Gelir Uzmanlığı Kariyer meslek mi! İyileştirilmiş memurluk mu
Tarih : 2012.09.11 13:09:35
İlgi alanınız mali konular olunca verginin patronu Gelir İdaresi Başkanlığı ve onun personeline de kayıtsız kalamıyorsunuz. Bildiğiniz üzere Maliye Bakanlığına bağlı Genel Müdürlük olarak faaliyet yürüten Gelirler Genel Müdürlüğü 2005 yılından sonra Gelir İdaresi Başkanlığına dönüştü. Bu dönüşüm neticesinde kurum daha özerk bir yapıya kavuştu. Değişimin personele de sirayet etmemesi düşünülemezdi. Başkanlık ilk planda 2500 civarında, kendi personeli içinden, 4 yıllık fakülte mezunlarından sınavla Gelir Uzmanı aldı. Müteakip yıllarda da bu alımlar devam etti.Netice itibariyle 10.000 civarında personel içeriden uzman oldu. Dışardan alınan uzman yardımcıları ile toplam sanırım edindiğim bilgilere göre 13000 civarında belkide daha fazla uzman ve uzman yardımcısı çalışıyor şu an Gelir İdaresi Başkanlığında. Zaten Başkanlık devasa bir örgütlenme. Yurt genelinde 40.000 civarı personelle vergicilik işlemlerini gerçeleştirmekte. Yani çoğu küçük ülkenin ordusu kadar maliyeci var ülkemizde desek abartmış olmayız.
Efendim bu kadar personel uzman oldu da ne oldu ? diye soracak olursanız. Aslında reelde çok da farkedilir bir verimsel artış olmadı. Ama bu uzmanların suçu değil. Plansız yapılanma buna yol açtı. Sadece isim ve özlük hakkını değiştirmenin verimliliğe çok da katkısı olmadı. Bu seferde aynı işi yapıp farklı maaş alan iki tür çalışan profili oluştu. Bu da daha düne kadar kardeş kardeş çalışan mesai arkadaşlarını birbirine düşman etti. Hatta anlatılan o dur ki uzman olmuş oğul ile öğreniminden dolayı memur kalmış baba arasında bile bu muhabbetten dolayı tartışmalar çıkmış. Dairede başkaları araya girmiş. Komik değil mi ? Komik ama bir o kadar da trajikomik. Belki de gerçek değil işin latifesidir bilemeyeceğim...
Uzmanlar madem uzmanız bize teknik iş verin masalarda çürütmeyin derdinde. Memurlar ise bizim babamız Halil efendi sizinkisi Halil ağa mı , aynı işi yapıyoruz kaymaklı maaşı siz alıyorsunuz feryad-u figanında. Birde KPSS?deN iyi puan almış ,peşine yarışma sınavında iktisat, hukuk, muhasebe önüne ne gelmişse bilmiş, üstüne üstlük mülakata girmiş yeterliliğe tabi olmuş gencecik uzman yardımcıları var ki onlar zaten yaşayan ölü gibiler şu sıralar. Diğer taraf da teşkilat var, Yani değişimin öncüsü bir idari yapılanma, genç, azimkar yöneticiler ve bu avantajların doğal yan etkisi bazı acemilikler, tecrübesizlikler...Doğrusu sayın okuyucularım!; bu pilav çok su kaldırır. Ama ben bu kanayan yaraya olabildiğince değinmek, dikkat çekmek istiyorum. Olayın muhatabı tüm tarafların gözünden bakarak neticesinde dilimizin, aklımızın erdiği nispette çözüm yollarını aktarmaya çalışacağım .Epey bir süre bu konuya değineceğim anlayacağınız . Sanırım 4 veya 5 makale kafanızı bu konuyla ağırtacağım.
Bir sonraki yazımda içeriden gelir uzmanları olanların yani alaylı gelir uzmanlarının gözüyle teşkilattaki sorunları ve çözüm önerilerini irdeleyeceğim .
