizi artık bacak arasından çekin ve kadına erkek değil, olacaksanız adam olun.
Şu kadınlara da dokunmadan gidersem ayıp olur:
Dansöz gibi kıvırmaktan vazgeçin, sözlerinizin ve hanımlığınızın arkasında durun.
Duraktaki Kedi, 5 yıl önce
Olmaz!
Aranılan gerçeklik ise kişinin kendisinin de gerçeklikte bir hayat yaşıyor olması gerekir.
Çok samimi olduğum, konuştuğum, görüştüğüm birbirimize gidip geldiğimiz bir çok bacım ve hanım arkadaşım oldu burada. İki kişi hariç (onlar kendilerini iyi biliyor) hepsiyle de gün aşırı görüşebiliyor, çay içiyor ve yüz yüze görüşmeye devam ediyorum. Benim için çok değerliler, kendimden bile değerli görürüm. En kötü zamanlarımın yoldaşlarıdır o hanımlar. Öyle bir iki kişi de değil, halen görüştüğüm 9 hanım var. Okuyacak olursa bu satırlarımı, Allah sizden razı olsun. Sizinle, siz de istediğiniz müddetçe, ölene kadar ve nefesimin/gücümün ettiği yere kadar ağabey/bacı-abla/kardeş ilişkisiyle devam edeceğim, inşallah.
Olmaz dedim, nedenlerini de yazmak gerekir:
Kişiler evliliğe asgari beklentiyle girmeli; örneğin benim olmazsa olmazım iman, ahlak, zeka ve karşılıklı beğeni.
Evlenilecek kişinin dünyevi makamına, san ve şöhretine, unvanına, parasına, malına, üstüne başına bakılmamalı, nice Çınar ağacı vardır böylesine heybetli ama içi çürük ve kof olanlarla dolu hayat...
Bir erkek olarak söyleyebileceğim, özellikle erkek denilen insan cinsi canlının, başı ve omurgası dik olmalı. Beyni genital bölgesinde değil, kafatasında olmalı. İradesi nefsine yenik düşmüş kişiden kimseye hayır gelmez. Bu anlamda benim de eski zamanlarda yaptığım yanlışlar var, ancak ben nefsime uyarak değil; karşımdakini "deneme/ahlaki seviyesini ölçmek" amacıyla yaptığım yanlış ve haddi aşan analiz süreçleriydi. Bugün çok pişmanım, Allah affetsin. Her ne ise...
Konuya devam edeyim.
Burada bulunan üyeleri bu açıdan değerlendirdiğinizde, kişilerin özelliklerini bu ortamda öğrenemezsiniz. Öğrenemezsiniz, çünkü size göstermek istediği taraflarını lanse edecektir. Çok az insan var, dürüstçe ve açık sözlülükle düşüncelerini dile getirebilen ve insanca hareket eden. Karşınıza gelen insanlar olmuştur, ne kadar dürüst davrandılar, ne istediklerini dile getirdiler mi, ya da ciddi bir ilişkiyi gerçekten istiyor muydu, bunları sordunuz mu kendinize?
Laylaylom insanların "ne istediğini bilmeden yaşadığı, adına hayat deyip uflayıp puflayarak, sıkılgan bir hayatı keyfiyete" indirgemek suretiyle yaşadığı ve bunun adına modern hayat dedikleri bir ömür sürmelerini normal görüyorum. Ağzım kem sözlere varmıyor ama kul olduğunun farkında olmayan, insani değerleri kaide olarak yaşaması gerekenlerin hiçe saydıkları aklı evvel kişilerle içiçe yaşıyoruz. Nasıl ciddiyet olsun ki? (Tanışılmış, görüşülmüş, ailelerin de var olduğu, adı konulan ama bazı sebeplerden dolayı olmayacağı kanaatine varılmış helal birliktelikler hariç)
Sadece bunlar mı?
Ahlakı bozulan toplumun, yaşayacağı ilk sorunların başında;
1. Can güvenliği problemi ve
2. Sözlere itimat edilememe sıkıntısı gelir.
Bu açıdan bakıldığında, toplumumuzun teker teker hayati damarları kesilmeye devam etmekte, internet ortamında kimseye güvenilememesi gibi bir psikopati toplumsal davranış ve ruh içerisindeyiz.
