ALDATMA
Kadın veya erkeğin, ahlaki yoksunluk içerisinde Allah'ın emir ve yasaklarını hiçe sayarak karşı cins(ler) ile ruhi veya bedeni temasına aldatma denir.(sokaktaki o kedi'nin tanımıdır, lügatta aramayınız)
Erkeğin aldatmasının toplumumuzca hor veya kabul gören sebepleri vardır:
1. Kadının yetersizliği,
2. Erkeğin ve kadının ahlaki yoksunluk içerisinde olması.
1. Kadının Yetersizliği : Ademoğlu yaratıldı yaratılalı, erkek hep güçlü ve kudretli olmuştur: dağları delmiş, yedi düvele hükmetmiş, okyanusları geçmiştir. Ama bu erkek yatak odasının kapısından içeri girdiğinde, dünyanın en zayıf yaratılmışına dönüşmüştür. Çünkü orası büyülü bir dünyadır. Erkeğin gücünün ve sözünün geçmediği, lisanını anlamadığı bir Cennet'tir orası. Oraya öyle bir cüretle girer ama daha birinci saniyesinde tam bir kediye döner, ben aslanım diye geçinen erkek. Çünkü dünyada her yerde en güçlü olan erkeğin en güçsüz olduğu, aksine kadının da en güçlü olduğu mekandır orası.
Allah, kadının bedenini erkeğe ayrı bir şehvet duygusuyla sevdirmiştir, hayır da diyememiştir, Adem babamızdan beri...
Erkek bebekliğinden beri ilgiye muhtaçtır. Önce onu dünyaya getiren ve seven annesi bir kadındır. Okula gittiğinde üstüne bir şey döküldüğünde temizlemeyi beceremeyip, yanında temizleyen arkadaşı bir kadındır, askere gidip üniformalar içerisinde aslan parçası gibi gözükürken telefonla konuştuğu ve karşısında kedileştiği yavuklusu kadındır, çocuğunu kucağına aldığında, sevgili eşim diye ağlayan gözlere baktığında gördüğü kadındır. Çünkü erkek dev gibi güçlü bir vücuda sahip olsa da kadının ilgisine muhtaç olacak kadar da küçücük bir kafaya sahiptir. Allah, erkeği fıtraten böyle yaratmıştır. Hep kadının ilgisine, hürmetine ve hizmetine muhtaçtır.
Sevgili Uğur Işılak ne güzel söylüyordu; kadın, erkeğin hem annesi, hem ablası, hem derttaşı, arkadaşı, sırdaşı, dostu olmalı diyordu.
İşte bu ilgi ve ruhtan yoksun bırakılan erkek arayışa girer.
Fıkıh ilminde; kadın, erkeğin cinsi ihtiyaçlarını gidermekle mesul olduğunu, yapmadığı takdirde Cennet'teki tüm hurilerin kadını lanetlediği ifade edilir.
Ayrıca kadın, kocasının durumunu iyi gözlemlemeli, tavsiye etmek gerekirse;
"Kapının eşiğinden dışarıya güçsüz (sperm torbası boşalmış) bir şekilde yollamalıdır. Çünkü sağlıklı bir erkeğin zihnen, bedenen ve fikren tekrardan hazır hale gelmesi için en az 2-3 güne ihtiyacı vardır.
İşte toplumumuzdaki aldatmanın en büyük sebebi birinci maddedir.
2. Erkeğin ve kadının ahlaki yoksunluk içerisinde olması.
2'nci maddeyi anlatmama gerek yok; sebepsiz yere yapılan bu ahlaksızlığı hayvan dahi yapmadığına göre hayvandan daha aşağılıktır.
Sonuç:
Nisa Suresi 4/3
"Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur."
Yüce Rabbim kısaca diyor ki; sizin için en hayırlısı bir eştir. Yani çok eşliliğin adaletli olmadığını ve erkeğin zorlanacağını ifade ediyor.
Bu emre istinaden hala nikahsız bir şekilde cinsel temasa giren erkek ZİNA GÜNAHINI işler. Zina kebair günahlardandır ve en büyük ahlaksızlıktır.
İşte bu sebeple...
ERKEK NE OLURSA OLSUN, YAŞADIĞI SIKINTI NE OLURSA OLSUN EŞİNİ ALDATMAMALIDIR, ALDATANIN AHLAKI BOZUKTUR,
diyerek sonlandırıyorum...
