(Tasarıya sevinen öğretmen arkadaşları eleştireceğim için şimdiden Mesleğini severek yapan saygıdeğer öğretmen arkadaşlarımızı tenzih ediyorum ve onlardan özür diliyorum.)
Öncelike MEB Kanun Tasarısında Müdür ve Müdür Yardımcılarının görev sürelerinin sona ermesine sevinen Öğretmenlere yönelik tespitlerime değinmek istiyorum Sevinmelerinde haklılar çünkü onlara görevlerini her zaman ben ve benim gibi yönetici arkadaşlarım hatırlattık. Çünkü onların okumadığı Öğretim Programını onlar yerine biz okuduk hatalarını düzelttik. Onlar dışarıda işleri olduğu zaman ya da bugün de uyuyayım gider rapor alırım akşama doğru diye düşünürken biz idareciler gece gündüz çalıştık rapor almaya fırsatımız bile olmadı olsaydı da zaten hasta olmadığımız halde almazdık, alsaydık işte zaten Müdür ve Müdür Yardımcısı olmazdık. Onlar bizim gideceğimize sevinirken zaten yine biz onları yöneteceğiz çünkü sevinen grubun zihniyetindeki arkadaşlara üzgünüm ama eğitim kurumları 1 saniye bile teslim edilemez ülke çark eder. Onlar daha öğretmenler odasından sınıfa gitmek için Müdür ve Yardımcılarının dürtmesini beklerken bir bakmışsınız kıyamet kopmuş haberleri olmaz. Onun için sevinenler bir yana İktidar Partisi eğer böyle bir gaflet ve dalalete düşerse tarihinin telafi edilemeyecek olan en büyük hatasını yapar, eğitim kurumlarında DEVLET OTORİTESİ / KARİZMASI ortadan kaybolur. Bu durum hükümete çok pahalıya patlar. O açıdan bu tasarının okul müdür ve yardımcıları ile ilgili hükümlerinde Genel Kurul aşamasında geri adım atılmalıdır kanımca atılacaktır da….
Kaldı ki an itibariyle görevde olan Yönetici Meslektaşlarımız sınav kazanarak kariyer ve liyakat üstünlüğüne göre Yönetici olmuşlardır. Burada hükümetimiz sırf cemaat ile olan çekişmesine bizleri kurunun yanında yaş da yansın zihniyetiyle harcarsa biz kime neye nasıl güveneceğiz. Sırtımızı yasladığımız güvencemiz olan Memur-Sen ve Eğitim-Birsen sendikamız tasarının okul yöneticileri ile ilgili maddeleri gözden geçirilmeli diyerek bu sorumluluktan kaçılamayacağını bilmeli ve ona göre hareket etmelidirler. Bu tasarı daha 1 - 2 yıl önce göreve başlayan ancak yöneticilikte toplam 4 yıl görev süresi olan Müdür ve Müdür Yardımcılarını görevden alarak belki başka okullara yönetici ve öğretmen yapacaktır. Ancak bu işlemin sosyo-ekonomik ve psikolojik sorunları da beraberinde getireceği gözden kaçırılmamalıdır. Örneğin İstanbul ilinde Tuzla’dan Büyükçekmece’ye Müdür Yardımcısı olarak giden ve orada daire alıp ödeme yapan yönetici arkadaşımın bu durumda hem ekders ödemesi düşecek (kazanılmış mali hakkın kaybı) dairesini satmak zorunda kalıp yüksek fazi ve borç altında ezilecek hem maddi kayıp hem de yöneticiliğinin kaybı ile aile (anne-baba-eş-çocuk-akraba) içerisinde itibarının zedelenmesi sorunu ortaya çıkacaktır.
Ülkemizde bu durumlarda birlik olup kenetlenmek ve sorunu çözmek yerine aynı meslek grubundaki arkadaşlarımız sanki kendilerinin yönetici olmasına engel bir durum varmış gibi intikam hırsıyla hareket edip tasarıyı savunmaları maalesef mesleğe ve mensuplarına olan güvenimi yitirmeme yetmiştir. Tüm yönetici arkadaşlar sağduyu ile hareket etmeyelim ve gereken tepkimizi gerek sendikal istifa insiyatifi gerek ise rey tercihimiz ile gösterelim. Aynı belediye başkanı 20 yıl aday yapılırken, aynı hükümet 20 yıl iktidarda kalırken bizler de kariyer ve liyakat, mülakat, sınav ile görevimizde kalabilmeliyiz bu en doğal hakkımızdır. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. (Gelecek olan eleştirileri şimdiden ben söyleyeyim: Yok sen koltuğu mezara kadar bırakmak istemiyorsun, bırak başkalarına da yer açılsın, sen de öğretmensin, öğretmenliği küçümseme falan filan.)
