TÜİK 4 C li çalışanlarına Mobbing Sistemi !

Tuik de başkan yardımcısı olarak görev yapan Musa YILMAZ manisada milletvekilli olmak için istifa etmiş inşallah geri dönmez 4/C li personellere kadro alınmaması için bi yerlerini yırtan biri tam bir 4/c düşmanı ...

ne kendi etti rahat, ne TUİK buldu huzur,yıkılıp gitti kurumdan, dayansın ehli meclis

Yaptığı espiriye gülmediği için 4/C li personeline zulüm eden Uzman(!)larımız var maalesef.

Büro memur Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kanser hastası kadrolu memurun 2 yıl ücretli rapor alırken, 4C'linin 1 ay alabildiğini belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Van Bölge Müdürlüğü'nde 4/C'li olarak çalışan Gökhan Sevinmiş, kanser olduğu için zorunlu olarak emekli edildi. Bağlanan 700 lira emekli maaşıyla geçim sıkıntısı ve kanser hastalığıyla mücadele eden Sevinmiş, önceki gün hayatını kaybetti. Kamudaki kadrolu memurun iki yıl boyunca ücretli heyet raporu hakkı bulunurken, Sevinmiş 4/C'li olduğu için bu haktan yararlanamadı. Sözleşmesi gereği 30 günden fazla rapor hakkı bulunmayan ve izin verilmeyen Sevinmiş, hastalığı nedeniyle zorunlu olarak kurum tarafından malulen emekli edildi. Geçtiğimiz yıl emekli olan ve 700 lira maaş bağlanan Sevinmiş, bu süre içinde geçim sıkıntısı ve hastalıkla mücadele etmek zorunda kaldı. İki çocuk babası Gökhan Sevinmiş, önceki gün hayatını kaybetti. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kadrolu memurla aynı görevi yapmasına rağmen kadroya geçirilmediği için 4/C'lilerin çoğu haktan yararlanamadığını vurgulayarak, "TÜİK'deki yaklaşık iki bin 4/C'li kardeşlerimiz gece gündüz demeden, ülkenin farklı bölgelerinde sürekli dışarıda çalışarak anket yapıyor. Bu kardeşlerimizin aldığı ücret yoksulluk sınırının çok altında. 4/C'liler adı geçici olmasına rağmen kadrolu memur gibi daimi olarak çalışmaktadır. Statüleri gereği rapor hakkı dahi bulunmayan 4/C'liler, adeta üvey evlat olarak görülmektedir. 4/C'lilerin yaşadığı mağduriyetler artık sona erdirilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti, iki bin kişiye kadro vermekten aciz midir? Başka Gökhanlar ölmeden, başka çocuklar öksüz, yetim kalmadan tüm 4/C'liler kadroya alınmalıdır. Şu anda TBMM'de görüşülen torba yasada 4/C'lilere kadro mutlaka olmalıdır. Bu konuda Kalkınma Bakanlığı ve TÜİK üzerine düşeni yapmalıdır" dedi.