ALDATMA
Kadın veya erkeğin, ahlaki yoksunluk içerisinde Allah'ın emir ve yasaklarını hiçe sayarak karşı cins(ler) ile ruhi veya bedeni temasına aldatma denir.(sokaktaki o kedi'nin tanımıdır, lügatta aramayınız)
Erkeğin aldatmasının toplumumuzca hor veya kabul gören sebepleri vardır:
1. Kadının yetersizliği,
2. Erkeğin ve kadının ahlaki yoksunluk içerisinde olması.
1. Kadının Yetersizliği : Ademoğlu yaratıldı yaratılalı, erkek hep güçlü ve kudretli olmuştur: dağları delmiş, yedi düvele hükmetmiş, okyanusları geçmiştir. Ama bu erkek yatak odasının kapısından içeri girdiğinde, dünyanın en zayıf yaratılmışına dönüşmüştür. Çünkü orası büyülü bir dünyadır. Erkeğin gücünün ve sözünün geçmediği, lisanını anlamadığı bir Cennet'tir orası. Oraya öyle bir cüretle girer ama daha birinci saniyesinde tam bir kediye döner, ben aslanım diye geçinen erkek. Çünkü dünyada her yerde en güçlü olan erkeğin en güçsüz olduğu, aksine kadının da en güçlü olduğu mekandır orası.
Allah, kadının bedenini erkeğe ayrı bir şehvet duygusuyla sevdirmiştir, hayır da diyememiştir, Adem babamızdan beri...
Erkek bebekliğinden beri ilgiye muhtaçtır. Önce onu dünyaya getiren ve seven annesi bir kadındır. Okula gittiğinde üstüne bir şey döküldüğünde temizlemeyi beceremeyip, yanında temizleyen arkadaşı bir kadındır, askere gidip üniformalar içerisinde aslan parçası gibi gözükürken telefonla konuştuğu ve karşısında kedileştiği yavuklusu kadındır, çocuğunu kucağına aldığında, sevgili eşim diye ağlayan gözlere baktığında gördüğü kadındır. Çünkü erkek dev gibi güçlü bir vücuda sahip olsa da kadının ilgisine muhtaç olacak kadar da küçücük bir kafaya sahiptir. Allah, erkeği fıtraten böyle yaratmıştır. Hep kadının ilgisine, hürmetine ve hizmetine muhtaçtır.
Sevgili Uğur Işılak ne güzel söylüyordu; kadın, erkeğin hem annesi, hem ablası, hem derttaşı, arkadaşı, sırdaşı, dostu olmalı diyordu.
İşte bu ilgi ve ruhtan yoksun bırakılan erkek arayışa girer.
Fıkıh ilminde; kadın, erkeğin cinsi ihtiyaçlarını gidermekle mesul olduğunu, yapmadığı takdirde Cennet'teki tüm hurilerin kadını lanetlediği ifade edilir.
Ayrıca kadın, kocasının durumunu iyi gözlemlemeli, tavsiye etmek gerekirse;
"Kapının eşiğinden dışarıya güçsüz (sperm torbası boşalmış) bir şekilde yollamalıdır. Çünkü sağlıklı bir erkeğin zihnen, bedenen ve fikren tekrardan hazır hale gelmesi için en az 2-3 güne ihtiyacı vardır.
İşte toplumumuzdaki aldatmanın en büyük sebebi birinci maddedir.
2. Erkeğin ve kadının ahlaki yoksunluk içerisinde olması.
2'nci maddeyi anlatmama gerek yok; sebepsiz yere yapılan bu ahlaksızlığı hayvan dahi yapmadığına göre hayvandan daha aşağılıktır.
Sonuç:
Nisa Suresi 4/3
"Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur."
Yüce Rabbim kısaca diyor ki; sizin için en hayırlısı bir eştir. Yani çok eşliliğin adaletli olmadığını ve erkeğin zorlanacağını ifade ediyor.
Bu emre istinaden hala nikahsız bir şekilde cinsel temasa giren erkek ZİNA GÜNAHINI işler. Zina kebair günahlardandır ve en büyük ahlaksızlıktır.
İşte bu sebeple...
ERKEK NE OLURSA OLSUN, YAŞADIĞI SIKINTI NE OLURSA OLSUN EŞİNİ ALDATMAMALIDIR, ALDATANIN AHLAKI BOZUKTUR,
diyerek sonlandırıyorum...