(Tasarıya sevinen öğretmen arkadaşları eleştireceğim için şimdiden Mesleğini severek yapan saygıdeğer öğretmen arkadaşlarımızı tenzih ediyorum ve onlardan özür diliyorum.)
Öncelike MEB Kanun Tasarısında Müdür ve Müdür Yardımcılarının görev sürelerinin sona ermesine sevinen Öğretmenlere yönelik tespitlerime değinmek istiyorum Sevinmelerinde haklılar çünkü onlara görevlerini her zaman ben ve benim gibi yönetici arkadaşlarım hatırlattık. Çünkü onların okumadığı Öğretim Programını onlar yerine biz okuduk hatalarını düzelttik. Onlar dışarıda işleri olduğu zaman ya da bugün de uyuyayım gider rapor alırım akşama doğru diye düşünürken biz idareciler gece gündüz çalıştık rapor almaya fırsatımız bile olmadı olsaydı da zaten hasta olmadığımız halde almazdık, alsaydık işte zaten Müdür ve Müdür Yardımcısı olmazdık. Onlar bizim gideceğimize sevinirken zaten yine biz onları yöneteceğiz çünkü sevinen grubun zihniyetindeki arkadaşlara üzgünüm ama eğitim kurumları 1 saniye bile teslim edilemez ülke çark eder. Onlar daha öğretmenler odasından sınıfa gitmek için Müdür ve Yardımcılarının dürtmesini beklerken bir bakmışsınız kıyamet kopmuş haberleri olmaz. Onun için sevinenler bir yana İktidar Partisi eğer böyle bir gaflet ve dalalete düşerse tarihinin telafi edilemeyecek olan en büyük hatasını yapar, eğitim kurumlarında DEVLET OTORİTESİ / KARİZMASI ortadan kaybolur. Bu durum hükümete çok pahalıya patlar. O açıdan bu tasarının okul müdür ve yardımcıları ile ilgili hükümlerinde Genel Kurul aşamasında geri adım atılmalıdır kanımca atılacaktır da….
Kaldı ki an itibariyle görevde olan Yönetici Meslektaşlarımız sınav kazanarak kariyer ve liyakat üstünlüğüne göre Yönetici olmuşlardır. Burada hükümetimiz sırf cemaat ile olan çekişmesine bizleri kurunun yanında yaş da yansın zihniyetiyle harcarsa biz kime neye nasıl güveneceğiz. Sırtımızı yasladığımız güvencemiz olan Memur-Sen ve Eğitim-Birsen sendikamız tasarının okul yöneticileri ile ilgili maddeleri gözden geçirilmeli diyerek bu sorumluluktan kaçılamayacağını bilmeli ve ona göre hareket etmelidirler. Bu tasarı daha 1 - 2 yıl önce göreve başlayan ancak yöneticilikte toplam 4 yıl görev süresi olan Müdür ve Müdür Yardımcılarını görevden alarak belki başka okullara yönetici ve öğretmen yapacaktır. Ancak bu işlemin sosyo-ekonomik ve psikolojik sorunları da beraberinde getireceği gözden kaçırılmamalıdır. Örneğin İstanbul ilinde Tuzla’dan Büyükçekmece’ye Müdür Yardımcısı olarak giden ve orada daire alıp ödeme yapan yönetici arkadaşımın bu durumda hem ekders ödemesi düşecek (kazanılmış mali hakkın kaybı) dairesini satmak zorunda kalıp yüksek fazi ve borç altında ezilecek hem maddi kayıp hem de yöneticiliğinin kaybı ile aile (anne-baba-eş-çocuk-akraba) içerisinde itibarının zedelenmesi sorunu ortaya çıkacaktır.
Ülkemizde bu durumlarda birlik olup kenetlenmek ve sorunu çözmek yerine aynı meslek grubundaki arkadaşlarımız sanki kendilerinin yönetici olmasına engel bir durum varmış gibi intikam hırsıyla hareket edip tasarıyı savunmaları maalesef mesleğe ve mensuplarına olan güvenimi yitirmeme yetmiştir. Tüm yönetici arkadaşlar sağduyu ile hareket etmeyelim ve gereken tepkimizi gerek sendikal istifa insiyatifi gerek ise rey tercihimiz ile gösterelim. Aynı belediye başkanı 20 yıl aday yapılırken, aynı hükümet 20 yıl iktidarda kalırken bizler de kariyer ve liyakat, mülakat, sınav ile görevimizde kalabilmeliyiz bu en doğal hakkımızdır. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. (Gelecek olan eleştirileri şimdiden ben söyleyeyim: Yok sen koltuğu mezara kadar bırakmak istemiyorsun, bırak başkalarına da yer açılsın, sen de öğretmensin, öğretmenliği küçümseme falan filan.)