"İŞVEREN" SENDİKASINDAN TÜİK 4/C'LİYE YENİ HAP Özelleştirmeden kamuya nakledilen 23 bin 4/C personeli 2015 yılındaki Bakanlar Kurulu kararı ile; Bundan sonra her yıl sözleşme imzalama derdinden kurtulmuşken, Her yılbaşında çıkış-giriş kabusu görmekten kurtulmuşken, Yılda 12 ay kesintisiz çalışma hakkına kavuşmuşken Türkiye İstatistik Kurumundaki çalışan 2048 personel bu haklardan mahrum bırakılarak; Her yıl sözleşme yenileme ve çıkış-giriş kabusu görmeye, 11 ay 28 gün çalışmaya devam etmektedir. Türkiye İstatistik Kurumunda yetkili olan "işveren sendikası" bunun hesabını üyelerine verememektedir. Her yıl uydurduğu yeni senaryolarla 4/C personelin umutlarını sömürmeye, yetkisini sürdürmeye devam etmektedir. Yetkilerin yeniden belirleneceği 15 Mayıs 2015 tarihi yaklaşırken aynı senaryo yeniden uygulamaya konmaktadır. Sözde yetkili "İşveren" sendikası kuruma bir yazı yazıyor, TÜİK'de çalışan 4/C Personelin 4/A veya 4/B gibi çoktan seçmeli statü değişikliği yapılmasını talep ediyor. Yani ne istediğini açıkça söyleyemiyor ? Diyemiyor ki; Tüik 4/C liler sürekli kamu hizmeti yapmaktadır. Bu konuda mahkeme kararları vardır, bu nedenle kadro istiyoruz. Kadroyu isteyecek cesareti kendinde göremiyor bu malum sendika. Lafı sulandırıyor, dolandırıyor. Efendim 4/A veya 4/B verebilirsiniz diyor. Ey sözde yetkili "İşveren" sendikası. Neyden korkuyorsun ? Kimden korkuyorsun da "KADRO İSTİYEMİYORSUN". Alamayacağını biliyorsun çünkü. O yüzden; Lafı sulandırıyor, dolandırıyorsun. Ancak çalışanları artık uyutamazsın. Senin palavraların artık karın doyurmuyor. Gelelim işin aslına; Kurum Başkan Yardımcısı Vekili de bunu uygun bularak gereğinin yapılması için Kalkınma Bakanlığına yazı yazıyor. Bak bak bak... Ne büyük gelişme ! Deniyor ki "Kalkınma Bakanlığa gönderilen yazıda; "İlgi yazıda belirtildiği gibi statülerin yeniden düzenlenmesi". Hopalla. Yani nasıl düzenlenecek statüler. 4/A mı olacak 4/B mi olacak. O da çoktan seçmeli. Yoksa isteyen 4/A'lı isteyen 4/B'li mi olacak ? Çık işin içinden çıkabilirsen. TÜİK Başkan Yardımcısı Vekili rica etti ya Kalkınma Bakanlığından. Kalkınma Bakanlığı ne yapıyor peki... Onu soran da yok. Söyleyen de. Yani BOZACININ ŞAHİDİ ŞIRACI. Bir sendikann senaryosuna Devletin bir kurumu alet ediliyor. PEKİ DİYELİM Kİ bu malum sendika aza razı oldu 4/B verilecek. Peki bu nasıl olacak ? Mevzuat nasıl değişecek ? Tabi Kanunla çıkması gerekiyor. Çünkü TÜİK Kanunun 49. Maddesinin ikinci fıkrasında; "657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) fıkrasına göre sözleşmeli olarak çalıştırılacak geçici personele ödenecek ücretler, Kurum dışından görevlendirileceklere verilecek zaruri gider karşılıkları ve her çeşit ödenekler ile anket formu başına verilecek ödenekler ve bunların usül ve esasları Bakanlar Kurulu kararı ile tespit edilir." Denilmek suretiyel geçici personel çalıştırılması düzenlemesi yapılmış. Bu hüküm dururken nasıl statü değişikliği olacak ? Peki bu hükmü kim değiştirecek ? Tabi ki TBMM. Peki orada bir çalışma var mı ? Meclis Nisan ayının ilk haftası n tatile girecek. Şu anda Torba Yasa Meclis Genel Kurulunda görüşülüyor. Bu konuda herhangi bir önerge de yok. Madde de yok. İnler Cinler mi TÜİK Kanunu değiştirecek de , çoktan seçmeli statü değişikliğini yapacak. Ayrıca, ne Devlet Personel Başkanlığının ne de Maliye Bakanlığının bu konudan haberi bile yok. Yani, her seferinde umutlarını sömürdüğü 4/C personeli Nisan ayının ilk haftasına kadar uyutup üyeliklerin devamını sağlamak. Artık hiçbir 4/C personel bu numaraları ve hapları yutmuyor ... İnsanların umutlarını hayallerini sömürmeyin. KISACASI, BU NUMARALARA KARNIMIZ TOK ...

tabansız, vizyonsuz ve emek hırsızlığı yapan bir kurumda çalışıyorum MALESEF 22 yıldır 4 c li memurum bu nasıl gecici memurluk TUİK !! TÜİK çalışanı 4/C?lilerin uğradığı adaletsizlik giderecek artıyor mobbing ...