Gelir Uzmanlığı Kariyer meslek mi! İyileştirilmiş memurluk mu
Tarih : 2012.09.11 13:09:35
İlgi alanınız mali konular olunca verginin patronu Gelir İdaresi Başkanlığı ve onun personeline de kayıtsız kalamıyorsunuz. Bildiğiniz üzere Maliye Bakanlığına bağlı Genel Müdürlük olarak faaliyet yürüten Gelirler Genel Müdürlüğü 2005 yılından sonra Gelir İdaresi Başkanlığına dönüştü. Bu dönüşüm neticesinde kurum daha özerk bir yapıya kavuştu. Değişimin personele de sirayet etmemesi düşünülemezdi. Başkanlık ilk planda 2500 civarında, kendi personeli içinden, 4 yıllık fakülte mezunlarından sınavla Gelir Uzmanı aldı. Müteakip yıllarda da bu alımlar devam etti.Netice itibariyle 10.000 civarında personel içeriden uzman oldu. Dışardan alınan uzman yardımcıları ile toplam sanırım edindiğim bilgilere göre 13000 civarında belkide daha fazla uzman ve uzman yardımcısı çalışıyor şu an Gelir İdaresi Başkanlığında. Zaten Başkanlık devasa bir örgütlenme. Yurt genelinde 40.000 civarı personelle vergicilik işlemlerini gerçeleştirmekte. Yani çoğu küçük ülkenin ordusu kadar maliyeci var ülkemizde desek abartmış olmayız.
Efendim bu kadar personel uzman oldu da ne oldu ? diye soracak olursanız. Aslında reelde çok da farkedilir bir verimsel artış olmadı. Ama bu uzmanların suçu değil. Plansız yapılanma buna yol açtı. Sadece isim ve özlük hakkını değiştirmenin verimliliğe çok da katkısı olmadı. Bu seferde aynı işi yapıp farklı maaş alan iki tür çalışan profili oluştu. Bu da daha düne kadar kardeş kardeş çalışan mesai arkadaşlarını birbirine düşman etti. Hatta anlatılan o dur ki uzman olmuş oğul ile öğreniminden dolayı memur kalmış baba arasında bile bu muhabbetten dolayı tartışmalar çıkmış. Dairede başkaları araya girmiş. Komik değil mi ? Komik ama bir o kadar da trajikomik. Belki de gerçek değil işin latifesidir bilemeyeceğim...
Uzmanlar madem uzmanız bize teknik iş verin masalarda çürütmeyin derdinde. Memurlar ise bizim babamız Halil efendi sizinkisi Halil ağa mı , aynı işi yapıyoruz kaymaklı maaşı siz alıyorsunuz feryad-u figanında. Birde KPSS?deN iyi puan almış ,peşine yarışma sınavında iktisat, hukuk, muhasebe önüne ne gelmişse bilmiş, üstüne üstlük mülakata girmiş yeterliliğe tabi olmuş gencecik uzman yardımcıları var ki onlar zaten yaşayan ölü gibiler şu sıralar. Diğer taraf da teşkilat var, Yani değişimin öncüsü bir idari yapılanma, genç, azimkar yöneticiler ve bu avantajların doğal yan etkisi bazı acemilikler, tecrübesizlikler...Doğrusu sayın okuyucularım!; bu pilav çok su kaldırır. Ama ben bu kanayan yaraya olabildiğince değinmek, dikkat çekmek istiyorum. Olayın muhatabı tüm tarafların gözünden bakarak neticesinde dilimizin, aklımızın erdiği nispette çözüm yollarını aktarmaya çalışacağım .Epey bir süre bu konuya değineceğim anlayacağınız . Sanırım 4 veya 5 makale kafanızı bu konuyla ağırtacağım.
Bir sonraki yazımda içeriden gelir uzmanları olanların yani alaylı gelir uzmanlarının gözüyle teşkilattaki sorunları ve çözüm önerilerini irdeleyeceğim .