Yaşadığım tecrübelerden yola çıkarak anlatmak istiyorum;
Kendilerinin cesaretine hayran bıraktıran hanımları (bu durumu kendilerine açık yüreklilikle söyledim) hariç tutacak olursam çoğu kişinin ve özellikle Türk kadınlarının büyük bir çoğunluğunun haklı/haksız sebeplerden ötürü büyük bir özgüven eksikliği var. Burada bulunan herkesin niyeti kötü mü, herkes ahlaksızlık vesikası mı, herkes çok mu yalancı? Erkeklerin derdi "vajinal arayışlar" mı, kadınların derdi "yolunacak kaz arayışı modunda cüzdana ortak olmak mı"? Bana göre hiç biri. İnternet aleminde de bir kişiliğimiz vardır, bazıları burayı eş bulmak, bazıları oyun oynamak, bazıları alışveriş yapmak, bazıları gazete, kitap, dergi okumak, bazıları sınava hazırlanmak, bazıları eğlenmek, bazıları film seyretmek, bazıları bazıları bazıları. Liste uzar gider. Burada ince tandem ciddi niyetle bulunan insanların aynı ciddiyetle birini bulabilmeleridir, diğer düşüncede olan kişiler elbette isteklerine göre hareket edecektir. Bu normaldir. Anormal olan ciddi niyetle tanışmak isteyen kişilerin karşısına gayri ciddi düşüncedekilerin çıkmasıdır. İşte bunun için olmaz diyorum...
Yine sadece bunlar mı?
Çoğu insanın gerçek hayatta uygulayamayacağı imkanları bu alem eline verir. Nedir bu imkanlar?
1. Buradan herkese ulaşım daha kolaydır.
2. Daha kolay olunan yerde hep bir tık üstü olan için arayış çabasında gayret sarf edilir. Yani en iyisini bulduğunu düşünen kişi, daha daha iyisini, sonra da en en iyisini diyerek arama, bulma çabaları ile tanıştığı kişilerin hayallerini yok ederler, umut verip yarı yolda bırakırlar. Bu açıkça bir şerefsizliktir, kansızlıktır, namussuzluktur...
3. Kimsenin karakteri umurunda değildir, çünkü direk olarak internette olan her erkek kadınlarca "kadın düşkünü", her kadın ise erkeklerce potansiyeli olan "bir cinsel obje" gibidir, öyle olmamasına rağmen herkesin algısı bu şekildedir veya bu algıya doğru evrilir. Ne acı bir durum? Eşek kadar insanların düştüğü vahim boyut...
4. Burada tanıdığım bir insandan öğrendiğim (o kişi kendini çok çok iyi biliyor);
Gerçek hayatta dürüst olmayanlar, burada da dürüst davranmazlar. Kendilerini farklı yerde konumlandırdıklarından her daim kazanacağını sandığı şeytani tasavvurlara başvururlar. Aslında kazandığını sanar ama yanılıyordur. Çünkü Allah'ın da bir planı ve bir imtihanı var olduğunu unutuyorlar bunun gibiler. Umut verip ve umutla insanları aldatmak kolay. Ya Allah, bu umut verip yarı yolda bırakan kişiyi daha beter insanla (ahlaksız, namussuz, kadir bilmez, şeref yoksunu vb.) imtihan edecektir, sadece zamanını Yüce Allah tayin ettiği güne kadar bir mühleti olacaktır. Sadece bekarlar için değil evli olup da burada fingirdeşen insanları da ele almak gerekir. Ama burası onlar için gerçek hayattan daha fazla handikap barındırır. İsterseniz araştırın, geçen yıllarda sosyal medya gibi ortamlardan dolayı kaç bin (57 bin) kişi boşanmıştır, kadınlı erkekli. Yani yalanlarının burada daha kolay yakalanacağını bilmeden nefes alırlar.