Kamuoyu sadece 4/C yi TEKEL le tanıdılar sadece sanki 4/C liler TEKEL de çalışıyorlar. Özelleştirmeden geçenler sadece 4/C li diye düşünüyorlar. Hayır değerli arkadaşlar Türkiye de 41 yıldır bu zulüm devam ediyor. önünde bulunduğumuz (TUİK) kurumun çatısı altında 41 senedir bu devam ediyor .41 senedir arkadaşlarımız sürekli görevlerini yapıyorlar. Ancak hala statüleri geçici personel bu arkadaşlarımız beraber kadrolu anketörlerle beraber geceli gündüzlü alanda çalışıyorlar ancak 15. Sınıf insan muamelesi görüyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz etmeyeceğiz.Yani 4/C li arkadaşlarımız insan değil mi ? Onların duygu ve düşünceleri yok mu ? Onların çocukları yok mu ? Onların gelecek beklentileri yok mu ? Bu arkadaşlarımız devletin çalışanı değil mi? Bu arkadaşlarımız devlete hizmet etmiyor mu? Bu arkadaşlarımız devletin memurudur, bu arkadaşlarımız ne yöneticinin nede idarecinin memurudur.

Büro Emekçileri Sendikası (BES), 4/C'li istihdamın kalıcılaştırılması AKP'nin esnek, kuralsız, güvencesiz ve ucuz çalıştırmaya yönelik politikalarının bir ürünü olarak kamuda yaygınlaştırdığı 4/C'li istihdam, son Torba Yasa ile birlikte ise 4/C kalıcı istihdam biçimi haline getirildi. BES Genel Sekreteri Davut Balıkçı tarafından okunan basın açıklamasında "4/C'lilere müjde" ve "4/C'lilere iş güvencesi geliyor" gibi haberlere tepki gösterildi. 4/C'lilerin çalışma koşullarını belirleyen sözleşme niteliği taşıyan Bakanlar Kurulu kararının halen yayımlanmamış olmasının her yıl olduğu gibi 4/C'lilerde kaygı ve endişe dolu günlere sebep olduğunu belirten Balıkçı, 4/C'lilerin sorunlarını şöyle sıraladı: Halen açlık sınırının altında ücretlerle çalıştırılmaktadır. Benzer işler yapılmasına rağmen diğer kamu çalışanlarının almış olduğu ek ödemeler son zamanlarda mahkeme kararları olmasına karşın 4/C'lilere ödenmemektedir. Yıllık ücretli izinler çalışmaya bağlı olarak hak edildiğinden izinler toplu verilmemekte, performans nedeniyle izinler kullandırılmamakta, bir sonraki yıla devredilmediğinden çoğu zaman yanmaktadır. Yemek, servis, fazla çalışma ücreti gibi temel sosyal ücretler ödenmemekte, fazla çalışma ücreti olmamasına rağmen fazla çalıştırılmakta, angaryaya tabi tutulmaktadırlar. TÜİK'te, Performans sistemi ve birimler arasındaki rekabetçi anlayış çalışanlar üzerindeki baskıyı artırmakta; mobbing uygulamalarını artırmaktadır. TÜİK'te çoğu saha çalışmasına çıkan 4/C'liler kurumun işleriyle ilgili olarak kendi telefonlarını şahsi arabalarıyla ve bilgisayarlarını kullanmakta kurumun işini yapmakta, yurttaşlarla yaşanan sıkıntılarda çalışanlara sahip çıkılmamaktadır. TÜİK'te, performans uygulamasında işin niteliğinden ziyade sayısına bakılmakta, çalışanlar çok iş yapmaya zorlanmakta, iş bitiminde yapılan kontrollerde ise işin "kalitesi" sorgulanarak işten atmak için dayanağa dönüştürülmektedir. Ankara Bölge Müdürlüğünde 17 4/C'li emekçinin bu nedenle işine son verilmiştir. 4/C'lilerin bu çalışma koşullarına tahammülü kalmadığının altını çizen BES, başta güvenceli çalışma hakkı olmak üzere, insanca yaşayacak ücret, ek ödemelerin ödenmesi, servis, yemek, fazla çalışma ücreti ödemelerinin yapılması, performans sisteminin kaldırılması, mobbing uygulamalarına son verilmesi, yıllık ücretli izin haklarının kullandırılması ve angaryanın yasaklanması taleplerin bir an önce dikkate alınmasını istedi.ile ilgili genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi.

