Şu başlığı açtığımdan bu yana 6 ay geçmiş,6 aylık sürede o kadar çok yorum yapıldı ki,bilmiyorum bu bir kader oyunu mu yoksa derin bir uykuda mıyız? Belkide bizler bazı şeylerin önemini zamanında anlayamadık belkide çok güzel işler yaptık fakat kimseye hissettiremedik peki ya bunda bizlerin hiç mi sorumluluğu yok?
Elbetteki hayat zor ya da kimbilir gün olur devran döner,nereden geldik neredeyiz ve nereye gidiyoruz,arkamıza dönüp baktığımızda elimizde neler vardı şimdiyse neler kaybettik öncelikle bunu sorgulayabiliyor muyuz? Ya da neydik ki nereye varmayı hedeflemişken nereye düştük bunu farkedebiliyor muyuz? Belkide insanların bizlere gıptayla yaklaştığı zamanlarda,iyi yerlerdeyken hazımsızlık yaşadık ve elimizdeki şeyleri yeterince koruyamadık bunun sancısını yaşıyoruz.
Buradaki asıl mesele boğaziçi okuyamamak,kurumsal yapılarda CEO olamamak,ayda 100-150 bin TL maaş alamamak,mercedes,bmw sahibi olamamak,köşklerde villalarda yaşayamamak,tatillerde ABD'ye,Hawai'ye,Haiti'ye,Kanarya,Solomon ve Fiji adalarına gidememek,dünyanın eşsiz köşelerinde campari,malibu ve viskileri yudumlayarak yıldızların altında eşlerle sevgililerle dans edememek ya da özel yat ve uçaklarla dünya seyahati yapamamak değil,zatende eminimki ben dahil buradaki hiçkimse böylesine bir hayal ya da fanteziyle haşır neşir olacak derecede divane durumda değil.Elbetteki hepimiz durumumuzun farkındayız,zaman zaman şaşırabiliriz,yanlış düşüncelere kapılabiliriz belkide çaresizliğimizden,boşluktan,sorumluluktan uzak tutulmamızdan,bunalımlı olmamızdan dolayı bazen abartılı olabiliyoruz.
En azından kendi adıma bir değerlendirme yapacak olursam ben neyim,amacım ne,hedefim ne,içinde bulunduğum imkanlar ne? Tamam açıköğretim mezunuda olsam yasal olarak üniversite mezunuyum,askerliğimi yapmışım,üstüne yükseklisans eğitimi almışım,mesleki anlamda belli bir bilgi birikimim var,kendimce belli bir kültürüm var fakat sahip olduğum şeyleri birşekilde uygulamaya dönüştürerek ayakta kalabilmek zorundayım sonuçta bu bir lüks değil bir mecburiyet,aylık maaşı 1000 TL'de olsa işime sahip çıkmam gereken bir zamandayım akabinde gerek içinde bulunduğum durumlar gerekse yaşım gereği duygusal anlamdada belli ihtiyaçlarım var,evlilik gibi mesela.Bunlar fazla birşey mi ya da bir lüks mü? Ben mücadelemi yıllardır bunlar için verdim ve vermekteyim,çok abartılı olmayan hatta oldukça sıradan bir yaşam biçiminden sözediyorum,eğer ben o kadar mücadeleden sonra buna bile erişememişsem nerede yanlış yaptım ya da yanlış olan nedir? Yanlışlığı ortadan kaldırabilmek için ne yapmalıydım ya da ne yapabilirim? Bir kader oyunu mu? ya da Kusur bende mi? Eğer kusur bendeyse nedir nasıl düzeltebilirim? Yani yanlışlık nerededir nasıl ortadan kalkar?
Şu başlığı açtığımdan bu yana 6 ay geçmiş,6 aylık sürede o kadar çok yorum yapıldı ki,bilmiyorum bu bir kader oyunu mu yoksa derin bir uykuda mıyız? Belkide bizler bazı şeylerin önemini zamanında anlayamadık belkide çok güzel işler yaptık fakat kimseye hissettiremedik peki ya bunda bizlerin hiç mi sorumluluğu yok?
Elbetteki hayat zor ya da kimbilir gün olur devran döner,nereden geldik neredeyiz ve nereye gidiyoruz,arkamıza dönüp baktığımızda elimizde neler vardı şimdiyse neler kaybettik öncelikle bunu sorgulayabiliyor muyuz? Ya da neydik ki nereye varmayı hedeflemişken nereye düştük bunu farkedebiliyor muyuz? Belkide insanların bizlere gıptayla yaklaştığı zamanlarda,iyi yerlerdeyken hazımsızlık yaşadık ve elimizdeki şeyleri yeterince koruyamadık bunun sancısını yaşıyoruz.
Buradaki asıl mesele boğaziçi okuyamamak,kurumsal yapılarda CEO olamamak,ayda 100-150 bin TL maaş alamamak,mercedes,bmw sahibi olamamak,köşklerde villalarda yaşayamamak,tatillerde ABD'ye,Hawai'ye,Haiti'ye,Kanarya,Solomon ve Fiji adalarına gidememek,dünyanın eşsiz köşelerinde campari,malibu ve viskileri yudumlayarak yıldızların altında eşlerle sevgililerle dans edememek ya da özel yat ve uçaklarla dünya seyahati yapamamak değil,zatende eminimki ben dahil buradaki hiçkimse böylesine bir hayal ya da fanteziyle haşır neşir olacak derecede divane durumda değil.Elbetteki hepimiz durumumuzun farkındayız,zaman zaman şaşırabiliriz,yanlış düşüncelere kapılabiliriz belkide çaresizliğimizden,boşluktan,sorumluluktan uzak tutulmamızdan,bunalımlı olmamızdan dolayı bazen abartılı olabiliyoruz.
En azından kendi adıma bir değerlendirme yapacak olursam ben neyim,amacım ne,hedefim ne,içinde bulunduğum imkanlar ne? Tamam açıköğretim mezunuda olsam yasal olarak üniversite mezunuyum,askerliğimi yapmışım,üstüne yükseklisans eğitimi almışım,mesleki anlamda belli bir bilgi birikimim var,kendimce belli bir kültürüm var fakat sahip olduğum şeyleri birşekilde uygulamaya dönüştürerek ayakta kalabilmek zorundayım sonuçta bu bir lüks değil bir mecburiyet,aylık maaşı 1000 TL'de olsa işime sahip çıkmam gereken bir zamandayım akabinde gerek içinde bulunduğum durumlar gerekse yaşım gereği duygusal anlamdada belli ihtiyaçlarım var,evlilik gibi mesela.Bunlar fazla birşey mi ya da bir lüks mü? Ben mücadelemi yıllardır bunlar için verdim ve vermekteyim,çok abartılı olmayan hatta oldukça sıradan bir yaşam biçiminden sözediyorum,eğer ben o kadar mücadeleden sonra buna bile erişememişsem nerede yanlış yaptım ya da yanlış olan nedir? Yanlışlığı ortadan kaldırabilmek için ne yapmalıydım ya da ne yapabilirim? Bir kader oyunu mu? ya da Kusur bende mi? Eğer kusur bendeyse nedir nasıl düzeltebilirim? Yani yanlışlık nerededir nasıl ortadan kalkar?