Murathan Mangan kitaplarını okuyup da beğenmeyen yoktur herhalde. Çok yönlü bir sanatçı; şiir, hikâye, tiyatro ve roman alanında çokça eser veren birisidir. Bunlar dışında yazarın birde senaryo çalışması bulunmaktadır. Bunlar içerisinde ağırlığı daha çok şiire ve hikâyeye verir. Bildiğim kadarıyla da iki tanede romanı vardır. Elbette ki bir yazarın başarısı eser sayısıyla doğru orantılı değildir ve eser sayısı nitelik açısından belirleyici olamamaktadır.
Birçok alanda eser verip hepsini layık atıyla yapan az sayıdaki yazarlardandır Murathan Mungan.
Daha önce yazarın ?"Yüksek Topuklar" adlı romanını okumuştum, itiraf edeyim hikâye ve şiir kitaplarındaki tadı göremeyince büyük bir hayal kırıklığına uğradım.
Beklide beklentimin yüksek olması nedeniyle böyle bir fikir oluştu bende.
Birazda bu yüzden bu romanı hem temkinle hem de büyük bir merakla okudum.
Kelimenin tam anlamıyla müthiş bir kitap yazarın adını yücelten bir eser buna bağlı olarak da klasiklerin arasına katılmayı hak ediyor bence.
Yazarın yarattığı evrene hayran kaldım.
Büyüleyici bir atmosfer sanki?
Zaman aralığını bir türlü anlayamıyorsunuz. Acaba Hangi çağda deyip durdum; geçmiş bir zaman mı yoksa gelecekten bir an mı diye?
Şüphesiz ki kitabın adına yaraşır şekilde tam da şairin romanı.
Her şeyiyle şiirsel?
Kitabın konusu, dili, karakterlerin ruh halinin tasviri, kurgusu bile şiirseldi.
Kitapta birçok karakter bulunuyor.
Tüm karakterlerin ortak paydası şiir ama bunun haricinde de inanılmaz derecede birbiriyle bağlantılı yaşamları.
Şiirle yatıp şiirle uyanıyor karakterler.
Kitabın konusu başlı başına şiir aslında.
Şiirin, insanın tüm yaşamının parçası olduğunu ve bu parçaları toplayıp şiiri oluşturduğuna şahit oluyorsunuz.
Çok abarttı buda diyebilirsiniz ama şiirselliği ve yaşamın doğal akışını iç içe böyle anlatan başka kitap bulamazsınız bence.
Yazar boşuna on beş yıl emek verip uğraşmamış kitap üstünde
Murathan Mangan kitaplarını okuyup da beğenmeyen yoktur herhalde. Çok yönlü bir sanatçı; şiir, hikâye, tiyatro ve roman alanında çokça eser veren birisidir. Bunlar dışında yazarın birde senaryo çalışması bulunmaktadır. Bunlar içerisinde ağırlığı daha çok şiire ve hikâyeye verir. Bildiğim kadarıyla da iki tanede romanı vardır. Elbette ki bir yazarın başarısı eser sayısıyla doğru orantılı değildir ve eser sayısı nitelik açısından belirleyici olamamaktadır.
Birçok alanda eser verip hepsini layık atıyla yapan az sayıdaki yazarlardandır Murathan Mungan.
Daha önce yazarın ?"Yüksek Topuklar" adlı romanını okumuştum, itiraf edeyim hikâye ve şiir kitaplarındaki tadı göremeyince büyük bir hayal kırıklığına uğradım.
Beklide beklentimin yüksek olması nedeniyle böyle bir fikir oluştu bende.
Birazda bu yüzden bu romanı hem temkinle hem de büyük bir merakla okudum.
Kelimenin tam anlamıyla müthiş bir kitap yazarın adını yücelten bir eser buna bağlı olarak da klasiklerin arasına katılmayı hak ediyor bence.
Yazarın yarattığı evrene hayran kaldım.
Büyüleyici bir atmosfer sanki?
Zaman aralığını bir türlü anlayamıyorsunuz. Acaba Hangi çağda deyip durdum; geçmiş bir zaman mı yoksa gelecekten bir an mı diye?
Şüphesiz ki kitabın adına yaraşır şekilde tam da şairin romanı.
Her şeyiyle şiirsel?
Kitabın konusu, dili, karakterlerin ruh halinin tasviri, kurgusu bile şiirseldi.
Kitapta birçok karakter bulunuyor.
Tüm karakterlerin ortak paydası şiir ama bunun haricinde de inanılmaz derecede birbiriyle bağlantılı yaşamları.
Şiirle yatıp şiirle uyanıyor karakterler.
Kitabın konusu başlı başına şiir aslında.
Şiirin, insanın tüm yaşamının parçası olduğunu ve bu parçaları toplayıp şiiri oluşturduğuna şahit oluyorsunuz.
Çok abarttı buda diyebilirsiniz ama şiirselliği ve yaşamın doğal akışını iç içe böyle anlatan başka kitap bulamazsınız bence.
Yazar boşuna on beş yıl emek verip uğraşmamış kitap üstünde