biz türkiye istatistik kurumu'nda, 657 sayılı devlet memurlar kanunun 4/c maddesinde düzenlenen "geçici personel" statüsünde istihdam edilmekteyiz. 657 sayılı yasada, "bir yıldan az süreli veya mevsimlik işler olduğu zaman 4/c maddesinde eleman istihdam edilebileceği" belirtilmesine rağmen bizler, bu statüde, türkiye istatistik kurumu'nun asli ve sürekli işlerinde görevlendirilmek üzere yıllarca çalıştırılıyoruz. geçmişte 4/c statüsünde eleman çalıştırılan birçok devlet kurumu (trt, diyanet işleri ve bayındırlık bakanlığı gibi) kendi içinde bu sorunlarını çözerken türkiye istatistik kurumu'nda şimdiye kadar bu soruna ciddi bir biçimde eğilip herhangi çözüm geliştirilemedi. türkiye istatistik kurumu'nda yürütülen işler, 657 sayılı kanunun 4/c maddesinde belirtilen 'bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet' kapsamına girmiyor. işler devam ettiği için her yıl sözleşmelerimiz yenileniyor. zaten istatistik çalışmaları sürekli ve düzenli olarak ölçüm yapılması gereken faaliyetlerdir. örneğin, aylık ve yılık enflasyon oranları, işsizlik oranı, açlık-yoksulluk sınırı, dış ticaret rakamları gibi faaliyetler yıl içinde düzenli olarak ölçümü alınan faaliyetlerdir. bu kadar önemli ve devamlığı olan istatistik çalışmalarında 4/c statüsünde eleman çalıştırılması yasal düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir. yani bu konuda 657 sayılı devlet memurlar kanunun 4. maddesindeki kamu hizmetlerindeki istihdam şeklinin yanlış uygulandığı kanısındayız. oysa yasa istihdam şekillerinin işlerin niteliği ve kapsamına göre belirleneceğini hüküm altına almaktadır.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim kampanyası döneminde hemen her kesime müjdeler dağıtırken 4/C'lilerin sesini neden duymuyor? Tüik ..