5. Harcanan zaman bol olmasına rağmen, harcanan maddi imkan (parasal anlamda değil, her realite için) daha düşüktür. Hep derim ucuz etten yahni olmaz. İlişki emek istediği gibi maddiyatta ister. Bu maddi imkan kullanıldığı oranda meşakkati çok olduğundan ilişkinin kalitesi artar. Ancak, gereksiz düğün ve nikah harcamaları ve sonra koşa koşa gittikleri mahkemelerde savrulan "donuna kadar alacağım" edepsizliği sebebiyle Türk kadını dünya ortalamasına göre daha paragöz, para canlısı olma konusunda bir çıt yukarıdadır. Kusura bakmayın,doğru her yerde doğrudur.
6. İnternet ortamı kişisel anlamda emniyetlidir. Buradan yüzünü veya her hangi bir noktasını (özellikle sanal s*ks diye kelime üreten 18-40 yaşlarındaki kadın ve erkekler için bu maddeyi ekliyorum) gösteren kişi için, problem yoktur, her şey açma kapama tuşu ile son bulur.
Gündemde bulunan Corona virüs nasıl bulaştı; kişiden kişiye ve temizlik ve beslenme konusunda gerektiği gibi yaşam zorunluluklarına uyulmadığı için değil mi?
İnternette de kötülük virüsü vardır. Allah korkusu ve Ahiret'te hesap verme düşüncesi dışında antikoru ve aşısı yoktur.
İşte bir kişi dahi interneti bu şekilde kullansın, artık internete virüs girmiştir. Kötü olabilme veya ahlaksız davranabilme virüsü. Araştırırsanız, bir toplumda kötülüklerin ilerleme hızı, iyiliklerin ilerleme hızından daha fazladır. Örneğin, çevrenizde çalışmadan maaş alan kişiye bakın. Herkes ona nasıl da gıpta ediyor, değil mi? Ayrıca kavgaların da ana sebebidir. Canını dişine takıp çalışanların karşılaştığı en büyük problem üzerlerine biraz daha yük binerken çalışmadan maaş alan kişileri gördükçe çalışma isteklerini yitirirler. bahsetmek istediğim de buydu. Her neyse konudan uzaklaşmayayım. İnternete kötülük virüsü bulaşmış on yıllardır, şimdi kimse bu virüsü temizlemek de istemiyor. Çünkü iman ateşten bir gömlek ağır geliyor. Laylaylom yaşayacak, her gün bir başka kadınla/erkekle olacak, akaid görmezden gelinecek, İslam'ın temel rükunları yok sayılacak... Oh ne ala... Haaa, sonradan bu kişiler Allah'ın kendileri için uygun gördüğü pislik hayatı ve hastalıkları yaşadıklarında da ağlamaya başlayacaklar. Yok öyle dava!
Sonuç:
Şuradan çıksa çıksa bir Allah'ın kulu" ben eşimle internette tanıştım ve evlendim" diyebilir. O da belki?
Bir tane örnekle, herkes böylesi durumu yaşayabileceğini hayal etmesin. 100 kişiden biri internetten tanışıp evlendiyse, bunu 99'ununda yaşayacağını düşünmek avarelik veya naçarlıktır. (Maalesef ben de bu umutla, hem avareyim hem de çaresizim)
Eğer öyle olsaydı, bunca yalnız insan hala neden istediği kişiyle tanışamamış. Herkesin öncelikleri başka, benim önceliğim olan konu belki imanî birlikteliğim yaşayacağım kişi de en son sıradadır.
Mantık kurallarına göre, burada tanışmayı ciddi bir birlikteliğin başlangıcı yapabilecek ben dahil herkesin önce meydan k.çı başı oynamadan çıkması gerekir. Motto olmuş şekilde, dürüstlükten, insanlıktan bahsetmeyeceğim ama ne olursa olsun "ciddiysen" "ciddiyete yaraşır şekilde konuş, tanış, devam ettir" ki insanları eksilten acıları olmasın.
Benim dediğim bir söz var hep, nedense kaderim oldu:)
"Ben boyumun ölçüsünü çokça aldım. Almaya da devam edecek gibiyim. Çünkü imanımın yarısını kurtarmak gibi bir düşünce ile yaşıyorum."
(Kedi'nin kişisel görüşüdür, kimseyi bağlamaz.)