daha once buna benzer bır konu acmıstım 2000 yılları basındakı araclar daha oturaklı ve malzeme kalıtesı kendını hıssetttırıyor dıye
son 4-5 yıldır rekabet ve ucuza maletmek ıcın motor tekn gelısmesıne ragmen kaporta tenekeden,plastıkler sert plstık,suspansıyonlar resmen rezalet, hortumlar bıle esnek maddeden degıl.
lastık vb de de yapmaları normal
200model clıo rxt ıle 2009 model clıo hb ıkısıne de bınenler aradakı farkı anlar.
hakeza fıesta yenı kasayla eskı kasa
toyota bıle eskı kalıtede degıl
daha once buna benzer bır konu acmıstım 2000 yılları basındakı araclar daha oturaklı ve malzeme kalıtesı kendını hıssetttırıyor dıye
son 4-5 yıldır rekabet ve ucuza maletmek ıcın motor tekn gelısmesıne ragmen kaporta tenekeden,plastıkler sert plstık,suspansıyonlar resmen rezalet, hortumlar bıle esnek maddeden degıl.
lastık vb de de yapmaları normal
200model clıo rxt ıle 2009 model clıo hb ıkısıne de bınenler aradakı farkı anlar.
hakeza fıesta yenı kasayla eskı kasa
toyota bıle eskı kalıtede degıl
el.san.z.e.ö. , 11 yıl önce
Arkadaşlar bu konunun marka ile ilgisi olmadığı kanaatindeyim, otomobil firmaları sıfır km sattıkları araçlara o sene anlaşmalı oldukları markadan 2. yada 3. kalite, belkide hatalı üretim lastikleri alıp takarak maliyetleri düşürme peşindeler. Bugün Csegmenti en çok tutulan ve kendini premiuma sokmak isteyen markalı araçlarda bile arka kapının malzemesine sert plastik kullanılıyorsa, yani kuruşun hesabı yapılıyorsa araç üretiminde çok önemli bir gider kalemi olan lastiklerde de böyle bir strateji uygulamaları çok normal geliyor düşününce...
benim geçen sene aldığım aracımın michelin marka lastiklerinde de yanaklarda çatlamalar oluştu ve ben bunun için michelin bayisine gittim ve dedim ki ben arabamı yeni aldım ve lastiğimi sürekli basıncına dikkat ederek kullandım, ama yinede lastiklerimde çatlama oldu, bayii lastiğin tarihine baktı ve dedi ki lastiklerin garantisi 1 yıldır isterseniz firmaya bildirelim ama 1 yıldan sonra birşey elde edemezsiniz.. benim aracım 2012 model lastiklerimin tarihi ise 2011 yılının aralık ayı gibi birşey tam hatırlamıyorum, eğer bu durum tüm sıfır araçlarda yaygınlaşmışsa yukarıda dediğim olayı doğrular nitelikte bir strateji söz konusu olabilir...
can sıkıcı olan ise bu durumda karşında gerçek muhattap kim bunu bulamamak, buna karar verememek. zaten amaçta bu bir yerde, tüketicinin başını döndürüp hak aramaktan vazgeçirmek..
şimdi suçlu lastikçi mi, sana bu arabayı hatalı lastikle satan bayii mi, yoksa bu aracı hatalı lastikle fabrikadan çıkartan otomobil üreticisi mi? öncelikle satışı yapan oto bayiine gidip başlarına ekşimek daha mantıklı gibi görünüyor. çünkü aracı ve dolaylı olarak lastikleri size doğrudan satan bayii'dir.