4/C'lilerin kadro serüveni Bu yazıda; geçmişten günümüze 4/C'lilerin kadro serüvenini ve bu serüven içinde yaşanan umutlar ve hayal kırıklıklarını okuyacaksınız. Ak Türkiye'nin Kara 4/C'si Bugünlerde Türk Siyaset tarihine yeni bir kelime daha giriş yaptı. "4/C'ye Müjde" naraları gerçekçi mi? Her ne kadar yazılı ve görsel medyada 4/C'ilere müjdeler havada uçuşsa da bu kararı okuyan her aklı başında insan bazı sorunlar olduğunu görecektir. Ben de bu yazıda, kararda yer alan önemli başlıkları sizlere yorumlamaya çalışacağım.Dört Kitaba sığmayan harf: C Emek,sömürü, istihdam modeli altında yıllardır kavgasını sisteme karşı sürdüren ancak bir türlü devletin memuriyet kitabında sözlüğü olmayan bir kesimdir 4/C liler. Yılların köhne zihniyeti altında kalın tozlu düşünceler altında ezilen bu çalışma sistemi artık "Yeni Türkiye" anlayışına yakışmıyor.Tam on yıldır 4/C'liler üzerinde oynanan oyunları satırbaşlarıyla yazıyorum Tam on yıldır 4/C'liler üzerinde oynanan oyunları satırbaşlarıyla aktararak bir farkındalık yaratmak amacıyla bu yazıyı kaleme almış bulunuyoruz. 2004 yılında sıkıntılı bir süreçte ortaya çıkan 4/C uygulaması; çalışma hayatında kanayan bir yara olarak en önde durmaktadır. Uygulanmaya başlanıldığı ilk günden bu yana sorunların bitmediği ve pansuman tedbirlerle geçiştirilen bu uygulama kaldırılmadığı gibi, yetkililer tarafından her fırsatta sorunun çözüleceği kamuoyuna duyurulmuş ancak gerekli adımlar atılmamıştır. Bu durum; çalışanlar üzerinde bir beklenti, kamuoyunda ise sanki bu sorunun çözüldüğü algısı oluşturulmuştur. Şimdi sizlere yaşanan bu algı oyunu madde madde açıklamaya çalışacağız. 2011 yılına kadar kadro lafı telaffuz edilmezdi. 4/C'li çalışanların ve sendikaların açmış oldukları davalar bir bir kazanılmaya başlanınca ciddi bazı iyileştirmeleri yapmak zorunda kalan yetkililer artık kadro lafını da telaffuz etmeye başladılar. İlk olarak Ak Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli 2011 seçimlerinden sonra 4/C'liler için de bir çalışma yapacaklarını dile getirdi. Hatta, başbakan katıldığı bir televizyon programında açıkça seçimden sonra 4/C'lilerin 4/A ya da 4/B'ye geçirileceklerini söyledi. Ancak seçimden sonra bu sözler unutuldu. Bu sefer 2012 yılında devreye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik girerek; kamudaki parçalı bulutlu personel rejimini düzenleyeceklerini bu kapsamda 4-B ile 4-C statüsünde çalışanları da kadroya alınacağını ifade etti. Hükümletin en etkili isimlerinden Bülent ARINÇ'ta kamuda sözleşmeli ve kadrolu ayrımını kaldıracaklarını sürekli tekrarladı. Gelin görün ki ilerde yapılacak olan sözleşmeli personele kadro çalışmasında 4/C'liler yine eklenmedi. 2013 yılında yapılacak olan tolu görüşmelerden önce, Faruk ÇELİK, yeniden sahne alarak bu toplu sözleşmelerde 4/C'lilere kadro çalışması yapıldığını dillendirdi. Yetkili sendika başkanları da olmazsa olmazlarının 4/C'lilere kadro olduğunu kamuoyuna deklare ettiler. Sayılı gün çabuk geçer deyişi makes buldu ve o gün geldi çattı. Sonuç; şöyle güzel iyileştirme böyle güzel iyileştirme. Kadro ne oldu? Efendim kadro toplu sözleşmenin konusu değil. Bu konuyu hükumet çözecek denildi. Benim mağdur, mazlum ve birazda saf olan 4/C'lim buna da inandı ve beklemeye başladı. Her gün başbakandan başlayarak bakan parti sözcüsü kimi bulduysa takip ediyor ve acaba bu sefer mi açıklayacak diye pür dikkat izliyordu. Tabi bu yeterli olmuyor; oyunu ilgili partiye veriyor ve hükumete yakın sendikanın da üyesi oluyordu. Yıl oldu 2014. Bu sefer karşımıza bir yerel seçim çıktı. Faruk ÇELİK, yine devrede. Zira sürekli müşterileri her köşede sıkıştırıp 4/C'yi soruyorlardı. O da şöyle çalışıyoruz, böyle uğraşıyoruz. Hemen oluyor yok seçime yetiştireceğiz olmadı seçimden sonra diyerek zaman kazanıyordu. Bitlis Milletvekili Vahit KİLER, katıldığı yerel televizyonda üstüne basa basa seçimden sonra çıkacak olan torba yasada 4/C'lilere kadro verileceğini alenen ifade ediyordu. Yeri gelmişken bir tüyo vermemizde fayda var. Eğer bir şey yapılacaksa ondan maksimum verim (oy) elde edebilmek için taraflar oyuna sokuluyor, ilgili sendikaya haykırarak istiyor, ilgili bakan bastırıyoruz diyor, başbakan da verdim gitti diyor ve herkes kazanıyordu. Racon buydu yani. Buradan yola çıkarak gözler ilgili sendikanın son toplantısına çevrildi. Zaten öncesinde tasarı taslağı basına sızdırılmış ve içinde 4/C'lilere kadro da içeren bir çok düzenleme yapılacağı duyurulmuştu. Sendika başkanının, toplantının açılış konuşmasında yaptığı heyecanlı konuşmayı da izleyince tüm 4/C'liler tamam dedi bu sefer bu iş oldu. Ancak başbakan kürsüye çıkıp başkanın taleplerine verdiği cevap soğuk duş etkisi yapmıştı. Zira başbakan bunun yeri toplu sözleşme demişti. Allah Allah. Toplu sözleşmede bunun yeri burası değil denilerek, çözüm yeri olarak siyasi otorite gösterilmemiş miydi? Netice itibariyle, malum torba şu anda mecliste. İçinde elbette 4/C'lilere kadro yok. Zaten hiç bir zaman da olmayacak. Önemli olan önce yukarıda ifade ettiğimiz saf arkadaşlarımızın sonra da kamuoyunun bu gerçeği görmesi lazım. Ne zaman 4/C'li çalışana bir iyileştirme yapılmışsa dikkat edilirse zaten o konuda kazanılmış mahkeme kararları masanın üzerinde dolup taşmıştır. Buna bir çok örnek vermek mümkün. Bundan sonrası ise ek ödemeler dahil kalan haklarımızı yaygın bir şekilde mahkeme kararlarıyla almaya başladığımız zaman, zaten fiili bir durum ortaya çıkmış olacak ve 4/C'lilere kadro verdik diyerek aynı algıyı sürdürecekler. O zaman kadara bizleri ve kamuoyunu şaşırtarak güçlerine güç katacaklar. Bizler, bizi kandıranlara hesap sormadığımız sürece bu durum ilelebet böyle devam edecektir. Üzülerek söylemek gerekirse bu durumu en iyi ifade eden söz o ünlü özdeyişimizdir: "Yalandan kim ölmüş?" TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU 4c li memurlarını 25 yıldır kullanmakta kadro alınmasını engellemek için elinden geleni yapıyor..

