''Unutuyorsun beni,unutmuşsun işte hem de bana o kadar değer verirken o kadar sevdiğini söylerken'' dedi.Bir an için şaşırsam da bu cümle sanki bana yeni bir hayat bahşetmiş gibi bir keyif hissettim.O an bu sitemli sözleri onun ağzından duymak çektiğim bütün acıları lezzetli mi lezzetli kıpkızıl bir şerbet haline getirmişti.Yüzümdeki sırıtışa engel olamıyordum.Sahi nasıl olmuştu bu?Ben de inanamıyordum.Öfkelendiğini hissedebiliyordum.Bu saçma sapan ilişkinin sanki bir tarafı değilmiş,sanki beni hiç bilmemiş,neler yaşadığımı,ne hissettiğimi,ona aylarca nasıl boyun eğdiğimi hiç görmemiş gibi davranıyordu.Unutuyordum işte onu.Beynim nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde,defalarca düşündüğüm her birini ayrı ayrı sevip,ayrı ayrı benimsediğim,sahiplendiğim bütün detayları tek tek siliyordu.Onun hayatındaki her hatırayı,yaşanan her anı benim hatıram olarak kabul etmişken,hepsi benim aklımda yer alırken bu nasıl oluyordu?
Hatırlamak için kendimi zorladım.Hayır,hatırlamıyordum.''Unutmak Yaratıcı'nın insana en büyük hediyesidir.'' böyle bir söz okumuştum.Bir tecavüzü unutmak,bir ölümü unutmak,bir hatırayı unutmak,cezaevinde geçen yılları unutmak..İnsanın başına gelen bütün kötü şeyler için kurulan denge unutmayı gösteriyordu.Ben de bu dengenin içinde unutuyordum demek..
Onu unutmayı istemezdim oysa.Uzun bir zaman istemedim.O yüzden hayatımdan silinmesi için hiçbir çaba göstermedim.Akıp giden zaman içinde defalarca hatırlayarak,yarasını bütün acısını canlı tutup aylarca o varmış gibi hissettim.Unutmayı istemek bile acı vermişti,ben onu öyle sahiplenmiştim.Şaşırmasını,öfkelenmesini,içten içe kırılmasını anlıyordum o yüzden.Sonrasında onu o kadar çok silmeye çalıştım ki,okuduğum romanlara,verdiğim derslere,girdiğim sınavlara,tanıştığım yeni insanlara,ettiğim kavgalara,girdiğim savaşlara,gittiğim yerlere ve elbetteki ettiğim dualara boğulmuştu demek..
Şimdi bütün o fırtınalara geçtikten sonra sakince düşünüyorum.Bu olanlardan aklımda kalan,öğrendiğim,ezberlediğim ve asla unutmayacağım tek bir cümle var:
''Ağlamakmış oysa sevmek..''
hukukcubiri,subat'14
''Unutuyorsun beni,unutmuşsun işte hem de bana o kadar değer verirken o kadar sevdiğini söylerken'' dedi.Bir an için şaşırsam da bu cümle sanki bana yeni bir hayat bahşetmiş gibi bir keyif hissettim.O an bu sitemli sözleri onun ağzından duymak çektiğim bütün acıları lezzetli mi lezzetli kıpkızıl bir şerbet haline getirmişti.Yüzümdeki sırıtışa engel olamıyordum.Sahi nasıl olmuştu bu?Ben de inanamıyordum.Öfkelendiğini hissedebiliyordum.Bu saçma sapan ilişkinin sanki bir tarafı değilmiş,sanki beni hiç bilmemiş,neler yaşadığımı,ne hissettiğimi,ona aylarca nasıl boyun eğdiğimi hiç görmemiş gibi davranıyordu.Unutuyordum işte onu.Beynim nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde,defalarca düşündüğüm her birini ayrı ayrı sevip,ayrı ayrı benimsediğim,sahiplendiğim bütün detayları tek tek siliyordu.Onun hayatındaki her hatırayı,yaşanan her anı benim hatıram olarak kabul etmişken,hepsi benim aklımda yer alırken bu nasıl oluyordu?
Hatırlamak için kendimi zorladım.Hayır,hatırlamıyordum.''Unutmak Yaratıcı'nın insana en büyük hediyesidir.'' böyle bir söz okumuştum.Bir tecavüzü unutmak,bir ölümü unutmak,bir hatırayı unutmak,cezaevinde geçen yılları unutmak..İnsanın başına gelen bütün kötü şeyler için kurulan denge unutmayı gösteriyordu.Ben de bu dengenin içinde unutuyordum demek..
Onu unutmayı istemezdim oysa.Uzun bir zaman istemedim.O yüzden hayatımdan silinmesi için hiçbir çaba göstermedim.Akıp giden zaman içinde defalarca hatırlayarak,yarasını bütün acısını canlı tutup aylarca o varmış gibi hissettim.Unutmayı istemek bile acı vermişti,ben onu öyle sahiplenmiştim.Şaşırmasını,öfkelenmesini,içten içe kırılmasını anlıyordum o yüzden.Sonrasında onu o kadar çok silmeye çalıştım ki,okuduğum romanlara,verdiğim derslere,girdiğim sınavlara,tanıştığım yeni insanlara,ettiğim kavgalara,girdiğim savaşlara,gittiğim yerlere ve elbetteki ettiğim dualara boğulmuştu demek..
Şimdi bütün o fırtınalara geçtikten sonra sakince düşünüyorum.Bu olanlardan aklımda kalan,öğrendiğim,ezberlediğim ve asla unutmayacağım tek bir cümle var:
''Ağlamakmış oysa sevmek..''
hukukcubiri,subat'14