valla bu söylem sana mantıklı geliyorsa diyecek bişey yok. yat ağla, kalk ağla.
bu mantıkla bütün dillerdeki hitap şekillerinin aslında aynı olduğunu iddia ediyorsun.
ayrıca bu mantıkla Kur'an meallerinin anlatılmak isteneni arapça aslından daha iyi anlattığını da iddia etmiş oluyorsun ki en değme müsteşrik ateist bile buna çok güler.
-------------
500 yıl önce yaşamış dedemin adı Ahmet olsa ve o sülale mesela Sarı Ahmet'ler olarak anılsa, amcamın kızı da Sarı Ahmet'in kızı olarak anılır tabii. halen daha köy yerlerinde kırsal kesimde bu tip hitap şekilleri mevcuttur.
-----------
Eğer elimizdeki gerçekten bir Tanrı sözü olmasaydı, varolduğunu iddia ettiğiniz yanlışlık gerçekten bir yanlışlık olsaydı, zamanının yahudileri ve incil-tevrat okumuş başka dinin alimleri bu yanlışları ayyuka çıkararak ortalığı velveleye verirlerdi. Ama o adamlar bile burada ne denilmek istendiğini çok iyi biliyorlar ve itira edemiyorlar. incil'i tevrat'ı da sizden daha iyi biliyorlar, merak etmeyin, incil-tevrat okuyan bitek siz değilsiniz.
ya da en azından böyle bir yanlışlık daha o dönemde bile farkına varılmış bir yanlışlık olması gerekirdi ki madem insan sözüdür, o halde düzeltilirdi. hiç kimse böyle bir teşebbüse girmediğine göre, bir çekince yok demektir ve böyle bir yanlışlık da yok demektir.
----------
madem Kur'an'ın İncil ve Tevrat'tan alıntı yerleri olduğu iddianızda bu kadar samimisiniz. Kur'an'da yer alıp da incil ve tevrat'ta geçmeyen konular hakkında ne diyorsunuz? onlar nerden alıntılandı? bu duruma taktığınız kulp nasıl yani?
valla bu söylem sana mantıklı geliyorsa diyecek bişey yok. yat ağla, kalk ağla.
bu mantıkla bütün dillerdeki hitap şekillerinin aslında aynı olduğunu iddia ediyorsun.
ayrıca bu mantıkla Kur'an meallerinin anlatılmak isteneni arapça aslından daha iyi anlattığını da iddia etmiş oluyorsun ki en değme müsteşrik ateist bile buna çok güler.
-------------
500 yıl önce yaşamış dedemin adı Ahmet olsa ve o sülale mesela Sarı Ahmet'ler olarak anılsa, amcamın kızı da Sarı Ahmet'in kızı olarak anılır tabii. halen daha köy yerlerinde kırsal kesimde bu tip hitap şekilleri mevcuttur.
-----------
Eğer elimizdeki gerçekten bir Tanrı sözü olmasaydı, varolduğunu iddia ettiğiniz yanlışlık gerçekten bir yanlışlık olsaydı, zamanının yahudileri ve incil-tevrat okumuş başka dinin alimleri bu yanlışları ayyuka çıkararak ortalığı velveleye verirlerdi. Ama o adamlar bile burada ne denilmek istendiğini çok iyi biliyorlar ve itira edemiyorlar. incil'i tevrat'ı da sizden daha iyi biliyorlar, merak etmeyin, incil-tevrat okuyan bitek siz değilsiniz.
ya da en azından böyle bir yanlışlık daha o dönemde bile farkına varılmış bir yanlışlık olması gerekirdi ki madem insan sözüdür, o halde düzeltilirdi. hiç kimse böyle bir teşebbüse girmediğine göre, bir çekince yok demektir ve böyle bir yanlışlık da yok demektir.
----------
madem Kur'an'ın İncil ve Tevrat'tan alıntı yerleri olduğu iddianızda bu kadar samimisiniz. Kur'an'da yer alıp da incil ve tevrat'ta geçmeyen konular hakkında ne diyorsunuz? onlar nerden alıntılandı? bu duruma taktığınız kulp nasıl yani?
gerçekler ACIDIR , 11 yıl önce
neden sallıyım sana en mantıklı olan söylemden bahsediyorum. ister Arapça ister başka bir dil senin 500 yıl önce yaşamış olan dedenin adı Ahmet olsun, senin gibi onun soyundan gelen bir başkasına mesela amcanın kızına "ey ahmetin kızkardeşi" der misin?
eğer gerçekten karşımızda bir tanrı sözü olsaydı, ilerde böylesine bir karışıklık doğacağını bildiği için sadece Harun deyip geçmezdi, tam tersine bunu bir güzel izah ederdi ki sevgili kullarının kafası karışıp şüpheye düşmesin. ama var mı böyle bir izah yok çünkü bu kitap tanrı değil insan yazımı.