Türkiye istatistik kurumunda Gu?nlu?k hayatın o?nemli bir kısmı is?yerinde gec?mekte ve insanlar ailelerinden, arkadas?larından daha fazla is? arkadas?larıyla vakit gec?irmektedirler. I?s? hayatı kendi ic?erisinde rekabet, kar baskısı, stres, kis?isel hırslar gibi hususları Aşırı derecede barındırmaktadır. Yatılı göreve gönderir 49 tl otel parası verir otellere yalvar yakar pazarlık edilir bi odada 3 kişi kalınır ameleler bizden daha şartlarda Türkiye istatistik kurumunda4/c personelin belli bi mesai saati yoktur sabah 8 gece iş kaçta biterse ....! Biz 4/c li 11ay 28 gün çalışan personelleriz 40 yıldır geçici memurlarız hayyy sizin geçici anlayışınıza

tüm bölge müdürlüklerinde aynı sorun kontrolsüz c sonuna kadar haklıdır

Başkanlık artık insani koşullarını düşünmeli ve fırsatçılık olarak yıllardır kullandığı bu insanların hakkını vermeli kadro alınması önündeki en büyük engel başkanlığın ta kendisidir yazıktır günahtırr.

yıllarca çalışmayan kadrolu personelinin yükünü 4 c lere yükleyen başkanlık biraz adalet artık !!

KURUM TÜMM YÜKÜNÜ YÜKLEE 4 C YE AMA YİNEDE HOR GÖR HAKETTİĞİ MAAŞ VE ÖZLÜK HAKLARINI VERMEE EH SİZİLERİNDE VAR ÇOCUKLARII DAHA BETER OLSUNLARR NECATİ BEY SAKİNLERİ !!!

KURUM 7 -24 KAR YAĞMUR SOĞUK ALANDA ÇALIŞAN PERSONELİNE SANKİ SIRTINDAKİ BİLGİSAYARLAR AZMIŞ GİBİ BİRDE KENDİ REKLAMI İÇİN HEDİYE DAĞITIM İŞİ YAPTIRIP KURYELİK YAPTIRMAKTADIR HERKES BEL BOYUN FITIĞI OLDU ZATEN .ANKETÖR KURYE YAKINDA TÜİK MEKTUPLARINIDA DAĞITIRIRLAR BİZE POSTACIDA OLURUZ KURUM KARA GEÇSİN YAZIK POSTA PARASINDAN KURTULSUN 4 C LİNİN CANI ÇIKSIN NE OLUCAK ?

TOPLU SÖZLEŞME DEKİ DÜZENLEME NE ZAMANNNNN

TÜİK DE 25 yıldır gece gündüz çalış adımız 657 geçiçi memur 4 C ..biride çıkıp demiyor ki bu Nasıl geçiçi memur emekli olmuş geçiçi memurlarınız var ...ülke ekonomisine yön ver gece gündüz alanda çalış en düşük memurun aldığı maaşın yarısını al bunun adı 4 C geçiçi memur kurumda çalışan kadrolu çaycımız benim 2,5 katım maaşı var ilk okul mezunu Türkiye'deki adalet ne yaparsın ??????

birçok memur gibi 4/c'liler de vergi dilimine düşmektedir. Vergi dilimine girilmeyen dönemlerde lisans mezunu 4/c'li maaşı 2015 yılı 1640TL, 2016 yılı 1850TL'dir. Sizin yaptığınız hesaba göre Tüik'te çalışan ilkokul mezunu kadrolu çaycının maaşı: 2015 yılı 1640*2,5= 4100TL, 2016 yılı 1850*2.5= 4625TL olmaktadır. Çalıştığınız kurum Tüik galiba, bilemiyorum kurumunuzda kadrolu çaycı varmı, bundan bile şüpheliyim.Bir diğer hesap ise 2015 ocak ayında 13/3 derecesinde olan hizmetli maaşı 1.842TL'dir. en düşük memur maaşının yarısını aldığını iddia ettiğin 4/c'li maaşı 1842/2= 921TL'den yaklaşık 600-750 TL fazladır.